Süre                : 1 Saat 29 dakika
Çıkış Tarihi     : 30 Haziran 1971 Çarşamba, Yapım Yılı : 1971
Türü                : Komedi,Aile,Bilim Kurgu
Taglar             : Araştırma laboratuarı,Yumurta,Profesör,altın yumurta,Ördek
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Walt Disney Productions
Yönetmen       : Vincent McEveety (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Ted Key (IMDB)(ekşi),Roswell Rogers (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Dean Jones (IMDB)(ekşi), Sandy Duncan (IMDB)(ekşi), Joe Flynn (IMDB), Tony Roberts (IMDB)(ekşi), James Gregory (IMDB)(ekşi), Lee Montgomery (IMDB), Jack Kruschen (IMDB), Virginia Vincent (IMDB), Jack Bender (IMDB), Billy Bowles (IMDB), Sammy Jackson (IMDB), Arthur Hunnicutt (IMDB), Frank Wilcox (IMDB), Bryan O'Byrne (IMDB), Ted Jordan (IMDB), Bing Russell (IMDB), Peter Renaday (IMDB), Frank Cady (IMDB), George O'Hanlon (IMDB), Jonathan Daly (IMDB), Hal Smith (IMDB), Edward Andrews (IMDB), Peter Camlin (IMDB), Charley (IMDB), Winnie Collins (IMDB), Howard Culver (IMDB), Maurice Dallimore (IMDB), Fabian Dean (IMDB), Duke (IMDB), Bernard Fox (IMDB), John J. Fox (IMDB), Arthur Franz (IMDB), Jerry Fujikawa (IMDB), Stu Gilliam (IMDB), Jonathan Hole (IMDB), Hank Jones (IMDB), Jack Perkins (IMDB), Tony Regan (IMDB), Edwin Reimers (IMDB), Roy Roberts (IMDB) >>devamı>>

The Million Dollar Duck (~ La cane aux oeufs d'or) ' Filminin Konusu :
The Million Dollar Duck is a movie starring Dean Jones, Sandy Duncan, and Joe Flynn. Professor Dooley takes home a duck from his research laboratory as a toy for his son, but soon finds out that it lays golden eggs.


  • "en son salincaklarda sallanip, bir tatli huzur alan bir insandi kendisi, o zamandan bu yana daha da mutlanmis. özlüyoruz ama elden bir sey gelmiyor. belki bu yaz barselona bize kol-kanat* gerer."
  • "aynı anda mezun olmayı alışkanlık haline getirdiğim ahretliğim. bundan sonraki hedefim kendisiyle aynı anda çocuk sahibi olmak. çok senkronize çalışmalıyız gosalyn, tostumu yedim bekliyorum."
  • ""şurdan bi arkadaşımıza tuzlu fıstık gönderemiceksek ne anlamı var internetin" cümlesini kuran insan. canı istemiş yazık.çok eğlendim bir gece vakti."




Facebook Yorumları
  • comment image

    en son salincaklarda sallanip, bir tatli huzur alan bir insandi kendisi, o zamandan bu yana daha da mutlanmis. özlüyoruz ama elden bir sey gelmiyor. belki bu yaz barselona bize kol-kanat* gerer.


    (dagnytaggart - 1 Mart 2007 14:26)

  • comment image

    aynı anda mezun olmayı alışkanlık haline getirdiğim ahretliğim. bundan sonraki hedefim kendisiyle aynı anda çocuk sahibi olmak. çok senkronize çalışmalıyız gosalyn, tostumu yedim bekliyorum.


    (serotoninn - 8 Ağustos 2007 11:34)

  • comment image

    hazırlığın ilk günlerinden bugüne, yaklaşık 11 yıl kadar bir süre hayatımda olan ördek. ama nedense bana sanki doğduğumdan beri berabermişiz gibi geliyor.
    gözlerimi kapadığımda aklıma gelen ne kadar güzel anı varsa bu ördek hanım da bir şekilde içinde bu anıların, en aslan burcu kadını halleriyle.
    eğer hayatımda olmasaydı ben başka biri olurdum heralde, şimdi olduğum gibi olmazdım.
    çok seviyorum ben onu.


    (badb catha - 13 Şubat 2005 09:45)

  • comment image

    "şurdan bi arkadaşımıza tuzlu fıstık gönderemiceksek ne anlamı var internetin" cümlesini kuran insan. canı istemiş yazık.
    çok eğlendim bir gece vakti.


    (badb catha - 19 Mart 2005 01:18)

  • comment image

    sarhoşken bile sorumluluk sahibi olan siyah saçlı beyaz tenli pamuk prenses modeli ördek.

    g.m.- paramı ödediniz mi?
    b.c.- ödedik canım benim.
    g.m. - kim ödedi?
    b.c. - ben senin cüzdandan verdim.
    g.m. - hımm.
    (3 dakika mola)
    g.m. - paramı ödediniz mi?

