Süre                : 1 Saat 29 dakika
Çıkış Tarihi     : 07 Ağustos 1975 Perşembe, Yapım Yılı : 1975
Türü                : Komedi
Taglar             : Bağımsız film
Ülke                : İngiltere,Doğu Almanya
Yapımcı          :  De Grunwald Productions , Gloria-Film GmbH
Yönetmen       : Christopher Miles (IMDB)
Senarist          : Moss Hart (IMDB),John Briley (IMDB),Monja Danischewsky (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Roger Moore (IMDB)(ekşi), Susannah York (IMDB)(ekşi), Shelley Winters (IMDB), Lee J. Cobb (IMDB), Jean-Pierre Cassel (IMDB), Raf Vallone (IMDB)(ekşi), Sydne Rome (IMDB)(ekşi), Donald Sinden (IMDB)(ekşi), Michael Shannon (IMDB), Aubrey Woods (IMDB), Alfred Hoffman (IMDB), Vincent Hall (IMDB), Fabian Cevallos (IMDB), Timothy Carlton (IMDB), Takis Emmanuel (IMDB), Michael Green (IMDB), Julie Dawn Cole (IMDB), Merelina Kendall (IMDB), Marianne Stone (IMDB), Franco De Rosa (IMDB), David Enders (IMDB), Linda Gray (IMDB), Ted Hollis (IMDB), Bonnie Hurren (IMDB), Leonard Kavanagh (IMDB), Soltan Lalani (IMDB), Mercia Mansfield (IMDB), Jamila Massey (IMDB), Donna Todd (IMDB)

That Lucky Touch (~ Bleib mir ja vom Leib) ' Filminin Konusu :
That Lucky Touch is a movie starring Roger Moore, Susannah York, and Shelley Winters. A European arms dealer (Sir Roger Moore) meets a liberated woman journalist (Susannah York), who is writing a story about the ridiculous things...


  • "60 yaşıma geldiğimde de bu şarkıyı dinleyebiliceğimi düşündükçe üzülsem mi sevinsem mi bilemiyorum."
  • "six feet underda nathaniel fisherın karısının ölümünden sonra eski odasına dönüşü sonrası tüm eskileri dışarı atıp yaktığı sırada çalan şarkı."
  • "colbie caillat'ın pürüzsüz sesiyle jason mraz'a eşlik ettiği şarkı."




Facebook Yorumları
  • comment image

    60 yaşıma geldiğimde de bu şarkıyı dinleyebiliceğimi düşündükçe üzülsem mi sevinsem mi bilemiyorum.


    (iiaa2 - 15 Mart 2007 04:42)

  • comment image

    dinlenirken hissettirdikleri ümit, hüzün gibi kelimelerle anlatılamayacak kadar başka olan şarkı. hatta şarkı da değil başka bir şey işte.

    mesajlar üzerine edit: radiohead versiyonu için konuşuyorum. kendimi daha britney spears versiyonuna entry giricek kadar hazır hissetmiyorum.


    (grungie - 8 Temmuz 2009 04:18)

  • comment image

    ***

    bu sefer...
    bu sefer, şansım yerinde.
    galiba, şansım dönecek.
    beni öldür sarah,
    tekrar öldür beni, aşkla.
    o gün, harika bir gün olacak.

    çıkar beni şu enkazdan,
    çıkar beni gölün dibinden.
    çünkü ben senin kahramanınım ve
    uçurumun kenarında durmaktayız.

    hepimizi yöneten kişi, çağırdı beni, hem de adımla
    ama yok ki zamanım onun için!
    bugün, harika bir gün olacak.

    çıkar beni şu enkazdan,
    çıkar beni gölün dibinden.
    çünkü ben senin kahramanınım ve
    uçurumun kenarında durmaktayız.

    ***


    (suffocated - 16 Aralık 2011 22:12)

  • comment image

    ingiliz edebiyatından bir yazarın küçük hoş bir hikayesi.kahramanımız dünyanın en gerizekalı insanı olmakla birlikte eşşek şansı vardır.devamlı saçmalar afallar sapıtır ama bunlar sonra hep lehine döner.aklımda kalmış bir detay:bir savaş olacaktır bu da ordunun başındadır,salak gider yanlış tepeye saldırın komutu verir,bakar arkaya kimse yok,ana yannış yptık der gider başka bi tepeye...neyse bulur doğru tepeyi,yani arkasında gerçekten askerler olan tepeyi,saldırın der,kendini fırçaya hazırlarken tebrikleri alır halde bulur kendini,çünkü yanlış saldır komutlarını gören düşman karşısında çok büyük bir ordu var sanır ve geri çekilir.tüm insanlık ise lucky'yi bu "strateji"sinden dolayı kutlar.
    demek ki neymiş,bir insanı değerlendirirken yaptıklarının iyi sonuçlar doğurması onun ille de doğru bir insan olduğu anlamına gelmezmiş.sadece filmlerde ve hikayelerde yanlış insanlar bu kadar üst üste doğru eylem yapabilirler

    kendime bir ibret olması için aynı entryi 28.11.2007 - 20:32'de tekrar yazıyorum:

    adını hatırlamadığım bir ingiliz yazarın küçük ve hoş bir hikayesi.

