iranlı yönetmen abbas kiarostami'nin abd hükümetinin vize vermemesi üzerine filminin gösterimine katılamamasından dolayı iranlı yönetmene destek için festivale katılmaktan vazgeçen finli ünlü yönetmen. filminin gösteriminde okunan mesaj şöyledir:

"bu koşullar altında, festivale katılmaktan vazgeçmek zorunda kaldım, çünkü abd hükümetinin iranlı bir yönetmene ihtiyacı yoksa finli bir yönetmene hiç mi hiç gereksinim duymayacağını düşündüm. üstelik bizde petrol de yok..."

yaşa be aki!

(dikakana bey - 20 Kasım 2002 18:26)

“hayatın anlamı insanın doğasına saygı gösteren kişisel bir ahlak geliştirmek ve bu ahlakla yaşamaktır”
diyen abi. noktayı koyan abi.

(dikakana bey - 25 Nisan 2003 12:43)

fin yönetmen.

"oyunculuk küçük jestlerin ve mimiklerin sanatıdır." dediydi bir soruma.

bir de,

adamın biri bu amcaya sordu : "filmlerinizde sigara, içki ve bar unsurları neden bu kadar çok?"
akiciğim de cevap verdi: "kuleşov efekti için. bak şimdi, (deyip boş boş bakar bi kaç saniye) bu ilginç değil. bir de buna bak (deyip bir sigara yakıp, sigarasıyla birlikte boş boş bakar) , böyle daha önemli bir şey düşünüyormuş gibi olmuyor mu?"

(mesajli - 16 Nisan 2013 22:47)

şahsım adına dünyanın en iyilerinden olan, finlandiyalı yönetmen.
tulitikkutehtaan tyttö filmindeki samimiyet, varjoja paratiisissa filmindeki insancıl duygular, i hired a contract killer filmindeki komedi ve umut, la vie de bohème filmindeki dostuk ve fedakarlık, kauas pilvet karkaavat filmindeki azim ve zafer başka hangi filmlerde var ? juha filmindeki temiz sevgiyi ve modern dünyanın kadınlara gerçek bakış açısını başka hangi film bu kadar net açıklayabilir ? le havre filmindeki mazlumluğu, yumuşak kalpliliği ve sevginin gücünü başka hangi film bu kadar hissettirebilir ?

her filmi insana samimiyetle yaklaşan, olayları izleyenin gözüne sokmak yerine akışına bırakan farklı bir şahsiyettir. neredeyse tüm filmlerinde bozmadığı oyuncu kadrosuyla en sevdiğim 3 yönetmenden birisidir aki kaurismaki.

(kudret helvasi - 21 Ekim 2013 23:01)

kamera hareketlerini az kullanan, toplumcu gerçekçilik akımındanım diyen, karakterlerine çok sigara içiren, karakterleri değil kamerayı ağlatabilen, renk kullanımı muthiş olan bir o kadar müthiş finli yönetmen.

" ben gençken yani 10000 bira önce" cümlesi ile tanımlama konusunda benim için çığır açan insan.
izleyiniz ve izlettiriniz.

(beyin ekran - 20 Mayıs 2014 16:14)

"tüm umutlar tükendiğinde, karamsar olmak için bir sebep kalmamıştır."

(heroicfolk - 16 Aralık 2014 16:11)

- iki finli bir barda oturuyormuş. birkaç saat süren bir sessizlikten sonra biri diğerine kadehini kaldırarak "şerefine" demiş. diğer adam hemen tepki göstermiş, "ben buraya muhabbet için gelmedim."

(ideolojik halay basi - 3 Eylül 2016 21:58)

aki kaurismäki aslen gazetecilik okumuş finli bir yönetmendir. 1957 doğumludur. bir yandan okur, bir yandan da çalışır. garsonluk yapar, bulaşıkçılık yapar sonunda yapımcı olan ve hepi topu iki yaş büyük olan ağabeyi, aki'yi yanına alır. çekeceği filmlerin senaryolarını daktilo ettirir. senaryoları temize çekerken küçük müdahalelerde bulunmaya başlar, beğenilir. ilk olarak 1981 yılında "valehtelija" denilen filmin senaryosunu teslim eder. hatta filmde rol de verir. oyunculuğunu beğenmez ama yazıcılığından memnun kalır. hemen peşinden dokümanter bir filmin senaryosunu toplatır ve dahi çektirir. aki başarılı olur. birlikte birkaç bilim-kurgu çekerler.

aki kaurismäki, genellikle klasikleri uyarlayıp perdeye aktarmasıyla ünlüdür. senaryolarını da kendi yazar. en önemli filmlerinden biri de "boheemielämää" yani "bohemian life" hatta "la vie de bohème"dir. kendisiyle "tutunamayanlar üçlemesi"yle tanışmıştım. yani, kibritçi kız'la. betondan bir ormanda yaşayan adamın hikayesi haline gelen masal, kısa ve çarpıcıydı. son dönem popüler filmi, "kauas pilvet karkaavat" yani sürüklenen bulutlar yönetmenin nükseden üçleme merakının ilkidir. cannes film festivali'nde jüri büyük ödülünü alan, "mies vailla menneisyyttä" yani geçmişi olmayan adam da bu trilojinin ikinci filmidir. her iki filmi de izledim. sonuncuyu da çekmesini beklemekteyim.

(ranini - 2 Şubat 2005 17:21)

neden üçlemeleri sevdiği sorulduğunda, tembel bir insan olduğunu, bir film çektiğinde bunun bir üçlemenin ilk filmi olduğunu ilan edince iki film daha çekmeye mecbur kaldığını, kendini böyle zorlamasa yan gelip yatacağını söyleyen yönetmen.

canım aki! ne kadar haklı bir sebep.

(norge eplekake - 11 Aralık 2017 07:03)

filmleriyle iskandinav refahı mitinin altını oyan büyük bir hümanist. fakirler için kapkaranlık bir dünya tasviri yapar. bu karanlık dünyada bulduğu güzelliklerse yine insanlar olur. filmleriyle küçük insanları ve bir araya gelip kurdukları küçük dünyalarını kutsar. sinema anlayışı da mizah anlayışı da minimalisttir. sessiz film olabilecek kadar az diyalog bulunur filmlerinde. ufak detaylar yakalar, siz de yakalayabilirseniz filmlerinin içine girebilirsiniz. minimum diyalogla ulaştığı mizahla bazen jacques tati'yi anımsatır.

politik olarak da takdir edilesi bir insan olsa da, bir ara türkiye'deki insan hakları ihlallerini sebep göstererek istanbul film festivali'ni boykot etmiş, filmlerini göndermeyip bizi üzmüştü. oysa filmlerini izleyecek insanlar hortum süleyman değil ki. neyse ki tavrını değiştirdi ve son filmi festivalde gösterildi.

sineması hakkında da en iyi fikri verebilecek, 2002'de sight and sound'a verdiği favori filmler listesi şöyle:

au hasard, balthazar - robert bresson
broken blossoms - d.w. griffith
casque d'or - jacques becker
greed - erich von stroheim
l'age d'or - luis bunuel
l'atalante - jean vigo
mon oncle - jacques tati
nanook of the north - robert flaherty
rome, open city - roberto rossellini
tokyo story - yasujiro ozu

(spider from mars - 25 Ağustos 2006 21:48)