Kicked in the Head (~ Durchgeknallt in Manhattan) ' Filminin Konusu : Kicked in the Head is a movie starring Kevin Corrigan, Linda Fiorentino, and Michael Rapaport. Redmond is a young guy who can't find what to do with his life. When his uncle Sam gives him the bag to deliver to some uptown connection...
The Neon Empire(1991)(6,5-84)
Once More with Feeling(2010)(5,7-191)
Chain of Desire(1993)(5,3-378)
Bodily Harm(1995)(5,0-242)
pain of salvation'ın undertow'u için çeviri;birak, gideyim...birak, gideyim...birak, bulmam gereken yanitlari arayayim...birak, bir yol bulayim,birak, uzaklasayimanaforun icinden...birak, gideyim lutfen...birak, ucayim...birak, ucayim...birak, yukseleyim bu kan kirmizisi kadifeden gogun karsisinda...birak, duseyim pesine,kirayim kanatlarimi ve duseyim...bir ihtimal, sag kalirim...o yuzden birak, ucayim...birak, ucayim...birak, kosayim...birak, kosayim...birak, sureyim gunese bu sansin dorugunusen hep oradaydin,ama burada, yitirebilirsin beni...curetin varsa, simdi sev benive birak; kosayim...hayattayim ve artik yuregime sadigim - benim,ama neden her zaman gercek oldurmeli beni?birak, kirayim!birak, kanayayim!birak, kendimi ayirayim; nefes almam lazim!birak, yolumu sasirayim!birak, yoldan cikayim!belki yalnizca ilerlemek icin...sadece birak; kanayayim...birak, tukeneyim!birak, oleyim!birak, kirayim sevdigim her seyi; aglamam lazim!birak, yakayim hepsini!birak, yapayim dususumubeni arindiracak atesin icine!simdi birak; oleyim!birak, oleyim...birak cikayim...birak, simsiyah kadifeden geceye karisayim... çeviri için eliada'ya teşekkürler.
(giotine - 10 Mayıs 2008 18:18)
pain of salvation'ın remedy lane albümünden çok başarılı bir parça...dinlenilesi, tapılası albümün kalanına göre nispeten slowşarkı...aha sözleri:let me golet me golet me seek the answer that i need to knowlet me find a way let me walk awaythrough the undertowplease let me golet me flylet me flylet me rise against that blood-red velvet skylet me chase it allbreak my wings and fallprobably surviveso let me flylet me fly...let me runlet me runlet me ride the crest of chance into the sunyou were always there but you may lose me herenow love me if you dareand let me runi'm alive and i am true to my heart now - i am i,but why must truth alwas make me die?let me break!let me bleed!let me tear myself apart i need to breathe!let me lose my way!let me walk astray!maybe to proceed...just let me bleed!let me drain!let me die!let me break the things i love i need to cry!let me burn it all!let me take my fall!through the cleansing fire!now let me die!let me die...let me outlet me fade into that pitch-black velvet night
(tasslehoff - 4 Kasım 2002 08:26)
bir araba yolculuğu sırasında;ben: cocukluk arkadaşlarımın hepsi evlenip, coluk cocuga karışmış bee. undertow: bana mı diyorsun? benimkiler öldü bile. tamam yaşlısın da göstermiyorsun serkan (gülüşmeler)
(susayaci - 10 Şubat 2010 13:09)
sözlerini de yazayım tam olsun be! yıllar süren bekleyişin ardından ilk ve -belki- tek lirik entry'm olsun, oh olsun...she said she couldn't do it if she triedbut she never tried, she'll never tryit's running through her veins like cyanideit gets her by, but just for a whilehow long, can she keep on chasing something wrong?memories, of how she could've made itthe waves are crashing down, she's caught in the undertowdrowning in the sea, yeahshe's looking for a light but there's nowhere to goundertowshe sees the world through hazy blood-shod eyesjust looking for another highshe lives by golden rules that don't applylife passed her by, and i tell you whyhow long, can she keep on chasing something wrong?memories, of how she could've made itthe waves are crashing down, she's caught in the undertowdrowning in the sea, oh-ohshe's looking for a light but there's nowhere to goundertowhow long, can she keep on chasing something wrong?memories, of how she could've made itthe waves are crashing down, she's caught in the undertowdrowning in the sea, yeah yeahshe's looking for a light but there's nowhere to gothe waves are crashing down, she's caught in the undertowdrowning in the sea, oh yeahshe's looking for a light but there's nowhere to goundertow
(nevarki - 23 Aralık 2010 00:06)
muhteşem pain of salvation şarkısı
(sinirliyim - 21 Şubat 2011 08:22)
pain of salvationın aşmış albümü remedy lanein adamı dibe sürükleyen parçası.sözleri de bünyede balyoz etkisi yapar: let me die!let me break the things i love i need to cry!let me burn it all!let me take my fall!through the cleansing fire!now let me die!
