gelmiş geçmiş en güzel sözlere sahip jon bon jovi şarkısı. 1997'den beri kullandığım nick'im.

(santafe - 28 Aralık 2006 15:35)

"amerikanin en eski evi" gibi abuk bir sifata sahip bir yapiyi barindiran, sanat meraklilarinin doldurdugu ilginc ve guzel new mexico sehri. yani dikkatinizi cekerim, en eski yapi, eski bina, en eski kapali alan falan demiyor, "house" diyor. en eski house ne demek kardesim, house diye teknik bir terim mi var, yani belli malzemeleri kullanarak belli sekillere uygun olarak yapilinca mi house oluyor. bilmiyorum. daha az kafa yorucu bir sey ise, "amerikanin en eski kilisesi", o da burada. onunla bir derdim yok, kilise nedir ne degildir belli, en eskisini de kayitlardan acar bulursun. bulmuslar nitekim. bana pek eski gozukmedi gerci, disi diger santa fe yapilari gibi (neden yapilmislar bilmiyorum, camur mu kil mi ona benziyor, kizil kizil iste, anlamiyorum mimariden, zaten daha ev ne demek onu bilmiyorum) ama ici bildigin kilise. baska bir kilisesinde de "sihirli merdivenleri" barindiriyor. donerek yukselen merdivenlerden ama gorunurde hicbir destek noktasi yokmus, mimari bir harikaymis, televizyonlara cikmis vs. bana kalirsa hepsi pazarlama numarasi, hicbirseyin sihirlisi yoktur, herhangi bir sihirli sey getirenin kolesi olurum, merdiven gibi sasali birseye de luzum yok, sihirli kibrit olsun mesela, cakmak olsun, tirnak olsun, sihirli amip olsun yeter.

neyse bunun ufak bir sehir meydani var, bir tarafinda 400 yillik eski hukumet binasi var, burasi ispanyol amerikasinin baskentiymis zamaninda, onlar kurmuslar. iste o binanin altinda da bina boyunca kizilderililer dizilmisler, incik boncuk satiyorlar. new mexicoda, arizonada falan boyle incik boncuk cok var da, bunlar otantik olduklarini kanitlamak icin beraberlerinde kimlik karti gibi birseyler tasiyorlar, ayni kartin ufak bir kopyasini da her sattiklari mala yapistiriyorlar, "gercek bir kizilderili tarafindan elle yapilmistir" ibaresi var kizilderilinin resmiyle beraber. sanki afrikada sponsor ettigim cocugun resmini cismini gondermisler gibi. yani bir nevi, o kadar para verdiniz bu salak seylere ama cok da uzulmeyin, otantik motantik diye fiyaka yaparsiniz evi ziyarete gelen sizin gibi salak arkadaslariniza demeye calisiyorlar sanirsam.

hayir, arada guzel seyler de var hakkaten, hosuma gitti alayim dedim, fakat o orjinal ibaresinin ustundeki adamin resmini gorunce vazgectim. kizilderili adam chicago bulls sapkasiyla resim cektirmis. ben bununla mi caka saticam arkadaslarima be. meksikanin ortasindan cocuk getirip kafasina beyzbol sapkasi takip resmini cekip koysan ayni sey.

bir de buradaki kizilderililer feci hale gelmisler. hepsi gotlerinin ustunde oturup yagli yemek yemekten obez olmuslar. obez kizilderili olsa olsa kabile sefi olur, buyucusu olur, soyle oturakli biri olur yani. gencler de atletiktir, baklavalari karsi tepeden gorunur. bunlarin topu obez.

