I'm Not Lying But I'm Beautifying (~ Ana La Aktheb Wlakenani Atajaml) ' Filminin Konusu : I'm Not Lying But I'm Beautifying is a TV movie starring Ahmed Zaki, Athar El-Hakim, and Salah Zulfakar. Ibraham the industrious student fall in love with his colleague Khayriyah and she also fall in love with him, but the rich...
El Eyal Kebret(0)(8,8-92)
Al Motazoujon(1981)(7,9-74)
Zawgat Ragoul Mohem(1988)(7,7-828)
El heroob(1991)(7,6-464)
El-Baydha Wal Hagar(1990)(7,6-418)
Gary El Wohosh(1987)(7,3-189)
El Beih El Bawwab(1987)(7,1-103)
Saidaty Anesaty(1989)(7,1-56)
The Black Tiger(1984)(6,9-132)
klasik "adventure" kalıplarını büyük ölçüde yıkan bir başyapıttır. sadece çocukların değil, tekdüze biçimde yaygın bir ekolden edebiyat donanımına sahip yetişkinlerin de birden fazla kez okuması yerinde olur.alice kahramanlaştırılmaz, kahraman mitinde temel olan bir "arayış"ı (ki buna orijinal olarak "quest" deniyor) yoktur ve karşılaştığı canlıları ötekileştirmez...ve pamuk prenses'in 7 cüceleri kalkındırırken, 1 lokma 1 hırkaya tamah ederek evi çekip çevirme fantazisinin aksine gayet "cool" takılır, asla külkedisi kadar ezik olmaz,kırmızı başlıklı kız gibi okurda acıma hissi yaratmaz,uyuyan güzel gibi pasif kalmaz,rapunzel gibi kurtumak için bitlenme pahasına prens aramaz...ama her şeye rağmen sarışındır ve bütün bunlar bir rüyadır.
(ignesfatuisi - 19 Mart 2008 15:55)
kelime oyunlarını seven matematikçi bir yazarın eseri olarak türkçe çevirilerinde anlam kaybı olsa da ingiliz diline has kelime oyunları ve ahenk, kitabın çoğunluğuna serpiştirilmiş halde de değil. hatta çok az yerde karşılaşılıyor denebilir. bu yüzden türkçe çevirilerinden okunduğu takdirde kaybolan anlam pek de fazla değil. bunun dışında eser zaten herhangi bir rüyanın* abukluğundan mürekkep olduğu için ortaya çıkan anlamsızlığın da bu yüzden gayet anlamlı olduğu söylenebilir. ağlarken yere düşen göz yaşlarından göl meydana gelmesi ve gölün, etraftaki canlılarla birlikte alice'i sürükleyip götürmesi, buradan kurtulan hayvanların kuruyabilmek için çözüm ararken görüşlerini sunmaları ve bu sırada farenin durup dururken william the conqueror'dan bahsetmeye başlaması ve dinleyenleri kızdırması, "söylediklerinden sen de bir şey anlamıyorsun" denilerek bu sefer de kurumak için önerilen şeyin yarış yapmak oluşu ve herkesin gık demeden katılması gibi unsurlar, rüyaların doğal niteliği olan basit bir noktadan bambaşka bir yere atlamanın güzel örnekleridirler. alice kimlik krizlerine girer; tavşan deliğinden düşen kişi ile kendisinin aynı insan olup olmadığını tartışır, alice'in bildiği bazı şeyleri (çarpım tablosu, öğrendiği şiirler vs.) hatırlamaya çalışır ama bunları deforme olmuş bir şekilde anımsar, aslında kendisinin mabel gibi diğer arkadaşlarından birisi de olabileceğini düşünür ve bu çıkarımı sorgular. gerçek bir rüyanın doğallığını da tam anlamıyla taşıdığı için tüm metnin, ayık bir kafayla yazıldığını söyleyebilmek zor. ama 60'ların lsd çılgınlığıyla ve abd'deki pedofili vakalarının sıklığıyla lewis carroll'a* ve eserine bakışın çoğu zaman anakronizm hatasına düşerek yapıldığı kanısındayım. fotoğrafçılıkla uğraşan biri olarak sadece yarı-çıplak küçük çocuk fotoğrafları çekmiş değil carroll, yeryüzü şekillerine varıncaya kadar kendisinin fotoğraf envanteri gayet geniş. kaldı ki victoria devrinde çıplak çocuk resimlerinin varlığı, noel tebrik kartlarında bile görülen ve garip karşılanmayan bir durum. ayrıca iddialar herhangi bir somut veriyle de desteklenmiyor, eserlerden çıkarılan yorumlarla bu sonuca varılıyor. geçmişteki metinlere freudian yorumların yapılması olağan ama carroll'un bilinçaltının dışına çıkan bir vaka isnadı yapmak, "allah allah kontesi kim sikti" kalıbımızı burada da kullanmak zor. bunun yanında carroll'un matematikçi kimliği de günümüz bilim anlayışından çok new age taifesinin heveslerini yansıyan türden; carroll ağabeyimiz telekinezi ve medyumluğa bile kafayı takmış birisi ve yine victoria cağı için bunlar da şaşırtıcı hevesler sayılmaz. buradaki meselenin asıl güzelliği, "kendine iş çıkarma sanatı" olarak da tanımlayabileceğimiz kapitalizmin pragmatik bünyesinde, theodor adorno'nun eleştirdiği kapitalizmin sohbetlerde dahi her zaman amaç ve çıkar arama çabasında oluşundan uzak bir eserin de yazılmış olması, negzel.