(euhemuhu - 6 Ekim 2003 09:44)
anafor anlamina gelen ingilizce kelime. ilginc bir sekilde bu isim verilen tum eserler olaganustu guzel olmaktadir. surecin "undertow diye birsey yapalim guzel olsun" seklinde mi yoksa "guzel birsey yaptik adi undertow olsun" seklinde mi gelistigini henuz ogrenemedim.
(eliada - 5 Haziran 2004 18:41)
pain of salvation'ın dikkatli dinlenirse 2:23 de başlayan solosunun i'm alive and i am true to my heart now - i am i, but why must truth alwas make me die? kısmını söylediği duyulacak şarkısı.(bkz: gitarın konuşması)
(purepain - 7 Nisan 2005 16:09)
ing. alta ceken akinti (girdapla kari$tirmayalim).babamiz kevin moore'un* ilk solo albumu olan dead air for radios albumundeki trip $arkilardan biridir. sampler + keys + davul olarak kurulan $arkida anlatilanlari en guzel kevin moore kendisi ozetlemi$tir:"road music if you want to break up, quit your job and drive to mexico."
(lord aragorn - 16 Ekim 2001 09:55)
içinde anlamsız manasız gereksiz fazla tek nota ya da tek kelime bulundurmayan mükemmel tool albümü.. isyanı, sitemi, öfkeyi, hiddeti insanın damarlarına kulağından zerkeden bir albüm.. intolerance ile açılır..sabrının zorlanmamasını samimiyetle isteyen bi insanın ses tonudur.. sözler de bunu söyler.. sana güvenip silahımı bırakmak istiyorum ama sen yalan konuşmaya, hileye, çalmaya devam ediyorsun der.. sana nası anlayış göstereyim der.. sonra kızar.. hem karşıdakine hem kendine.. eşeklik bende der.. fazla müsamaha ettim sana, ama artık tolerans yok, bedeli kendi ağıma sıçmaksa bile der..prison sex gelir sonra..şarkı genelde çocuklara yönelik cinsel şiddetten bahseder ve öfke doludur.. evet nefes alıyorum, hayattayım heralde bana pek öyle gelmese de der.. şahidim ki etten kemikten insana güvenilmez der.. elimdeki bu kan, bok ve dölde geçici bi dinginlik buldum der.. sonra albümün en meşhur şarkısı sober gelir.. biraz din, biraz çaresizlik, belki biraz alkol-uyuşturucu sorunundan kaçış gibi.. müzik de vurur dümdüz eder, sözler de vurur dümdüz eder.. her ne ise adamımızın peşini bırakmaz, içine eder.. adamımız isa'dan medet umar olmaz.. ayık olmak istiom, baştan başlamak istiom der, makus kaderine isyan eder.. sonraki verse çok pistir zaten.. "i will only complicate you, trust in me and fall as well.. i will find a center in you, i will chew it up and leave.. i will work to elevate you just enough to bring you down.." özellikle ilk kısım belki de judas'ın isa'ya ihanetini anlatır ya da işte herkesin dost bilip göçmesine neden olan şeyler ya da kişileri simgeler.. bu sefer de meryem'e yalvarır.. i want what i want..sonra adamı dibe vurduran şarkı bottom gelir.. kendinden mutlu olamayan oldurulamayan yıkılmış birinin hikayesidir.. umudu tükenmiştir.. suç, nefret ve zayıflıkla beslenmiştir.. ruhu yanmaktadır.. bok en dipte yığılmaktadır.. müzik de vokaller de pek güzel anlatır bu hissi.. gerçi albümün tümünde nefis verilmektedir bu ambians.. sonra acaip gaz konuşma kısmı gelir.."müsade etsem bana kendimi yokettirirsin, seni kurtarmak için önce kendimi kurtarmam lazım..daha dibe gidemem ve seni affedemem..seninle yüzleşip silmekten başka çarem yok..acı eşiğimi artırmak için çok çabaladım, hatalarımı sana karşı kullancam, başka çarem yok..artık günahsızım, isimsizim, hiçbişeyim, hiçkimseyim..ama ruhum demir gibi olmalı çünkü korkum çırılçıplak..