Süre                : 2 Saat 11 dakika
Çıkış Tarihi     : 09 Şubat 2001 Cuma, Yapım Yılı : 2001
Türü                : Cinayet,Drama,Heyecanlı
Taglar             : İtalya,FBI,Hankibal lecter,intikam,Florence italy
Ülke                : İngiltere,ABD
Yapımcı          :  Metro-Goldwyn-Mayer (MGM) , Universal Pictures , Dino De Laurentiis Company
Yönetmen       : Ridley Scott (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Thomas Harris (IMDB)(ekşi),David Mamet (IMDB)(ekşi),Steven Zaillian (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Anthony Hopkins (IMDB)(ekşi), Julianne Moore (IMDB)(ekşi), Gary Oldman (IMDB)(ekşi), Ray Liotta (IMDB)(ekşi), Frankie Faison (IMDB), Giancarlo Giannini (IMDB)(ekşi), Francesca Neri (IMDB)(ekşi), Zeljko Ivanek (IMDB)(ekşi), Hazelle Goodman (IMDB), David Andrews (IMDB), Francis Guinan (IMDB), Enrico Lo Verso (IMDB), Fabrizio Gifuni (IMDB), Alex Corrado (IMDB), Terry Serpico (IMDB), Boyd Kestner (IMDB), Peter Shaw (IMDB), Don McManus (IMDB), Ted Koch (IMDB), Andrea Piedimonte (IMDB), Mark Margolis (IMDB), Ajay Naidu (IMDB), Bruce MacVittie (IMDB), Giannina Facio (IMDB), Judie Aronson (IMDB), Roberta Armani (IMDB), Robert Randolph Caton (IMDB), Renne Gjoni (IMDB), Gano Grills (IMDB), Jamie Harrold (IMDB), Chuck Jeffreys (IMDB), Rick Kain (IMDB), Derrick Simmons (IMDB), Brian Smyj (IMDB), Anthony Wanzer (IMDB)

Hannibal ' Filminin Konusu :
Dr. Hannibal Lecter'ın çaylak FBI ajanı Clarice Starling'in büyük hatası sonucu hücresinden kaçışının üzerinden yedi yıl geçmiştir. Dr. Lecter, bu kaçışının ardından Floransa'ya gidip yerleşmiş hayatın tadını çıkarmaktadır; fakat Clarice Starling hala Dr. Lecter ile yedi yıl önce en yüksek güvenlik önlemlerinin olduğu tehlikeli deliler koğuşunda yaptığı görüşmeyi unutmamıştır. Dr. Lecter'ı unutmayan biri daha vardır: Mason Verger. Dr. Lecter'ın eski bir kurbanı olan Mason Verger onun elinden güçlükle kurtulmuştur. Verger domuz besiciliğiyle kendine bir imparatorluk yaratmıştır ve de Dr. Lecter'dan intikam alma duygusuyla yanıp tutuşmaktadır. Dr. Lecter yüzünden bir soluk makinesine bağlı yaşamak zorunda kalan Verger'in zenginliği sayesinde elinde çok geniş imkanlar vardır ve kendi kurduğu dünyada en ufak bir hareketi bile hissetmektedir. Mason Verger sonunda Dr. Lecter'ı nasıl tuzağa düşüreceğini bulur. Dr.Lecter'a onun için dünyanın en değerli ve en zarif yemini sunacaktır. Verger'in bu yemi Dr. Lecter'a sunmasında Clarice Starling'i kendinde bir saplantı haline getiren FBI başmüfettiş yardımcısı Paul Krendler da ona yardım edecektir.

Ödüller      :

Academy of Science Fiction, Fantasy & Horror Films:Saturn Award-Best Make-Up


  • "verger'lerin sivaslı olduğunu gösteren dizidir. mason verger ne zaman görüntüye gelse davullu zurnalı halay müziği başlıyor, will'i margot'u carlo'yu alıp tey tey diye halay çekecekler az kaldı."
  • "hannibal'ın durup durup yanlamasına uçarak kilerin kapısına omuz atma sahnesini çok estetik bulduğum dizi."
  • "vedat milör'den sonra en sevdiğim yemek programıydı.iptal olmasında emeği geçen herkes allah'ından bulsun."