neyse, bu sehrin canyon road diye bir yeri var, 200 kusur sanat galerisi ve artist restoran barindiriyor. (sehrin tamaminda 300 kusur galeri var, ulkenin ikinci buyuk sanat pazariymis) oyle havali bir gorunusu de yok ortamin, sehrin geri kalani gibi, yani sirin koy sokaklarini andiriyor, dar yolun iki yaninda agaclar arasinda bir suru tek katli yapi var, yanyana dizilmisler. buraya gelip gunler gecirilebilir ilgiliyseniz. ben ilgili degilim, sabirli da degilim sanat galerini gezerken. hiyarin tekinin ne idugu belirsiz bir sanat kavraminin arkasina sakladigi zevksizligi icin adam yerine konmasina kafa atarak karsilik vermek istiyorum. onca guzelim teknoloji urunu veya sosyal konulara iliskin orjinal fikir para etmezken bunlarin sofistike olarak addedilmesi de toplumun geri kalmisligindan baska bir sey degil. sanat konusunda serbest piyasa ekonomisi islememeli kardesim, benim kurdugum bir kurul tek tek eserlere bakip deger bicmeli, mesela bu tablodaki yaraticilik ve emek "0.023 windows vista degerindedir" gibi etiketler yapistirmali (ssg orda misin, bak istedigin ornegi verdik, hani nerede moderatorluk, opluk mu deniyodu yoksa).kotu bir sistem ama bundan iyidir. yahu ustune boya damlatilmis beyaz kartonpiyeri kadin 1000 dolara satiyor ve bunun icin hapse girmiyor, inanilir gibi degil.

neyse, santa fe guzel sehir, farkli en azindan, gorunuz yolunuz duserse. turist merkezinde calisan yari deli zenci adama da ugramayi ihmal etmeyiniz, gerci kafadan yarim saatinizi aliyor ve konusmasini takip edebilmek cok zor ama benim acimdan santa fe'nin en onemli atraksiyonuydu. bedava standup izlemis oldum en on siradan.

(immanuel tolstoyevski - 7 Ocak 2007 09:32)

they say that no man is an island
and good things come to those who wait
but the things i hear are there
just to remind me
every dog will have his day

the spirits they intoxicate me
i watched them infiltrate my soul
they try to say it's too late for me
tell my guns i'm coming home

i swear i'm gonna live forever
tell my maker he can wait
i'm riding somewhere south of heaven
heading back to santa fe
it's judgment day in santa fe

once i was promised absolution
there's only one solution for my sins
you gotta face your ghosts and know
with no illusions
that only one of you is going home again

and i blame this world for making
a good man evil
it's this world that can drive a
good man mad
and it's this world that turns a killer
into a hero
well i blame this world for making
a good man bad

now i ain't getting into heaven
if the devil has his way
i swear i'm gonna live forever
heading back to santa fe
got debts to pay in santa fe
it's judgment day in santa fe

so i save a prayer
for when i need it most
to the father, son
and the holy ghost
and sign it from a sinner
with no name

when i meet my maker
when i close the book
on the hearts i broke
and the lives i took
will he walk away
'cause my soul's
too late to save

now i ain't getting into heaven
if the devil has his way
i swear i'm gonna live forever
heading back to santa fe
got debts to pay in santa fe
it's judgment day in santa fe

(stregocia - 8 Nisan 2000 15:59)

