The Rooftop Christmas Tree (~ Un sapin sur le toit) ' Filminin Konusu : The Rooftop Christmas Tree is a TV movie starring Michelle Morgan, Tim Reid, and Stephen Huszar. It's Christmas and once again, Dale Landis places a tree on his roof and ends up in court. No one in the small town knows why he...
All Mine to Give(1957)(7,2-1049)
Poinsettias for Christmas(2018)(6,6-389)
Christmas Mail(2010)(5,8-1287)
kızım dizinin şarkılarına ve danslarına hasta olduğundan* haftalardır zaman buldukça hepsini uç uca eklediğim özel bir toplama video yapıyorum. dizinin oyuncuları tarafından icra edilen şarkıların bölümler içindeki sırasına göre listesi de bu çabanın yan ürünü olarak aşağıda. eksikler olabilir ama sıralamada hata olduğunu sanmam (prova sahnelerinde çok iyi yorumlansa da sadece bir kısmı çalınıp söylenmiş şarkılar var, onları listeye almadım).on my own (s01e01.1)can't fight this feeling (s01e01.2)rehab (s01e01.3)leaving on a jet plane (s01e01.4)don't stop believin' (s01e01.5)gold digger (s01e02.1)push it (s01e02.2)i say a little prayer (s01e02.3)take a bow (s01e02.4)poison (s01e03.1)mercy (s01e03.2)bust your windows (s01e03.3)i wanna sex you up (s01e03.4)taking chances (s01e04.1)tonight (s01e04.2)maybe this time (s01e05.1)alone (s01e05.2)last name (s01e05.3)somebody to love (s01e05.4)it's my life / confessions, pt. ii (s01e06.1)halo / walking on sunshine (s01e06.2)hate on me (s01e07.1)must be the money (s01e07.2) - tek canlı kayıt olduğunu sanıyorumno air (s01e07.3)you keep me hangin' on (s01e07.4)keep holding on (s01e07.5)bust a move (s01e08.1)thong song (s01e08.2)sweet caroline (s01e08.3)i could have danced all night (s01e08.4)dancing with myself (s01e09.1)defying gravity (s01e09.2)proud mary (s01e09.3)endless love (s01e10.1)i'll stand by you (s01e10.2)don't stand so close to me / young girl (s01e10.3)crush (s01e10.4)you're having my baby (s01e10.5)lean on me (s01e10.6)bootylicious (s01e11.1)papa don't preach (s01e11.2)hair / crazy in love (s01e11.3)imagine (s01e11.4)true colors (s01e11.5)smile (lily allen) (s01e12.1)jump (s01e12.2)smile (charlie chaplin) (s01e12.3)and i am telling you i'm not going (s01e13.1)don't rain on my parade (s01e13.2) you can't always get what you want (s01e13.3)my life would suck without you (s01e13.4)
(ventolin - 14 Ocak 2010 10:48)
biraz espri spoiler i var seyretmemis olanlar icin dikkat"do you know that dolphins are gay sharks"edit: soyleyen tabiiki brittany karakteri
(abajur - 28 Nisan 2010 17:00)
don't stop believin' ve poker face performansından sonra bir kere daha rachel'a taptığım 2. sezon 1. bölümüyle ekranlara gelmiş özlediğim bitanecik dizim!--- spoiler ---rachel'ın asianlı ablayla yaptıkları telephone * * düeti tapılası olmuş. böyle eğlendiğim böyle keyiflendiğim bir an olmamıştı dizide. hele sue içeri girip ikisini "shut up!" diye susturmuyor mu? her izlediğimde gülmekten yerlere yatıyorum. muhteşem geldiler 2. sezonla. başarılarının devamını diliyorum!--- spoiler ---
(asal sayi - 25 Eylül 2010 22:46)
eğer bu dizinin de türk versiyonu çekilirse sürekli "hadi barış manço söyliyelim!" diyen bir öğretmen ortaya çıkabilir. edit: ve ilk beş bölümden biri kesin ibrahim tatlıses özel bölümü olacaktır. *edit 2: öğrenciler sürekli manga söyliyelim yıa diye mızmızlanabilir.
