Süre                : 1 Saat 46 dakika
Çıkış Tarihi     : 05 Mayıs 1978 Cuma, Yapım Yılı : 1978
Türü                : Drama,Gizemli,Cinayet,Heyecanlı
Taglar             : 20. yüzyıl,polis,Polis memuru,kadın,Silah
Ülke                : Doğu Almanya,Italy
Yapımcı          :  MFG-Film , T.R.A.C.
Yönetmen       : Maximilian Schell (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Friedrich Dürrenmatt (IMDB)(ekşi),Maximilian Schell (IMDB)(ekşi),Friedrich Dürrenmatt (IMDB)(ekşi),Roberto De Leonardis (IMDB)
Oyuncular      : Jon Voight (IMDB)(ekşi), Jacqueline Bisset (IMDB), Martin Ritt (IMDB), Robert Shaw (IMDB), Helmut Qualtinger (IMDB), Friedrich Dürrenmatt (IMDB)(ekşi), Lil Dagover (IMDB)(ekşi), Gabriele Ferzetti (IMDB)(ekşi), Rudolf Hubacher (IMDB), Rudolf Hunsperger (IMDB), Norbert Schiller (IMDB), Rita Calderoni (IMDB), Guido Cerniglia (IMDB), Willy Hügli (IMDB), Margarete Schell Noé (IMDB), Otto Ryser (IMDB), Toni Roth (IMDB), Wieland Liebske (IMDB), Maximilian Schell (IMDB), Donald Sutherland (IMDB), Pinchas Zukerman (IMDB)

Der Richter und sein Henker (~ Cinayet oyunu) ' Filminin Konusu :
Der Richter und sein Henker is a movie starring Jon Voight, Jacqueline Bisset, and Martin Ritt. When a Swiss cop is murdered, a veteran homicide inspector and a rookie are assigned to solve the case but they are obstructed by...


  • "istanbul erkek lisesi'nde de okutulan kitap. ahmet çakar, kendisinin ne kadar kültürlü olduğunu erman'ın yüzüne çarpmak için bu kitaptan referans vermiştir. evet, lisede okutulan kitaptan."
  • "der schweizerische beobachter adlı haftalık gazetede 15 aralık 1950 - 31 mart 1951 tarihleri arasında sekiz bölüm halinde tefrika edilmiştir."
  • "avusturya lisesinde okutulan kabus kitaplardan biri."




Facebook Yorumları
  • comment image

    kısacık ama heyecanlı, güzel anlatımlı ve her zamanki gibi dürrenmatt'ın suçludan ziyade suçla ve toplumla kafayı bulduğu kitabının adı. yargıç ve celladı
    tüm olaylar kırk yıl önce istanbul'da, galata köprüsü'nde bir meyhanede başlar. o zamanlar komiser berlach'ın gözünde adalet ve kanun aynı kapıya çıkmaktadır. ama zaman, ona böyle olmadığını bir çok acı tecrübeyle öğretir. komiser, kötülüğü ortadan kaldırmak istemektedir, ve elinde çözmesi gereken bir cinayet vardır. bir polis olmaması gereken bir bölgede arabasının içinde ölü bulunmuştur. iki soruyla başlarız: polisin orada ne işi vardır, berlach onca ağır hastalığına rağmen bu işin altından kalkabilecek midir.
    kitabın sonunda ilişkilerin hiç de göründüğü gibi olmadığı, adaletin olmadığı bir yerde kanunların nasıl anlamsızlaşabileceği ve kötülüğü yenmenin yolunun onunla aynı silahı kullanmak olması durumunda, sizin kötüden ne farkınız kalacağı gibi soru ve sorunlarla uğraşmanız gerekebilir. şaşırtıcı bir yargıç ve şaşırtıcı bir katille karşı karşıya kaldığınızda, insanoğlunu suça sürükleyen faktörlerin ne derece onların küçük zaaflarına bağlı olduğunu da görüyorsunuz. ve şunu da sormadan duramıyorsunuz, burada suçlu kim?
    kitabın sonundaki konuşmalar yazarın şüphe isimli kitabının sonundaki iyilik-kötülük, varlık-yokluk ve üstüninsan tartışmalarını anımsatıyor elbette. ama aynı tartışmaları bu kadar güzel ve akıcı bir dille yapınca yine zevkle okunuyor.


    (amaninbe - 5 Mayıs 2009 01:13)

  • comment image

    istanbul erkek lisesi'nde de okutulan kitap. ahmet çakar, kendisinin ne kadar kültürlü olduğunu erman'ın yüzüne çarpmak için bu kitaptan referans vermiştir. evet, lisede okutulan kitaptan.


    (h2o - 14 Kasım 2010 01:52)