Facebook Yorumları
  • comment image

    --- spoiler ---

    will graham'ın gördüğü geyik, muhtemelen bilinçaltındaki henüz anlamlandıramadığı şüpheler sonucu, dr. lecter'ın ofisinde kapının yanındaki siyah geyik heykeline ithafen, bizzat dr. lecter'ın kendisi. herhalde yanıbaşındaki bu doktorun yamyam katil olduğunu anlayacağı bölümde, geyiğin dr. lecter'a dönüşmesi gibi bir rüya görebilir.

    ---
    spoiler ---


    (bagimsiz elektron - 10 Mayıs 2013 21:48)

  • comment image

    --- spoiler 1 x 9 ---

    banamı öyle geldi bilmiyorum ya da daha önce yazan biri belki olmuştur ama yemek masasında abigail eti ilk ağzına aldığında lan ben bu tadı biliyorum gibisinden bi hareket yaptı ve birşeyler anladı gibi.

    --- spoiler 1 x 9 ---

    son olarak çok merak ediyorum, acaba vedat milor bu diziyi izliyor mu? *


    (franklucas - 3 Eylül 2013 00:29)

  • comment image

    genelde evde yemek yapmam ama bu diziyi izledikten sonra evde yemek yapmaya başladim.hannibal insan kullanmasa adam bildigin masterchef.
    edit:korkacak birşey yok sadece makarna ve menemen yapabiliyorum
    son olarak
    bloom'a bir çift sözüm var:skylerolma yolunda ilerliyorsun yolun yol değil.


    (hud hud - 5 Nisan 2014 18:11)

  • comment image

    --- spoiler ---

    verger'lerin sivaslı olduğunu gösteren dizidir. mason verger ne zaman görüntüye gelse davullu zurnalı halay müziği başlıyor, will'i margot'u carlo'yu alıp tey tey diye halay çekecekler az kaldı.

    ---
    spoiler ---


    (gilbertus albans - 10 Mayıs 2014 15:10)

  • comment image

    hannibal'ın durup durup yanlamasına uçarak kilerin kapısına omuz atma sahnesini çok estetik bulduğum dizi.


    (better ol - 31 Mayıs 2014 00:41)

  • comment image

    (d o.d.ö 247-ö o.d.ö 182 veya 183) kartacanın büyük generali, roma'nın amansız ve müthiş düşmanı. hayatı hakkındaki bilgileri düşmanlarının verdiği kayıtlardan öğrensek de, onlar bile hannibal'in dürüstlüğünü, merhametliliğini ve dehasını övmekte birleşirler.

    hannibal'in babası, 1.pön savaşının kahramanı olan hamilcar barca idi. hannibal daha küçük yaşlarından itibaren babasıyla seferlere katılmaya başladı. ondan hem savaşmayı, hem de roma'dan nefret etmeyi öğrendi. babasıyla beraber ispanya ordusuna komuta eden hannibal, önce hamilcar'ın, ardından o.d.ö 221 yılında kayınbiraderi hasdrubal'in (öz kardeşi hasdrubal ile karıştırılmamalıdır) ölümünün ardından ispanya ordusunun komutanı oldu. roma'nın 1.pön savaşındaki başarısından cesaret aldığını ve ikinci bir savaşın kaçınılmaz olduğunu biliyordu. bu yüzden ilk darbeyi vuranın kendisi olmasında kararlıydı. iki yıl boyunca ispanya'daki konumu sağlamlaştırmasının ardından roma'nın müttefiki olan saguntum şehrini kuşattı ve sekiz ay sonra da ele geçirdi. kartaca senatosunun bu zaferini desteklemesi üzerine roma savaş ilan etti.

    seçkin birliklerden kurulu görece küçük ordusunu kuzeye hareket ettiren hannibal, az bilinen bir kara yolunu kullanarak romayı kalbinde, italya'da vuracaktı. pirene dağlarını düşman keltiber kabileleri ile dövüşe dövüşe geçen hannibal roma güçlerinin yetişmesinden önce rhone vadisine vardı, bölgedeki romalılar ile müttefiklerini atlatmak için vadi yukarısından bir yay çizdi ve alp dağlarını geçmeye koyuldu. büyük bir yük katarı ve filler ile beraber antikçağ koşullarında yapılan bu yolculuk askerlik tarihinin en çarpıcı başarılarından biridir. hangi geçidi kullandığı tam bilinmese en çok adı zikredilen noktalar mont genevre ya da küçük saint bernard geçitleridir.

