Süre                : 1 Saat 41 dakika
Çıkış Tarihi     : 01 Kasım 1974 Cuma, Yapım Yılı : 1974
Türü                : Komedi,Korku
Taglar             : esrarlı,Yeniden yap,Katolik papaz,caucasian,haç
Ülke                : Türkiye
Yapımcı          :  Saner Film
Yönetmen       : Metin Erksan (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Yilmaz Tümtürk (IMDB)
Oyuncular      : Canan Perver (IMDB), Cihan Ünal (IMDB), Meral Taygun (IMDB), Agah Hün (IMDB), Erol Amaç (IMDB), Ekrem Gökkaya (IMDB), Sabahat Isik (IMDB), Ahmet Kostarika (IMDB)(ekşi), Ferdi Merter (IMDB), Ergun Rona (IMDB), Ismail Hakki Sen (IMDB), Ali Taygun (IMDB), Muzaffer Yener (IMDB), Ahu Tugba (IMDB)

Seytan (~ El exorcista turco) ' Filminin Konusu :
Seytan is a movie starring Canan Perver, Cihan Ünal, and Meral Taygun. A little girl is possessed by a demon.


  • "kötülüğün değil özgür iradenin simgesi olduunu düşündüğüm şey."
  • "tekrar ve tekrar ilkmişcesine kandırandır...bunun için uğraşmasına bile gerek olmayan, bir gülüşe aldatandır..."
  • "önümde diz çökmesi gereken bunu yapana kadar muhattap olmayacağım varlık."
  • "silah doldurmakla görevli kamu personeli."




Facebook Yorumları
  • comment image

    allah' ın katakulliye getirdiği iki yaratıktan biri. diğeri de insandır. şöyle ki: allah kutsal kitabında bize diyor ki bizi bu dünyada sınamak ve öbür dünyada ödüllendirmek yahut cezalandırmak için yarattı. yani herşey en başından belliydi. yani sınav gereği insanı birilerinin kötülüğe sevkedeceği de belliydi. ama allah şeytan' a doğrudan "senin görevin insanları kötülüğe sevketmek" demedi de adem' e secde edilmesi tezgahını tertipledi. adem'e secde etmeyen şeytan suçlu pozisyonuna düştü. öte yandan adem ve havva' ya söylenen onların sınanacağı değil, cennette yaşıyacaklarıydı. allah onları cennetten kovmak ve sınavı ortaya koyabilmek için de yasak elma tezgahını tertipledi. böylece hem insanı ve şeytanı birbirine düşürmüş, hem bu yüzden ikisini de suçlu ilan etmiş oldu. pekiyi neden onları suçlu durumuna düşürdü? çünkü sadece onları yaratmış olmanın kendisini otoriter kılmadığı apaçık ortadaydı. onların üzerinde otorite iddia edebilmesi için kendisinin haklı olması, kendisinin haklılık iddia edebilmesi için ise bir şekilde onların suçlu bulunmaları gerekiyordu. allah' ın gerçek dünyada "egemen güçler"e denk düştüğünü ifade edersek, çevirdiği katakullilerin nedeni de açıkça görülebilir.


    (bindokuzyuzseksendort - 2 Mart 2002 17:32)

  • comment image

    kendisi ile (doğruya doğru) direkt bir münasebetim olmadı. açıkçası tanısam çok fazla da muhabbet kurmazdım. çekindiğimden için filan değil de, hep çirkef bir karakter olarak tanıtıldı bana, ön yargılarım var. ama büyüğümdür sonuçta, selam edip geçerdim.
    ...illa ki bir melekle konuşmak istiyorsam mikail ile iletişime geçmek isterdim misal, çünkü bana katacak çok daha fazla şeyi olduğuna inanıyorum.

    ama...

    1) cennette üreme yok. hz. adem ile havva üreyemiyorlar.
    şeytan onları kandırıyor, yasak meyvayı yediriyor. sonra kovulup dünyada ürüyorlar. neticede da bize kadar geliyor iş.
    sonuç: şeytan olmasa zaten biz olamayacağız

    2) "kötülük" diye bir mefhumu şeytan tanıtıyor. o tanıtmasa öyle bir kavram yok ortada. haset yok, kıskançlık yok, oburluk yok, açgözlülük yok, kontrolsüz şehvet yok, kendini beğenmişlik yok...
    sonuç: şeytan olmasa şu anda bir çocuk tecavüzcüsü ile aynı kefede olacaktın. çünkü sen şu an kontrol edebiliyorsun, o edemiyor. şeytan olmasa onun kontrol edeceği bir şey olmayacaktı.

