--- spoiler ---

son zamanların en ilgi çekici ve güzel filmlerinden biri olmuştur. filmin başında tek seferlik bir sahtekar ve mağdur aileyi izleyerek başlıyorsunuz ancak gerilim ve heyecan son yarım saatte başlıyor. sizi şaşırtıyor ve enteresan bir sonla bitiyor. belgesel tadında olması ancak sadece röportaj gibi değil sahne geçişleri, seçilen kelimeler ve müzikler filmin kalitesini arttıran unsurlar. kimlik değiştiren kişi yaşadıklarını çok gerçekçi ve izlenilesi bir şekilde anlatmış. 2012'nin en iyilerinden birisi the imposter bana göre. sakın filmi yarıda bırakıp kapatmayın pişman olursunuz. filmdeki güzel ayrıntılardan birisi insanların kulaklarından rahatlıkla ayırt edilebilmesi.

--- spoiler ---

(bir demet ask - 24 Ocak 2013 14:44)

son derece etkileyici ve akıldan zor cıkacak bir film. böyle birşeyin gerçekten yaşanmış oldugunu bilmek ise ayrıca enteresan ve bir o kadar da ürkütücü. mutlaka izleyin..

(craigslist - 25 Ocak 2013 14:09)

izlemeye başladığınızda yerinizden kıpırdayamayacağınız bir film. soluksuz izlersiniz.

(uyuyanhucre - 6 Şubat 2013 03:04)

bazı eksiklikleri göz ardı edersek çekim şekli, el kamerasıyla çekilmiş anları çok hoşuma giden film. konu itibari ile diğer biyografi filmlerinden bir hayli farklı ve anlık dikkat dağınıklığında bir yerlerini kaçırma korkusu duymakta insan. kayıp olan ve bulunamayan ne çok çocuk varmış diyerek insanı düşüncelere sokar ayrıca.

--- spoiler ---
nicholas bulunaydı iyiydi. ben hala ona ne olduğunu merak etmekteyim.
--- spoiler ---

(workingdays - 8 Şubat 2013 08:24)

imdb puanı beklenenin altında olan film. en az 8 olmalıydı.
frederic telefonla arama yaparken amerika'yı hiç görmemiş sadece filmlerde görmüş bir adamın zihin dünyasındaki karşılığını görüyoryuz. telefonun öbür ucundakileri kendi dünyasında holivud filmlerindeki dedektifler olarak düşünüyor ve yönetmen de bunu yansıtıyor olay bu...

(tarik - 22 Şubat 2013 14:29)

soluksuz izlediğim ve arşive konabilecek filmlerden biri. başları sıkıcı olsa da son 30 dakikada yaşananlar gerçekten şaşırtıcı. insanın gerçek hayatta yaşandığına inanası gelmiyor. biyografi filmlerini her zaman sevdiğimden film bana çok hoş geldi. bide çocuk bulabilseydi keşke

(melisinannesi - 8 Mart 2013 16:40)

hastayım, hastasın, hastalar.

böylesine fantastik bir hikayeyi eline yüzüne bulaştırmadan çeken bart layton'ın oldukça başarılı olduğunu düşünüyorum. zira filmde gerçek kişileri kullanması, gerçekleri aktarırken (ima da bulunsa bile) tarafsız kalmayı başarmasıyla iyi bir iş çıkardığını düşünüyorum.

böylesine polisiye aksiyon filmi tadında gerilimi yüksek bir belgesel izlemek sık karşılaşılan bir durum değil. son dönemde öne çıkan belgelerden biri olarak kayda geçmeli izlenecekler listesine eklenmeli.

(porco rosso - 28 Mart 2013 12:09)

her ne kadar son yarım saati biraz ters köşe olsa da filmdeki tutarsızlıklar insanın yakasını bir türlü bırakmıyor.

--- spoiler ---

ımposter'ımızın siz bana bir gün verin yarın konuşuruz deyip polis merkezinde bir gece geçirmesine izin verilmesi başlı başına bir akıl tutulması. gerçekten nicholas olup olmadığı daha ispanya'dayken dna testi ile çözülebilecekken, sadece fotoğraflara baktırılması, üstelik hafıza kaybına uğradığını söylerken! küçücük yaşta çocuğun üç dövmesi olması ise ayrı bir muamma. filmin en önemli yanı sanırım izleyiciye bu kadar saçmalık gerçek hayatta nasıl bir araya gelebilir sorusunu sordurmak olmalı. yine de sürükleyici bir film/belgesel, sadece bu kadar gri alan bırakılmasaydı iyi olurmuş. nicholas içinse üzüldüm doğrusu. büyük ihtimal abisi öldürdü. annesi ise göz yumdu.
--- spoiler ---

(kiezmultikulti - 29 Mart 2013 00:41)

zeka arayanların kaçırmaması gereken film.

