efendim los angeles'ta cekilmis olan safety last filmindeki unlu akreple yelkovana takili kaldigi o koca gokdelenli sahnede dublor de kullanmamis, ozel efekt de kullanmamis oyle bir vahim deli kendisi. derler ki lloyd bu fikir ilk aklina geldiginde yerinden sicramis 'ben bile boyle heyecanlandiysam seyirci ne kadar heyecanlanir kimbilir' diye dusunmus. ama isin trajik yani donemin seyircileri bu turden gerilimlere o kadar aliskinlarmis ki hic de lloy'un dusundugu gibi sok falan olmamislar. bir de yildiz imajinin bir tur amerikan ruyasi metaforu seklinde degerlendirmeleri vardir. seviyor muyuz cok seviyoruz..

(semsa - 21 Kasım 2006 02:17)

buster keaton'ın aksiyon yeteneği ile charlie chaplin'in sakar komedisinin tek vücutta toplanmış halidir. keaton'ın ifadesiz suratına karşıt, doğal ve komik mimikli bir oyunculuğu; chaplin'in makyaj ve berduş kostümü düşkünlüğünden nasibini almamış, yalnız o yuvarlak gözlüklerden şaşmayan bir tarzı vardır. esprileri sessiz dönem filmleri içinde en kalitelileridir. bir de ek olarak şu var ki, bu güzel sinema insanının alçakgönüllüğü gözlerinden okunabilir. niye daha meşhur değil, anlamak zor.

en iyi filmlerinden bazıları:
safety last (1923)
the freshman (1925)
the kid brother (1927)

(mortello - 28 Ocak 2012 22:32)

mildred davis ile pek çok filmde beraber oynamış, 1923'te de kendisiyle evlenmiş.

(sombrefloe - 2 Ağustos 2012 23:11)

sinema aşkını, bugünün değer yargıları ile anlayamayacağımız, filmlerini parmaklarını kaybetmek uğruna çeken, ve bununla bile yılmayan, sessiz sinema döneminin amerika ayağının, charlie chaplin ve buster keaton ile beraber en has adamlarından, ve haliyle hakkı en çok teslim edilmemiş olanlarından. safety last adlı başyapıtında, chaplin'in veya keaton'ın en iyi filmlerine benzer bir tat almak mümkündür. üstelik diğerlerinden daha önce, 1923'te yaratmıştır bu başyapıtı. sherlock jr., the general, modern times, city lights ve the gold rush için insanlık biraz daha bekleyecekti.

(ianism - 29 Nisan 2014 22:43)

kesin ip var dedirten bir abi.

(smlyldz - 12 Ocak 2016 06:14)

1910 `dan 1930a kadar sinemanin chaplin kadar me$hur kalmi$ yildizi.
sessiz filmler zamaninda me$hur olmu$ , sesli filmler ciktiginda da zarar gormeden i$ine devam edebilen ender sinema yildizlarindan birisi olmu$tur.
ben kucuktum trt hep filmlerini verirdi lloydun , gokdelenden du$erdi, ayagi takilirdi son anda saate, akreple yelkovana sarila sarila kurtulmaya cali$irdi , kisa ama cok eglenceli filmlerdi.
sessiz messiz ama beni de sizi de $imdiki zamanin pek cok filminden daha cok eglendirirler eminim yine verse trt.

(gotterdamerung - 17 Ekim 2001 06:23)

bir yahut birkaç filmini izlediğinizde sevimli gelebilen, keaton ve chaplin gibi izleğini artırmaya kalktığınızda kendini tekrar etmesi bir yana, sinir bozucu hale gelen, şaşırmadığım üzere kariyerine chaplinvari bir tiplemeyle ^* başlayıp tutmayınca ikinciye yönelerek chaplin, keaton, harry langdon, şaşı ben turpin, fatty roscoe arbuckle, mösyö max linder, larry semon, w.c. fields ve diğerlerinin yanında amatör kalan komedyen. hoş gagları vardır ancak aksiyon için sevenlerini buster keaton saflarına alalım.

geç tanım: sessiz dönem komedyenleri içinde en sevimsizi ve yapay duranı. fotoğrafçılığıyla da meşhurdur, iyi hasılat getiren filmleriyle, çoğunun kariyeri sönen bu komedyenlerin yanında tutulmayı hak etmez nazarımda.

