Süre                : 1 Saat 45 dakika
Çıkış Tarihi     : 22 Ocak 1999 Cuma, Yapım Yılı : 1999
Türü                : Drama,Romantik
Taglar             : alkollü,ilaçlar,Toplumsal meseleler,health visitor,Şehir
Ülke                : İspanya,İtalya,Fransa,İngiltere,Almanya
Yapımcı          :  Alta Films , Arte , Channel Four Films
Yönetmen       : Ken Loach (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Paul Laverty (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Peter Mullan (IMDB)(ekşi), Gary Lewis (IMDB), Stephen McCole (IMDB), David Hayman (IMDB)(ekşi), Brian Timoney (IMDB), Bill Murdoch (IMDB)(ekşi), Rab Affleck (IMDB)(ekşi)

My Name Is Joe ' Filminin Konusu :
Glasgow’un fakir mahallelerinden birinde oturan Joe, hayatını geçici işlerle kazanmakta ve bir yandan da bir futbol takımını çalıştırmaktadır. Takımdaki oyunculardan birisinin, mahallenin mafyatik tiplerinden birine yüklü bir borcu vardır. Karısı uyuşturucu bağımlısı olan Liam’a yardım etmek Joe’ya düşecektir. Kendisi de bin türlü belaya bulaşmış olan Joe, sosyal görevli Sarah ile aşk yaşamaya başlar ve ikisi birlikte Liam ve ailesine yardım etmenin yollarını bulmaya çalışırlar.

Ödüller      :

Cannes Film Festivali:Best Actor


  • "(bkz: my name is earl)"
  • "ken loach'un yonetmeligini yaptigi ve peter mullan' ın basrolunu oynadigi karanlik, hareketli, ve eglenceli bir film.."
  • "alt yazisiz seyredeseniz, ingilizce ogretmeni olsaniz bile anlamayacaginiz film. ha bir de joe ile hatunun ilk evcilik oyunu denemelerinde hatuna bakmayin. sahane filmdir onun disinda"
  • "hayatta hiç yanlış yapmadan nasıl çuvallanacağını gösteren film.kardeşimsin joe."
  • "basrolunde peter mullan vardir, oynadigi rolun adi joe kavangh'dir.**"
  • "liam'ın malum sonu, sarah'nın aptal kaprisleri yüzünden çok erken gerçekleşti."
  • "yalnızca iskoçların ingilizce konuşması için izlenebilecek film. ufuk açıyor."
  • "(bkz: my name is luca)"
  • ""i didnt have any fucking choice" gercekligin insanı carptıgı, cok iyi film.peter mullan ın yanında, joe nun manitasını oynayan louise goodall da cok basarılı."
  • "zamanında türkiye'de de vizyona girmeyi başarmış bir ken loach filmi."




Facebook Yorumları
  • comment image

    filmi seyredince (britonu iskoçu irlandalısı ile) bu adalı arkadaşların sıkışmış kalmışlık öykülerine neden bu kadar taktığını merak ediyor insan. bir ingiliz hoca bir zamanlar iklim yüzünden demişti, bence biraz da (her iki anlamı ile de) bir adada yaşıyor olduklarının farkında olmaları ve bunun acısını çekmeleri yüzünden. yine de my name is joe basit insanların hayatını çok güzel bir basitlikle anlatarak güzel bir iş yapmıştır. ken loach u seviyoruz, gomünist momunist bize ne kardeşim.


    (atmacaged - 30 Eylül 2006 11:57)

  • comment image

    başka bir ken loach filminin adı.
    benim adim joe'nun son derece basit bir hikayesi var, tipki carla'nin sarkisi, ülke ve özgürlük'de oldugu gibi. ancak, loach'un en önemli özelligi hikeyesini anlatma biçimidir. onun hikayeleri melodramla, belgeselci anlatimin birbiri içinde eridigi ve sonuçta; yerinde, dozunda politik nosyona sahip olan hikayelerdir. bir kadin, bir erkek, mafya ve uyusturucuyla basi belada olan bir aile. ve joe kavanagh, bu aileyi (liam, sabina ve küçük ogullari) mafyanin hismindan korumak için her seyini ortaya koyar. joe'da zaaflariyla basedemez. defalarca filme alinmis bir hikaye. ancak, hikayenin insani ve politik yani filmin rengini degistiriyor. joe, scorses'in taksi soförü'ndeki, robert de niro gibi aynaya bakip,'bana bir sey mi söyledin' repliginden sonra silahini çekip karsisindakine tehdit edici bakislar firlatmiyor, mafya'nin ya da pezevenklerin mekanina girip, kötüleri öldürürek, izleyiciye yanlis hedefler göstererek egemen söylemi onaylayip, mesrulastirmiyor. bize bir seyi hatirlatmaya çalisiyor; insani degerleri ve egemen güçlerle, devlet mekanizmasi içindeki konumumuzu. benim adim joe'da trajik olan, mafyayla basi belaya giren aile degildir, trajik olan, insanin yasadigi toplumdaki yalnizligi, çikmazlari, askin ve dostlugun artik geçer akçe olmadigidir. loach, askin, tutkuyla mi, emekle mi yasayacagi sorusunun yanina, varolan düzen içinde dostlugun ve dayanismanin sorgulamasini ekliyor. hayatimizda içsellestirdigimiz siddetin karsisinda durup düsünmeye çagiriyor bizi. oysa, hayata dair son derece net görüslerimiz var! bu görüsler öylesine kesin ki, yanimizdakilerin bagrismalarina sagiriz. nereden, nasil bu bilgileri, yargilari edindik, kim bunlari beynimize kazidi, hangi sartlarda ikna olduk? sarsirmamayi, kizmamayi, tepki göstermemeyi nasil becerebiliyoruz. "daha kötüsü, bir baskasini ürkütme, bir baskasina zulmetme egilimi bireylere de içsellesiyor. kisisel yikimlar ve dramlar ibret dersleri alinmasi ve üzülünmesi gereken olaylar olmaktan çikali çok oluyor. 'insanligin hali' korkutmuyor bizi artik, tam tersine: her türden felaket, köseyi dönmekten baska düsüncesi olmayan, maddi ve manevi yasamini bir gladyatör gibi algilayip gerçeklestiren bireyin gündelik haz ve doyum kaynagini olusturuyor. narsistik birey, sado-mazohizmi de bir semptom olmaktan çikardi. yukarıdaki yorumların yapıldığı seyredilesi güzellikteki film!