(nickelbird - 7 Haziran 2013 22:46)

yalancı belgesel diyenler bu filmi neresiyle izlemiş merak ettim. kişiler gerçek, zaten öyle olmasaydı o anneye oscar vermeleri gerekirdi. filmde kişilerin gerçek olduğunu gençliklerine ait amatör çekimleri görene kadar anlamadım. ama hala anne abla enişte vs gerçek tamam da sahtekar gerçek olamaz tam bir oyuncu belli diye düşündüm. ama adam harbi sahtekarın ta kendisiymiş. vay be gerçekten böylesini izlememiştim

(kordelya - 6 Temmuz 2013 14:58)

belgesel tadında bir film izlemek isteyenler vakit kaybetmeden izlesin derim.

--- spoiler ---

ten rengi, göz rengi, bakışlar, saç rengini, kokusu, aksanı, yazısı hepsini geç. kapı çalınca diafona "beeen" deriz, milyonlarca beyin hücresi çalışır kişiyi tespit eder. sesinden de mi tanımadınız?

benim için filmin gerçekçiliğini yitirdiği an ilk pasaport verileceğinde nasıl olurda dna testi yapmazlar?

nicholas barclay ölmüş, kesin bilgi. filmin başlangıcında izlediğimiz video da nicholas'ın ilgi görmediği ve ablasına çok değer verdiklerini anlıyoruz. muhtemelen ablası ya da annesi öldürmüştür. abisi öldürmemiş, ancak ölümüne şahit olmuş.

gelelim frederic'e... ülkemizde olsa siyasette çok başarılı yerlere geleceğine eminim. sahtekarın en önde bayrak sallayanı. ama yine de ırkçılık karşıtı biri olarak ben kendisini sevdim, çocukluğunu yaşayamamış, öksüz kalmış ve kendine yeni bir yol arayan sevimli bir arkadaşımız. her denemesinde çuvallamış. girişimcilik ödülünü hak etmiştir.

--- spoiler ---

(noirhaze - 9 Temmuz 2013 00:04)

son yıllarda izlediğim en tuhaf ama bir o kadar da şaşırtıcı,gizem iyi aktaran, belgesel-film olmasına rağmen kesinlikle sıkmayan ve özellikle sonlara doğru göz kırpmadan izleyebileceğiniz, imdb puanı kesinlikle 7.5 dan fazla olması gereken belgesel-film. konu farklı, kurgu değişik.bir de olayı anlatan bireyler, birebir olayı yaşamış gerçek bireyler olunca çok gerçekçi bir yapıt çıkmış ortaya.

--- spoiler ---

filmin insanı en büyük çeken yanı olayın hala çözülememiş olması.tüm film boyunca inanamıyorsunuz ailesinin gerçekten oğulları sanmış olabileceğine, hep bir şey arıyorsunuz altında. sonlara doğru aha kesin aile öldürdü ve gömdü diyorsunuz fakat ortada kanıt olmuyor, cesat bulunamıyor ve aile üyelerinden herhangi biri itiraf etmiyor. bunların hepsi şüphenizi öldürmeye yetmiyor ama belgeselde olayı anlatan aile bireylerinin mimiklerine, anlatışlarına bakıyorsunuz bu sefer de ailesi öldürmüş olamaz diyorsunuz. işte bu yüzden film boyunca ve filmin sonunda da gizemi sağladı ve devam ettiriyor.

nicholas'a gerçekten ne olduğunu merak ettim, keşke olay çözülmüş olsaydı.

--- spoiler ---

(crazy tiftik - 10 Ağustos 2013 01:27)

insan inanmak istediği zaman inanır. görmek istediğini görür ve bunun dışındaki hiçbir şeyi de görmez. ne kadar uç sınırlarda bile olsa. bütün film bunu düşündüm. bir de ilk defa bir filmin daha başındayken sonuna bakmak istedim. zor tuttum kendimi. duyduğum, gördüğüm, izlediğim bütün filmlerden ve senaryolardan ve gerçek haberlerden daha ilginç bir hikayeydi. sanırım herkes aynı anda gerçekte olandan başka bir şeye inanmak istediğinde gerçekleşebilecek şeylerden biri.

