lou ferrigno'nun başrolde olduğu vasat mı vasat bir fantastik film. oyunculuk yok, varsa da abartılı bir rol benimsemişler (özellikle de jaffar karakterini oynayan aktör) diyaloglar "cheesy" diye tabir edebileceğimiz bayat, 3. sınıf aksiyon filmi replikleriyle bezeli. özel efektlere imkansızlıklar nedeniyle pek önem verilmemiş. golan globus ekolünden amerikan stüdyosu tarafından finanse edilmesine rağmen italyan istismar sinemasının vasat yönetmenlerinden enzo g castellari tarafından italyan bir ekiple çekilmiş. (başroldeki ferrigno ve birkaç aktör hariç) 90'lar da videocudan kiralayıp çocuk aklınızla filmi beğenmiş olabilirsiniz, ancak oturup bir gece vaktinizi bu filmle heba etmeyin. bırakın çocukken sizin için neyse öyle kalsın.

ayrıca bunu izleyen bunu da izledi: (bkz: the barbarians)

(uggaexul - 29 Ocak 2012 10:23)

sinbad'ın maceralarının anlatıldığı 1989 yılında yapılmış filmdir.

yine çocukluğumun meşhur filmlerinden biridir kendileri. ilk izlediğm sinbad filmiydi hatta. oyunculuklar ve konusu biraz abartılmış ve köpürtülmüş, yer yer çizgi film tadında sahneler de olsa severdim ben bu filmi.

--- spoiler ---

filmin başında bir kadın ile kızı görünür. kız annesinden ona sinbad'ın masalını okumasını ister, anne okumaya başlar ve film de başlar.

basra’da bir kral ve kızı yaşamaktadır. halk çok mutludur ve kralını çok sever; caffar adında bir büyücü krala büyü yapar ve onu kendine esir eder, kızını da zincirler.

korsan sinbad ve arkidişleri basra'ya gelirler. sinbad'ın ali adındaki prens arkadaşı, kralın kızı alina'ya aşıktır ve ona kavuşma düşüncesiyle sevinçlidir. neyse, bunlar gelirler, bir bakarlar şehir bomboş. önce şaşkın şaşkın etrafa bakarlar. basra ölü şehir gibi, sessiz, sokaklarında hiçbir insan yok. durumu anlamazlar ve saraya giderler, kralın huzuruna çıkarlar. kral da bön bön onlara bakıyor. bir tuhaflık olduğunu sezerler.

sonra bunların hepsinin caffar’ın işi olduğunu öğrenirler. bir de şehrin mutlu ve huzurlu olmasını sağlayan dört elmas taşı var kralın. isimleri, adalet, mutluluk, refah ve barış. bunları yerlerinden çıkarıp dünyanın dört bir tarafındaki canavarların içine yerleştiriyor.
sinbad ve arkadaşları da hem kralı ve kızını kurtarmak hem de şehri eski haline döndürmek için elmasları bulmaya çıkarlar. kafatası adası, amazonlar diyarı, şovalyeler adasına giderler, elmasları toplarlar.

sinbad bir yerde tek başına kalır, arkadaşları onsuz devam ederler yollarına mecburen. sinbad’ı pis yaratıkların olduğu bir adada turuncu saçlı bir kız ve “hebele hübele” diye konuşan babası bulur, ona bakarlar. hafif kaçık olan baba, uçan balon yapmıştır; ama, onu şişirecek kimse bulamadığı için adada mahsur kalmışlardır. neyse, sinbad balonu şişirir hep beraber oradan uzaklaşırlar, sinbad da arkadaşlarını bulur böylece.

tekrar basra’ya gelirler, sinbad, caffar’ı alt eder ve elmaslarını yerlerine geri koyar. sinbad, turuncu saçlı kızla, ali de alina ile evlenir ve mutlu son.

--- spoiler ---

filmi buradan izleyebilirsiniz:

http://www.youtube.com/watch?v=j414lnl52dm

(princess of the anatolia - 2 Ağustos 2014 18:38)