    italya'ya inişini tamamladığı zaman, üstün süvari gücüyle po ovasını tarumar etmeye koyuldu. bu başarıları roma'nın bir diğer amansız düşmanı olan keltlerin gözünden kaçmadı. o.d.ö 225 yılında roma, kuzey italya keltlerini telamon muharebesinde kılıçtan geçirmiş, hemen hepsini bugünkü isviçre'ye dek sürmüştü. intikam ateşiyle yanan binlerce kelt savaşçısı hannibal'in ordusuna katıldı. kendisini durdurmaya gelen bir roma ordusunu da trebbia muharebesinde yok edince artık güney italya'ya giden yol açılmıştı. 217 ilkbaharında hannibal ve ordusu appeninleri geçerek güneye, roma'ya yürüyüşe geçti. trasimene gölü muharebesinde ana roma ordusu tam bir bozguna uğratıldı. fakat romalılar senatör quintus fabius maximus verrucosus'un tavsiyeleri ile vurkaç savaşına giriştiler, ellerinde kalan düzenli birlikleri ise demoklesin kılıcı gibi sürekli hannibal'i tehdit eder şekilde kullandılar. taktik işe yaradı: hannibal'in yürüyüşü epey yavaşladı, güçleri aşındı. bu durumda güçlü roma surlarını geçmenin yolu yoktu. bunun yerine hannibal roma kentini atlayarak güney italya'ya indi. amacı roma hakimiyetine henüz girmiş ve yoğun hoşnutsuzluk duyan latin şehir-devletlerini isyana kışkırtmaktı. bu niyetini sezen romalılar paniğe kapılarak büyük bir hata yaptılar: elerindeki son düzenli orduyu hannibal'in üzerine sürdüler. 216 yılında meydana gelen cannae meydan muharebesi tarihin en kesin sonuçlu imha harekatlarından biridir. 75.000 kişilik roma ordusu 40.000 kişilik (çoğu paralı asker) kartaca ordusu tarafından tuzağa çekilerek tamamen yok edildi. bu muhteşem zafer sayesinde, aralarında kritik önem taşıyan capua şehri de dahil olmak üzere neredeyse tüm güney italya hannibal'in tarafına geçti. ancak iki olay roma'yı düşmekten kurtardı: hannibal'in prestijinden korkmaya başlayan kartaca senatosu hannibal'e yeterli desteği vermedi; romalılar ise yeniden vurkaç savaşına başlayarak karataca güçlerini felç ettiler, biryandan da kölelerin bile azat edilmesiyle safları doldurulan yeni bir ordu kurmaya başladılar. roma kentini almak için son fırsat da böylece kaçmış oldu. hannibal'in kifayetsiz muhteris sivil politikacılarca sırtından vurulması ile roma'nın azimli direnişi tarihin akışını değiştirmişti.

    212 yılından sonra işler hannibal için ters gitmeye başladı. roma üzerine yaptığı cesurca bir ayartma manevrasına rağmen 211 yılında roma'nın capua'yı geri almasını önleyemedi. 207 yılında roma'ya yaptığı son bir akın püskürtüldü. ertesi yıl ise ispanya üzerinden bir yardım ordusuyla gelmeye çalışan kardeşi hasdrubal kuzey italya'da bulunan metaurus nehri kıyısında romalılar tarafından yenilerek öldürüldü. bu son yenilgiyle beraber hannibal artık italya'daki konumunu koruyamayacak hale geldi ve bruttium dağlarına doğru çekildi.

    203 yılında, ispanya'da büyük zaferler kazanan konsül scipio africanus güçlü bir orduyla kuzey afrikaya çıktı. başkenti korumak üzere geri çağırılan hannibal ilk kez askerlikte kendine denk bir komutanla karşı karşıyaydı. o.d.ö 202 yılında meydana gelen zama muharebesinde, scipio ordusunu dama tahtası düzeninde dizerek kartaca'nın süvari ve fil üstünlüğünü kullanamayacağı bir pozisyon aldı. netice roma için kesin bi zafer, kartaca için ise korkunç bir yenilgi oldu; öyle ki roma'nın dayattığı ağır koşulları kabulden başka çare kalmamıştı.

