Zahrada (~ Der Garten) ' Filminin Konusu : Zahrada is a short starring Jirí Hálek, Ludek Kopriva, and Míla Myslíková. Josef shows his friend Frank his garden and his rabbits. Frank is most interested in the unsettling fact that Josef's garden fence is entirely made up of...
Tma/Svetlo/Tma(1991)(7,9-3879)
Byt(2006)(7,7-1427)
Rakvickarna(1968)(7,2-850)
Hra s kameny(1967)(7,1-846)
Kostnice(2009)(7,1-660)
Picknick mit Weismann(1969)(7,0-696)
Poslední trik pana Schwarcewalldea a pana Edgara(2015)(6,9-750)
Historia Naturae, Suita(2010)(6,8-599)
Johann Sebastian Bach: Fantasia G-moll(1965)(6,3-651)
1968 yapımı bir jan svankmajer kısası. svankmajer'de bunuel etkilerinin görüldüğü ilk film olmalı ya da animasyon olmadığı için ben onda daha kolay görüyorum bu etkiyi. zahrada'nın yapıldığı tarihte bunuel'in en çok alkışlanan eserlerini henüz vermemiş olduğunu fark eden bir dingil "ne etkisi lan?.. sanki bana," diyebilir mi?svankmajer filmografisinde byt ve spiklenci slasti ile birlikte tutuyorum ben zahrada'yı. hani bir "bunu seven bunu da sevdi" dokusu yakalamak isteyen faydalanabilir bu bilgiden. yoksa sikmişim taksonomiyi.
(ambrose pierced - 4 Kasım 2007 23:23)
çevreci yazar.bir süredir, bifiil kafamı sikmekte. bu yazar yüzünden biyerlerimden yeşil yosunlar çıkmaya başlayacak. mavi yeşil alglerin sevişme hikayelerini anlatıyor durmadan bana. herdaim insanların hayvanlara karşı ne kadar vahşi tavırlar içinde bulunduğunu anlatarak sürekli işkence ediyor bana.biri söylesin buna, ben de nefes alan, otla beslenen bir hayvanım. beni de sevsin, beni de sahiplensin.
(one minute - 1 Nisan 2011 22:03)
martin sulik'in açık ara en iyi filmi, an itibariyle izlediğimden heyecanla yazıyorum sözlük. insanlar bir filmle hayata dair pek çok şeye ışık tutmuş. her filminde mutlaka gördüğümüz harita, sandalyelerin üstünde taşınan karakterler de görsel olarak filme renk katmış, muhteşem ya koşun hemen izleyin samimi söylüyorum.--- spoiler ---jacob'un bahçeye ilk girişinde başına türlü işler gelmesi ama bir şekilde 1922de yapılmış o eve ve bahçeye bağlanışı. helena ile tanışması, tersten yazılmış bir defteri okuyuşu, olan biten pek çok şeyi sadece gözlerinde garip bir ışıkla karşılaması, tutkusu, hayatı farklı şekilde anlamlandırmaya başlaması. rousseau ile tanışması, wittgenstein'la konuşurken sessizlikten bahsedişi, hayvanlarla ve doğayla kurulan farklı iletişim...--- spoiler ---
(akbil dengesi bozuk - 30 Ekim 2011 00:50)
hayret, nasılsa hakkında yazmayı atladığım şahane film.slovak büyülü gerçekçiliği diye bir şey varsa, bu film işte o!
(dikakana bey - 3 Haziran 2012 01:47)
the garden olarak da bilinen 1995 slovakya/fransa ortak yapımı martin sulik filmi. --- headhunter'ın iki yıl sonra sobelemesi üzerine spoiler uyarısı ---hayatı çıkmaza girince büyükbabasının kır evine yerleşen ve bütün gün yataktan çıkmayan jakub'un kendini ve hayatı tanımaya çalışmasını anlatır. birden bire ortaya çıkıp jakub'u sürekli ziyaret etmeye başlayan bir kadın ona doğanın mistisizminden, karıncaların iyileştirme gücünden bahseder. jakub'un bir karınca yuvasının üstüne yalınayak çıkması ve karıncaların vücudunu sararak onu iyileştirmesi filmin en çarpıcı sahnelerindendir. jakub'un yatağını kemiren koyunu de unutmamak gerek...*--- spoiler ---
(beatific - 21 Ağustos 2004 11:37)
--- spoiler ---– sence tanrı var mı?+ ancak tanrı bilir.--- spoiler ---martin sulik'in 1995 yılında çektiği, aynen bu diyalog gibi; mizahi yanı ağır basan, gerçeküstü gibi görünen oysa zaten hayatta her şeyin çok da ciddiye alınmaması gerektiği mesajını veren harika bir film. jakub'un, bahçede giderek farklı bir insana dönüşmesi, helena ile iletişimi, kendi kendine yaşama becerisi edinmesi, bahçesine yolu düşenlerle girdiği tuhaf diyaloglar ve babasıyla ilişkisinin inanılmaz eğlenceli boyuta gelmesiyle tam bir absürt komedi.--- spoiler ---– bugün ne yaptın?+ hiçbir şey.– güzel yaşamıyorsun. ekmek yapmak tanrının bir lütfudur. kötülükle savaşmamızda bize yardım eder. hiçbir şey yapmazsan, öldükten sonra senden geriye ne kalacak?+ peki ne yapmalıyım?– ayaklarımı yıka.--- spoiler ---daha ne diyeyim?**
(black rose immortal - 1 Mart 2016 15:10)
konuşmaların fransızca olduğu izlediğim en komik film. süper hatta.konuşmacının bölüm girişi yaptığı yorumlardan ve ortamdan dogville havası aldım ben şahsen, ama tabi daha önce çekilmiştir bu film.
