White Shadows in the South Seas (~ Beyaz Gölgeler) ' Filminin Konusu : White Shadows in the South Seas is a movie starring Monte Blue, Raquel Torres, and Robert Anderson. An alcoholic doctor on a Polynesian island, disgusted by white exploitation of the natives, finds himself marooned on a pristinely...
Show People(1928)(8,1-3193)
Sadie Thompson(1928)(7,9-2321)
Underworld(1927)(7,6-2871)
Tabu: A Story of the South Seas(1931)(7,6-4381)
Street Angel(1928)(7,5-1854)
The Hollywood Revue of 1929(1929)(7,4-1686)
Potomok Chingis-Khana(1928)(7,3-1550)
Moana(1926)(6,9-466)
The Racket(1928)(6,9-950)
Two Arabian Knights(1927)(6,8-787)
yönetmenliklerini w.s. van dyke ve robert j. flaherty'in yaptığı 1928 tarihli amerikan filmi.beyaz ırka karşı sağlam özeleştirileri olan şahane bir yapımdır. böylesi cesareti gösterebilen filmlere günümüzde rastlamak mümkün değil. zamanında the new york times eleştirmeni de şöyle yazmış "beyaz adamın başarısızlıklarını ve vahşilerin asaletini, bu tür şeylerin önemsenmediği bir zamanda ele alıp ortamı germek tehlikelidir. medeniyerin yersiz, kötü bir şey olduğunu söylemek, dünyanın uzak köşelerindeki eğitimsiz ve kaba insanların, ilkellikleri sayesinde mutluluğu bulduğunu söylemek marifet değildir". hikayemiz üçkağıtçı ahlaksız sebastian kişisinin güney denizleri adalarının sakinlerini dolandırıp onlara medeni insanların onmadık alışkanlıklarını öğretmek konusunda uzmanlaştığını anlatarak başlar. ancak karşısında küçük bir engel vardır: bir zamanlar eğitimli ve seçkin bir hekim olan, ancak alkolizmin pençesinde sürünmekte olan dr. matthew lloyd. lloyd bu tacirin açgözlü planlarına çomak sokmaya başlayınca, sebastian doktorun uyduruk bir suçtan tutuklanmasını ve bir gemi enkazının akıntıyla sürüklenen dümenine bağlanmasını sağlar.lloyd bir şekilde bu kötü durumdan kurtulur ve beyazların ayak atmadığı bir adanın kıyısına vurur ada yerlileri beyaz teninden ötürü onu şaşkınlıkla karşılarlar ama dostça tavırları ile bir süre sonra lloyd'u bağırlarına basarlar hatta ona bir yerli ismi bile verirler. bu ada lloyd'un alkolizmden kurtulup, yeniden hayata döndüğü bir cennettir. kısa süre bu masum ada yerlileriyle iyice kaynaşır, gönlünü adanın en güzel kızına kaptırır. ama geride bıraktığı hayatını hatırlamasına hem de açgözlülükle hatırlamasına neden olan bir şey keşfeder adada. diğer yandan bu cennet parçası adanın medeniyet tarafından yozlaştırılması için geri sayım başlamıştır.mükemmel bir film. medeniyet denilen tek dişi kalmış canavarının foyasını ortaya koyan, günümüzde benzer örneklerini görme şansınızın olmadığı bir yapım. bulun izleyin.
(gunduz avlanan jaguar - 7 Temmuz 2015 14:52)
Yorum Kaynak Link : white shadows in the south seas