    kartaca'nın barış yapmasının ardından hannibal shofetliğe seçildi; hükümeti yeniden düzenledi ve roma'ya ödenen yıllık haracı sağlamak üzere yeni kaynaklar yaratmaya çalıştı. ancak roma en müthiş düşmanından öyle korkuyordu ki, barışı bozmak amacıyla entrikalar çevirdiğini iddia ederek kartaca senatosunun hannibal'i görevden almasını istedi. hayatını tehlikede gören hannibal roma'nın düşmanı olan suriye kralı iii.antiochus'un sarayına sığındı. antiochus kısa süre sonra roma ile savaşa tutuştu. eğer hannibal'in tavsiyelerini dinleseydi başarılı olabilirdi, fakat kendine fazla güvendi ve korkunç bir yenilgiye uğradı. hannibal tekrar kaçtı; bu sefer küçük bithynia krallığına sığındı. ancak roma'nın peşini bırakmaya niyeti yoktu. kralın kendisini romalılara teslim edeceğini öğrenince "romayı şu her günkü derdinden kurtaralım" diyerek yüzüğünde taşıdığı zehiri içti. tarihin en müthiş ve renkli simalarından birisi de işte böylece göçüp gitmişti.

    kaynaklar:

    www.encyclopedia.com
    the punic wars,terence wise&mark healy,osprey publications

    (bkz: kartaca)
    (bkz: roma imparatorluğu)


    (chevalier sans peur - 30 Mayıs 2004 13:23)

  • comment image

    --- spoiler ---

    sergileneni almayı bilirseniz sanki serap altekin'in dersinde gibi hissettiren muhteşem dizi. psikiyatrist-hasta diyalogları müthiş, özelikle hannibal'ın kendi psikiyatristi ile olan diyalogları, benim gözümde -idealde- olması gerekendir (öldürmeye yönlendirmekden bahsetmiyorum, zeka pırıltısı sergilemeyenlerin lafı neresinden anlayacağını bilmediğim için açıklama gereği duydum.) etik dışı uygulamalar hariç -ki hannibal zaten kendisi etik dışı çalıştığını belirtiyor- diyaloglar, "empati" ile karşındaki insanı anlamak, transferans kesinlikle böyle olmalıdır. ülkemizde ne yazık ki uygulama çoook farklı; belli başlı psikolojik danışmanlar, psikologlar ve psikiyatristler nadiren bu kadar muhteşem çalışıyor.

    ayrıca dizi, zihin yönlendirmenin ne kadar müthiş bir o kadar da korkunç bir şey olduğunu gözler önüne seriyor. yani zihin yönlendirme denen şey, "psişik güçler ile eski sevgiliyi geri döndürmek" gibi bir şey değil. dizide görüldüğü üzere zekanızla karşınızdakinin ne düşündüğünü, hangi adımda ne düşüneceğini adım adım hesaplama işi. aslında bir satranç. hannibal ve will graham'in oyunu tam bir satranç. bu satrancı seviyorum, sherlock'u da o yüzden seviyorum. ancak bu diziden sonra favori empat sosyopatım will graham oldu, sherlock gözümde sosyopatçık seviyesine düştü. çünkü kendisi göz önünde olan somut parçaları birleştiriyor, pratik ile kazanılan bir şey birisinin gömlek katlama izine dikkat edip kaçta yatıp kaçta kalktığını ve mesleğini tahmin etmek. ya da takıların solup solmamasından ilişkilerini bulmak. iyi bir psikolog/danışman zaten bunu yapabiliyor sherlock'unki kadar extraordinary olmasa da, sonuçta işi "gözlem, analiz, sentez".

    ideal uygulama diye bahsetmişken hannibal'ın etik dışı davranışlarını tekrar hatırlatalım. zihin yönlendirmekten bahsetmiyorum bile. hastasını yemeğe davet etmek, seans dışında sosyalleşmek başlı başına hata. ayrıca bir hastasının tanıdığı başka birisi ile seans yapmak da etik dışı, üstad psikiyatristimiz iki kardeş ile ayrı ayrı seans yapıyor. olmaaaaaaz.

    dizinin jeneriği çok rahatsız edici, ama tam olarak olması gereken. laylaylom bir şey olamazdı, seyirciden beklenen ölçüde içini tırmalıyor insanın. zaten rahatsız oluyorsak, başarılı olmuş demektir.

