cassavetes'in a woman under the influence'tan 3 yıl sonra çektiği opening night herhalde gena rowlands'ın ev hanımlığı'ndan tiyatro oyunculuğuna geçse de hemen hemen aynı rolü oynadığı, a woman...'ın daha bir upgrade versiyonudur, a woman under the influence v 2.0'dır. a woman...'da rowlands'ı hayata katlanamaz hale getiren saiklerin, motivasyonların ne olduğu çok aşikar değilken opening night'ta bu işlevi "yaşlanma" ve bir ölüme dolaylı olarak iştirak etmenin ızdırabı görüyor ve ölen kızın hayali, rowlands'ın kendisiyle kıyaslayarak yaşlanmış hissetmesine yol açan bir "öteki" (ne iğrenç bir kelime bu) halini alırken cassavetes'in telaştan uzak sineması ve cassavetes - rowlands çiftinin muhtemelen doğaçlamanın zirvesine ulaştıkları gövde gösterisi sahnelerle ben drama seviyorum, drama sinemanın baba ocağıdır diyen insanı (biliyorum, oralarda bir yerlerdesiniz) iliğine cücüğüne kadar tatmin eden bir film olup çıkıyor.

(grapes of butcher - 16 Kasım 2006 19:27)

bu sene ankara uluslararası film festivali kapsamında gösterilecek olan film.

(egosunusevenmegolomanyakgetabbaw - 12 Şubat 2008 17:25)

woody allen için çaldım veli miri malı çaldımdır belki de bu şahika.

another woman -(depresyon+bergman esini) + bullets over broadway -(woody mizahı) = opening night

(monochrome - 19 Ekim 2009 00:12)

konusu yaşlanmak değil, aslında yalnızlık olacaktır. insan yalnızsa, etrafında işbu filmdeki gibi onunla çok ilgili veya az ilgili insanlardan oluşan, özünde samimiyetsiz bir kalabalık olmalıdır mutlaka. film için elde var bir. ve fakat -spoiler-, 17'lik versiyonu kurtarılamaz biçimde ölmüş bir halde -spoiler- yol ortasında yatarken geri kalan herkesin "hadi yemeğe" demesi de yalnızlıkların en büyüğü sanıyorken biz, film ilerleyende şunu bile görüyoruz: etrafında küçük küçük adamlar pervane halinde ve aslında, at the end of the day, hepsi işinde gücünde. sen, elinde mesleğin, önünde seni alkışlayan ağzının içine bakan bir seyirci kitlesi, karşında eski sevgilin, alabildiğine özgür bir kadın figürü gibi şanslı, elinde bir viski bardağı ve sigarayla kalakalıyorsun. ben bundan büyük bir yalnızlık bellemedim ve birden aklım trufonun catherine'ine kayıverdi. olunabilecek en zirve nokta, olgun ve güzel, karizmatik ve hayranları bulunan ve etrafındakilerce hayranlıkla seyredilen bir uçuk kaçık teyyare olmaktır. ve fakat o teyyarenin konacak yeri olmayınca, varoluşsal bir kargaşa patlak verir. sonuç mutlak bir mutsuzluk olur.

ama filmde konu ayrıyeten isyandır. bugün "kezban"ı yaratmış o auteurlerin yüzü için ağzımızda tükürükler biriktirirken, benzer isyanı eden myrtle gordon'a teşekkürü de borç biliyoruz. aslında olay yaradan (playwright) ve kul (actress) arasında oynanan bir tür müsabaka olarak da okunabilir. ikisi de kadın olunca bilhassa tadından yenmiyor. yaşı insanın üzerine yapışmasın diye edilen bu mücadelede, herkes kendi rolünü yazıp oynayınca, hak biraz yerini buluyor. rol oynamak demişken, hayranlıkla stepnenin boynuna sarılan zevcenin samimiyetini de unutmamalı. film boyunca hoş görülen deli myrtle, bu son dakika golü sayılabilir hakiki samimiyetle, sahadan memnun ayrılan taraf oluyor, gibime geldi. sonuçta bi yerde kadın dayanışması.

(edvarda mack - 6 Şubat 2010 03:00)

gena rowlands'ın yalnız kadını, ikinci kadını, hiç ikinci bile olamamış kadını oynadığı john cassavetes filmi. bazı sahneler ve mrytle'ın yalnızlığının anlatılış biçimi gerçekten çarpıcı.