(sine qua non - 26 Mart 2011 14:04)
--- spoiler ---sue'nun becky'e diğer bütün öğrencilere davrandığı gibi davranması, ne kardeşinden dolayı üstte, ne de becky'nin durumundan dolayı diğerlerinden aşağıda tutmaması aslında sue hakkında çok şey söylüyor.--- spoiler ---
(yargin - 20 Mayıs 2012 23:34)
dizi içindeki en yakın arkadaşların birbiriyle yattığı, abuk-subuk gençlik dizilerinden bıkanlar için ilaç gibi bir dizidir. bu dizide de gençler birbiriyle sevgili olur-ayrılır ama genellikle çok masumane sevgililikler vardır.(santana, puck ve quinn tabii ki bunun dışında)dizi resmen sosyal mesaj üzerine kurulu. türkiye'de çeksen 4. bölümü oynamaz herhalde ama adamlar 3 sezondur devam ediyor ve devam da edeceklerine inandıkları için glee club project diye bir şey başlatmışlar.özellikle gay-straight, siyah-beyaz, engelli-engelsiz gibi konulara çok değiniyorlar ve ikinci sezonda, sadece alkolün doğru kullanımı hatta mümkünse hiç kullanılmamasına ilişkin bir bölümü var. sonraki bölümde de seks konusu işleniyor.edit: bu entry zamanın ötesinde 3. sıraya çıkmış, demiştim bu dizi türkiye'de 4. bölümü oynamaz diye. dizide abuk subuk şeyler olmadığını anlayanlar basmış eksiyi.
(yargin - 24 Mayıs 2012 00:15)
dizinin durumu şurdan bellidir ki; ilk 3 sezonda her bölüm yayınlandıktan sonra buralar entry dolardı. insanların bir kısmı artık izlemiyor, izleyenler de yazmaya değecek birşey bulamıyor bence.
(apranaxfort - 26 Ocak 2013 18:31)
--- spoiler ---rachel berry liseden mezun olur olmaz new york'a gelir, 1964'ten bu yana broadway'de hiç sahnelenmemiş funny girl'ün yeni prodüksiyonu yapılır, sıfır broadway geçmişi olan rachel bu müzikalin başrolüne seçilir, 5 sezondur hayatımın rolü dediği funny girl'den bir bölümde sıkılır rachel berry, hemen ülkenin en büyük tv kanallarından biri kendisini keşfeder, kötü bir audition deneyimi sonrasında ona özel proje geliştirmeye karar verirler. bu projeye atanan yazar başta über rezalet bir şey yazar, rachel'ın ufak bir müdahalesi sonrasında da mükemmel bir şey yazar. kanal da havada kapar.--- spoiler --- dizinin ismi glee değil "yürü ya kulum" olmalıymış. senaryosu her zaman katlanılmazdı ama new york'un güzelliğine rağmen 5. sezonda göçen reytingler artık ne hale geldiğini anlatıyor biraz. hani "loser"dı hani "underdog"du bunlar ya? böyle talih mi olur?
(lecterhouse - 9 Eylül 2014 12:06)
bitti. glee bitti. --- spoiler ---2009'dan beri severek izlediğim, takip ettiğim bir diziydi glee. ilk üç sezonu efsaneydi. 4.sezonda new york sahneleri şahaneydi. rachel,kurt,nyada ve new york konsepti cidden çok iyiydi ve keşke bütün sezon o konsept üzerine kurulsayd dedim hep. 4.sezon'da let's have a kiki ve to love you more gibi iki epic cover izledik mesela. 5.sezon ise tüm new directions new york'a taşınıp birlikte yaşamaya başladığı sahneler izlemeye değerdi. özellikle opening night bölümü izlemeye değer bölümler arasına girdi glee tarihinde. 6.sezon ise artık kabak tadı vermişti açıkçası. rachel'dan güzel bir solo dinleyemedik son bölüme kadar. 11.bölümde jesse ile yaptıkları "listen to your heart" düeti büyük süprizdi. ve nihayet bu sabah kalkıp büyük bir hüzünle peş peşe yayınlanan iki final bölümünü indirdim. 12.bölüm 2009'u konu alan bir nevi tribute bölümüydü ve çok güzeldi. ve iş nihayet 13.bölüm yani final bölümünü izlemeye geldi. 40 dakika boyunca durmadı şu kahrolasıca yaşlar. meğer ben ne çok sevmişim glee'yi. karakterlerden ve mckinley'den ayrılmak, karakterlerin 5 yıl sonraki hallerini görmek çok dokundu. özellikle rachel'ın tony ödülünü kazandığı sahnede alkışladım. öh bana.ve tabii rachel'ın son solosu.! this time glee soloları arasına altın harflerle yazılacaktır. en az "get it right" kadar anlamlı ve bir nevi 6 yılı özetleyen mükemmel bir şarkıydı. --- spoiler ---özetle; teşekkürler glee. 6 yıldır hayatımda olduğun için, inanmaktan asla vazgeçmemeyi öğrettiğin için, kendimi tanımamda ve yine kendimle barışmamda yardımcı olduğun için teşekkürler. büyüdüm sizinle.