    (mijen - 28 Mayıs 2002 03:52)

  • comment image

    alt yazisiz seyredeseniz, ingilizce ogretmeni olsaniz bile anlamayacaginiz film. ha bir de joe ile hatunun ilk evcilik oyunu denemelerinde hatuna bakmayin. sahane filmdir onun disinda


    (lecagot - 8 Aralık 2002 01:59)

  • comment image

    --- spoiler ---

    kusura bakma, biz senin pembe dünyanda yaşamıyoruz.
    bazıları polise gidemez.
    bazıları borç almaya bankaya gidemez.
    bazıları evini taşıyıp gidemez.
    bazılarımızın seçeneği yoktur.
    benim lanet bir seçeneğim yoktu.

    ---
    spoiler ---


    (curve - 4 Temmuz 2011 17:38)

  • comment image

    geçmişte yaşadığı alkolizm bağımlılığından kurtulmaya çalışan joe eski hayatını geride bırakmıştır. amatör bir futbol takımında direktörlük yapmakta bu yolla arkasına bakmadan ailem dediği takımıyla ve arkadaşlarıyla hayata tutunmaya çalışmaktadır. işte bu sırada joe’nun tüm yalnızlığı ve çabalamalarının eşiğinde hayatına bir kadın girer. arınma sürecinde tutunacak yeni bir daldır bu taptaze ilişki … ancak hayat bu ya, bir can kurtarayım derken kendini sürüklediği çıkmaz joe’nun tüm hayatını altüst edecek ilişkisi, bağımlılığı her şey ters yüz olacaktır…

    ken loach’ın siyasi göndermelerle dolu sıradan ama hayata karşı yenik duruma düşmüş insanların hayata tutunma ve varlık mücadelelerinin anlatıldığı filmini ben ne yazık ki çok ışıltılı bulmadım. filmi eksik buldum bazen abartılı kimi zamanda tekdüze ve klişe… oyunculuklara söyleyecek sözüm yok derdim filmin yönetimiyle...

    --- spoiler ---

    örneğin joe’nun yardım ettiği gencin joe’yu uyarmaya geldiği sahnede ki yapmacık diyalog ve joe’nun sevgilisinin gerçekleri öğrenme sahnesi bana çok yapay geldi… ken loach'ın bir çok filmini seyretmeme rağmen bu filmini genel kanının aksine çok sevemedim...
    ---
    spoiler ---


    (mimiko - 21 Ocak 2015 01:16)

  • comment image

    ken loachin riff raff isimli filmi ile benzerlikleri olan filmi. mekanda iskocya, yalniz insanlar, uyusturucular, karsiya cikan ask, dagilmalar ve ucu acik bir son. ustanin her filmi gibi etkiler insani. joe nun calistirdigi amator takimin giydigi formalar ise lezizdir: once netzerli alman formasi sonra da peleli brezilya formasi.


    (hirondelle - 27 Ocak 2005 12:03)

  • comment image

    izlendikten sonra insanın içinde burukluk bırakan filmlerden bir tanesi daha. sefaletin, hayata tutunmaya dair çırpınışların, yanlışların, fedakarlıkların ve aşkın farklı insanlarla ahenkli bir şekilde işlenmiş hali. hani denir ya her insanda, hiç kimsenin dolduramayacağı bir yalnızlık vardır diye; bu filmde tüm çıplaklığı ile gözler önüne seriliyor. ayrıca klişe bir sonla bitmeyişi de; filmin ne kadar hayata yakın bir çizgide ilerledeğinin göstergesi.


    (aboboyt - 14 Temmuz 2005 00:15)

  • comment image

    "i didnt have any fucking choice"
    gercekligin insanı carptıgı, cok iyi film.
    peter mullan ın yanında, joe nun manitasını oynayan louise goodall da cok basarılı.


    (xavier - 14 Temmuz 2005 04:34)

Yorum Kaynak Link : my name is joe