Petals on the Wind (~ Flowers in the Attic 2: Petals on the Wind) ' Filminin Konusu : Petals on the Wind is a TV movie starring Heather Graham, Rose McIver, and Wyatt Nash. A decade after Cathy, Christopher, and Carrie escaped from their grandparents' attic at Foxworth Hall, Petals on the Wind continues to follow the...
Flowers in the Attic(2014)(6,1-7959)
My Sweet Audrina(2016)(5,9-609)
Flowers in the Attic(1987)(5,7-8441)
(bkz: çatıdaki rüzgar)(bkz: v. c. andrews)
(brooklyncigarco - 5 Ocak 2012 10:46)
lifetime'in vc andrews'un "dollanganger serisi"nden uyarlanan tv filmlerinden ikincisi. -- spoiler --julian umit ettigimiz uzere tas bir ingiliz beyefendi tarafindan tum arizasi ve seksapeliyle yansitilmis. bu sene gercek anlamda edindigim bale zevkimi deprestirdi cathy'le "romeo & juliet" sahneleri. sezon baslasa da sehre donsem dedirtti kisacasi... tek faul, adamin öldüğü sahnede gercekten araba bile kullandirmamis olmalariydi. sen oturuyorsun; arkadan goruntu akiyor, bu mu kaldi yahu? hangi yildayiz 1930 mu?genel olarak oyunculuklar yetersiz iki filmde de ama ellen burstyn ve heather graham'in son sahnedeki performanslari sahaneydi. en rezil performanssa sarah reeves'in oyuncusuna, ozellikle de chris ve cathy'yi bastigi sahnede aitti.-- spoiler --"if there be thorns"u 2015 yili icerisinde dort gozle bekliyoruz. boyle kitap uyarlamalari basarisiz olsa da, dusuk butceli olsa da beni yikmiyor; cunku hayal ettigin seyleri canli kanli goruyor olmak bile yeterince eglenceli bence. tum sevdigim kitaplarin iyi kurgulanmamis, hatta olay ve karakterlerinin yerin dibine sokulmus oldugunu duydugum adaptasyonlarini bile bu yuzden mutlaka izliyorum.
(la celestina - 23 Temmuz 2014 15:11)
kendisi bir kitaptir.ilkiyle alakasiz. bir kitap olmus gercekten. ilkinde bir stephen king sadist havasi vardi. kitabin konusu gergindi, sadistti. kadin da gayet guzel bir dille yazmisti. basit ama surukleyici guzel bir romandi. ancak ikincisi tam bir carpik iliskiler romani olmus. kitabin butun konusu zaten ask, ihtiras, yanlis kararlar silsilesi. dili oncekiden de basit geldi bana. yani karakterlerin psikolojik tahlilleri cok yuzeysel, basitti. karakter degil de tip gibiydi basrol kahramanlari. bu da biraz olaya dahil olmami engelledi. ama eger uzun uzun psikolojik tahliller olayiniz degilse seversiniz. yazarin kendisi 19 yasinda tekerlerkli sandalyeye mahkum kaliyor bir sekilden, ben bu ikinci kitabi okuyunca kadinin fantezi dunyasindan gercekten korktum. su donemde yasiyor olsa asla ve asla porno koleksiyonuna bakmam. nokta.
(irmakfilan - 1 Nisan 2016 12:23)
Yorum Kaynak Link : petals on the wind