    protagonist, dramatik derecede gerizekalı olmakla birlikte doğa üstü tabir edilebilecek kadar şanslıdır. defalarca üst üste hata yapar, bocalar, saçmalar ama bir şekilde her yaptığı hata lehine döner. misal aklımda kalmış bir detay: üstün şansı sayesinde elde ettiği başarılar ile kendini ordu kumandanı olarak bir savaşın ortasında bulur. ordusunu kaybeder. evet evet, ordusunu kaybeder. bir tepeye koşar "hücum!" emri verir. sonra bakar ki arkaya kimse yok, "eyvah!" der koşar başka bi tepeye. bir kaç denemeden sonra doğru tepeyi bulur sonunda. nihayet münasebetli bir hücum emri verir ama bir yandan da hatasını, yani koskoca orduyu kaybetmesini nasıl açıklayacağını düşünmekte ve korkmaktadır. aynı günün akşamı kendisini tebrikleri kabul eder halde bulur. çünkü protagonistin yanlış hücum komutlarını uzaktan gören düşman, karşısında çok büyük bir ordu var sanmış ver geri çekilmiş, dolayısi ile zavallı çırpınışları bir "strateji şaheseri"ne dönüşmüştür.

    yazar burda "bir insanı değerlendirirken sadece yaptıklarının sonuçlarını değil, yaptığı şeylerin nedenini nasılını da göz önünde bulundurmak gerekli olsa gerek." şeklinde halka seslenmiş.


    (trenchkot - 17 Aralık 2000 02:57)

  • comment image

    ölümsüz sanatçı britney spears'in üstün şarkısı lucky'nin sözleri de tüyleri diken diken edecek güzelliktedir:

    this is a story about a girl named lucky.
    early morning, she wakes up
    knock, knock, knock on the door
    it's time for makeup, perfect smile
    it's you they're all waiting for
    they go
    "isn't she lovely, this hollywood girl?"
    and they say
    she's so lucky, she's a star
    but she cry, cry, cries in her lonely heart, thinking
    if there's nothing missing in my life
    then why do these tears come at night
    lost in an image, in a dream
    but there's no one there to wake her up
    and the world is spinning, and she keeps on winning
    but tell me what happens when it stops
    they go
    "isn't she lovely, this hollywood girl?"
    and they say
    she's so lucky, she's a star
    but she cry, cry, cries in her lonely heart, thinking
    if there's nothing missing in my life
    then why do these tears come at night
    "best actress, and the winner is? lucky!"
    "i'm roger johnson for pop news standing outside the arena waiting for lucky"
    "oh my god? here she comes!"
    isn't she lucky, this hollywood girl?
    she is so lucky, but why does she cry?
    if there's nothing missing in her life
    why do tears come at night?
    she's so lucky, she's a star
    but she cry, cry, cries in her lonely heart, thinking
    if there's nothing missing in my life
    then why do these tears come at night

    radiohead mi? haa, şu bunalım takılan creep'i söyleyen çocuklar mi? aman o ne biçim şarkı öyle, kalın kalın sesler, içi daralır insanın, ıyyk...
    şaka bir yana. bazen "böyle düşünerek yaşasam acaba ben daha mutlu, çocuklarım daha sağlıklı olur muydu" diye sordurtan şarkı. ama yine de;
    it's gonna be
    a glorious day
    i feel my luck could change


    (gandy phoebus - 1 Temmuz 2003 01:15)

  • comment image

    radiohead selanik konseri'nin bis parçalarından biriydi. hayatımızın en güzel rüyası bitmesin diye deli gibi alkışayıp bağırırken geri geldiler, sahne ışıkları sarıya döndü ve işte

    "i'm on a roll, i'm on a roll
    this time i feel my luck could change
    kill me sarah, kill me again with love
    it's gonna be a glorious day
    pull me out of the aircrash
    pull me out of the lake
    i'm your superhero
    we are standing on the edge...
    the head of state has called for me by name
    but i don't have time for him
    it's gonna be a glorious day
    i feel my luck could change.
    pull me out of the aircrash
    pull me out of the lake
    i'm your superhero
    we are standing on the edge..."

    yıllar sonra, bozulmaya başlayan ok computer kasedimden, boğuk ve cızırtılı dinlediğimde bile eski etkisini kaybetmediğini gösteren şarkıdır. akşam akşam beni karmaşık duygular içinde bırakan doğa olayıdır.


    (rumblefish - 7 Haziran 2006 22:10)

Yorum Kaynak Link : lucky