  • comment image

    dürrenmatt diğer eserlerinde de sıkça kullandığı grotesk ve eleştirel tarzını bu romandaki karakterleri ile göstermiştir. bir tarafta sarsılmaz bir şekilde adalet ve kanunu temsil eden , artık yaşlı, idealist ve kesin bir ölümü bekleyen berlach. diğer tarafta tüm hayatını suç ve kaos içinde geçiren , bundan zevk alan , kapitalizme uzlaşmış katil gastmann. berlach'ın temsil ettiği orta sınıf ahlakının adaletin zedelenmesi karşısındaki tepki göstermesidir. romanda kapitalizme uzlaşmış gastmann ise gerek siyasetçiler, işadamları ve sanatçılarla yakınlığının gerekse de kullanmaktan çekinmediği tetikçilerinin verdiği güvenle berlach'la açıkça alay etmektedir. berlach burjuva toplumunun ikiyüzlülüğünün ve kokuşmuşluğunun farkına varmış, tutunamadığı ve artık içinde fazla zamanın kalmadığı toplumsal düzene isyan etmiştir. kendi varoluşunu ve sınırlarını sağlayacağı adalet ile göstermek isteyen berlach, burjuva ahlakından vazgeçerek gastmann ile oynadığı oyuna genç ve deneyimsiz tschanz'ı sokarak kendi ahlaksız hamlesini , aynı ahlaksızlık içindeki rakibine cellat yaparak aslında suç kavramının ne kadar kırılgan olduğunu göstermiştir. berlach'ın bireysel olarak ulaştığı adalet, gerçekten adil midir ? bir devlet görevlisi, bir komiser, yasanın ve düzenin bir temsilcisi işlediği suçlardan mahkum ettiremediği birini işlemediği bir suçtan yalandan deliller yaratarak- mahkûm ettirdiğinde ya da öldürdüğünde adalet sağlanacak mıdır ya da bu adalet midir?
    dürrenmatt bize bu cevapları vermez, keskin ahlaki ve toplumsal sorunlara net yanıtlar vermez. kahramanlarını idealize etmez , sanatının içinde ahlaki ve felsefi cevapların boşluğunu acımasızca gösterir, çünkü ona göre ;sanat kendi başına güçsüzdür, ne bir avuntu ne bir dindir, genel ümitsizlik içinde hep yeniden birilerinin umut beslemesine yarayan bir göstergedir yalnızca. yazar ahlaki görevini ancak anarşistçe yerine getirir. saldırmalıdır ama bir yere bağlı olmamalıdır.


    (bozgunda fetih ruyasi - 20 Şubat 2011 15:58)

  • comment image

    friedrich dürrenmatt'ın, bir kez daha, bu dünyada, adalet'in söz konusu olmadığını anlattığı romanı. dürrenmatt, bu romanda, ayrıca, özgürlük sorununu da incelemektedir. bireysel özgürlüğün sınırları var mıdır, yok mudur. iyilik - kötülük sahi nedir.

    dürrenmatt, bu kez, jean paul sartre ve albert camus'yü karşı karşıya getirir. cani gastmann, aslında, dostoyevski'nin ecinniler'indeki insanlık düşmanı stavrogin'dir. 1870/71'de dostoyevski'nin yazdığı ecinniler romanını, camus 1959 yılında tiyatro oyunu haline getirmiştir. camus'nün ecinniler'i yeniden ele almasının nedeni, özgürlük sorununun tartışılmasını - zamanında - kitlelere maletmek istemesidir.

    stavrogin, sorumsuz, dolayısıyla sonsuz güç sahibi, yani yani - kendince - özgür mü özgür biridir. keyfine göre kötülük yapar, iyilik yapar, ne isterse öyle davranır. bu sahiden özgürlük müdür. gastmann'ın cevabı evettir.

    gastmann'ın villasındaki misafirlerden, "yazar" ise sartre'ın tam kendisi değil midir. "yazar", gastmann'ın yanında değildir, ama onu öyle veya böyle "takdir etmektedir".

    dürrenmatt'a göre, adalet yoktur (iyilik - kötülük yoktur); sorun "kişi için özgürlük var mıdır yok mudur" sorusuna cevap aramaktır. dürrenmatt'ın efsanevi komiseri baerlach için stavrogin/gastmann türü yaratıklara imkan vermemektir. bu ancak kendini imha ederek diğer insanlara rahat yaşam alanı sağlamaktır.

    sonunda tabii ki baerlach gastmann'a haddini bildirir; hem de nasıl. yalnız, baerlach, romanın sonunda, gastmann'ın cesedinin üstündeki örtüyü kaldırır ve ona bakar. bu arada, baerlach da ömrünün sonuna yaklaşmıştır (bir senelik ömrü kalmıştır). kırk yıllık baerlach - gastmann mücadelesi bitmiştir artık. ancak, baerlach, camus'nün yolunu seçmiş olduğundan dolayı ne memnundur ne de pişmandır.


    (invulnerable - 19 Ağustos 2011 21:48)

  • comment image

    der schweizerische beobachter adlı haftalık gazetede 15 aralık 1950 - 31 mart 1951 tarihleri arasında sekiz bölüm halinde tefrika edilmiştir.


    (do be do be do - 26 Temmuz 2013 00:48)

  • comment image

    bir zamanlar ankara anadolu lisesi almanca bölümünde okutulan okuma kitaplarından biriydi. belki hala öyledir, bilemiyorum... kafka'yı almanca'dan okumanın getirdiği kabusu bir nebze olsun hafifleten, insanın içine su erpen polisiye bir dürrenmatt kitabıdır. kitabın bir yerlerinde sanki, hayal meyal bir bekçiden sözedildiğini hatırlıyorum: polizeioberwachtmeister strohmeier. adam sadece bekçiydi ama böyle iki satır almanca bir sıfatla adam yukarı saksonya dükünden daha havalı biriymiş gibi görünmüştü gözüme.


    (onio pitah ner - 18 Ekim 2005 01:02)

  • comment image

    alman lisesinde de zamanında (hala oyle mi bilemicem) okutulmus bi adet kitap. almancaya katlanamayanların bile sevebilecegi ozelliklere sahiptir. "gastmann mantigiyla hareket etmek" kavramini tartismalarin icine sokmaya sebep olabilecek kadar akilda kalabilir. gene de etkileyiciligi cok sınırlı oldugu icin bunun otesine de gecemez zaten...


    (jackie - 18 Ekim 2005 01:23)

Yorum Kaynak Link : der richter und sein henker