Süre                : 1 Saat 41 dakika
Çıkış Tarihi     : 12 Kasım 1986 Çarşamba, Yapım Yılı : 1986
Türü                : Aksiyon,Cinayet,Drama,Heyecanlı
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Escalante Productions , Elliott Kastner Productions
Yönetmen       : Dick Richards (IMDB)(ekşi), Jerry Jameson (IMDB)(ekşi)
Senarist          : William Goldman (IMDB)(ekşi),William Goldman (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Burt Reynolds (IMDB)(ekşi), Karen Young (IMDB), Peter MacNicol (IMDB)(ekşi), Howard Hesseman (IMDB)(ekşi), Neill Barry (IMDB), Diana Scarwid (IMDB), Joseph Mascolo (IMDB), Alfie Wise (IMDB)(ekşi), Deborah Rush (IMDB), Wendell Burton (IMDB), Joanne Jackson (IMDB), Joe Klecko (IMDB), Peter Koch (IMDB), Joseph Bernard (IMDB), Barry Polkowitz (IMDB), Chris O'Rourke (IMDB), Reno Nichols (IMDB), Ron Tombaugh (IMDB), Mone Swann (IMDB), Robert Drake (IMDB), Robert Vento (IMDB), Joey Villa (IMDB), Michael Lovell Farris (IMDB), Alicia Arden (IMDB)

Heat (~ Banco) ' Filminin Konusu :
Heat is a movie starring Burt Reynolds, Karen Young, and Peter MacNicol. Las Vegas is the backdrop for all the torrid action of heat, as Burt Reynolds plays the soft-hearted bodyguard who's out to protect his friends.


  • "oyuncu kadrosunun tavana vurdugu ender filmlerden. (bkz: al pacino) (bkz: robert de niro) (bkz: jon voight) (bkz: val kilmer) (bkz: tom sizemore) (bkz: ashley judd) (bkz: natalie portman)"
  • "filmin en sarsici diyaloglarindan biri de neil ve sevgilisi arasinda gecen:-do you feel lonely?-i'm alone not lonely."
  • "anafıkırı, "hep kazanmak ıstıyosan gerıde hersehyı bırakıp gıdecek kadar yanlız ve sorumsuz olmalısın" olan feci bi cafe dıyalogu ve kapı arkası tabanca sahnesı bulunan fılm"




Facebook Yorumları
  • comment image

    filmde tek görsel açıdan bozukluk blue box olayının tam olarak iyi kullanılamamasıdır.! çok göze batmaktadır kiğnenmiş görüntüler.! özellikle de niro ve sevgilisinin şehri yukardan izledikleri sahnelerde bariz bir şekilde hissettirmektedir kendini.!**!.!
    amma velakin tutup da sırf bu yüzden bu filme bırakın kötü demeyi güzel film demek terbiyesizliktir.!*!


    (keep clubbin - 15 Temmuz 2002 03:36)

  • comment image

    filmin en sarsici diyaloglarindan biri de neil ve sevgilisi arasinda gecen:
    -do you feel lonely?
    -i'm alone not lonely.


    (crescendo - 16 Ağustos 2002 23:05)

  • comment image

    anafıkırı, "hep kazanmak ıstıyosan gerıde hersehyı bırakıp gıdecek kadar yanlız ve sorumsuz olmalısın" olan feci bi cafe dıyalogu ve kapı arkası tabanca sahnesı bulunan fılm


    (arcadia - 10 Haziran 2000 14:45)

  • comment image

    bu filme dair, "al pacino ve robert de niro cafe sahnesinde karşılıklı oynamadılar, küslükleri olduğu için ayrı ayrı oynadılar sonra montajda birleştirildi" şehir efsanesi yıllarca ağızdan ağıza dolaştı. kimse de demedi ki aga bu nedir? inananlar oldu. millet yemiş kafayı.

    http://a1210.hizliresim.com/12/w/fcj90.jpg


    (saladze - 28 Ekim 2012 12:57)

  • comment image

    -i'm very angry, ralph. you know, you can ball my wife if she wants you to... you can lounge around here on her sofa... in her ex-husband's dead-tech, post-modernistic bullshit house if you want to... but you do not get to watch my fuckin' television set....
    (bkz: işte erkek)
    (bkz: al bundy)
    bu laflar yetmez, sırf kıskançlığından televizyonu yola atar al pacino.


