amerikan unlu gitar ureticisi.

(pax - 28 Şubat 2002 21:21)

(bkz: boyle bir yazar aslinda yok)

(satine - 22 Nisan 2007 08:17)

(martini özel adından) tek kurşun atan bir çeşit tüfek.

"at martini debreli hasan dağlar inlesin / drama mahpusu'nda aman dostlar dinlesin."

(bkz: drama köprüsü)

(minerva - 5 Nisan 2002 17:27)

1977 yapımı bir george a romero filmi başrolünde yazık ki daha sonra silinip gidecek olan john amplas var.
17 yaşında bir genç olan martin kendisinin 84 yaşında bir vampir olduğunu düşünmektedir. bildiğimiz vampir özelliklerine sahip değildir. sivri dişleri yoktur yarasaya dönüşemez; ama kan içer. kadınları uyuşturucu bir iğneyle bayılttıktan sonra onlarla seks yapan martin daha sonra bir jilet yardımıyla kurbanlarının bileklerini keser. ruhundaki şeytanı yok etmesi için pittsburg'a, amcasının yanına giden martin burada da pek rahat durmayacaktır.

filmi ilk izlediğimde romero'nun uzmanlık alanının kesinlikle zombiler olduğunu düşünmüş ve içimden mümkünse bir daha vampir filmi çekmesin diye geçirmiştim. kısa bir süre önce elime geçen versiyonunu izlediğimde bu düşünce tamamen değişti. yıllar önce izlediğim versiyonu x rate almamak için kuşa çevrilmiş bir kopyaymış. (bir de 2 saat 45 dakika süren directors cut versiyonu vardır ki çalınmıştır negatifleri asla gün yüzü görmeyecektir) sonraki fikrim romero'nun vampir filmlerini de tıpkı zombi filmlerine yaptığı gibi gerçekçi ve etkileyici bir platforma çektiğidir. kan ve şiddetin çok yoğun olduğu ve haliyle izlenmesi kimi zaman zor bir filmdir. yine de buffy the vampire slayer hayranlarına "bakın vampir filmi de böyle olur" demek için arşivimin baş köşesinde duracaktır.

(saruman - 5 Nisan 2002 18:10)

ing: kırlangıç

bi de jethro tull'ın eskimeyen gitaristinin adı.
(bkz: martin barre)

(polyethylene - 5 Nisan 2002 18:26)

monkey swallows the universeün pek şahane sözleri olan şarkısıdır. şöyledir ki:

(bkz: and goes like this)

it all began in spring when he was sat in that chair looking so old and distant and half dead
and he began to think of all the books he hadn’t read and all the memories lost and that’s when he said
“oh baby don’t you look at me no more
i’m lazy untalented and poor
i can’t give you everything that you ask for
why don’t you go go go?”

she said “how’m i gonna go when you’re sitting on my coat?
looks like i will have to stay til you’re on your feet again
baby you’re just the same as me, i feel that way from time to time,
but you will be fine”

he didn’t hear her words, he didn’t see her face – he was mired in his heartache
he could only think of all the drugs and drink
and what he could’ve been and what his life could mean
“oh baby why’m i so disappointing?
what happened to me life being promising?
i can’t give you everything that you ask for
why don’t you go go go?

she said “how’m i gonna leave when you’re crying on my sleeve?
looks like i will have to stay at least until the washing’s dry
baby you’re just the same as me, i feel that way once in a while,
but everything’ll be alright.”

this time he heard but he misunderstood
he took the wrong wrong wrong way out of the wood
he began to rise, he looked in her eyes and said
“oh baby aren’t you trying to help me?
is it too much to ask for your sympathy?
didn’t i give you all the love that you asked for?
and now you’re gonna go?”

she said “where’m i gonna go when you’re the only home i know?
looks like i will have to stay at least until the taps run dry
maybe you’re not the same as me but i still think i could make you smile
you’ll see, you will be fine, yeah we’ll be fine.”

(sirac - 31 Ocak 2008 15:50)

bir firtina tuttu bizi isimli turkude

yeni cezve yeni cezve kaynıyor ocakta
kasatura belimizde, a yarim, martinimiz kucakta

dizelerinde gectiginde ilk once "martinimiz kucakta" diye anlasilip "yav o donemlerde martini mi varmis" derken fark edilen sozcuk.

(satine - 6 Ağustos 2008 00:16)

20. yuzyilin basinda genellikle eskiya(efe)ler tarafindan turkiyedede kullanilmis,gelismis modellerine alti patlar denilen tufenk cesidi..

(azuth - 8 Temmuz 2002 23:57)

bülent ortaçgilin en çok kullandigi akustik gitarinin markasi.