    (seviyorum, elimde değil, beraber büyümek böyle bir şey)


    (badb catha - 27 Haziran 2005 00:11)

  • comment image

    en kısa zamanda yanıma aldıracağım ve ek olarak çok sevdiğim işimi seve seve devredeceğim güzel hatun, eğlenirken yanımda yoksa eksikliğini hissedip hemencecik özleyiverdiğim*, üstüne üstlük bir de bu nedenle suçluluk duygusuna kapıldığım, hiç ummadığımız bir mekanda "indim dereyeeaa, taş bulamadııım" dinleyerek ilginç anılar defterimize bir anı daha eklediğimiz, türkiye'ye sık gelmek isteme sebeplerimden*. biliyorum ki hayatım boyunca aynı sıcaklıkla, 11 - tm ve diğerleri olarak hep bir arada olacağız. kadeh kaldırırken asla "şerefe" demeyeceğiz, ve "benden sana selam olsun hüseyin kara" demekten asla usanmayacağız.

    edit: evet, manyağız biz.


    (dagnytaggart - 21 Ağustos 2005 23:35)

  • comment image

    gaziantep kenan evren kız lisesi'nden sıra arkadaşım. o sıralarda haftasonları evde yaptığımız plastik baltaları kapı kapı dolaşıp, ihtiyacı olanlara satarak harçlığımızı çıkarırdık. kazandığımız paralarla hemen gider keçiboynuzu alır ve şehrin en yeşil itfaiye arabasının üzerinde yerdik. keçiboynuzlarımız bitince hemen en yakındaki balıkçıya gider ve bağıra bağıra depeche mode'un freelove şarkısını söylerdik. bir keresinde bu şarkıyı söylerken bir taksiciye yakalanmış ve günlerce kaçmıştık hatta. gene her haftanın ilk cuma günü bir elimizde balzac'ın vadideki zambak'ı, bir elimizde hızar ve bir elimizdeyse kır çiçekleri trabzon'a koşar sabahtan akşama kadar kumru yerdik. büyüyünce hukuk okuyup, yazları dondurmacı kışları ise turşucu ve bozacı olarak faaliyet gösterecek bir işletme açtıktan sonra siyasete atılmak, geceleri ise taksicilik yapmak isterdi hep. ama sanırım birçoğumuz gibi o da küçüklüklük hayallerini başaramamış çünkü bence yeterince kitap okumuyor toplumumuz. lise ikinci sınıfta ailesinin kendisini okuldan alıp konfeksiyona işçi olarak vermesinden sonra görüşemedik bir daha. onu en son bir golf turnuvası için burdur'a gittiğimde bir belediye otobüsünün camından aşağı tükürürken görmüştüm. belki de onu gördüğümü sanmıştım. belki yaşamıyordur bile şuan, belki de varmıştır bir erzincanlı'ya.


    (martin riggs - 29 Ağustos 2005 02:36)

  • comment image

    gece gece yolladığı şarkılarla efkarımı dağıtıp, toparlanmama yardımcı olmuş; bunun yanında 25 agustos 2005 sebnem ferah mfo konserinde sergilediği yaşına yakışmayan, çocukça hareketlerine hiçbir anlam veremediğim sözde yazar. tüm konser boyunca ''özkaaan özkaaan'' diye bağrılmaz ki canım. bunun fuat'ı var, mazhar'ı var, şebnem'i var.. yok o mfö'de değildi hafızam beni yanıltmıyorsa. neyse, doğum gününüze iştirak edemeyerek yaptığım eşşeklik, bu güzel geceyle unutulmuştur diye umuyorum. o bileti konser sonuna kadar değil, hayatımın sonuna kadar saklayacağım. hatırası olduğundan değil, yasal bi problem çıkmasın diye.


    (damon - 2 Eylül 2005 23:13)

  • comment image

    en uzun süreli ilişkim. ben onu ilk gördüğümde çok beğenmiştim, hala öyle bir insandır, 11 senedir hiç değişmedi -ilk görüşte arkadaş olmak isteyeceğiniz ve yanında huzur bulacağınız bir tip-.

    hep çok mantıklı görünen ama yanlışlar yapmaktan korkmayan bir insandır. neşeli görünüp de bunun altında hüzün saklayan insandır.

    artık arkadaşlığımız öyle bir noktaya geldi ki, yeni tanıştığımız insanlar birbirimize çok yakıştığımızı iddia ediyorlar, korkutuyor bu beni.

    ve zaman zaman ilerde birbirimize ev gezmesine gideceğimizi, çocuklarımızın birlikte büyüyeceğini hayal ediyorum.


    (badb catha - 23 Kasım 2005 13:13)

  • comment image

    gaziantep kenan evren kız lisesi'nden sıra arkadaşım. martin riggs, ben ve gosalyn mallard iki kişilik sıralarda üç kişi oturur, sınavlarda aramıza mesafe koyardık. hayat derslerinden pekiyi alınca yaptığı yorumlara doyum olmazdı "biz feleğin çemberinden geçtik kızım tabi 5 alcaz!" hiç unutmam bunu ilk defa söylediğinde koşarak eve gitmiştim, yastığımın kılıfını çıkarıp başımı içine sokup titreye titreye gülerken annem bacaklarıma oturmuştu ve mekik çekmem için yalvarmıştı. yıllar çabucak geçti hepimiz anadolunun çeşitli yerlerinde eşantiyon firmalarının distributörlüğünü aldık ama hala görüşmeye devam ediyoruz. gerçek dostluk bu demek herhalde tırnoşum benim.


    (serotoninn - 5 Mayıs 2006 02:47)

Yorum Kaynak Link : gosalyn mallard