Tumbleweed (~ Drei waren Verräter) ' Filminin Konusu : Tumbleweed is a movie starring Audie Murphy, Lori Nelson, and Chill Wills. When a wagon train is wiped-out by the Yaqui Indians, the surviving guide Jim Harvey is accused of desertion and cowardice but Jim escapes the town jail in...
Seven Ways from Sundown(1960)(7,0-621)
Ride Clear of Diablo(1954)(7,0-790)
Sierra(1950)(6,9-536)
Gunsmoke(1953)(6,8-710)
Walk the Proud Land(1956)(6,8-594)
Posse from Hell(1961)(6,7-665)
Ride a Crooked Trail(1958)(6,7-661)
The Wild and the Innocent(1959)(6,6-573)
The Cimarron Kid(1952)(6,5-718)
The Duel at Silver Creek(1952)(6,4-1102)
Kansas Raiders(1950)(6,3-824)
Drums Across the River(1954)(6,3-576)
puscifer'ın yeni albümü conditions of my parole'un 11. ve son şarkısı. banjo mitiş gerçekten. vokallerde keenan'a bir hanım kızımız eşlik ediyor ama bilemedim, bulamadım kimdir nedir.şarkı şöyle:http://www.youtube.com/watch?v=ifvjuncjfnosözler şöyle:home.you're so far away.come on home.home.a candle you can holdyou're not alone.home. you're so far away. come on home.home. a voice from within, "you're not alone."home. you're so far away. come on home.
(muz agaci - 21 Ekim 2011 21:50)
(bkz: tumbleweed)
(celalabi - 30 Nisan 2012 16:55)
daha çok the big lebowskide olanı dimağıma kazınmıştır. bolca işlenen nihilizm rüzgarında döneduruyordu gariban çalı... postmodern hali de sosyal medya gizemli kişiliklerince boku çıkarılan uçan poşet olsa gerek...
(eticin - 30 Nisan 2012 17:02)
yahşi batı'da biraz daha kibar ve kararsız çalıdır. bekler, yol vermeye çalışır falan, sonra geçer.
(e a p - 30 Nisan 2012 17:04)
30 mart 2014 evet mührü sorunsalı'na bulduğu dahiyane çözümle kendini ispat etmiş padawan.. önerisini bir seçim kampanyası haline getirmek için şimdiden çalışmalara başlamak lazım.. çok yaşasın, ufku açık, pruvası neta olsun..(bkz: #41627043)sıra geldi kendi ışın kılıcını* yapmaya.. hadi bakalım çaylak, daha çok işimiz var..! boş durmak yok..!
(sahlanankoc - 31 Mart 2014 15:12)
beymen'de 3499 tl'ye satılmaktadır.
(elitist berdus - 6 Ekim 2015 14:53)
hayâllere cisim giydiren, mânâlara şekil verip görünür kılan bir sözlük yazarı.. umarım ve dilerim ki tuttuğu nevrekân kadar keskin olsun gözleri, sezgileri ve kalbi.. tasvirlerinden süzülen incecik ışık huzmeleri karanlık gecemizi nasıl aydınlatıyorsa öyle aydınlansın onun da yolu..(bkz: musavvir)
(sahlanankoc - 26 Ağustos 2016 17:34)
bir kadın vardı. yazdığı şiirleri bu çalılara bağlayıp araziye salıyordu. hepimizin vahşi batıda yuvarlanan diken topları olarak bildiği çalılara. kendi yazdığı ve sadece birkaç mısradan oluşan kısa şiirlerdi. şişeye not koyup denize atmak gibi.ve bir adam vardı uzaklarda. bu şiirleri toplayıp okuyan bir adam. sığır çobanı. kovboy demek lazım belki de, daha havalı. ama yalnız bir adam, orası kesin. böyle böyle bir aşk başlıyordu uzaktan. görmeden, bilmeden. yavaş yavaş, kısık ateşte.bir filmden bahsediyorum. filmi çok hatırlamıyorum aslına bakarsanız. bir tek burası kalmış aklımda, bir de çok sevdiğim... hani seyretseniz "bu mu sevdiğin film?" dersiniz muhtemelen. haklı olabilirsiniz. kim bilir, şimdi seyretsem ben de öyle derim belki. ama söz konusu film bir televizyon filmi. ve tv filmlerine karşı daha müsamahalı oluyor insan. ve daha kolay sevebiliyor.oyuncuların da etkisi var elbette. mevzubahis şiirleri yazan katharine ross, okuyan da sam elliott olunca bir hareketlenme oluyor ister istemez. o katharine ross ki, butch cassidy and the sundance kid'in esas kızı. paul newman'ı ve meşhur bisiklet sahnesini aklınıza getirin. o gidonda kim oturuyordu? ross tabii ki... ve sam elliott. başlı başına bir western insanı. tam bir marlboro adamı. the big lebowski'nin bar bıyıklısı. ve hepsinin ötesinde tanrısal bir ses. biliyorsunuz gerçek hayatta karı kocalar. böyle deyince de itin biri geldi aklıma. her neyse, evet karı kocalar. lakin şöyle bir durum var ki sam elliott yaşlandıkça albenisi artan erkekler familyasındanken, ross ise yaşlandıkça "o eski halinden eser yok şimdi" kadınlarından. erkeklerde örneği çok bunun. yaşlandıkça çekici olmanın yani. gençken tipsiz olanlardan çıkıyor bu tipler daha çok. ross zaten bir melekti, daha öte ne olabilirdi ki? ayrıca bu konuda başta bana olmak üzere düşen şey bok yemektir. arz ederim.tumbleweed'den mi bahsettim, filmden mi bahsettim bilemedim. colorado bozkırlarında yuvarlanan çalılar gibi savruldum konudan. iyi oldu ama. sözlükte yazılanlar da üzerlerine entry'ler bağlanmış yuvarlanan çalılar değiller mi bir nevi? az önceki cümleyi ayşe egesoy tarzında okumanız gerekiyordu. okumadıysanız, o şekilde bir daha okuyun.---imdb
(ronesans adami - 15 Ocak 2017 23:25)
ilkokulda bir doga resminde çizmeye çalistigim ve hocanin ne oldugunu anlamadigi, bu yüzden de kirik not almama sebep olan bitkimsi cisim. bu vesileyle resim dersinden zayif not alma basarisini da göstermisimdir. oysa ne kadar da gayret etmistim, "hani kovboy filmlerinde vardir ya, hani böyle tren raylari dösenirken bu da ordan geçer falan ya.." diye, ama nafile.. bu da boyle bir animdir
(gezz - 22 Nisan 2005 17:26)
yemekler konusunda bir onceki entrymin arkasinda durmakla birlikte -garson: ne istersiniz efendim-musteri:t bone steak iyi pismis olsun.-ukala garson: bir t bone well donedi degilmi?-sinirli musteri: tabi well done... biz bilmiyoruz ya.gibi bir garsonu ve ciftlesme mevsimi gelmis panda gibi boguren bir gitaristi barindirarak yemek zevkini sinir harbine ceviren restoran.
(hadileen - 8 Aralık 2001 15:07)
Yorum Kaynak Link : tumbleweed