(kolombre - 5 Ağustos 2018 12:20)

marilyn monroe - "january 1952 "pink peignoir" portraits session at her apartment in hollywood photoshoot by philippe halsman and his assistant harold lloyd " http://imgbox.com/g/bhyfj4dd9j

(kolombre - 9 Ağustos 2018 23:11)

charlie chaplin ve buster keaton ile birlikte sessiz sinema döneminde harika işler çıkarmış bir adrenalin manyağı. pek çok harika filme imza atmasına ve safety last gibi bir başyapıtı charlie chaplin'in pek çok meşhur filminden önce çekmesine rağmen onun ismini charlie chaplin kadar duymayız. bunun sebebi olarak filmlerinin salt komediye dayanmasına bağlıyorum. charlie chaplin'in şaheserleri bizi güldürdüğü kadar ağlatmayı da başarmıştır. city lights filminin sonunda ağlamamış bir insanoğlu var mıdır? harold lloyd'un filmleri ise neredeyse aksiyon filmleri kadar heyecanlı ve oldukça komiktir. dram ya da romantizme filmlerinde pek yer vermez.

(bkz: safety last!) özellikle saat üzerindeki sahneler hala birer sinema ikonudur. sinema ile ilgili pek çok posterde veya görselde o meşhur sahneye gönderme yapılmadan geçilmez.
(bkz: the freshman)
(bkz: the kid brother)
(bkz: speedy)
(bkz: girl shy)
(bkz: an eastern westerner)
(bkz: bumping into broadway)
(bkz: why worry)
(bkz: never weaken) 1921 yılında çektiği yaklaşık yarım saatlik kısa filmidir. inşaat halindeki bir binada geçen filmin son on dakikası insana tırnak yedirtecek kadar heyecanlıdır.
(bkz: grandma's boy)
(bkz: number, please)

(ozkulu - 15 Ocak 2019 11:50)

harold lloyd trt'nin 1980'lerde trt olduğu vakitlerde ekrana sık sık getirdiği bir isimdi. 1893-1971 yılları arasında yaşamış olan bu komedyen siyah beyaz filmleriyle beni charlie chaplin'den çok daha fazla güldürmüş ve bence değeri bilinmemiş biridir.

1913-1947 yılları arasında imdb'ye göre 207 filmde aktör olarak boy gösteren lloyd, 1924-1963 arasında da 15 filmin yapımcılığını üstlenmiş. ancak lloyd'un özellikle rol aldığı filmlerin ortak özelliği, her birinde izleyenlerin ağızlarını açık bırakacak denli cesurca (ve hatta sapıkça) akrobatik kovalama, kaçma, düşme, atlama vs gibi fiziksel sahneler içermesiydi. bunun sınırı o kadar belirsizdi ki örneğin lloyd aynı filmde insanların karınca kadar gözüktüğü yükseklikte binaların çatılarında tek bacağı çatıya değen bir iskemle ile görüntülenir, çelikten inşa edilen gökdelenlerde cirit atar, trenden kaçar, arabayla çılgın slalomlar yapardı.

trt bu filmleri kesintisiz yayınlamadı elbette. ancak çoğu slapstick komedi türünün bence en güzelleri arasında sayılan bu aksiyon sahneleri (öyküyü anlamaya yetecek kadar) bir potpuri halinde yayınlanırdı.

sanırım bir adrenalin bağımlısı olan lloyd wikipedia'ya göre 1919 yılında layığını bulmuş ve film çekimleri sırasında patlayan bir bomba yüzünden sağ el baş ve işaret parmaklarını yitirmiş.

(llllllllllllllllllllllllllllllllllllllll - 17 Temmuz 2006 14:39)