sehir meydaninin cevresindeki binalarin altinda yerliler kendi yaptiklari el islerini satiyorlar. satanin tipine bakinca inanmak istiyorsun kendisi veya bir tanidiginin yaptigina. aslinda burada satilanlar fiyat konusunda fazla ucmamis hediyelik esya satan yerlerle kiyaslandiginda cok farkli degil. burada da magazalar urunlerin uzerindeki fiyata degil %30 %40 bazen % 50 daha ucuza satiyorlar. bu tarz satis bi yerlerden tanidik geldi. bazi magzalarda artik yerlilere ozel olan esyalarin bile cin mali olanini gormek mumkun. zaten bu urunleri gorunce fiyatlar otomatik olarak %50 daha dusuyor. hadi gelismis ulke mallarinin taklidini yapip dunya piyasasinda yer edindiniz de elinde bisey kalmamis amerikanin yerlisinden ne istersiniz de taklitlerini yaparsiniz. hem de cok kalitesiz. sanat galerilerinin oldugu bolgede gorulmeye deger guzel eserler var. adamlar yapmislar heykeli atmislar bahcelerine alici bekliyorlar. etrafta bizim gibi gezeninen insanlar var ama satin alacak tipte birini goremedim. sehrin sokaklarinda pek goremediginiz sehrin yerlileri parklarda arkadaslariyle gorulebilir. sokaklar turistlere kalmis buranin insanlari parklara cekilmis. ayrica cuma aksamlari muzeler daha gec saatlere kadar acikmis ve ucretsizmis. georgia o'keeffe muzesi gorulmeye deger. pasqual's sehrin en guzel ve en unlu restorani. rezervasyon yapmazsaniz yer bulmak icin kapida beklemeniz gerekiyor. yer buldugunuz zaman da masanizi baskalariyla paylasmaniz oneriliyor. kabul etmek zorunda degilsiniz ama bekleme sureniz biraz daha kisaliyor bu sekilde.

(salvador dali - 10 Haziran 2010 23:29)

10 yılı aşkın süredir jon bon jovi hayranıyım. icabında kendisi için annemi-babamı filan karşıma alırım. ama dürüst olmak gerekirse bu kadar süper bir şarkının jon bon jovi'den nasıl çıktığını halen anlamış değilim.

(starborn - 9 Kasım 2010 18:03)

santa fe granada yakınlarında bir kasabadır. latin amerika ülkelerindeki onlarca santa fe’nin isim babasıdır. bunun bir sebebi var tabii. ispanyolların latin amerika seferi granada’yı tekrar ele geçirdikten (ispanyollar buna “reconquista” diyorlar, doğal olarak) sonraya denk gelir. granada kuşatması sırasında ispanyol orduları santa fe’de kamp kurmuşlar. kuşatma bittikten sonra da buradan latin amerika yolunu tutmuşlar. latin amerika’da ilk kurdukları kamplara veya yerleşim birimlerine sant fe ismini vermişler.
(kaynak: ramon serrano hocam)

(imadeddin nesimi - 15 Şubat 2011 18:20)

jon bon jovi nin ''şarkı nasıl söylenir?'' sorusuna verdiği cevap.

(noisytown - 26 Şubat 2011 02:32)

beirut'un the rip tide albümünden nefise bir şarkı.

your days in one, this day undone
the kind that breaks under, all day at once
for me, for you
i'm just too young
and what of my heart?

this day was once, silent before
oh, the grace of lust, can't wait at all
temptations won
and what ever comes through the door
seen the (it?) face to face
all like your place

sign me up, santa fe
and call your son
sign me up, santa fe
on the cross, santa fe
you know i won't
sign me up, santa fe
and call your son

i am not, am not, alone
i want you to know
and i am not, am not, alone
want you to know

(odetojoy - 9 Ağustos 2011 16:12)

sarkida santa fe sehri bi seyin yerini tutmakta...cok cesitli yorumlara acik...mesela eskide kalan bi iliski olabilir santa fe...veya terketmek zorunda kaldigin bi sehir..hatta ve hatta hayatin geride kalan anilmamasi gereken anilarinin yerini tutabilir...bundan cikarilacak ders santa fe bi saheser sozlerini yazan bon jovi ise bi dusunce-ustu-mukkemel dir..

(pegasus - 21 Ağustos 1999 00:00)

nickim fakat bir "e" fazla kalıyor oda kendine göre karizma olsun diye
yazılışı
"santa-fee"
sessizler büyük sesliler küçük
4 er harften oluşuyor eşitlik için

aynı zamanda

amerikada ve birçok ülkede şehir ismi olarak kullanılır
ilk tren ve tren yolu şirketidir.

bir aziz in ismidir.

(santa fee - 3 Ekim 2004 01:27)