Hokuto no Ken(1984)(8,3-2208)
Hokuto no Ken 2(1987)(8,3-569)
Hokuto no Ken(1986)(7,3-6531)
Shin Hokuto no Ken(2003)(7,0-485)
Shin Kyûseishu densetsu Hokuto no Ken - Kenshirô den(2008)(7,0-255)
Fist of the North Star(1995)(3,9-2839)
kötü olan ama inceden mad max havası yakalayan film. kahramanın duvarı kırarak çıkmasıyla aynı anda kötü adamlardan birini tek elle ikiye kırması görülmesi gereken bir sahnedir.
(mindtraveler - 4 Ocak 2007 20:20)
fransa'da ken le survivant adıyla piyasaya sürülmüş anime dizinin movie halidir. diziden karakterler araklanıp bu filme dahil edilmiştir. dizisinde 100 bölüm boyunca kötü adam olarak bildiğimiz shin burada o kadar da kötü 1 adam değildir,ken yine esas oğlandır,lynn'de,julia da burdadır falan filan..bilimum kafa/vücut patlama sahneleri blur efekti yardımıyla rötuşlanmış böylece filmin kusulmadan izlenebilme olasışığı arttırılmıştır. ah,unutmadan ken'i obi wan karizmasıyla da gördüm filmde,artık ölsem de gam yemem.
(beren - 26 Mayıs 2002 02:09)
bir anime dizisi; nükleer savaşlar sonrası yerle bir olmuş dünyada bir miktar insan hayatta kalabilmiş,yaşam mücadelesi vermektedir. kıtlık ve susuzluk baş göstermiştir. suyun bulunamadığı güzel dünyamızda benzinden (petrol de değil,dikkat çekmek istiyorum benzin) bol bir şey yoktur ve bu yüzden adım başı motosikletli çılgın gençlerden müteşekkil çetelere rastlayabilir,kaba kuvvet gösterilerine tanık olabiliriz. tabi ki ken adlı temiz kalpli 1 genç bu olup bitenlere her bölüm onlarca çılgın serserinin beynini patlarak dur diyecektir. ken'in sevgilisi julia'yı "çalmış" shin diye kötü mü kötü 1 karakter her bölüm ken'in üstüne bilimum düşman gönderir,ve ken her 1ini tabiki haklar.ayrıca akıcı fransızcamı fütursuzca sergileyecek ve "le survivant"ın "hayatta kalan/felaketten sağ çıkan" anlamına geldiğini söyleyeceğim.
(beren - 26 Mayıs 2002 02:21)
80'lerde ilk dizisi gösterilmiştir, sonra filmi sunulmuştur. 2000'li yıllardan sonra dizisindeki arclar özetleştirilerek film halinde remake edilmiştir. bu yüzden 30 senedir hala gelişmektedir diyebiliriz.postapocalyptic bir dünyada geçer. bu açıdan falloutçuların hoşuna gidebilecek bir atmosferi vardır. mutasyon yüzünden insanlar yaratıklaşmış, yiyecek kıtlığı yüzünden birbiriyle savaşır olmuşlar. hayatta kalabilen tek tük insanlar da bu yaratıklaşmış eşkiyaların arasında sağ kalmaya çabalamaktadır.felaket öncesi geliştirilen dövüş tekniklerinin birkaçı felaket sonrasına da gelebilmiştir. bu tekniklerden biri de, kahramanımız kenshiro'nun kullandığı hokuto shinken tekniğidir.seride gördüğümüz herkes patlamıyor, sadece hokuto shinken'e maruz kalanlar patlıyor. bu tekniğin esprisi de bu, karşıdaki kişinin bazı hayati noktalarına vurarak kanlı bir ölümle son bulması sağlanıyor.acımasız bir dönemde geçtiği için insanlar birbirini yemekle meşgul, kenshiro da bu ortamda hiç bir acıma duygusu olmadan kötü gördüğü kişileri patlatıp duruyor.http://tvtropes.org/…iki.php/main/youarealreadydeadbuna en kötü animelerden biri diyenin anime seyrettiği, hatta bir zevk anlayışı olduğu şüphelidir.en efsanevi animelerden birisidir kendisi. öyle bir meme haline gelmiştir ki, diğer animelerde buraya göndermeler vardır (mesela bleach'teki "omae wa mo shindeiru" dialogu, gto'daki fist of the north star sahnesi vs...).gezegenlerin patladığı dragonball, binaların patladığı bleach gibi shounen serilerinden önce insanların patladığı fist of the north star vardı.bunun bir şiiri de vardır:roses are redviolets are blueomae wa moshindeiruher gün dinlemeniz gereken şarkısı için ise:http://www.youtube.com/watch?v=rxkezvgwi20
(bonecrusher - 9 Kasım 2011 10:14)
sadece bir filmden veya bir seriden ibaret değildir bu kült anime. devam serileri ve filmleri ile genişleyen bir hikayedir. buraya daha sonra döneceğim. öncelikle hayvan gibi gaz bir hikayesi, bunu tamamlayan bir karakter ve jeneriği var. hatta "ai wo torimodose!!" (kimi diyarlarda "you wa shock" olarak da bilinir) adlı açılış şarkısını ayrı bir başlıkta incelemek bile gerekir.