çıplak ve korkusuzum ama korkum çıplak.."içi ölmüştür.. korkularını görmüştür onu bu hale getirenler.. artık kaybedecek bişey yoktur.. nefret hile ve suç artık adamımızı güçlendirmeye yaramaktadır.. inceden bi öldürmeyen güçlendirir mesajı verilir böyle.. sonra crawl away başlar tüm hiddetiyle..muhtemel bi eski sevgiliye adanmış nefret dolu bi sitemdir özetle.. benden uzaklaştın, elimden geleni yaptım ama diyecek bir şey kalmadı mesajı verilir.. madem artık sen sallamıon senin istediklerinde kasımpaşa kavşağıdır benim için der.. arkanı dönüyosun ve elimden gelse bıçağı sırtına saplardım der.. işte sana duyduğum aşk bu der.. en sonunda kıyamaz gene.. gitmiyceini söyle der.. duygusallaşır böyle ama öfkesinden de taviz vermez pek..hemen peşinden gene aynı minvalde bir eser, swamp song başlar..uyardım ama dinlemedin burnunun dikine gittin hıyarlık ettin der.. bataklıkta dolanıosun, burda kaybolması kolaydır ama sen salaksın ısrar ettin, kimse çağırmadı ki seni buraya, bi de gelme dedik, işalla seni bi emsin o bataklık da gör ebeninkini der..sözleri kısa olsa da albümdeki en öfke dolu şarkı adayımdır benim.. her saniyesinde hissedilir o hiddet.. akabinde albüme adını veren şarkı..tam analizi güç bi şarkı aslında.. daha çok bi kabullenmişlik içeriyo gibi.. çekilen dalgalarla beraber hep olduğu yerde sayıp rahatsız edilmek istemeyen, istese de bişeyleri değiştiremeyeceğinin verdiği kabullenmişlik ile yapay mutluluğa boyun eğmişlik arasında giden bir psikolojiyi anlatıyor gibi diycem de.. yine de çok kaale almayın..ardından four degrees..şimdi james maynard keenan "bildiğiniz gibi göt deliği, kuku deliğine göre 4 derece daha sıcaktır.. isviçreli bilim adamlarıyla konuştuk haberler iyi.." dedikten sonra bu şarkıya çok bişey yazmak abes öncelikle.. ama özellikle ilk verse ve nakarat bize önce "gel hayal kuralım ufkumuzu açalım, akıntıya kürek çekelim dimağımızı parlatalım" sonra "bah sen biiimiyon ben sana başka yoldan gösterteyim" mesajı verir gibidir.. şarkının kendini gaza hiddete verdiği kısım da "sikayet etme senin de hosuna gidezek" intibası uyandırıp "you can take it all.. just like that.." diye bağlanmakta.. korkutucu tabi..ve flood..uzunca bir giriş sonrası şarkı hareketlenir.. ve bu da öfke dolu şarkılardan biridir.. ama öfkeye kaybetmişlik ve bunu kabullenmişlik eşlik eder.. tecrübenin nesneleştirilmesi yoluyla nesnelerin işe yaramazlığı anlatılır sanki ve daha gerçek doğruları bulma çabası eşyalarını selden kurtarmak için tepelere tırmanan insanların çabasına bağlanır.. öfkeli bir benim olan benimdir ne istersem yaparım çıkışından sonra sel gelcek benim olanları alacak, sallayıp tepelere çıkmam lazım moduna girilir.. ulan çıktık tırmandık ama yanlış tepeye çıkmışız şaşkınlığı yaşanır.. "i was wrong.. this changes everything.." en sonunda da ayakların altındaki toprak parçalanır, sele düşülür.. ama tabi su temizleyici ve arındırıcıdır.. (uyandırılırız..)üstüne hafif dozda disgustipated alınırsa, bu albüm insanı gerer.. hem büyüler hem gerer hem büyüler.. sokakta vokmende falan dinlemeyiniz bunu.. agresifleşmeniz, çiçek satan minik kızı voleyle vitrinin doksanına takmanız falan olasıdır.. aman diyim..
(dingdongdaddy - 23 Mayıs 2006 18:13)
Yorum Kaynak Link : undertow