--- spoiler ---
galiba olayın farklı bir boyutu olarak, insanların sevgilisi, ünlü bir oyuncu olan mrytle'ın bunca hayran içerisinde yaşadığı ya da kendisine yaşattığı yalnızlık çelişkisi asıl konu. filmin başında gösterilen on yedi yaşındaki hayran ve film boyunca onun rolü de bunu destekler nitelikte. mrytle'a standartların dışında ilgi duyan genç hayranın ölümü, bu sevginin, duygu yoğunluğunun mrytle'a şizofreni olarak dönmesine sebebiyet veriyor.
mrytle'ın konumunda yalnız kalmanın büyük bir sebebi olarak statü farkı ve bir yıldız olmanın yalnızlığı etkili olmuş gibi. maurice ile ilişkisinde de bu durum konu oluyor.
mrytle'ın oyundaki karaktere karşı çıkışı, senaryonun kendini yansıtmadığı düşüncesi ve insanların zihninde olmadığı bir karakterle birlikte kalmayı istememesi yalnızlığının etkilerinden. kabullenemiyor menopoza girmiş bir ikinci kadın olmayı. açılış gecesindeki kararı ile de kendisini oynaması ona yalnızlıktan kurtulma şansını getiriyor gibi. şanslı bir son oldu.
sigara içmenin ve sürekli j&b tüketmenin çok yakıştığı bir karakter mrytle. hiç sevişmiyor oluşuna da pek anlam veremedim. john abimiz sevişme sahnesi olmayacak demişse. uş gibi. maurice ile ilişkisinde de bu durum konu oluyor.
mrytle'ın oyundaki karaktere karşı çıkışı, senaryonun kendini yansıtmadığı düşüncesi ve insanların zihninde olmadığı bir karakterle birlikte kalmayı istememesi yalnızlığının etkilerinden. kabullenemiyor menopoza girmiş bir ikinci kadın olmayı. açılış gecesindeki kararı ile de kendisini oynaması ona yalnızlıktan kurtulma şansını getiriyor gibi. şanslı bir son oldu.
--- spoiler ---

sigara içmenin ve sürekli j&b tüketmenin çok yakıştığı bir karakter mrytle. hiç sevişmiyor oluşuna da pek anlam veremedim. john abimiz sevişme sahnesi olmayacak demişse.

(authoriscoming - 23 Temmuz 2014 18:41)

gena rowlands'ın yalnız kadını, ikinci kadını, hiç ikinci bile olamamış kadını oynadığı john cassavetes filmi. bazı sahneler ve mrytle'ın yalnızlığının anlatılış biçimi gerçekten çarpıcı.

--- spoiler ---
galiba olayın farklı bir boyutu olarak, insanların sevgilisi, ünlü bir oyuncu olan mrytle'ın bunca hayran içerisinde yaşadığı ya da kendisine yaşattığı yalnızlık çelişkisi asıl konu. filmin başında gösterilen on yedi yaşındaki hayran ve film boyunca onun rolü de bunu destekler nitelikte. mrytle'a standartların dışında ilgi duyan genç hayranın ölümü, bu sevginin, duygu yoğunluğunun mrytle'a şizofreni olarak dönmesine sebebiyet veriyor.
mrytle'ın konumunda yalnız kalmanın büyük bir sebebi olarak statü farkı ve bir yıldız olmanın yalnızlığı etkili olmuş gibi. maurice ile ilişkisinde de bu durum konu oluyor.
mrytle'ın oyundaki karaktere karşı çıkışı, senaryonun kendini yansıtmadığı düşüncesi ve insanların zihninde olmadığı bir karakterle birlikte kalmayı istememesi yalnızlığının etkilerinden. kabullenemiyor menopoza girmiş bir ikinci kadın olmayı. açılış gecesindeki kararı ile de kendisini oynaması ona yalnızlıktan kurtulma şansını getiriyor gibi. şanslı bir son oldu.
sigara içmenin ve sürekli j&b tüketmenin çok yakıştığı bir karakter mrytle. hiç sevişmiyor oluşuna da pek anlam veremedim. john abimiz sevişme sahnesi olmayacak demişse. uş gibi. maurice ile ilişkisinde de bu durum konu oluyor.
mrytle'ın oyundaki karaktere karşı çıkışı, senaryonun kendini yansıtmadığı düşüncesi ve insanların zihninde olmadığı bir karakterle birlikte kalmayı istememesi yalnızlığının etkilerinden. kabullenemiyor menopoza girmiş bir ikinci kadın olmayı. açılış gecesindeki kararı ile de kendisini oynaması ona yalnızlıktan kurtulma şansını getiriyor gibi. şanslı bir son oldu.
--- spoiler ---

sigara içmenin ve sürekli j&b tüketmenin çok yakıştığı bir karakter mrytle. hiç sevişmiyor oluşuna da pek anlam veremedim. john abimiz sevişme sahnesi olmayacak demişse.