    buraya gelip de "dizi çok saçma yeaaa hiç gerçekçi değil" diyenlere de şunu diyorum: "arkadaş başarıyı gerçekçilikle mi ölçüyorsunuz?" star wars ne olacak o zaman, ya da the lord of the rings? onları geçtim bi how i met your mother bile gerçekçi değil zaten. adamlar zaten "biz dünyanın en gerçekçi dizisini çekiyoruz" diye bir iddiada bulunmamış ki üstelik. ama yine de gerçekçiliği ölçüyor isek, bir çok diziye göre gerçekçi yönleri var bu seri katillerle ilgili. insan öldüren birisi diyince, böyle elinde baltayla dolaşan atletli "hede hödö" şeklinde konuşan amcalar canlanıyor gözünüzde biliyorum, yok işte onlar ayrı bir kategori. genius psikopatlarımız (bkz: antisosyal kişilik bozukluğu) aynen bu şekilde oluyor, yani ikili bir hayat yaşayarak satranç oynamak şeklinde. fazlasıyla zekiler, aptal saptal eline silahı alıp "sen bana ne diyon gardaş vururum bak"lar, başka bir modele dahil oluyor. tabi belirtmekte fayda var, genius olan modeller de hannibal kadar elinden her iş gelen hamarat takım elbiseli beyefendi olacaklar diye bir kaide yok. dizide o kadar güzel göstermişler ki, insanın aşık olası geliyor. türk erkeğine bak bi de hannibal'a bak, will'e bak. adamlar o kadar çekici ki "ay hadi 2 adam da öldürüversinler ya o kadar şımarıklığı hakettiler canlarım benim:))))" diyor insan. bak ya benim zihnimi de yönlendirmişler hah.

    ------------

    diziden alıntılara gelirsek:

    s01e01
    hannibal lecter: algı, iki ucu keskin bir araçtır.

    ---------

    s01e08
    hannibal lecter: doğası gereği özgür olan bir enstrümana geleneksel bir kompozisyon empoze edemezsiniz. (theremin için konuşuyor.)

    ---------

    s02e04
    hannibal lecter: ölüm fikrini her zaman rahatlatıcı bulmuşumdur. hayatımın her an sona erebileceği fikri, beni hayatın sunduğu şeylerin güzelliğini, sanatını ve korkusunu tamamen kucaklamam için özgür kılıyor.

    ----------

    s02e07
    alana bloom: olduğun kişiye dair sahip olduğum varsayım iskeletinin tamamına meydan okudun, olduğunu düşündüğüm kişiye.
    will graham: olduğumu düşündüğün kişi, olduğum kişiye dair her zaman iyi bir rehber teşkil etmiyor.
    alana bloom: senin hakkında yanılmışım.
    will graham: söylediklerime inanmadığın için mi, ya da bana inanmadığın için mi? çünkü benim akıl sağlığımı ve gerçeklik hissimi sorgulamama izin verdiğin için mi?
    (alana orospusu başlığı boşuna değil. zeka üst sınırlarını zorlayan sosyopatımız will; alana gibi empati yoksunu, beceriksiz, 6. hisse dair zerre pırıltı taşımayan bir psikiyatrist yüzünden kendi gerçeklik algısını kaybetmek üzereydi. alanacım, senden müthiş bir akademisyen olur, akademik bilgi sahibisin. ama uygulamada terapi yapacak kadar empati ve yorum gücüne sahip değilsin, nokta. yalnız benim alana'yı beğenmemem de tavşan dağa küsmüş gibi bir şey oldu*.

    ---------

    s02e08
    alana bloom: neden bu mesleği seçtiniz? (sosyal görevli)
    clark ingram: toplumun, ilgi gösteren kişilere ihtiyacı var.
    alana bloom: aynı zamanda birkaç psikopata da ihtiyacı var, geri kalanımızı tetikte tutmak için.

    ..
    ..
    ..

    hannibal lecter: anormal bir duruma verilen anormal bir tepki normal bir davranıştır. (ah serap* hocam, aynı cümleler)

    ..
    ..
    ..

    hannibal lecter: tüm bilgim ve müdahalelerime rağmen, seni asla tamamen önceden tahmin edemiyorum. tırtılı besleyebilirim, krizalite fısıldayabilirim. fakat kozadan çıkan şey kendi doğasını takip ediyor ve beni aşıyor. (will graham için konuşuyor.)

