1 gunde moral bozuklugu ve 31 cekilmez dediler cekildi. yakinda tum korsan dvdcilerde yerini alicak olan film

(oz portnoy - 12 Ekim 2009 16:40)

boşyapıt..

(godot - 18 Ocak 2010 16:07)

"dirty cheap creative’den üç kafadar (ali yorgancıoğlu, gönenç uyanık, uluç ali kılıç) cihangir’deki evlerinin penceresinden, çekimi bütün gün süren bir taksi sahnesi izliyorlar. sonunda fenalık geçiren bir tanesi, ‘abi ben tüm filmi çekerdim bu kadar saatte’ diyor. sonra çekersin, çekemezsin derken girişiyorlar, 18 saatte de bitiriyorlar. kırk yılda bir, bir sahneyi iki defa çekmeleri gerektiğinde öteki tersleniyor; ‘ulan ne bi daha çekmesi kubrick misin!’ ortaya da çok komik ve orijinal bir şey çıkıyor. moral bozukluğu ve 31."

ifblog

adı geçen diğer film ise: (bkz: 40)

(hewit - 5 Şubat 2010 02:26)

geyik film kabul. ama kötü bir film be.

film cihangirde yapılan bir çekimde çok küçük bir sahnenin 14 saatte çekilmesi üzerine kafayı yiyen adamın 14 saatte filmi çekme fikrini gerçekleştirmesiyle ortaya çıkıyor. öyle diyorlar ya, ben pek uyduramadım bunu. yani 14 saatte çekmiş olmaları zor görünüyor. hani gerek de yok yani.

--- spoiler ---

- film başlamadan önce "amatör film ışığı" olur herhalde diye bekliyordum ama ışık kullanımı gayet iyiydi

- birden fazla kamera kullanılmış bu kesin. yani filmin amatörlüğüne bakıldığında o montajın bu kadar sağlam yapılması imkansız

- arada sesler gidip geliyordu. buna rağmen kayıtlar da beklediğimden daha iyiydi. arada fışır fışır ya da cızırtılı sesler duyuluyordu.

- film gerçekten sonlara doğru güzelleşti.

- dans sahnelerindeki çekimler filmin başına göre pek güzeldi.

- duygusal duygusal sokaklarda gezdikleri sahnede görüntüdeki o sarı sarı haller (muhtemelen sabah çekilmiş) pek güzeldi. yine bu sahnenin çekimleri iyiydi.

- yapılan muhabbetlerin derinine inilmemesi hayal kırıklığı yarattı. alternatif üniversite gencinin geyikleri biraz daha ayrıntılandırılsa harika olurdu. hippi kızlar verir, entel & entellektüel muhabbetleri, sanatla ilgilenirim iddiaları, ben acayip sikişiyorum lan oğlumlar, çok süper mekanlar bilirimler, vb...

- filmin başında kamera kullanımı sabit olmasın deyü arada oynatılmışsa da görüntü pek rahatsız ediciydi. eros'un tombul elemana su sıktığı sahnede elemanın gözünden sulu sulu eros'un görünmesi iyiydi.

- film 14 saatte çekilmiş. öncesinde yeterli sayıda prova alınsaydı eğer, birçok ayrıntı hatası gözden kaçmazdı. ayrıntı hataları gerçekten derinden yaraladı.

(bkz: the russian ark)

- diyaloglar felaket kötüydü. buna rağmen oyuncuları çok da sıkmadıkları belliydi. zaman meselesi.

- filmin son bölümündeki istikrar başta olsaydı çok daha iyi olurdu.

--- spoiler ---

eğer 14 saat iddiası ortada olmasaydı, o kadar imkanla (birden fazla kamera, ışık, mikrofon, cast) aynı film çok daha güzel bir şekilde çekilebilirdi. lakin şu haliyle pek de iyi olduğu söylenemez.

(alea - 23 Şubat 2010 02:36)

--- spoiler ---

şişkonun yeni tanıştığı kızların yanındaki hayvani gülüşü, korsan cd satıcısından "alman lisesi mezuniyet balosu" istemeleri, kızlar gelmeden ışık hızıyla ev toplamaları, gözlüklünün berberde aynaya bakarak "bu ben miyim?" demesi, "yarak mı yarrak mı?" geyiği, kız götürmek için gerekenler listesi, özellikle de dans sahnesi, kızın pembe taytını yıkanmadan istemeleri, hap aldıktan sonraki tavırları, "mesajın sonuna pı koy" muhabbeti gibi sahneleriyle takdirimi kazandı bu film. çuvalla para harcanıp bir boka benzemeyen filmlere göre çok daha kalitelidir gözümde. "bu kadar sığ esprilere mi gülüyorsun lan salak" diyor olabilirsiniz. şansınızı zorlamayın kalbinizi kırarım.

- abi sevişen erkeğin 8 tane kuralı var. bir tanesi de dans.
+ işte o bizde babayarro.

--- spoiler ---

(sprinter tosbaga - 26 Şubat 2010 02:56)

güldürürken düşündürüyor lan!

--- spoiler ---
- (berbere): abi kolumu indiriim mi, değdircek misin?
- berber: bıraktık o işleri.

--- spoiler ---

(ruprect - 1 Mart 2010 23:15)

- bugün benim için ne yaptın?
- 31 çektim abi...

filmde böyle bir diyalog var. evet aynen böyle. ve hala millet, "ışıklandırma kötü, ses iyi değil, görüntü götüm gibi, konu güzel değil, içerik çüküm gibi.." falan gibi şeyler söylüyor film için. ulan sonunda yönetmen çıkıp filmi yapma sebeplerini anlatıyor, sen yılların film eleştirmenleri gibi kalkmış, "31 çekmek" üzerine yapılmış bir filmi eleştiriyorsun. siee..

sen güldün mü onu söyle.. ben güldüm. öyleyse film amacına hizmet etmiştir. bitti..

bu arada 1 hafta önce falan filmdeki o eros karakterini havaalanında gördüm, gidip "ne istiyon lan zavallı adamların çüklerinden?" diycektim, benimkine de musallat olur diye yaklaşmadım.. ehi ehi abi naber?

(indiana bond - 16 Mart 2010 22:30)

barda ne yapmaları gerektiği ile ilgili not tutmaları ve kızlar eve geldiğinde yakınlaşma çabaları çok komikti gerçekten.

ve filmedeki en sağlam söz:
"dans, dans, dans, yatay isteklerin dikey anlatımı"

(birzamanlarburalarbizimdi - 7 Ocak 2011 11:58)

--- spoiler ---

kainatın kapılarını açmaktan bahsederken konu sekse geldiğinde taşralı refleksleri harekete geçen ve anında çirkefleşen kezbanı iyi anlatmış.

--- spoiler ---

(ed gein jr - 21 Haziran 2012 11:23)

filmde alt komşu, aka fatmagül'ün yengesi esra dermancıoğlu'nu ilk kez görmüştüm.

1 sene sonra fatmagül izlenen bir ortamda "lan bu kadını ben nerde gördüm ya" diye düşünürken arkadaşlara sordum. hiçbiri net bir yapım hatırlamadı.

düşünüp "buldum lan, moral bozukluğu ve otuzbir'de oynuyordu bu" dedim.

- "o ne lan"
- "hayvan mısın"
- "neler izliyosun sen yeaa :/"

rezil etmiştin beni film.

rüsva olasım varmış, sussana...
bağırıyor bir de buldum!! diye.
kaldırma kuvvetini buldun.
aferin.

(horace wells - 28 Kasım 2012 05:18)