(balamir1 - 31 Ağustos 2008 18:52)
çocukken okunduğunda peri masalı zannedilen, yaş ilerledikçe her okunuşunda içindeki farklı sırlara erişilen; buram buram amsterdam sokakları kokan, alkollüyken ve fonda jefferson airplane çalarken okunduğunda ise ruha tekamül ettirip kalp gözlerini açan mistik kitap. eğer ki rüyanızda da white rabbit görmeye başlarsanız:(bkz: fenafillah)
(takeiteasy - 19 Ocak 2009 16:06)
daha cocukken babam tarafından bilinçsizce çocuk kitabı yanılgısına düşülerek alınmış, ta o zamanlar cok sevdiğim, büyüdükçe manasına vardıkça daha da cok sevdiğim, en iyilerim arasında yer alacak kitap. cheshire cat inden mad hatter ına kadar her karakteri ayrı ayrı kitap konusu olabilecek kadar derin, en basit cümlesi bile üzerine kitap yazılmaya değecek kadar felsefidir.--- spoiler ---alice: would you tell me, please, which way i ought to go from here?the cheshire cat: that depends a good deal on where you want to get toalice: i don't much care where.the cheshire cat: then it doesn't much matter which way you go.alice: …so long as i get somewhere.the cheshire cat: oh, you're sure to do that, if only you walk long enough.--- spoiler ---(bkz: we're all mad here)
(narcissa - 16 Ocak 2010 15:48)
bir mantik kitabi. misal, besinci paragrafinin ilk cümlesi söyle: "either the well was very deep, or she fell very slowly, for she had plenty of time, as she went down, to look about her."serbest ceviri yaparsam: "ya kuyu cok derindi ya da alice cok yavas düsüyordu; cünkü asagiya düserken etrafina bakmak icin yeterince zamana sahipti."cool!
(question the answers - 8 Mart 2010 22:13)
oxfordlu matematik profesörü charles dodgson'un, bir sandal gezintisi sırasında üç küçük kıza anlattığı masaldan fazla bir şey değilken, 1865 yılında kitap olarak çıkmasıyla ününün dünyayı tutması, hemen birçok dile çevrilmesi bir oldu. hatta kraliçe victoria bile bu kitaptan o kadar hoşlanmış ki, yazardan, başka yapıtı çıkarsa hemen kendisine göndermesini istemiş. bu isteği üzerine gönderilen kitaba epeyce şaşmış olacak; çünkü charles dodgson'un bundan sonra çıkan kitabı ''determinantlar üzerine bir deneme'' oldu! gerçi ağırbaşlı profesörün kendi alanında yazılmış böyle daha birçok bilimsel yapıtı vardır; fakat ününü onlara değil, lewis carroll takma adıyla yayınladığı ''alice harikalar ülkesinde'', ''aynanın içi, alice orada neler gördü'' gibi şaheser saçmalarına borçludur.(alice harikalar ülkesinde isimli kitabın önsözünden.)(bkz: lewis carroll)
(treachery - 26 Şubat 2001 16:15)
eğer bu lewis carrol'ın kendi rüyalarından harmanladığı bir eser değilse rüyaların ortak özelliklerini çok mükemmel bir şekilde hikaye haline getirmiş adam. olan şeylerin garipliğinden değil de (yani onun da etkisi var da, garip şeyler herhangi bir fantezi dünyasında da olabilir), alice'in iç seslerinden ve düşüncelerinden yaşadıklarının rüya olduğu hızla anlaşılıyor zira.sürekli bir "aa demek bu bu yüzden böyleymiiş" aydınlanması yaşaması; mahkemede aşçının içeri gireceğini kapı yakınlarındaki kişilerin hapşurmasından anlaması; şiir okurken istemeden kelimeleri değiştirmesi; sudan çıktıktan sonra hayvanlarla onları yıllardır tanıyormuş gibi konuşması (ve bunun ona doğal gelmesi) ve buna benzer bir sürü şey "aa ne kadar rüya lan bu" dedirtmişti bana.
(sombrefloe - 27 Ağustos 2013 16:14)
tehlikeli.kesinlikle cocuk kitabi degil.gregor samsa olamadigimizda alice'i siginiriz.bu da bizi sizofren yapar...
(valec - 12 Ocak 2004 18:49)
--- spoiler ---''şapkacı: sence ben delirdim mi?alice: hayır, sadece keçileri kaçırdın. ama sana iyi bir haberim var. bütün iyi insanlar böyledir.''--- spoiler ---
(vb - 15 Haziran 2014 01:43)
sonsuza kadar sürmesini istediğim çay eşliğindeki sabah kahvaltılarında hiç bitmeyen tea party'sini hatırladığım özendiren bitanecik başucu kitabı.
(6 45 - 21 Aralık 2001 13:02)
Yorum Kaynak Link : alice's adventures in wonderland