    ---------

    s02e09
    hannibal lecter: kimse, başka bir insanı sevmediği sürece o kişinin bütün yönlerinin farkında olamaz. o sevgi sayesinde sevdiğimiz kişinin potansiyelini görürüz. o sevgi yoluyla sevdiğimiz kişinin kendi potansiyelini görmesini sağlarız. o sevgiyi dillendirerek sevdiğimiz kişinin potansiyeli gerçeğe dönüşür.

    ..
    ..
    ..

    jack crawford: eskiden hafızamı kaybetmekten korkardım. şimdi ise birkaç şeyi unutmak için neler vermezdim.
    hannibal lecter: anılar anları ölümsüz kılar; fakat unutmak, sağlıklı bir zihne önayak olur. unutmak iyidir.

    ..
    ..
    ..

    hannibal lecter: terapi, kendimizi olmak istediğimiz kişi olarak değil, olduğumuz kişi olarak görmeye dair samimi bir isteğimiz olduğunda işe yarar.
    (bu da kilit cümlelerden biri, "psikologa gittim sorunlarımı çözemedi yeaaaaa"lar için. psikolog/psikiyatrist/danışman sorunlarınızı çözmez, öyle bir iddiada da bulunmaz zaten. terapinin/ danışmanlığın işe yarayıp yaramaması; uzmanın profesyonelliği bir yana, sizinle "de" ilgilidir.)

    ..
    ..
    ..

    will graham: hiç pişmanlığın var mı?
    hannibal lecter: her seçimin özünde olası bir pişmanlık yatar. ancak bir şeyi yapmamayı seçersem bunun genellikle iyi bir sebebi vardır.

    ..
    ..
    ..

    hannibal lecter: yani pişman olduğun şey tetiği çekmiş olman değil, tetiği olması gerektiği gibi çekmemiş olman. (öldürücü bir şekilde)

    ..
    ..
    ..

    hannibal lecter: kendi öfkesine cevap verebilen bir insandan daha vahşi bir hayvan yoktur.

    ..
    ..
    ..

    hannibal lecter: sınırlarımızı çok erken öğrenirsek gücümüzün farkına varamayız.

    ---------

    s02e10
    hannibal lecter: yaptığımız veya inandığımız şeylerin temelindeki motivasyon kaynağı ölümdür.

    ..
    ..
    ..

    alana bloom: psikolojik bir enstrüman. (theremin için)
    hannibal lecter: evet hastalarla da aynı şekilde ilgileniriz. hiçbir zaman dokunmayız, fakat onları ahenksizken bestelemeye doğru güderiz.
    alana bloom: fakat insanlar enstrüman değildir. çaldığın şey her neyse hannibal, yarattığın şeyi çok dikkatli dinlemelisin.

    ..
    ..
    ..

    hannibal lecter: tanıdığın düşman, tanımadığın dosttan yeğdir.

    ---------

    s02e11
    hannibal lecter: bazen parçalanması için yere bir fincan düşürüyorum, bilerek. tekrar dönüp birleşmemesi beni tatmin etmiyor. belki bir gün fincanlardan biri tekrar birleşir.
    (mr. nobody'deki şu repliğe benziyor: "eğer patates püresi ile sosu karıştırırsan daha sonra ayıramazsın, sonsuza dek. babanın sigarasından çıkan duman bir daha asla içine dönmez. geri dönemeyiz. seçmek, bu yüzden zordur.")

    ..
    ..
    ..

    alana bloom: dünyadaki en korkunç şey, her şeyin berrak olduğu bir an olabilir.

    ---------

    s02e13
    bella crawford: affetmek o kadar büyük bir erdemdir ki, bilinçli ve bilinçsiz olarak gerçekleşir. affetme eylemini kendi isteğinle gerçekleştiremezsin. o kendiliğinden oluverir.

    ..
    ..
    ..

    hannibal lecter: aşk ve ölüm insanların ilgisini çeken esas terimlerdir. kendimiz için yaptıklarımız bizimle birlikte ölür. başkaları için yaptıklarımız bizden uzun yaşar.