--- spoiler ---seriyi burada anlatacak değilim tabii, ama bazı noktalara temas edeceğim. son bölümlere doğru insanı çıldırtacak gelişmeler oluyor mesela. hatta kenshiro'nun kaza sonucu kör olup, sonra gözlerinin açılmasıyla türk filmlerine de selam çakıyor. gerçi tüm akla zararlıklara rağmen güzel bir şekilde bitiyor diyebilirim. yalnız baş kötü karakterlerin aslında özünde iyi oldukları klişesinin tüm seri boyunca bokunun çıktığını da belirtmek gerek.ikinci serideyse (ilk serinin çok tutması üzerine yapıldığı/yazıldığı aşikar) ilk seriye göre çok daha başarılı. ama rahatsız eden bir şey var, o da konuyu geliştirmek için ilk serideki geçmişin -üzgünüm buraya daha iyi bir söz gelemezdi- anasını sikmiş olmaları. zaten 2000'lerde yayımlanan filmler de bir nevi ilk sezonu yeniden kurgulayarak ikinci sezona uydurma çabası bence. "hani çok güzeldi, itin götüne soktun." diyebilirsiniz, demeyin. hikaye olarak çok daha iyi çünkü. gerçi sonda yine sıçıyor. buraya epey uzun bir spoiler yazmıştım, ama vazgeçtim sonra. şunu söyleyeyim kenshiro'ya yaptırdığı tercihten ötürü fumimura reise çok küfretmiştim. bu arada hikayenin fumimura shou'ya ait olduğunu söylemiş miydim? ayrıca bu seride raoh'un neredeyse sütten çıkma ak kaşık olduğunu öğreniyoruz. ayrıca hikayenin içerisine metafiziki öğeler artmaya başlıyor. bu da ilk serideki orijinalliği bozan bi gelişme diyebilirim.bundan sonra gelen üç bölümlük bir ova var ki bu ova'nın sürprizi de gackt'nun seiyuu'luk yapması ve açılış, kapanış şarkılaını seslendirmesidir benim açımdan. yine hikayeye yeni eklenen olaylar var. ama buradaki iyi yedirilmiş, sevdim ben.bundan sonra gelenler ise prequel'lar. bunları hiç sevmediğimi belirtmeliyim. çizimlerin ve seiyuu'ların değişmesi bir tarafa, asıl hikayaden çok kopulması beni rahatsız etti. önceden bahsettiğim düzeltme kısımları bunlar. buradan da kenshiro'nun ne olduğu meçhul doğmamış bir çocuğu ve raoh'un bir oğlu olduğunu, kenshiro'nun da onu eğittiğini öğreniyoruz. arada kenshiro'nun ismini aldığı amcasının hikayesini anlatan bir seri var. o da güzel. ama hikayeye eklenen çok şey olması, metafiziğin bokunun çıkması gibi kötü noktları da var. son olarak seyretmediğim iki seri daha var. biri raoh'un hikayesi, (raoh'un hayranları çok fazla olduğundan fan service olduğunu düşünüyorum bunun) biri de bu sene yayımlanan chibi serisi. --- spoiler ---dönmeyeceğim sandınız, ama döndüm. hikayenin gelişimi tam olarak şöyledir:hokuto no ken (1984 yılında yayımlanan 109 bölümlük ilk seri)hokuto no ken (1986 yılında yayımlanan ilk film)seikimatsu kyuuseishu densetsu: hokuto no ken 2 (1987'deki 43 bölümlük ikinci seri)shin hokuto no ken (2003'teki 3 bölümlük ova)shin kyuuseishu densetsu hokuto no ken raoh-den jun'ai no shou (2006'daki ikinci film)souten no ken (2006'daki kenshiro'nun amcasının anlatıldığı 22+4 bölümlük seri)shin kyuuseishu densetsu hokuto no ken yuria-den (2007, ikinci ova)shin kyuuseishu densetsu hokuto no ken raoh-den gekitou no shou (2007, üçüncü film)shin kyuuseishu densetsu hokuto no ken toki-den (2008, üçüncü ova)hokuto no ken raoh gaiden ten no haou (2008, raoh'un anlatıldığı 12 bölümlük seri)shin kyuuseishu densetsu hokuto no ken zero kenshiro-den (2008, dördüncü film)dd hokuto no ken (2011, 12 bölümlük chibi seri)bir de şöyle bir etkisi var, uzun süre sokakta yanınızdan geçen insanların arkasından pis pis bakıp "omae wa mou shindeiru!" diyebiliyorsunuz (benim yanımdan geçersin ha?!).
(gattsu - 22 Kasım 2011 18:54)
vahşetin doruklarında aşırı abartılı ve kimsenin normal ölmediği bir anime. herkes patlıyo ya olur mu böyle şey
(screamager - 2 Mayıs 2003 12:12)
nerede bir motherfucker bir badass varsa hepsinin kıçında şampanya patlatan bir kahramanı vardır. kötü adamlar türlü türlü hayvanlıklarını erol taş gülme efektleri içinde icra ederken ufukta kapüşonlu cübbeli kenshiro belirir ve olaylar gelişir. tüm kötüler kese kağıdı gibi şişirip patlatırken bir iki kelime ile ayarın kralı, padişahı verilir ve böylece eleman edebi aleme hem fiziksel hem zihinsel hem de duygusal ayarlar içinde intikal eder. terapi etkisi yapar insanda izleyin, izletin.
(sessoku - 12 Mart 2012 19:20)
bi transatlantik bi gokdelenin ortasinda ne arar, bi insan nasil karizma yapar, bina devirerek yaklasan adamlara bicak cekilmez derslerini almak icin cok iyi bir film. bazi yerleri biraz sikici olabilsede totalde izlenmemesi yazik bi film
(bwh - 22 Şubat 2001 23:13)
saglam karakterlerden biri ile senseimsi adam arasindaki konusmadan:-the fist of the north star has been defeated.-your point?
(bwh - 27 Şubat 2001 11:07)
1995 amerikan yapımı ikinci sınıf bir action filmi olarak yansımıştır beyaz perdeye. kenshiro yu gary daniels, ryûken i malcolm mcdowell canlandırır.
(painmiss - 18 Mayıs 2001 23:15)
Yorum Kaynak Link : hokuto no ken