Süre                : 2 Saat 53 dakika
Çıkış Tarihi     : 16 Mayıs 1981 Cumartesi, Yapım Yılı : 1981
Türü                : Biyografi,Drama,Tarih,Savaş
Taglar             : Arap,Müslüman,Bedevi,Asi,çöl
Ülke                : Libya,ABD
Yapımcı          :  Falcon International Productions
Yönetmen       : Moustapha Akkad (IMDB)(ekşi)
Senarist          : David Butler (IMDB)(ekşi),H.A.L. Craig (IMDB),Paul Thompson (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Anthony Quinn (IMDB)(ekşi), Oliver Reed (IMDB)(ekşi), Irene Papas (IMDB)(ekşi), Raf Vallone (IMDB)(ekşi), Rod Steiger (IMDB)(ekşi), John Gielgud (IMDB), Sky du Mont (IMDB)(ekşi), Robert Brown (IMDB)(ekşi)

Lion of the Desert (~ Çöl aslani ömer muhtar) ' Filminin Konusu :
Diktatör Mussolini Müslüman yerlileri yok etmek için 20 yıl boyunca Afrika’da şiddet politikası sürdürür. Generallerinden Rodolfo Graziani’i Libya valisi olarak atar ve isyancılar diye nitelendirdiği insanları yakalayarak cezalandırılmalarını ister. Libya’da direniş Ömer Muhtar önderliğinde yürür. Mesleği öğretmenlik olan Ömer Muhtar İtalyan birlikleri ile savaşır. Daha önce Mustafa Akkad'la Çağrı: İslamiyet'in Doğuşu (The Message) filminde çalışan Oscar ödüllü aktör Anthony Quinn, bu filmde de Ömer Muhtar rolünde karşımıza çıkıyor. Filmin çekimi için ihtiyaç duyulan savaş sahnelerinde askeri birlikler kullanılmış. Film için kasaba inşa edilerek 400 bina yapılmış ve akrep sokması ile sıcaklara karşı koymak için de bir tıp merkezi kurulmuş.


  • "(bkz: ömer muhtar)(bkz: anthony quinn)(bkz: oliver reed)(bkz: irene papas)"
  • "filmin sonunda ömer muhtar'ın gözlüğünü alan çocuğun ileride kaddafi olduğu söylenir.ne kadar gerçekse.."




Facebook Yorumları
  • comment image

    müzikleriyle insana kimi yerde hüzün ekseriyetle de müthiş coşku veren bir film. bestecisi maurice jarre'dır. şuradan soluksuz dinlenebilir:

    http://www.youtube.com/watch?v=loh_4rvdxmy

    filme gelince onlarca kez izledim. epik ve politik sinemanın en başarılı örneklerinden biri bence. ömer muhtar'ı layıkıyla anlatmak belki sinema şartlarında mümkün değil. bu diğer isimler için de geçerli. ama bu film, sanki bu amaca en fazla yaklaşmış ender örneklerin başında. çocukken salı sineması kuşağında izlemiştim. o zaman televizyonda "çöl arslanı" diye anons ettiklerini anımsıyorum. o zamanlar evde herkes erkenden yatmak zorundaydı. film saat 21 den sonra yayınlanacaktı. normalde uslu ve sınırları zorlamayan bir çocuk olmama rağmen o gün merakımı engelleyememiştim. gizlice televizyonu açmış ve filmi izlemiştim. korkarak, kısık sesle, siyah beyaz, 37 ekran turuncu tuhaf bir televizyondan. çok etkilenmiştim filmden. hayatımı seyrine de etki etmiştir diyebilirim. kendimi uzun süre o beyaz elbiseli müslüman savaşçılar gibi hayal etmiştim. geceleri uyumadan önce gözlerimin önüne ömer muhtar'ın kuran okuyarak adamlarıyla çölün içlerine kadar sokuldukları o sahneyi getirirdim. ardından italyanlara kurdukları o muhteşem pusu gelirdi gözümün önüne. sanki aralarındaymışım gibi gururlanırdım. dizlerinin birini sımsıkı bağladıkları sahnelerden ise çok etkilenmişimdir ve hiç unutamamışımdır. bazen de o kartal, evet o kartal süzülürdü gök yüzünde. içim sıkılır üzülürdüm. filmde o kartalın göründüğü yer uğursuzdu çünkü. ömer muhtar'ın tuzağa düştüğü, yakalandığı yerdi orası. elimde olsa, bu sahneyi ve bundan sonrakileri silsem atsam derdim. tarihin içine sızsam, bir zaman yolculuğu yaparak onu tıpkı o filmdeki genç ismail (ömer muhtar'a atını veren sonra da italyanlar tarafından idam edilen genç savaşçı) gibi kurtarsam... ne güzel hayallerim oldu bu film sayesinde.