(corymmm - 21 Mart 2015 12:07)
"it takes a lot of bravery to look around you and see the world not as it is, but as it should be.”ilk defa bir dizi/film yüzünden bu derece ağladım galiba. yüzlerce farklı film ve dizi sahnesinde gözlerimin dolduğu, duygulandığım elbette olmuştur her insan gibi ama ilk izlediğim zamanlardan beri glee'nin bir gün bitecek olduğu gerçeğiyle yüzleşmek istemezken, az önce son bölümünün son sahnesiyle beraber deli gibi ağlatmıştır. 121 bölüm boyunca 746 performans sergilemişler, kaç kişinin hayatına dokunmuşlardır sayamayız. ben glee'e başladığımda ilk sezonun 10. bölümü falan yayınlanmıştı. -yıl 2009 ve ben lise sondayım- arkadaşlarımın şu an ki en yeni hit dizi glee, dünyayı kasıp kavuruyor, nasıl hala başlamadın? sözlerini hatırlıyorum. halbuki ilk izlediğimde e güzelmiş, müzikal olmasıyla diğer dizilere göre farklı bi açısı var, gayette eğlenceli ben buna sardırır giderim dediğimi hatırlıyorum. keşke o kadar kendine sardırıcı olmasaydı da bu kadar ağlamasaydım. hayatta belli biyerden sonra hiç bir kitap, dizi, film serisinin çok büyük hayranı olmadım. çok fazla dizi, film bitirdim, çok fazla kitap okudum -ortaokul ve lise yıllarım harry potter'ı binlerce kez okumakla geçti. hayatımda yaptığım halen en iyi kararlardan biridir. o dünyayla tanışmasam gerçek dünyanın sıkıcılığında boğulurdum.- ama hepsi bir yere kadar etkileyebildi. hiç biri glee kadar etkileyemedi. ortaokul yıllarından beri kafanızda çoğu şeyi biyerlere oturtturmaya, size öğretilen ve size aslında doğru gelmeyen bir çok şeyi birleştirmeye çalışıyorsunuz. bunları yapmaya çalışırken etrafa loser, underdog imajı çizmemek için kasıyosunuz. size diretilen yaşam biçimleri ve tabuların içinde nefes almaya çalışıyorsunuz. kendinizi keşfetmeniz değil size verilen kimliği kabul etmeniz isteniyor. size izletilen, diretilen, öğretilen herşey belki zaman zaman yeri gelip farklı olmak aslında iyidir dese de günün sonunda her film, dizi, kitap "toplum ahlakı"na yakışır öğütlerle dolu. çünkü aykırılık prim yapmaz bu dünyada.sonra ryan murphy denen bu adam çıkıp farkındalığın, azınlığın, dışlanmışlığın müzikle birleştiği bi dizi yapıyor. -2009&2010 döneminde amerikada bile sadece 3 state'de same sex marriage yasallaşmış haldeydi. şu an 32 state. yani işlenen konular sadece bizim değil dünyanın farkındalığıydı.- glee sayesinde sizin gibi farklı hisseden birçok kişiyle tanışıyosunuz, veya farklı hissetmese bile glee izledikten sonra bakış açısı birçok konuda değişen/gelişen insanlarla tanışıyosunuz. insanların kendilerini bulma, kendilerini keşfetme, kendilerine istedikleri gibi hissetme hakkını tanıdığına şahit oluyorsunuz. bunlar belki sizin etrafınızda yaşanmış örnekler olmayabilir ama türkiye'de de olsun diğer ülkelerde de glee ile ilgili geçmiş dönemlerdeki forum yazılarını takip ettiyseniz, veyahut tumblr bloglarını okuduysanız, binlerce insanın glee ile bağlantılı olarak özgüven kazandığı yazılar, videolar bulmanız mümkün. kendim dahil etrafımda bildiğim birçok örnekte buna dahil.ve tabi ki bu sadece