(bleneak - 4 Ocak 2005 00:17)
sinemanin büyülü atmosferi sizi bir kez ele geçirdiğinde, siz ölünceye kadar peşinizi bırakmayacak bir çeşit büyüyle de lanetlemişsiniz demektir. ama bu bir insanın başına gelecek en guzel ve ozel lanettir. hayatiniz artık perdeye yansıyan her bir kareyle kardeştir. o karelerin hayatinizdaki karsiligini aramak ve bazen bulmak lanetinizle de yüzleşmektir çoğu zaman. neden yazdim bunlari uzun süredir iyi film seyretmiyorum. özgün ve farklı diyeyim. film bitti ve ben bu satırları yazma gereği duydum. bende uyandirdigi etki bu oldu sanırım filmin... neyse filme dönersek 15 bölümde anlatılan hikaye belki çok daha gizemli ve daha bir absurd tonda perdeye yansitilabilirdi. tuhaflıklar daha vurgulu olabilirdi hatta kesinlikle de olabilirdi ama garden yine de farklı bir film ve tum mutevazi anlatimina ragmen icinde güçlu bir derinlik barındırıyor. bu anlamda iyi bir film ve izlenmesi gereken bir film. yönetmen elindeki meteryalleri çok güzel kullanmış. tamamen kötü bir film de çıkarabilirmis keza zor bir konu daha dogrusu zor bir konu betimlemesi secmis ama ustalıkla altindan kalkmış. dediğim gibi her ne kadar mütevazı bir anlatim tekniğiyle de yapsa bunu yönetmenin altyapısının sağlamlığı felsefi bir kurguyla betimlediği karelerde ise yaramış ve filmi de kotarmasina yardim etmis. sinemasever dostlara gonul rahatligiyla tavsiye edecegim bir film kaçırmasınlar.
(mimiko - 15 Aralık 2017 01:15)
şiirsel bir sinema dili, büyülü bir atmosfer, müthiş oyunculuklar ve arkanıza yaslanıp içinde kaybolacağınız müthiş bir modern zaman hikayesi. filmin sonuna varmak huzura bulmak gibi. bundan sonrası spoiler.--- spoiler ---filmin sonuna varmak huzura bulmak gibi. ..aynen şehir yaşamından kaçıp büyük babasından kalma bakımsız bahçeye sığınan kahramanımız jakup gibi. babasının yanında asalak gibi yaşarken ve de evli bir kadınla ilişkisi varken, babasının da tembihiyle soluğu bu mistik bahçede alıyor ve ruhu yavaş yavaş gerçeği, gerçek yaşamı, huzuru bulma yolculuğuna başlıyor. gönlünü kaptıracağı gizemli kız helena dışında üç kişi ziyaretine geliyor ve bana göre üçü de ona hayata dair önemli dersler veriyor: aziz olma iddiasındaki çoban, ayağını yıkatarak ona mütevaziliği; arabası bozulan rousseau bir sürü bilgece laftan sonra jakubun arabasını alarak dünyevi, maddesel şeylerden vazgeçmesi gerektiğini ve modern dünyada yarattığımız sahte onurlara yapışıp kalmamamızı; son ziyaretçi bilge de, bahçeden aldığı ağaca karşılık jakuba verebileceği tek şeyin bir kitap olduğunu belirterek şu hayattaki gerçek değerin ne olduğunu anlatıyor bize. ve filmin sonunda kız uçuyor, her şey aynen olması gerektiği gibi oluyor. insan bir kuş gibi hafifliyor jenerikteki o dokunaklı müzik akarken.--- spoiler ---son bir notta babayı oynayan o tontoş amcaya. ya sen ne güzel bir abisin, ne güzel oynayıp hakkını vermişsin o rolün be amca.
(caymenex - 13 Eylül 2018 00:40)
iki senedir festival bünyesinde bulunan film . izleyenerin şaşırmaması için önceden hazırlama mahiyetinde bölüm başlarında bölümü açıklar bi anlatıcı . ne olup ne bittiğini söyler .* ,buna rağmen yine de her an her şey olabilir havası gelir , sarar izleyeni. bile bile lades durumu vardır . mucizeler gösterir sırayla .hayvan kullanımı aşmıştır , ağzım açık kaldı izlerken . arılar , köpekler , koyunlar , tavuklar vs vs... kırsal bi yerde hangi hayvan yaşarsa filmde görebiliriz bi oyuncu olarak , pek güzel oynamışlardır açıkçası . yönetmeni bu başarısından dolayı sırtlara almak gerekir.slovak güzel aklımızı almıştır pek tabi , erkek oyuncu vinnie jones u andırır , oyunculuğu idare eder vaziyettedir. bu durumda yüceltilmesi gereken tek kişi kalır , o da babadır. filmin komedi unsurunu üstlenmiştir sanki . fevkalede bi performans ortaya koymuştur. --- spoiler ---sıradanlığa ve şehir yaşamına , teknolojilerine bir eleştiri niteliği taşır . insanın jacop olası gelir. çok ince olcak gerçi ama , bahçenin civarında hiç elektrik direği göremedim , etrafta pek ev falan da yoktu . ama filmin başlarında , jacop elektrikli lambayı kullandı . 80 yıllık bi evin elektrikleri kesilmez mi ,önce bi açtırmak gerekmez miydi** ?--- spoiler ---
(ditriell - 9 Nisan 2006 22:43)
Yorum Kaynak Link : zahrada