--- spoiler ---

çok kısa bir süreliğine ailenin bir şeyler yapmış olabileceğini düşündüm ama bu da geri kalan fbi, detektif ve polislerin görmek istediklerini görmelerinden ibaretti. aslında sadece berbat bile olsa insani bir istek ailenin isteği. nicholas'ın aile tarafından öldürülmüş olması ve bu sebepten fake nicholas'ın aile tarafından kabul edilmesi düşüncesi de koskoca polis departmanı ve fbi için kurtuluş gibiydi. çünkü başta sıçtılar. onun amerikaya gelene kadar ki kısmından sorumlular. geldikten sonrasında da sorumlular. fbi ajanı bayan, ablayı arayıp "o nicholas değil, çok tehlikeli bir insan" diyor. ve abla "ben öyle bir şey söylediğini hatırlamıyorum" diyor. ikisinden biri yalan söylüyor. fbi olması muhtemel çünkü götü kurtarmaya çalışıyor. fbi ajanı bayanın yalan testini 3 defa yaptırması da ailenin koskocaman bir yalana inanmasından farklı değildir. zira 3. ye yaptırdığında tabi ki korkacaktır anne ve saçmalayacaktır. nitekim sonunda ne olduysa da delil yetersizliğinden dava kapanmıştır.

en üzücü kısmı başından sonuna kadar nicholas'ın nerede olduğunu düşünmekti. keşke bir şekilde bulunsa gelse dedik izlerken ama herkes başka şeylere odaklanınca çocuğun nerede olduğunu düşünmek pek işlerine gelmemiş olsa gerek. olayı örtpas etmek aile için de detektifler için de olayı kapatmak ve rahatlamak demekti.

nasıl inanırlar diye düşünmedim. düşünecek bir şey yok. hiçbir yolu yok inanmalarının ve bunu gerçek sanmalarının. insan beyni işte farklı işliyor. söz geçiremezsin. hepsi birlikte inanmak istemişler. ve belki de bazıları inanmasa da ortamı bozacak lanet insan olmak istemedikleri için susmuşlardır. amerikan aileleri zaten biraz dengelerini kaybetmiş. genel olarak böyle, bunlar da kaybetmişler. yani sağlıklı düşünebilen insanlar olsa buna asla inanmaz bunun farkındayız. yani söylediklerini ciddiye almaları, göz renginin değiştirilmiş olması falan. imkansız kesinlikle imkanı yok. biliyorlar fakat bilmek istemiyorlar.

bir de 6 sene mi? ne diyorsunuz lan siz. 6 sene nedir ya. bu kadar tehlikeli bu kadar rahatsız, aşırı zeki ve becerikli bir suçluyu 6 sene mi? vay be.

--- spoiler ---

izlenmesi gereken bir film zaten ilk 5 dakikasını izlediğinizde neler olabileceğini biraz da olsa tahmin edebiliyorsunuz ve bunların ne kadar ileriye gidebileceğini düşünürken bir solukta filmi izlemiş bitirmiş oluyorsunuz. sanmıyorum merak etmeyecek, sıkılıp kapatacak bir insan olabileceğini. o yüzden izleyin.

(painellarain - 21 Ağustos 2013 18:27)

--- spoiler ---
kesinlikle nicholas aile fertleri tarafından öldürüldü. hatta abla veya nne olması muhtemel abisi yaptı sanmıyorum. ayrıca abisinin uyuşturucudan ölmeside çok şaşırtıcı bir olay yıllarca uyuşturucu kullanan bi insan neden aşırı dozdan ölsün k? işte bunun altında da fbı yetkilileri yatıyor olabilir. cünkü dedktif doğru söylüyordu gerçekten jason barclay iki ay sonra cocuğu görmüştü ve sonra yok oldu. ablasının bu gelen adamı tanımaması da ''hadi ordan'' denilecek nitelikteydi. sonuç olarak fbı bu suçluyu abd'ye sokarken yaptıkları hatayı telafi ederken olayı aydınlatmak yerine büyük ihtimalle kapatmayı seçmiş bu durumda hem öldüren kişi hem de fbı olaydan yırttı kısacası basit bi cinayet değişik şans silsilesi ile federal bi sorun haline gelmiş. eğer fbı çocuğun ispanya'da o olmadığını anlasaydı büyük ihtimalle nicholas'a ne olduğunu ablasını öttürdüklerinde anlaşılacaktı. bence meraka hiç gerek yok öldüren belli fakat fbı yaptığı hatayı kapatmak için soruşturmayı durdurmuş. ve ayrıca onlarca cocuğun kimliğini calan fransız adam bu sefer kesinlikle doğru söylüyor cünkü kendiside o ailenin içinde cok korkmş ve adı gibi emin o cocuğu öldürdüklerinden.
süper bi belgesel- film
--- spoiler

(7 protatif misra yetersizligi - 11 Eylül 2013 02:05)

o filmde bulunan ozel dedektif su anda cnn de konusmakta ve olaylar hakkinda detay vermektedir.

