Ko to tamo peva (~ Who's Singin' Over There?) ' Filminin Konusu : Ko to tamo peva is a movie starring Pavle Vuisic, Dragan Nikolic, and Danilo 'Bata' Stojkovic. It's April 5, 1941, somewhere in Serbia. A group of people go on a bus to Belgrade, on a journey that will change their lives forever.
Maratonci trce pocasni krug(1982)(9,0-12987)
Balkanski spijun(1987)(8,9-9284)
Lepa sela lepo gore(1997)(8,7-13198)
Lajanje na zvezde(1998)(8,7-5677)
Varljivo leto '68(1984)(8,6-4009)
Mrtav 'ladan(2002)(8,4-7600)
Profesionalac(2003)(8,4-5297)
Mi nismo andjeli(1992)(8,4-7152)
Kad porastem bicu Kengur(2004)(8,4-8493)
Tito i ja(1992)(8,0-4685)
Munje!(2001)(7,9-5810)
Sivi kamion crvene boje(2004)(7,4-4268)
yeri sishaneden tepebasina cikarken, kalispera nin yani. yeni acilan bi clubdir.
(resureksiyon - 14 Şubat 2002 21:39)
bu film elestirilemezhakkinda yapilan tum yorumlar hic bir elestirel deger tasimayacaktirbu bir kaos filmidir. izlenilir, bir daha izlenilir, susulur, dusunulur, konusunca nasilsa ifade edilemeyecektir dusunulenler, eger kazara agiz acilmishsa eger, su istendigi felan beyan edilinebilir ornegin, tekrar izlenir film, televizyon sessizce kapatilir ve uykuya dalinir
(speedy - 13 Şubat 2000 03:50)
kusturica'nin en iyi filmlerinden olup acilis sahnesi ile damardan giren bir filmdir bu. belgrad'in bombalanmasi akabinde hayvanat bahcesinden sehre akin eden aslanlar, kaplanlar, yarali, kanlar icindeki maymunlarin yikintilarin kaosunun icinde manyakcasina dolanmalari daha ilk bes dakikada izleyeni oldugu yere mihlar. (bkz: emir kusturica) (bkz: yugoslavya)
(szap - 26 Mart 2002 05:44)
filmde yaraltında 2 dünya savaşının kasten uzatılmış paranoyası altında yaşayan yugoslavyanın kendisidir, tiyatro oyuncusu natalija ise iktidara denk düşer, kadın figürünün iki zıttı, sığınakta bebeğini doğururken ölen yarı azize, anne, klasik anavatan ile orospu natalija ile oluşturulur, ölen anne fgürünün şişman ve dişil çekicilikten uzak olması elbette rastlantı değildir. marko ele geçirdiği iktidarı korumak için yeraltında tutmaya devam eder insanları, zaman aynı hızla ilerlemez, kendi yaptıkları silaın kontrolden çıkmasıyla yeraltı macerası ancak sona yaklaşır,yeryüzüne çıkan blacky şaşkınlık içinde kalır, oğlunu kaybetmesiyle doğru algılama yeteneğini tamamen yitirir. savaşın başlamasına tekabül eder bu, ve filmin sonunda düşsel bir ada içinde tekrar birleşir hepsi.
(reincarnative lizard - 26 Mart 2002 07:56)
ancak filmdeki blacky'nin karadağlı, marko'nun sırp kahraman mitleri olası (herkesten daha iyi savaşır ve sevişirler, her ne kadar güç yüzüğü benzeri bir hainlik içine girmiş olsa da marko), direniş örgtünde olup da paraları çalan hainlerin müslüman ve hırvat olması (filmin kısa bir sahnesidir, bunların icabına bakar elbette kahramanlarıız), batınn rüşvetçi ve aslında yeraltından geçen kanlalarla bu savaşı en azından yıllarca süren 2. dünya savşı paranoyasının devamınından çıkar sağlaması, 2. dünya savaşında zagreb ve ljubjana'da nazilerin coşkuyla karşılandığının ima edilmesi kusturica'nın yugoslavya savaşı hakkında standart kabul edilen görüşten ziyade sırp görüşüne yakın olduğunu belirtir. ancak filmin sonlarında geçen "kardeş kardeşi öldürmedikçe savaş, savaş olmuyor" sözü savaş hakkında başka söylenecek birşey bırakmaz.
(reincarnative lizard - 26 Mart 2002 08:08)
tarlabaşında bir club. her hafta gate prodaksin ile getirdikleri yabanci dj leri ile goze girdi bile! mekanın hoş bir ambüyansı var. ilk zamanlarda su parasızdı ama ahhh ahhh...
(keep clubbin - 30 Mart 2002 15:43)
eski "casablanca"nın yerine açılmış club. fiyatlar makul, mekan hoş ...
(velvet - 22 Mayıs 2002 11:53)
bi cesit punk ve metal felsefesi.zitti mainstream. mainstream olanin artik hicbir ozelligi kalmamistir, sacma boybandlerle ayni kefeye konmustur.
(error 6 - 12 Haziran 2002 13:32)
ing*. "yeraltı" demektir. muziksel kulturlerde ise piyasanin kar$ıtıdır. ancak burada soyle bir genelleme soz konusudur; "iyi olan her$ey begenilir", underground bir oge iyise ilgi gorecektir, ardından underground ozelligini yitirip piyasa olacaktir.
(resureksiyon - 13 Haziran 2002 14:43)
tom waits'in frank üçlemesinin ilk ayağı olan swordfishtrombonesalbümünden nefis bir şarkı. island records'dan çıkmış olup waits'in tarzının biraz daha deliliğe kaydığının özenle tutulmuş kayıdıdır bu albüm**
(tabularasa - 24 Temmuz 2002 19:07)
cnbc e'nin 4 saat kadar once verdigi film, tekrar gosterimi 15 haziran 00:00
(trenchkot - 3 Haziran 2001 00:46)
muzik turlerinde bilinmeyen anlami tasir. az kitle tarafindan dinlenen gruplara denir. bulunamayanı cagristirir
(soul - 8 Haziran 2001 00:14)
yeraltı.
(supernova - 24 Temmuz 2001 04:03)
balikesirde rock cafe. el degistirdikten sonra ismi zen oldu.
(nitro - 24 Ağustos 2001 21:58)
popüler kültürden uzak fakat kendi trendini yakalamış bir müzik türü
(bettencourt - 7 Eylül 2001 22:52)
ingilizce'de metro. amerikanca'da altgecit olabilir ama emin diilim.. (bkz: subway)
(disq - 19 Kasım 1999 03:33)
the tea party nin triptych albumunden...i don't need your redemptioni don't want you to decieve meand i don't need your forgivenessi only want you to believe medo you see me herei'm standing nakeddo you see me here i'm on my kneesnow all my life i've been wanderinglooking for teachers with the keysnothing found still searchingfor sound...undergroundnow let me tell you about a storyit's about a man consumed with vicehe's theosophical in natureand hedonistic in disguiseand all his life he's been wasnering looking for teachers with the keysnothing found still searching for soundunderground...
(cash flow - 6 Kasım 2001 09:38)
underground kentsellesmıs toplumlarda olup bızde asla olamayacak bı felsefe
(narcisse - 20 Ocak 2000 05:11)
askerliği underground bir deneyim olarak sayabiliriz...
(tabularasa - 13 Ocak 2002 10:52)
ilk yarısındaki kompozisyonları mükemmel bir eser...
(narrator - 13 Ocak 2002 10:58)
Yorum Kaynak Link : underground