    3) tanrı, yani kadir-i mutlak, (aka. omnipotent) olduğu halde şeytanın varlığına izin veriyor.
    sonuç: bir bildiği var demek...

    yani nedir?
    bu kadar atar yapmayın şeytana yahu... yazık be ona da. günah bence.
    tapanlara bir bakın kendisine... ben olsam epey mutsuz olurdum...
    tüm çer çöp onda...


    (mortifera - 29 Ağustos 2008 22:11)

  • comment image

    tekrar ve tekrar ilkmişcesine kandırandır...
    bunun için uğraşmasına bile gerek olmayan, bir gülüşe aldatandır...


    (charming - 3 Şubat 2004 03:34)

  • comment image

    adem'e secde etmesi istendiğinde bütünüyle kur'an ayetlerine uygun davranmış varlık. süreci kur'an'dan okuyalım.

    --- sahne 1 ---

    1) zamanın bir anında allah, yeryüzünde bir halife yaratacağını meleklere ilan eder. "hani rabbin, meleklere: "muhakkak ben, yeryüzünde bir halife var edeceğim" demişti. " (bakara 30)

    2) melekler bu kararın yerli yerinde olmadığı düşüncesiyle yaratılacak halife'nin gerekli olup olmadığını sorgularlar. burada, henüz yaratılmamış halifenin bozguncu, kan dökücü olacağının söylenmesi ilgi çekicidir. ""biz seni şükrünle yüceltir ve sürekli takdis ederken, orada bozgunculuk çıkaracak ve kanlar akıtacak birini mi var edeceksin?" (bakara 30)

    3) karar kesindir; meleklerin sorusu ikna edici görünmeyen bir biçimde cevaplanır. burada allah'ın, yaratılacak halifenin bozguncu, kan dökücü olmadığını öne sürmemesi dikkat çekicidir. "allah, “ben sizin bilmediğinizi bilirim” diye cevap verdi" (baraka 30)

    4) böylece adem yaratılır ve ona isimlerin tamamı*** öğretilir. "adem'e bütün isimleri öğretti." (bakara 31)

    5) sonra allah, bir ismi olan şeyleri meleklere göstererek onlardan bu şeylerin isimlerini söylemelerini ister. "onları meleklere arzederek: 'eğer doğru sözlü iseniz şunların adlarını bana bildirin' dedi. (bakara 31)

    6) melekler şeylerin isimlerini söyleyemez ve bilgisinin üstünlüğüne bir kez daha tanık oldukları allah'ı yüceltirler. "dediler ki: "sen yücesin, bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok. gerçekten sen, her şeyi bilen, hüküm ve hikmet sahibi olansın."" (bakara 32)

    7) bu defa allah şeylerin isimlerini söylemesini adem'den ister. adem bütün isimleri söyler. "demişti ki: ey âdem onlara, yaratıkları adlarıyla haber ver, âdem, her şeyi adlı adınca haber verince demişti ki: ben size demedim mi, göklerdeki gizli şeyleri de bilirim, yeryüzünde ki gizli şeyleri de. açığa vurduğunuzu da bilirim, gizlediğinizi de." (bakara 33)

    8) böylece 3.maddede ifade edilen ve ikna edicilikten uzak görünen sebep açıklık kazanır. adem, belki yeryüzünde bozgunculuk çıkarıp kan dökecektir ama kendisine isimlerin tamamının öğretilmesi nedeniyle* bir değeri, meleklerden üstün bir yaratılışı vardır. yani allah, adem'in kan dökücü tabiatına rağmen, isimlerin tümünü biliyor oluşunu, onun, meleklerden üstün olmasına yettiğini ileri sürmüş olmaktadır. bu sav, ileride tartışmaya açılacaktır.

    --- sahne 2 ---

    9) ardından meleklere, onlardan üstün bir yaradılışı olan adem'e secde etmeleri, onun üstünlüğünü kabullenmeleri emri verilir. şeytan*** dışında bütün melekler emre itaat ederler. "hani biz meleklere «adem'e secde ediniz» dedik de hemen secde ettiler. yalnız iblis kaçındı, kendini büyük gördü ve kâfirlerden oldu." (bakara 34)

    10) bunun üzerine allah, şeytana, emre neden itaat etmediğini sorar. omniscient varlığın böylesi bir soru sorması şaşırtıcı değil, ilgi çekicidir."ben emrettiğimde seni secde etmekten alıkoyan nedir?' buyurdu." (araf 12)

    11) şeytan gerekçesini açık olarak ifade eder. "iblis 'ben ondan üstünüm,' dedi. 'sen beni ateşten, onu ise topraktan yarattın.'" (araf 12)

    12) şeytanın cevabını kibir olarak değerlendiren allah hükmünü verir. "buyurdu: "öyle ise oradan in, orada büyüklük* taslamak senin haddin değildir. çık, çünkü sen aşağılıklardansın!"" (araf 13)