    ..
    ..
    ..

    hannibal lecter: sen.. sen beni şaşırtmak istedin. beni tanımana, beni görmene müsaade ettim. sana nadir bir hediye verdim. ama istemedin.
    will graham: istemedim.
    hannibal lecter: beni hayatımdan men edecektin.
    will graham: hayır. hayatından degil, hayır.
    hannibal lecter: özgürlüğümü elimden alacaktın o zaman. hapse tıkacaktın. benim seni değiştirdiğim gibi, beni değiştirebileceğini mi sandın?
    will graham: çoktan değiştirdim bile.
    hannibal lecter: kader ve yaşananlar bizi fincanın kırıldığı bu ana getirdi. seni affediyorum will. sen de beni affedecek misin?
    will graham: sakın..

    --------------

    bu son diyaloğun yaşandığı sahne çok can alıcıydı. will "çoktan değiştirdim bile" dediğinde hannibal'ın yüzündeki ifade tam bir "hasssssi... harbiden lan" bakışıydı, tabi daha duygusal versiyonu, ben veremedim o duyguyu. will hannibal'ı değiştirdi, çünkü değiştirmemiş olsaydı, hannibal bu konuşmayı yapıyor olmazdı. bir sosyopat olarak, will'e kırılacak kadar duygu içeren bir arkadaşlık geliştiremezdi. hannibal'ın davranış paterni arkadaş edinememek değil, arkadaşlık şeklinde bir duygunun ne olduğunu bilmemek, ihtiyaç duymamak gibi bir şey. antisosyal kişilik bozukluğu olan kişilerde iyi-kötü algısının olmaması gibi, bu tür duygular da olmuyor. misal çocukluğunda hiç çikolata yememiş/görmemiş/çikolatanın varlığından bihaber birisi ileriki zamanlarında da çikolata istemez, çünkü zaten o tadı bilmediği için güzel-çirkin gibi bi algı oluşturamaz. yine bilmediği için de eksikliğini hissetmez, ihtiyaç duymaz. hannibal, will'e kırıldı, kızdı. çünkü ilk defa arkadaşlığa yakın bir duygu geliştirdi ve ihanete uğramış hissetti, değerli gördüğü için. will değiştirmişti onu, arkadaşlık duygusunu hissetmesini sağladı. iyi-kötü algısını ve manipulasyonu es geçersek, hannibal'ın will'e duyguları samimi idi. yoksa sallamazdı, zaten bu adam kimseye böyle duygular hissetmiyor. dümdüz öldürür geçerdi, ya da belki öldürmezdi. ama will'le bu konuşmayı yapıp sonra onu bıçağıyla cezalandıracak kadar takmazdı, değişmemiş olsaydı. resmen üzüldüm hannibal'a. yine iyi-kötü algısından bağımsız konuşuyorum, hannibal kendi mantığı içerisinde gayet net ve çelişkisiz hareket ediyor, kendince bunu yapması da beklenendi, ihanetten sonra.

    ---
    spoiler ---

    ne hannibal'mış arkadaş, roman oldu yine.


    (cerebralcortex - 17 Ağustos 2014 00:40)

  • comment image

    --- spoiler ---

    dr. gideon'u parça parça kesip kolunu, bacağını binbir türlü sosla, şekillerle servis ediyor ya, aklıma hemen "çalıyor ama çalışıyor." muhabbeti geliyor.

    "bacağımı kesti ama kilin içinde odun ateşinde bişirip kuşkonmazla servis etti, 2002'den önce kuru kuru kavurma yiyoduk sadece, elhamdülillah hannibal geldi, dünya mutfağına hakim olduk."

    ---
    spoiler ---


    (schopenowski - 10 Haziran 2015 16:34)

  • comment image

    henüz bitmedi, nbc sadece 4. sezonu (olursa) yayınlamayacak.

    3. sezon tahminimce son sezon olarak planlanmadı; o yüzden kabloluya geçme ihtimali muhtemel.

    bu arada prim yapmak için "balondu söndü" diyen harbi harbi gitsin arka sokaklar izlesin, görüntü kirliliği yapmayın bari amına koyim ya. trolllüğün de bir adabı var.


    (suffocated - 23 Haziran 2015 00:28)

  • comment image

    vedat milör'den sonra en sevdiğim yemek programıydı.

    iptal olmasında emeği geçen herkes allah'ından bulsun.


    (arphenion - 23 Haziran 2015 23:27)

Yorum Kaynak Link : hannibal