    (sarge - 27 Eylül 2003 10:22)

  • comment image

    henüz britanyanın köpeği olmaya vakıf olamamış bünyeler için halka hizmet hakka hizmet düsturuyla sinema tarihinin belki de en iyi sahnelerinden birini türkçe olarak siz sevgili sözlük okurlarının hizmetine sunuyorum. vatana millete hayırlı olsun*

    vincent hanna(al pacino): folsom'da 7 yıl...
    vincent : 3 yılı hücrede.
    vincent : ondan önce de mcneil'da.
    vincent : orası söylendiği kadar kötü müydü?
    neil mccauley (robert de niro) : hapishane uzmanı olmak mı istiyorsun?
    vincent : hapse geri mi dönmek istiyorsun?
    vincent : bazı çeteleri bıkmadan izledim, hata yaptılar. onları içeri tıktım.
    vincent : bunu mu istiyorsun?
    neil : demek ki onlar beceriksizmiş.
    vincent : ben her türlüsünü yakaladım.
    neil : beni ''kaybedeceğim'' yazılı dövmemle bir içki dükkanını soyarken gördün mü?
    vincent : görmedim.
    neil : doğru.
    neil : ben hapse geri dönmeyeceğim.
    vincent : o zaman hiçbir yeri soyma.
    neil : ben en iyi yaptığım işi yaparım.
    neil : soygun yaparım. sen de en iyi yaptığın işi yapıp benim gibileri yakalarsın.
    vincent : hiç normal bir hayat istemedin mi?
    neil : ne o? mangal ve futbol mu?
    vincent : evet.
    neil : senin hayatın gibi mi?
    vincent : hayır. benim hayatım...
    vincent : benim hayatım afet bölgesi gibi.
    vincent : gerçek babası aşağılığın teki olan...
    vincent : sorunlu bir üvey kızım var.
    vincent : bir karım var.
    vincent : evliliğimiz yokuş aşağı gidiyor.
    vincent : bu üçüncü evliliğim.
    vincent : çünkü tüm zamanımı senin gibileri yakalamak için sokakta geçiriyorum.
    vincent : hayatım bu işte.
    neil : bir gün biri bana şöyle demişti...
    neil : ''hayatına ilişki sokma ki,polis baskını olacağını hissettiğinde 30 saniye içinde her şeyi bırakıp gidebilesin.''
    neil : sen beni izlersen, gittiğim yerlere gidersen evliliğini devam ettirmeyi nasıl düşünürsün ?
    vincent : ilginç bir nokta.
    vincent : nesin sen, rahip mi?
    neil : bir kadınım var.
    vincent : ona ne iş yaptığını söyledin?
    neil : satıcıyım dedim.
    vincent : yani ben seni yakalamaya gelince o kadını bırakıp gidecek misin? hoşçakal bile demeden?
    neil : buna disiplin denir.
    vincent : çok sığ bir düşünce.
    neil : neyse ne.
    neil: ya böyle davranırız ya da başka bir iş yaparız.
    vincent : başka bir iş yapmayı bilmiyorum.
    neil : ben de.
    vincent : yapmak istediğim de söylenemez.
    neil : katılıyorum.
    vincent : devamlı aynı rüyayı görüyorum.
    vincent : büyük bir şölen masasında oturuyorum.
    vincent : üzerinde çalıştığım bütün cinayetlerin kurbanları da orada.
    vincent : bana boş göz çukurlarıyla bakıyorlar.
    vincent : çünkü başlarından vuruldukları için ağır kanamaları var.
    vincent : o vücudu balon gibi şişmiş olanlar da orada.
    vincent : çünkü onları öldürüldükten 2 hafta sonra bulmuştum.
    vincent : komşular kokudan şikayetçi olmuşlardı.
    vincent : işte hepsi orada...
    vincent : karşımda oturuyorlar.
    neil : ne diyorlar?
    vincent : hiçbir şey.
    neil : konuşmuyorlar mı?
    vincent : hayır, söyleyecek bir şeyleri yok.
    vincent : sadece birbirimize bakıyoruz.
    vincent : orada oturup...
    vincent : bana bakıyorlar. o kadar.
    neil : benim de devamlı boğulduğum bir kabusum var.
    neil : uyanmam gerek, yoksa boğulup öleceğim.
    vincent : bu ne anlama geliyor?
    neil : yeterli zamanım var demek.
    vincent : istediklerini yapacak...
    vincent : zamanın mı var?
    neil : evet, öyle.
    vincent : bunu şu anda yapıyor musun?
    neil : daha değil.
    vincent : bak, burada iki dost gibi...
    vincent : oturmuş konuşuyoruz.
    vincent : sen yapman gerekeni yap,ben de yapmam gerekeni yapayım.
    vincent : yüz yüzeyken söyleyeyim...
    vincent : seni vurmam gerekirse...
    vincent : bu hiç hoşuma gitmez.
    vincent : ama seninle...
    vincent : dul bırakacağın...
    vincent : bir karısı olan bir adam arasında seçim yapacak olursam...
    vincent : dostum...
    vincent : sen kesinlikle ölürsün.
    neil : olaya bir de öteki tarafından bak.
    neil : ya beni köşeye kıstırırsan da...
    neil : ben seni öldürmek zorunda kalırsam?
    neil : ne olursa olsun...
    neil : beni durdurmana izin vermem.
    neil : yüz yüze konuştuk.
    neil : ama bir an için bile...
    neil : tereddüt etmem.
    vincent : belki de öyle olur.
    vincent : ya da...
    vincent : kim bilir?
    neil : belki birbirimizi bir daha hiçgörmeyiz..