(iki kere ucuruldum konduktor onayla beni - 24 Ocak 2014 15:36)

kurgusu çok iyi yapılmış, olayı bizzat yaşayanların ağzından dinlediğiniz güzel bir belgesel film. el kamerasıyla yapılmış çekimler ve bunların filme çok iyi monte edilmesi filmin içine iyi çekiyor izlerken. zaman zaman da geriyor. frederic bourdan'sa oyuncu olsa her sene en iyi oyuncu oscar'ını alırdı heralde.

(cesaree - 30 Ocak 2014 17:20)

son zamanların en iyi filmleri sıralansa ilk üçün içinde olacağına neredeyse emin olduğum film.

kurgu, oyuncular, akış harika.

filmin gerçek olay ve kişilere dayanması ise bambaşka bir etki yaratıyor elbette.

her arşivde bulunması gerekiyor diye düşünüyorum.

(kalpsiz mikrop - 13 Şubat 2014 18:27)

hayatım entrika benim diye hava atmanın marifet olduğunu düşünenlerin aksine izleyip "vay çok ilginçmiş" diye düşündüğüm film.

--- spoiler ---

gerçekten de sahte nicholas hariç hemen herkes akıl tutulması yaşamış. gerçi ailenin aklı tutulmuş mu yoksa fırsat mı ayaklarına gelmiş bilemiyoruz ki ben çocuğun başını ailenin yediğini düşünenlerdenim. imkanı yok bir annenin bu kadar yanılmasının, 6 yıl da geçse insan evladını tanır. tamam, çocukluktan ergenliğe geçiş döneminde yaşanan zaman büyük değişiklikleri beraberinde getirebilir ama göz rengini de değiştirmez ki? sesi mesi değişti hadi, de iki çocuk arasında dağlar kadar fark var, bir kere başka bir ırk diğeri.
aile dışındaki herkesi başlangıçta sorgulamamaya iten neden ailenin onaylaması olsa gerek. doğru ya ailedeki her birey bu bizim çocucuğumuz dedikten sonra onlar da fazla kurcalama gereği duymamış olsalar gerek.
fekaaat, sonrasında çocukla yapılan görüşmelerde çocuğun kaçırılması ile ilgili anlattıkları o kadar saçma, o kadar filmsel ki, belli seyredilen bir çok filmden kolaj yapılmış ama çocukça hikayeler. fbi ajanı da bu kadar saçma şey uydurulamaz diye düşünüyor. bu kadar ahmak ajanlarla iyi iş görüyorlar yine valla. pskiyatrdı sanırım bir diğeri, ilk konuşmada çakıyor durumu.

sahte nicholas tipik bir antisosyal kişilik bozukluğu vakası, zeki, insanları kandırma becerisine sahip, çıkarları için her şeyi yapabilen, bundan dolayı sorumluluk ve üzüntü duymayan biri.
--- spoiler ---

farklı bir tarz, ekrana kilitleyen, seyredilmesi tavsiye olunan bir film.

(uncoeurenhiver - 22 Temmuz 2014 00:19)

veletliğimden beri polisiye roman okurum, sinema ve edebiyatta en sevdiğim tür polisiyedir, şimdiye kadar birçok ilginç hikaye duymuşluğum var; ben böyle şey görmedim. izleyeli bir saat oldu, hâlâ etkisindeyim.

--- spoiler ---

fred aileyle tanıştığından beri insan nasıl bir başkasını kardeşi, evladı zanneder diye düşünüp durdum. sonra, nicholas'ın kayboluşunun büyük travmaya yol açtığını, dolayısıyla ilk gördükleri insanı da nicholas diye bağırlarına bastıklarına inandım, onun nicholas olmadığını biliyor olsalar da. ailenin öldürme ihtimali aklımın ucundan geçmemişti şüpheden bahsedilene kadar. jason öldürdü, anne göz yumdu gibi bir izlenim ediniyoruz; ama ben ablanın da işin içinde olduğunu düşünüyorum. fred'le ilk karşılaşan ve hemen benimseyen oydu neticede. bir sürü fotoğraf gösterip onun da benimsemesini sağlamaya çalıştı. fbi'ın mallığı ise dillere destan! dna testi yapmadan, araştırmadan, birkaç fotoğraf gösterip gönderdiler adamı inanılır gibi değil.

filmin şahsım için özeti:

1) çocuklukta sevgi görmek çok önemli
2) annene bile güvenme
3) amerikan polisi gerizekalı

--- spoiler ---

(cezzar dede - 15 Ağustos 2014 04:03)

şuan da cnbce de yayınlanıyor izlemek isteyenler ekran başına
edit: reklam gibimsi oldu sanki

(autumnleaves - 18 Kasım 2014 22:35)