konu..............10/10
senaryo............8/10
oynanabilirlik.....5/10
muzik..............2/10
grafik..............5/10
mekanlar..........4/10
problemler........5/10
piksel avi..........hayir
inv.bagimli........evet
yaratciliga acik...hayir
genel...............5/10

firma : the adventure company

ayni adli macera oyununda yemege davetli olan sekiz ki$iyi adaya getiren naracott isimli tekne sahibini canlandiriyorsunuz. teknenizin batmasi nedeniyle davetlilerle beraber adada mahsur kaliyorsunuz. masanin uzerinde de on kucuk zenci veya on kucuk yerli degil deon kucuk denizci yer aliyor. oyunun yazarlari zaten dunyanin en begenilen polisiye hikayelerinden birini kullanmaya karar verdiginde, problemin buyuk kismini a$mi$lar. ama konu acisindan sıkıntınız yoksa grafik, muzik, oynanabilirlik ve problemlerdeki yaraticiligin en ust duzeyde olmasini bekliyorsunuz. malesef bu oyun bunlarin hakkini veremiyor.

teknik olarak oynamasi zor bir oyun olmu$. diyaloglari "escape" ile hizla gecemiyorsunuz. sekiz ki$iye birden ayni bir iki soruyu sırayla sormak can sıkabiliyor. el feneri icin ihtiyac duyulan pillerin un cuvalinin icinden cikmasi "oha!" dedirtiyor. genellikle piksel avi yapmiyorsunuz ancak "inventory" bagimli bir oyun. her buldugunu cebine atma sacmaligi ne yazik ki var. (cebimize atabildiklerimiz arasinda havasi inik bir zodyak bot, katlanabilir merdiven, kürek filan da var) bolum geci$lerinde narrator'un ilgili bolume ait on kucuk zenci misrasini soylemesi ho$ bir ayrinti olmu$.

muzikler zayif. hatta "muzik yok" desek yalan soylemi$ olmayiz. epi topu iki tane dandik parca var ve oyun suresince tekrar tekrar calip duruyor.

grafikler ortalamanin ustunde. ancak diger karakterlerin yuzleri uzerinde pek cali$ilmami$. yakin plan cekimlerde bir cok sorun goze carpiyor.

oyun genel olarak yaraticiliga acik degil. gordugunuz her $eyi toplayip, diyalog penceresinde cikan her $eye tiklayarak iki gunde rahatca bitirebilirsiniz.

finalde ise pek bir surpriz yok. en azindan, kitabi okuduysaniz tabi ki kitapla ayni son yer almiyor ancak cok yaratici bir final oldugunu soylemek de guc.

kisaca almazsaniz cok $ey kaybetmeyeceksiniz. ancak bir agatha christie faniysaniz oynamadan gecmeyin derim.

(6degreesunder - 3 Aralık 2006 02:22)

2. bölümde oyunda pile ihtiyacınız olduğunda, mutfaktaki unu 2 kez kullanarak battery elde ettiğiniz macera oynu.

(ghostgilt - 9 Aralık 2006 23:54)

(bkz: hiç mi yok)

(serendipity - 20 Ocak 2007 17:06)

(bkz: skib)

(arianrod - 3 Mart 2002 20:00)

and then there were three olunca hikaye genesis'e baglanir..

(aritmi - 6 Mart 2002 12:42)

(bkz: ve sonra hic kalmadi)

(robin - 6 Mart 2002 13:42)

exodus "i$te bu hep beraber soyleyebilecegimiz bir parca siz de katilin!" diye anons ediyor bunu. (bkz: sing along)

ulan tarkan-ki$ gune$i mi bu, nasil yeti$elim o bateriye be?

(kusmuk - 26 Kasım 2007 22:47)

eric frank russell'ın türkçeye çevrilmiş -bildiğim kadarıyla- tek öyküsü.

(r2 - 2 Temmuz 2008 13:05)

bounded by bloodtan bi exodus sarkısı.cok melodik bi nakaratı olup hasta eder beni,un eder eler gonlumu

(headhunter - 15 Haziran 2002 00:46)

(bkz: and all was silent)

(bwh - 15 Haziran 2002 00:58)

bu arada (bkz: and then there was silence)

(headhunter - 15 Haziran 2002 01:07)

(bkz: and then there was light)

(headhunter - 15 Haziran 2002 01:08)

exodusun live parcasinda,şarkıya başlamadan önce "in diiin de va naaaan" diye söylenen parça

(strife - 7 Temmuz 2002 01:52)

(bkz: ten little niggers)

(ekşisözlük - 1 Ocak 2009 22:40)

kitabin ingilizce orijinalinin tam metni $u sayfada mevcuttur:
http://www.abelard.org/e-f-russell.htm

(robin - 6 Ağustos 2002 22:01)

exodus'un "bonded by blood" albümünde yer alan harika parça:

and then there were none

wars coming start running
eyes blinded by the nuclear blast
hearts beating retreating
all around are bodies burned to ash
children crying and people dying
no salvation from this holocaust
bodies burning and now their learning
in war painful death's the bloody cost

life ends in sin
god cries world dies

and then there were none
the world starts to burn
the world powers learn
tha satans work is done

wheels grinding the glare's blinding
bullets flying all around your head
tanks crushing and soldiers rushing
if you live you'll wish that you were dead
stop praying there's no saving
no salvation from your fiery grave
brains swelling bodies smelling
and satan comes to see that no one's saved

(iron maiden fan - 4 Ekim 2002 19:24)

en hızlı okunup bitirilen, sürekleyici kitaplardan biridir.
ancak ilk sayfalarda isimlerin kim olduğunu hatırlamak bir hayli zor.
bu nedenle de altın kitaplar'dan çıkan baskıda kahramanların kim olduklarını hatırlatan bir sayfa var.
romanın gelişimini çözmek için bir şiire, bir kişilerin kim olduğunu anımsamak için hatırlatıcı sayfaya dönüp bakarken; bir de bakmışsınız roman bitivermiş...

(somethingstupid - 16 Ocak 2011 20:42)

kimsenin hiçbir şeyi yapmaya mecbur olmadığı bir yer düşünün. ne bi belediye ne polis ne devlet, yönetim namına hiçbir oluşumun yer almadığı bir şehir. kendilerine gand diyen ve ellerinde galaksinin en büyük silahını barındırdıklarını iddia eden bir halkın yaşadığı bu şehir gayet leziz bir bilimkurgu öyküsüne ev sahipliği yapmış. silah dedikleri de üzerine "ö - o" yazan bir tabela, "ö" özgürlük "o" da olmaz anlamındaydı sanırım. kimsenin kimseden üstün olamayacağı düsturuyla yaşayan insanların askeri yönetime karşı nasıl siklemez bir tavır içerisinde oluşlarının da anlatıldığı bi roman.
bir de buna uygun bi reklam var okuduktan sonra direk size de aynı çağrışımı yapabilir,
buyrunuz (bkz: mudur bu buna konus)

(parantez - 4 Nisan 2003 02:23)

(bkz: sivil itaatsizlik)
(bkz: pasif direniş)

(piper - 22 Şubat 2005 12:46)

gerceklesmesi pek mumkun gozukmeyen bir utopiayi sanki yani basinizdaki adam kib dese gerceklestirebilecekmissiniz hissi yaratan bir romandir. kisadir zaten konusmalar kisadir. israr kisadir.

(blindman - 12 Temmuz 2005 13:35)