Vier um die Frau (~ Four Around a Woman) ' Filminin Konusu : Vier um die Frau is a movie starring Hermann Böttcher, Carola Toelle, and Lilli Lohrer. Harry Yquem, a wealthy broker, remains obsessed with delusions of his devout wife's infidelity.
Die Nibelungen: Siegfried(1924)(8,1-4625)
Die Nibelungen: Kriemhilds Rache(1924)(7,9-3437)
Dr. Mabuse, der Spieler(1922)(7,9-6397)
Der müde Tod(1922)(7,7-4516)
Spione(1928)(7,7-2720)
Liliom(1934)(7,0-948)
Die Spinnen, 1. Teil - Der Goldene See(1920)(6,6-921)
Die Spinnen, 2. Teil - Das Brillantenschiff(1920)(6,5-676)
Das wandernde Bild(1921)(6,2-308)
savas sonrasi alman toplumcu gercekciliginin en onemli yazari. bizzat katildigi savasin yikimlarini konu alan kitaplariyla tanindi. daha sonraki eserlerinde gunluk yasamdan yaptigi saptmalarlarla kurguladigi romanlarinda muhalif tutumunu reel sisteme karsi yonlendirmis ozellkle 'saat dokuzbucukta bilardo' adli eserinde yeni yeseren kapitalist demokrasi icindeki fasizm kalintilarini anlatmasiyla elestiri oklarini duzenin kalbine hedeflemistir. ayrica katherina blumun cignen onurunda medyanin ikiyuzlulugunu, palyacoda dinci laik mucadelesini, ilk yillarin akmeginde sinif celiskilerini konu almistir.
(coldplay - 11 Haziran 2002 00:54)
(bkz: katherina blumun çiğnenen onuru)
(remedios - 9 Aralık 2002 23:33)
trenin tam saatiydi, cüce ile bebek, ademoğlu neredeydin, babasız evler, ve o hiçbir şey demedi, dokuz buçukta bilardo, katharina blumun yitik onuru, ilk yılların ekmeği, savaş çıktığında, savaş bitince, fotoğrafta kadın da vardı, özenli kuşatma, geride kalanlardan son istek kitaplarının yazarı.bir yudum toprak adlı bir oyun da yazmıştır.
(oztokyolu - 6 Mayıs 2003 18:17)
hikayeci. ikinci dunya savasi mağdurlarından. "peki neden" diye sordum bir kez daha."yasa var, mutlu olmanız gerekiyor", dedi."mutluyum ben" diye bağırdım."üzgün yüzünüz" dedi ve başını salladı.(üzgün yüzüm)
(scissorshands - 26 Haziran 2001 19:16)
eski bir seçki içinde keşfettiğim yazar. diğerlerinin arasında birer pırlanta gibi parıldar öyküleri. hele bir sayılmamış sevgili var ki...
(udemoforever - 22 Aralık 2017 00:50)
#44965884 nolu entrydeki yazar arkadaşın aradığı 'es wird etwas geschehen' adlı öykünün 'bir işler başarmalıyız' adıyla türkçe nüshası, aşağıdaki linktedir. (tarama kaynağı: 'seçme alman öyküleri' - cem yayınevi, 1994 - çev: melahat togar)http://www.filedropper.com/eswirdetwasgeschehenekşisözlük. kutsal bilgi kaynağı. üç yıl sonra da olsa. *
(udemoforever - 25 Aralık 2017 00:34)
ilk yılların ekmeği kitabında bir bölüm vardır, küçük konserve et uğruna insanların acısını, tepkilerini öyle temiz ve etkileyici anlatmıştır ki rastgele bir gün buzdolabını açtığınızda içindekiler az bile olsa sebzeye eliniz uzanırken tuhaf bir tebessüm oluşmasını sağlayabilir.
(suspiriareturns - 17 Mayıs 2018 17:41)
"güzel bir söz vardır: hiçbir şey. hiçbir şey düşünme. başbakanı düşünme, katolikleri de düşünme. küvette ağlayan, terliklerine kahve damlayan o palyaçoyu düşün." palyaçonot: elinde bu yazarın üzgün yüzüm kitabı olan bir arkadaş yeşillendirirse çok mutlu olurum. bir sürü sahaf gezdim zamanında, bulamadım.
(olamayanadam - 31 Mayıs 2018 23:34)
1972 nobel edebiyat ödülü nün sahibi.1917 de köln de dogdu.1924 yilinda okula gitmeye basladi.1937 de liseyi bitirdi.17 yasinda siir yazmaya basladi.1938 yilinin sonbaharinda calisma kampina,bir yil sonra da askere alindi.piyade olarak,dogu ve bati cephesine gönderildi.1945 yilinni nisan ayindan eylül ayina kadar,ingilizlerin ve amerikalilarin elinde savas esiri oldu.savas bitip köln e döndükten sonra,hem üniverste ögrenimini sürdürdü hem calisti.1947 yilinda ilk kisa öyküsü "haberci",sonra ilk romani "ademoglu neredeydin?","ve o hic bir sey demedi" yayinlandi.yapitlarinda ikinci dünya savasini,özellikle de insanlarin nasil savastiklarini,savasin yikintilarini ve acilarini anlatti.temmuz 1985 de,67 yasinda öldü.
(armadores - 8 Ağustos 2005 14:43)
küvette ağlayan, terliklerine kahve damlayan ve canımın cânı didem madak’ı da ağlatan palyaço’sunu* çok sevdiğim nobel ödüllü alman yazar. büyüdüğümüzde anladığımız değil de çocukken algıladığımız “palyaço”dan beklenmeyecek cümleler eden; “düzenin ilkeleri benim için işkencedir.” diyerek başkaldıran bir isyankâr palyaço. makyajının altında ne olup bittiğini belli bir yaştan sonra tahmin edebildiğimiz palyaço. elimdeki can yayınlarının ahmet arpad çevirisiyle üçüncü baskısı. ayrıca bu baskı için söylemeden geçemeyeceğim bir şey varsa o da pek çok şahane kapağa hayat veren utku lomlu’nun yine harikulade bir kapak tasarladığıdır.
(sol si re sol - 15 Aralık 2018 00:18)
Yorum Kaynak Link : heinrich böll