    (parantez - 1 Mayıs 2004 17:16)

  • comment image

    çok gerçekçi çatışma sahnelerinin olduğu film.
    güney amerika'da rezalet bir ülkede bir proje kapsamında çalışıyoruz, yanımızda silahlı korumamız var ve adam sinema eleştirmeni gibi günde üç film falan izliyor. işte yirmi altı leşi olduğunu söyleyen o adam "heat"in çatışma sahneleri ve silah tepkimelerinin gerçekliğinin başka hiç bir filmde olmadığını mutlaka eski bir askerden bu sahneler çekilirken yardım alındığını söylemişti.
    ne zaman filme denk gelsem aklıma bunlar gelir.


    (madrileno - 22 Mayıs 2015 06:49)

  • comment image

    film vcd kolleksiyonumun nadide parcasidir. sik sik izlerim. ilk kez begenmeyen arkada$lara rastladim burada, cok $a$irdim. ama tabi ki begenilere saygiliyim.
    ben bilinmeyenleri ve filmin ozelliklerini yazayim:
    yonetmen "miami vice" dizisini de ceken michael mann'dir. (turkiyede bir zamanlar "kanun namina" adi ile me$hur dizidir. hani don johnson, kirmizi ferrari testarrosa filan:)
    film'deki banka ciki$i'nda cati$ma sahnesi 13 dakika surer ve film tarihi'nin en iyi ve uzun cati$ma sahnesidir. (otorite gorusudur, benim degil!)
    ayrica gene filmin sonlarina dogru robert de niro ve al pacino'nun cafe'de kar$ilikli oturup konu$ma sahnesi, kelime kelime gunlerce du$unulup 6 unlu holywood senaristi tarafindan yazilmistir.


    (delikan76 - 7 Eylül 2001 18:30)

  • comment image

    sehir icindeki catisma sahnesini ilk defa hollywood vari havadan normal duzeye indirip yasanabilir gercek bi soygun olayina indirgemis nadide bi pacino,de niro klasigi,cafe sahnesindeki meydan okuma olayinin hat safada oldugu,liste baslarinda ilk siralamaya cekecegim super film...ashley judd da cok iyiydi..


    (yarencik - 26 Kasım 2001 19:01)

Yorum Kaynak Link : heat