    hülasa, bu film bir hakikat, onur ve özgürlük mücadelesidir. tarihte gerçekten yaşanmış bir savaşın belgeseli niteliğindedir. ve bilinmeli ki bu savaş halen sürüyor. belki tam olarak o bölgede ya da o şekilde değil (hayır, belki de tam olarak orada ve bu şekilde) bir şekilde bu mücadele sürüyor. dünyamızda tıpkı onun gibi yani ömer muhtar gibi kutlu öğretmenler halen yaşıyor ve hayatlarını ortaya koyarak halkları için, inandıkları değerler için sonuna dek savaşıyorlar. hiçbir aldatmacaya, hileye; makam, mevkii ve mansıba kanmadan. dimdik. onurla. bu film bize ömer muhtar'ın şahsiyetinde büyük bir ders veriyor. oyuncularından yönetmenine, senaryosundan müziğine varana dek film başlı başına bir baş yapıt olmayı da hak ettiğine göre, izlenmeli, izletilmeli.

    defalarca hem de.

    ilave:
    konunun ruhuyla zıt bir bağlam içerse de film müziğinin bir artistik patinaj şampiyonasında amerikalı bir sporcu tarafından koreografisinde kullanıldığını öğrenince şaşırdım. işte o müzik ve görüntüler:
    http://www.youtube.com/watch?v=-xqhncpahei


    (lazarus - 20 Haziran 2012 21:50)

  • comment image

    bizim ülkemizde fena bir alışkanlık, bir huy vardır. her insana ve esere dinî-ideolojik bir yafta vurulur ve onunla tanımlanır. -aslına bakılırsa insanların bir dine ya da doktrine gönül vermiş olması da kötü değildir.- eğer bu etiket bize uygun ya da işimize geliyorsa, o makbuldür; değil ise kötüdür, pistir, başarısızdır.

    merhum muammer kaddafi'nin milyonlarca dolar ayırarak çektirdiği bu film libya halkının özgürlük mücadelesini çağın en güçlü aracı sinema ile anlatıyor. hani bizim kurtuluş mücadelelerimizi bir türlü anlatamadığımız sanat dalı.

    çöl arslanı ömer muhtarı, "dindar, muhafazakar, gerici" vs. vs. etiketlerden sıyırarak seyredin. jarre bestesi müziklerine kulak verin. ömer muhtar ve adamlarının atlarıyla çölde koşturmasına, taarruzlarına dikkat edin. kostümlere, diyaloglara vs. vs. eğilin. oyunculuklara bakın. ömer muhtar'ın zaferine sevinin, esir düştüğünde general graziani'ye yüz vermeyişine, yargılanma ve idamı sahnesinden gözleriniz dolsun ve nihayet albay diodiece'nin yerli kalabalığın arasına karışmasında bırakın gözyaşlarınızı ve güzelce ağlayın.

    sanırım filmi beğenecek, ömer muhtar'a rahmet okuyacak ve mussolini'nin şahsında sömürgecilere, faşistlere söğeceksiniz.


    (nevruz atesinin ustunden atlayan bakan - 14 Ağustos 2013 09:23)

  • comment image

    trablusgarp işgali'nde italya'da pekişen milliyetçiliği, italyan komutanların mücadele etmekte zorlandıkları ömer muhtar'a "ama biz size medeniyet getirmek istiyoruz, topraklarınızda sizin için güzel şehirler kuracağız, efendime söyleyeyim güllük gülistanlık hayatınız olacak, hiç kötü niyetimiz yok" dedikleri ve "ne münasebet, böyle bir isteğimiz olmadı, medeniyetiniz sizde kalsın" cevabını aldıkları, batı işgaline karşı mağriplilerin isyan edişini anlatan anthony quinn filmi. batı sömürgeciliğinin afrika halkına yaptığı zulüm ve dayatmaları, "medeniyet" ve "demokrasi" ve hatta "özgürlük" adı ile ambalajlanıp insanoğlunun önüne konan pek çok hususun kendi içinde yalan ideolojiler barındırdığını çok güzel tarif eder bu film. bilhassa tarihe, sosyolojiye ilgisi olanların izlemesini tavsiye ederim.


    (belespritribinebandim - 24 Ekim 2013 11:34)

  • comment image

    filmin sonunda ömer muhtar'ın gözlüğünü alan çocuğun ileride kaddafi olduğu söylenir.
    ne kadar gerçekse..


    (daha - 27 Mayıs 2004 15:52)

Yorum Kaynak Link : lion of the desert