hayatı boyunca yabancı müzik dinlememiş beni bile hayranları arasına sokabilen, duygularını sesine yansıtabilen nadir insanlardan olan bertrand cantat'ın solistliğini yaptığı, sırf onları anlayabilmek için fransızca öğrenmek istediğim grup. bertrand cantat'ın şartlı tahliye edilmesiyle 4 yıl aradan sonra eski günlerine dönmemeleri için hiçbir sebep yok, hatta hapishanede geçirdiği kötü günlerin acısını çıkarırcasına şarkılarını daha bir içten söyleyeceğini düşünüyorum bertrand cantat'ın...

(scugnizzi - 5 Kasım 2007 00:02)

çıkılması, görülmesi, tadılması gereken yolları tüketmiş^*, marie trintignant cinayetiyle dağlamış, nihayetinde dağılmışlardır. dipten gelen dalgayla "laubali olalım, hiçbir şeye benzemeyelim" demişlerdi tostaky'de. şimdi kara arzu^* o dalganın altında kaldı, tostaky de atlantis'e dönüştü.

(mayadeniz - 30 Kasım 2010 18:16)

facebook sayfalarında "this is the end, beautiful friends..." diye açıklama yapmışlar..

(baytunca - 2 Aralık 2010 23:14)

babamla benim grubumuz.

le vent nous portera ile ünlendikleri zamanlarda beni okula bırakırken sürekli o şarkıyı dinlerdik. anlamasak da ezbere söylerdik. bir yıl boyunca cd'deki başka şarkıyı dinlemedik, bir tek ondan sonra gelen şarkının ilk 3 saniyesini dinliyorduk, sonra yine le vent nous portera. geçen gün oturma odasından mutfağa "bizimkiler dağılmış" diye bağırdı. takım makım da tutmaz, bizimkiler kim, neden dağılmışlar, dayak mı yemişler diye merak ettim. meğer cidden bizimkiler dağılmış. sanki ortaokuldaki bir yılımın sabahlarını elimden almışlar gibi oldum. içten içe "bir gün yine her sabah beni yolunun tam tersi yerlere bırakır, manyaklar gibi kendimize bir şarkı seçip onu dinleriz" diye mi umuyordum nedir... oysa kendi kendime şarkılarımı söyleyeyim, gideceğim yerden tek başıma otobüsle dönmeyeyim diye bana araba bile aldı. ne diye her sabah beni bıraksın, değil mi?

öyle işte... bir ara hayatımın fon müziğini çaldı bu adamlar, babamla kurmakta epeyce zorlandığımız bağı kurdular. fransızcadan bir bok anlamayan alamancıların arabasında türkiyenin ankarasında her sabah dinlendiler. şimdi cd'deki bir sonraki şarkıyı, des armes'ı dinleme zamanı demek ki...

(askim bunlar cips - 24 Aralık 2010 12:38)

abim sayesinde tanıştım ben bunlarla..abim dinlerdi severdi.bana da derdi hatta dinle seveceksin diye.. o zamanlar daha orta okul çocuğuyum ne bileyim adamların ne dediğini.ardından kulak aşinalığım oldu bu adamlara.sevmeye başladım.sonrasında abime abi ''noir dezir'' açsana demeye başladım nasıl okunduğunu bilmeden.

abim sayesinde sevdim..bunlar sayesinde de fransızcayı sevdim ilgi duydum.hala dinliyorum isimlerinden de dediği gibi ''noir desir'' ''kara tutku''..tutkuyla bağlıyor insanı dinletiyor.

kimi zaman kendilerine inanıp ''rüzgar bizi koruyacak ^*'' diyoruz kimi zaman kendileri ile ''kayıp^*'' oluyor kimi zaman kendileri ile ''fransada bir gün^*'' geçiriyoruz.

seviyoruz kendilerini..seviyorum.

(ucaktanparasutsuzatlayanpilot - 18 Mart 2012 15:14)

fransizca siyah arzu .

(set - 31 Ocak 2001 23:11)

des armes isimli şarkılarının canlı kaydı dinlenmeden ölünmemelidir.

https://www.youtube.com/watch?v=dhxkebykf1o

(arsizca yaladim leopari - 9 Eylül 2014 03:12)

internet alemindeki en büyük hayranının kuzeybatı fransa'daki küçük bir kasabada yaşayan marie duprat adlı teyze olduğuna inandığım fransız rock müzik grubu.

kadın, noir désir ile ilgili ne kadar kaset, canlı performans kaydı vs. varsa zamanında arşivlemiş, şimdi de onları teker teker youtube'a yüklüyor.

yüklediklerinin çoğu da daha önce internette bulunmuyordu. saygı duyulası.

buradan ulaşılabilir kendisinin kanalına.

(brillant comme une larme - 21 Eylül 2015 13:57)

siyah tatlı dan cok

kara istek daha mantıklı olur. fransada bunlar gibi bi başka grup yok. helal adamlara

(bubez laab - 11 Ağustos 2001 15:53)

(bkz: le vent nous portera)

(naylon - 10 Kasım 2001 14:07)