    13) hükmün allah'ın merhametinden mahrum kalarak azaba uğramak anlamına geldiğini fark eden şeytan, allah'tan cezanın infazına kadar süre ister. "iblis, 'öyleyse onların diriltileceği güne kadar bana mühlet ver' dedi." (araf 14)

    14) süre* verilir. "sen mühlet verilenlerdensin." (araf 15)

    15) şeytan bundan sonrasında nasıl davranacağını yine net bir biçimde ifade eder. "iblis dedi ki; «beni kışkırtıp sapıklığa düşürdüğün için, andolsun ki, doğru yolun üzerinde pusu kurup insanların yolunu keseceğim. sonra da onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından onlara sokulacağım da sen, çoğunu şükreder bulamayacaksın" (araf 16 - 17)

    16) allah, şeytanı huzurdan kovarak son sözünü söyler. "allah şöyle buyurdu: “haydi, yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan çık! andolsun ki onlardan sana kim uyarsa, sizin hepinizi cehenneme dolduracağım.” (araf 18)

    --- yorum --- (şeytanın davranış ve kararlarının kur'an ayetlerine uygunluğu)

    allah'ın tezi : "adem'in kan dökücü tabiatına rağmen, isimlerin tümünü biliyor oluşu, onun, meleklerden üstün olmasına yeter"

    şeytanın tezi : "hayır yetmez. ben ateşten yaratıldım, adem ise topraktan. ateş topraktan üstündür."

    a) şeytanın, allah'ın tezinin geçersiz olduğu sonucuna varırken aklını kullandığı açıktır. çünkü en azından ateş ile toprak tabiatları arasında bir kıyaslama yapmıştır. vardığı sonuç ister doğru ister yanlış olsun, allah'tan geliyor olsa bile, bir iddiayı akıl süzgecinden geçirmeden kabul etmediği ortadadır. bu tavır, "allah, pisliği, aklını kullanmayanlar üzerine bırakır." (yunus 100) ayetine uygundur.

    b) isimlerin tümünü biliyor olmasının adem'i meleklerden üstün kılıp kılmayacağı konusunda, şeytanın melekler lehine bir bilgisi varsa bilgisine uygun davrandığı açıktır. kendisi ile tutarlıdır, sorun yoktur. öte yandan, bu konuda hiçbir bilgisi olmadığını varsaymamız durumunda ise o, hakkında bilgi sahibi olmadığı bir şeyin ardına düşmemeyi tercih etmiş (yani bilmediği şeye evet dememiş) olur ki bu tavır da, "hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur." (isra 36) ayetine uygundur.

    c) şeytanın, "ateş topraktan üstündür" derken toprağın çamurlaşabileceğini düşünmüş olması muhtemeldir. toprak çamurlaştığında, bugün evet dediğine yarın hayır der; bugün sevdiğinden yarın nefret eder; bugün böyledir yarın şöyle. ateş ise hep ateştir. var olduğu sürece gücü nispetinde yakar, ısıtır, aydınlatır; yoksa da yoktur. cıvık toprak vardır; ama cıvık ateş yoktur. bu bakımdan ilkeli, tutarlı, dönek olmayan ateş tabiatının; ilkesiz, dönek, tutarsız olabilen toprak tabiatından üstün olması rasyoneldir. bu düşünce, "özü sözü bir kişilerle beraber olun" (tevbe 119) ve "emrolunduğun gibi dosdoğru ol!" (hud 112) ayetlerine uygundur.

    ç) şeytanın adem'den üstün oluşu için bir başka sebep de şeytanın kan döktüğüne dair hiçbir kanıtın bulunmadığı yerde, adem'in kan dökeceğinin henüz yaratılmadan önce bile kabul görmüş olmasıdır. insanoğlunun, bebekleri, çocukları, savunmasızları, hasta ve yaşlıları acımasızca öldürdüğü ortada iken bunu hiç yapmamış meleklerden üstün olması saçmalıktır. bu düşünce, "kim, bir cana kıymayan veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayan bir nefsi öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur." (maide 32) ayetinde dile gelen "yaşam hakkının kutsallığı" ilkesine uygundur.

    d) şeytan kendi vardığı sonucun doğru olduğunu dayatmamış, diğer melekleri kendisi gibi düşünmeye zorlamamıştır. hyde park'ta düşüncelerini haykırıp kendi işine dönen adam gibidir. bu tavır, "dinde zorlama yoktur" (bakara 256) ayetine uygundur.