(papalina tava - 10 Eylül 2002 17:08)

eric clapton tercih ettiği akustik gitar

(bluesman - 13 Aralık 2002 14:55)

dexter'ın senaristleri eminim bu filmden esinlenecek noktalar yakalamışlardır. bu filmin orjinal negatifleri çalınmış, dolasıyla seyir anında filmin kurgusu yetersiz olduğu anlaşılabiliyor ama bu haliyle de özel bir film. farklı kamera açıları görmek ilginç. filmin kaotik kurgusu yerinde.

(personal reflection - 25 Kasım 2010 20:41)

ingilizce telaffuzunun "mar:ınn" (ı yutarcasına söylenerek) şeklinde olduğu isim. aynı şekilde biten örneğin bir austin gayet oostin şeklinde okunurken neden martin'in böyle katledildiğini anlamış değilim.

(boo ya moon - 27 Aralık 2010 22:20)

çok güzel ameliyathane tavan lambaları ve koterleri de vardır martin'in . http://www.klsmartinusa.com/…s.23 b6jkw9mg__.0.html

(tarhanana - 21 Ocak 2011 11:45)

dunyadaki en pahali akustik gitarlari ureten dev firma. hakikaten cok kaliteli, iscilik harikasi gitarlar uretirler. gel gor ki ''herkes'' satin alamaz bunlari.
sigma adinda bir de alt firmasi vardir, ''herkes'' yararlansin diye martin nimetinden.

(joe 90 - 9 Şubat 2003 21:24)

gibson ve taylor ile birlikte kesinlikle verdiğiniz paranın hakkını veren kalitede akustik gitarlar üreten firmadır. yalnızca akustik gitar değil dört haneli fiyatlara sattıkları ukuleleler de üretmekteler. malzeme ve işçilik kalitesi birinci sınıftır. bilhassa efsane olmuş d-28 modeli jimmy page, eric clapton gibi pek çok efsane tarafından tercih edilmiş, d-18 ile birlikte martin'in en çok satılan modellerinden biri olmuştur. d-28, abd'de yaklaşık üç bin dolarlık bir etikete sahiptir. martin gitarların, türkiye'de ise gerçekten fahiş bir ikinci el piyasası vardır. d-28 gibi modellerin yanında çocuk işi kalacak gitarlar abd'de 700-750 dolar gibi bir fiyata sıfır olarak satılırken, memlekette bu tip gitarları 1200-1300 hatta 1500 dolara ikinci el olarak satmaktalar.

custom shop çıkışlı olanlarına hiç değinmiyorum. custom bir martin'e sahip olmanın fiyat açısından herhangi bir sınırı yok. simetrik ağaç işçiliğinden son derece komplike abalone işlemelere kadar pek çok seçenek kalın bir cüzdanın ötesinde, kalın bir çanta gerektiriyor.

(voodoo chile - 6 Temmuz 2012 19:34)

başroldeki john amplas 'in seçilmesinin nedeninin kesinlikle gözleri oldugu düşündüğüm, vampir konusunun irdelenmesi bakımından the hunger a benzettigim film. alışıldık karizma vampir karakterinin yerine sıradan, psikolojik, toplumsal ve cinsel sorunları olan insan gibi bir vampir görüyoruz. bir korku veya gerilim degil de dram olarak bakılması daha makul göründü gözüme. sanırım george romero zombiler dışında biraz daha derin, anlamlı bir film çekmek istemiş.

(joe 90 - 20 Nisan 2004 02:47)

müthiş akustik gitarlar üretiyorlar sözüm yok, ama kanımca fiyat politikalarını gözden geçirmeleri gerekiyor. yeni bir akustik almak için niyetlenmişken, dur şu martin'lerede bakalım deme hatasında bulundum ve sonuç; en ucuz gitar 700 dolar. ha bir de 100.000 dolara da gitar satan tek firma olsa gerek.
http://www.martinguitar.com/…p=c&g=4&m=d-100 deluxe

(chemical dependency - 7 Ocak 2005 02:51)

kadıköy bahariyede bulunan bir ayakkabı mağazası. modelleri daha çok yaşlı teyzelere hitap etmektedir. istisnalar kaideyi bozmaz.

(kaplumbaa - 10 Mart 2005 13:46)

akustik gitarin yapim asamasinda, marangoz,akusik muhendisi,ses muhendisi,elektronik muhendisi ve makine muhendisi gibi adamlari calistirdigini,gozumle gormesem inanmayacagim, amerikan menşeeli akustik gitar firmasi.alim gucu dusuk siniflara hitab eden pek cok firmayla ayni yolu izlemeyip,"mukemmel kalite istiyosan,mukemmel bir cuzdana sahip oman gerek" gibisinden bir felsefe takinmis olmalari muhtemeldir.

(stonesour - 12 Nisan 2005 16:14)

arjantin'li film yonetmeni adolfo aristarain'in 1997 tarihinde yaptigi film. 26 ocak 2006'da ankara sinema kulturu dernegi tarafindan gosterildi. o kar-kis icinde, 'iyi ki gelip seyretmisiz" dedirtti.

(lacivert - 27 Ocak 2006 11:14)