(authoriscoming - 16 Mayıs 2015 02:29)

2016 yılı yapımı amerikan filmi. yönetmenliğini isaac rentz'in yaptığı müzikal komedi olan filmimiz, kendine güvenini yitirmiş eski bir broadway sanatçısının kendi yazdığı bir müzikali yönetme hikayesi. birbirinden kırık tipler, deli bir yapımcı, müzikal içinde müzikal ve iki eski sevgilinin alevlenen aşkı. bol bol küfürlü konuşmanın ve eşcinsel esprilerinin olduğu ortalama bir hollywood yapımı.

http://www.imdb.com/title/tt4156972/

(trumpets - 11 Haziran 2017 18:38)

başrollerinde gena rowlands, ben gazzara, john cassavetes ve bir şişe dolup dolup boşalan jb olan (ve sıfat kullanamayacak kadar aciz bırakan) 1977 yapımı john cassavetes filmi. yaşlanmakta olan büyük broadway aktristi mrytle gordon ^*, umutsuzluğa savaş açar ve kendi şeytanları ile boğuşur. dibe zil zurna ilerlerken etrafındaki artık ona kadın olarak bakmayan eski aşkı yeni rol arkadaşı maurice^* ve yönetmeni manny^*'nin de yakasına yapışır. iyi bir şeylere ihtiyacı vardır; aslında bir idoldür hatta uğruna ölünür de-ki bu kafasını iyice karıştırır. "umut" arar, sevilmek ister, kat hizmetçileri ve kapıcılara sarılır ancak. istediği şeyi bulamaz ama aramayı da bırakmaz.

all about eve ve sunset boulevard gibi üstten yaşlanan kadın filmi gibi gözükse de-ki öyle de- bu tamamen bir yüzleşme filmi gibi geliyor bana. çünkü bu iki filmde bir düşman var ve düşman beli. birinde hırslı genç oyuncu, diğerinde aşka layık olmayan senarist. bu filmde ise düşman ve kahraman aynı kişi. insanın kafası ve kalbi allak bullak oluyor. acımanıza izin vermiyor myrtle'a ama yanına da çok yaklaştırmıyor cassavetes. boğazınız düğümlene düğümlene gerçek manada 'seyirci' kalıyorsunuz olan bitene. film bitince de bir şişe jb'yi ister istemez yanınıza alıyorsunuz. hayatımda izlediğim etkileyici filmlerden biriydi ilk izlediğimde, tekrar izleyince fark ettim hala öyle. sıfat kullanılması gerekirse de olağanüstü şimdilik işimi görür.

(sekizbucuk - 5 Temmuz 2005 00:49)

--- spoiler ---
pedro almodovar'ın todo sobre mi madre filminin başındaki araba içinden tanık olunan ezilme sahnesi olduğu gibi opening night'ın başındaki benzer sahneye göndermedir.
--- spoiler ---

(bkz: #7776336)

(cosmo vitelli - 17 Ekim 2005 12:49)

--- spoiler ---

myrtle gordon profesyonel bir oyuncu; eski sevgilisinin dediğine göre seksten - sevgiden zevk almayan, hayatını kariyeri doğrultusunda kurmuş bir karakter.

yaşlı aktrislerin bir noktadan sonra sadece yaşlı kadınları oynayabildiğini düşününce (morgan freeman'ın "zenci bir mahkumu oynadınız" diyen muhabire "hayır, bir zenciyim ve bir mahkumu oynadım" demesini hatırlamak yararlı farkı anlamak için), myrtle gordon'ın sızlanmaları biraz anlam kazanıyor. artık oynadığı karakterler kadınlık gibi daha evrensel bir şeyi temsil etmek yerine yaşlı kadını temsil edecek. "ikinci kadın" ifadesi aslında hikayeye de buradan giriyor; kadının kendi hayatı için bile bir değişim var: asıl olan genç kadınken, ikinci kadın yaşlı hal.

karakter gelişimi açısından myrtle gordon'a baktığımızda film ilginçleşiyor. genç kadının hayaletini yeniyor evet, ama bu "yaşlılığı kabul ediyorum" demekle olmuyor. hatta sarhoşluğunu da düşünürsek hayaleti tam anlamıyla yenemiyor da; ruhsal dinginliğe ulaşmıyor. fakat sahnede yaşlı bir kadın yerine kadın olmayı beceriyor (bunun geçici bir zafer olduğu aşikar).

--- spoiler ---

(rouxburg - 12 Şubat 2019 04:03)