    e) diğer melekler ikna olmuş, istemiş ve secde etmiştir. şeytan ise ikna olmamış, istememiş ve secde etmemiştir. yani, istemediği şeyi yapmamıştır.* istemediği şeyi yapmamak temel bir varlık hakkıdır. şeytanın istemediği şeyi yapmaması, nahl 106 ayetine uygundur. bu ayet, imandan sonra küfre dönenlere büyük bir azap olduğunu ifade ederken; baskı sonucu küfre dönmek istemediği halde böyle yapmak zorunda kalanlara merhametle davranıp onları hariç tutar.

    f) secde etmeyi reddettiği gerekçesiyle allah'tan azap hükmünü aldıktan sonra şeytan (ateş tabiatının gereği olarak) eğilip bükülmez. korkuya kapılıp düşüncelerine ihanet etmez. söylediklerinin arkasında durur. yaptıklarının sorumluluğunu alma iradesini ortaya koyar. bu davranış, "yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, allah katında büyük bir nefretle karşılanır." (saff 3) ayetine uygundur.

    --- sonuç ---

    o halde;

    1) karşılaştığı şeyleri akıl süzgecinden geçirmeden kabullenmeyen
    2) hakkında bilgi sahibi olmadığı şeyin ardından gitmeyen
    3) otorite karşısında düşüncesini söylemekten çekinmeyen
    4) istikrarsız, dönek olabilen toprak tabiatı karşısında istikrarlı, ilkeli ateş tabiatını üstün gören
    5) bugüne kadar bir sinek bile öldürmemiş
    6) istemediği şeyi yapmama iradesini ortaya koyan
    7) başkalarını kendisi gibi düşünmeye/olmaya zorlamayan
    8) otoriteden korktuğu için düşüncelerine ihanet etmeyen
    9) yaptıklarının sorumluluğu alma erdemine sahip

    bir şeytan ile karşı karşıyayız. dünyadaki tüm insanlar, bir sihirli değnek dokunuşuyla, şu 9 özelliğe sahip olsalar dünya daha iyi, daha güzel, daha adil, daha özgür bir yer olmaz mı?

    o halde, neden şeytanı takip etmeyelim?

    edit : imla


    (hexameron - 25 Ocak 2015 11:49)

  • comment image

    iyi bil ki, melek, nefs ve şeytan senden ayrı ve senin dışında ayrıca bir varlık değildirler, aksine sen onlarsın. bunun gibi, yer, gök, kürsî, cennet,cehennem, hayat, ölüm...de senin dışında olan şeyler değil, sende bulunan şeylerdir. seyredip saflaştığın zaman bu sır sana açılacaktır.

    (necmeddin-i kübra)


    (isnetus - 25 Mart 2015 10:31)

  • comment image

    şeytan allâh'a isyân eden, vaktiyle meleklere hocalık yapmış bir cin'dir.

    şeytanın melek değil cin olduğuna dâir kur'ân-ı kerîm'de bir kaç çeşit işâret vardır.

    1. cinler ateşten, melekler nûr'dan yaratılmışlardır. şeytan da ateşten yaratılmıştır. (kandıralı sen de geç gibi oldu)

    2. meleklerin cinsiyeti yoktur. cinler ise insanlar gibi erkek ve dişi olmak üzere iki cinstirler. melekler allâh tarafından doğrudan yaratılırken, cinler ise cîmâ (çiftleşme) vesilesi ile yaratılırlar. dolayısı ile meleklerin zürriyyeti olamaz, cinerin ise zürriyyetleri vardır. kur'ân-ı kerîm'in bâzı yerlerinde "şeytanı ve onun zürriyyetini" ifâdeleri ile şeytanın zürriyyeti olduğuna atıfta bulunulmuştur.

    3. melekler irâdesizdir, allâh ne derse, ne emrederse onu yaparlar. cinler ise insanlar gibi kulluk etmeleri için yaratılmışlardır, irâdeleri vardır, kendi irâdeleri ile hareket edebilirler, allâh'ın emirlerini uygulamayıp yasaklarını çiğneyebilirler. şeytan da secde emrine karşı gelmiş, kendi irâdesini kullanabilmiştir.

    şeytan için melek demek, imân'ın şartlarından biri olan meleklere imanı ihlâl etmek olacağından sakıncalıdır. zirâ meleklerin bazı özellikleri redd/inkâr edilmiş olunmaktadır.


    (iett 99 806 - 14 Eylül 2004 22:21)

  • comment image

    bir inanışa göre şeytanın insana secde etmemesi,tanrıya duyduğu saygı kaynaklıymış.sadece tanrıya secde edilir diyerek insanların önünde eğilmemiş..ve melekler arasında en güçlüsü olan şeytana allah en zor görevi vermiş..onun ellerini bağlayıp bir nehire atmış ve arkasından "sakın ıslanma" demiş.


    (murron - 3 Ağustos 2001 04:48)

Yorum Kaynak Link : şeytan