lgbt ile alakalı konular değil. glee bugüne kadar, teen pregnancy, drugs, racism, abuse, down syndrome, std, mysophobia, body image&acceptance, faith/religion ... gibi sayamayacağım kadar çok konuyla ilgilendi. dediğim gibi dokunduğu hayatları saymamız imkansız.son 3 sezonunda gitgide kalitesinden ödün vermesi, her zaman kendine has hatta salakça bir mizahının olması ve bazen cidden saçmalaması, çok fazla storyline olmasından dolayı bazı karakterlere yeteri kadar screentime verememesi veya hikayelerini daha ilgi çekici yapamaması gibi birçok soruna rağmen glee bence her zaman insanların hayatlarında bıraktığı etkiyle ve yıktığı tabularla hatırlanacak. eğer sayılı insana bile önyargılı olmamayı, farkındalığı benimsemeyi, insanları oldukları kişi gibi sevebilmeyi öğretebilmişse bu çok büyük bi başarıdır. bana kattıklarını, sayesinde benim kendime kattıklarımı asla unutamam. bugün ki ben, bugün ki düşünce yapım ve hayat görüşümün üzerinde glee'nin müthiş bir etkisi var, iyi ki de var.diziyi belli bir yerden sonra bırakanlar oldu, geri dönenler oldu, hep sevenler oldu. bu anlattıklarım belki de glee izlemiş ama hiç böyle hissetmemiş kişilere değişik gelmiştir ama izleyip bu şekilde hisseden birçok kişinin de olduğuna eminim. kimimiz santana&brittany her ayrıldığında ağladık, kimimiz kurt hastaneye düştüğünde, kimimiz sam evsiz kaldığında, kimimiz quinn doğum yaptığında. nerdeyse her bölüm rachel'a gıcık olup, her yarışmada ağzı açık bırakmasına alıştık, santana'nın straight-up bitch karakterini o kadar çok sevdik ki dizinin ilk sezonunda üçüncü plan karakterken son sezonlarda rachel'dan sahne çalar hale getirdik. holy trinity'nin muazzam performanslarına biyerden sonra alışmıştık zaten. ama sanırım hepimiz cory öldüğünde ağladık. bugün dizinin son bölümünde olamayıp onun için yazılan storyline'ın sam'e verilmesi hepimize biraz koydu bence. 2009 bölümünde don't stop believin'de tekrar onu görmek hiç kolay değildi. insanların bu kadar birbirinden nefret ettiği, birbirini sevmediği, gelecekten umutlu olmadığı, yargı ve önyargı içinde boğulduğumuz, bu yüzden de insanların en saçma nedenlerle en saçma şeyleri yapabildiği bu dünyada bence glee hepimize biraz içgörü ve insiyatif kattı. bize önyargılı olmamayı öğretti. bize ne bizim bir diğerinden ne bir diğerinin bizden bi farkı olmadığını öğretti. bize özel bişeyin parçası olmanın bizi özel yapmadığını, birşeylerin biz onun parçası olduğumuz için özel olduğunu öğretti. bize asla inanmaktan vazgeçmemeyi öğretti.şu an aklımda o kadar çok düşünce var ki toparlayabilsem favori performanslarımı sıralar, her karakter için tek tek ayrıntılı entry girer, favori sahne ve bölümlerimi yazar, en sevdiğim alıntıları toparlarım ama bu kısmı bile zor toparlayıp yazdım imla hatalarım çok olabilir, yazdıklarım birbirinden alakasız olabilir. belli bi süre geçtikten sonra bunlarıda yapıcam ama.hoşçakal glee... o kadar çok hayata dokundun ki şimdiden asla unutulmayacak klasikler arasına girdin bence.
(blackout5 - 21 Mart 2015 14:28)
Yorum Kaynak Link : glee