ildiko enyedinin insani yerin altina bir yerlere gomulup oradan cikmama istegiyle dolduran 1997 yapimi filmi. fransizlarin entrevues film festivalinde de fransiz filmi dalinda en iyi film secilmis. fransiz filmi secildigine bakmayin, aslinda macar bir yapim olarak goze carpiyor daha cok. ortaklar ama dil macarca, karakterler macarca..

bu yazinin geri kalan kismini, filmi izlememis arkadaslar cidden okumasin. fena spoiler iceriyor. ancak ben izlemis kisilerin yillar sonra bir sekilde tekrar hatirlamasini, hissetmesini istedigimden yazmadan edemeyecegim.

--- spoiler ---
detayli yazamayacagim aslinda, demin cnbce de izledim ve o kadar icime oturdu ki cikartamiyorum suanda, kelimelere dokmeyi cok istiyorum. belki daha sonra baska bir sekilde vuku bulacaktir bu film ve icinde gecenler ancak suan basaramiyor. tamas ve julinin asklari oyle degisik, oyle histerik bir halde ve bu oyle saf ve gercekci yansitilmis ki. filmin tek aninda bile ruyadaymis hissi yasayamiyorsunuz. yani masalsi bir ask falan yok ortada. dupeduz, bildigimiz, belki yasadigimiz, belki yaptigimiz hatalarla ve olaylarla bezenmis. tamas in istekleri, juli nin daha saf ve agirdan alma girisimleri. sonrasinda yasanan beklenmedik flashbackler. bu flashbacklerde olay orgusunun biraz daha tamamlanmasi..

dolmuyor ama iste olmuyor. eksik. bir seyler yok ortada. duygu var, ask var. hissediyorsunuz. belki kendi hayatimizdan eksik kalan bir seyler kapliyor. ya da daha derin yasiyoruz ya her seyi, tatmin edemiyor eksik kalislari. film kısa. bir de filmin kisa oldugunu onceden biliyorsaniz, ne olacak peki diyorsunuz. bu ask, bu gencler nereye gidiyor? nerede bitiyorlar ya da o filmin basindaki guzel mektubun etkileri ne oluyor sonunda yine geri geldiginde? 6 ay sonra gorusen bir adam seni seviyorum sozlerine calisirken neden aptal gibi davraniyorsun der sevdigi kiza? kiz o reddedislerden sonra, cocugun madende calistigini anlayinca ne yapar, yilbasi gecesi bekledikten sonra nasil bir tavir takinir?

o ne tavir takinir, ne hal alir bilmiyorum ama bir yumruk gecirdi benim bogazima. nefesim, kalbimin atislari, icimdeki duygu yogunlugu her seyi birakti orada. durdu kaldi. neler yasiyoruz yukarida. yilbaslarini daha yukarilarda kutluyoruz bazen. maddi gucumuz yetiyor da daglarin ufuklarina cikiyoruz. orada kar altinda bakiyoruz yeni yila, patlayan fiseklere. insanin yaninda sevdigi varsa ne ala.. ne mutluluk. ne ask. bazilari da ister budapeste olsun ister turkiyenin bir maden ocagi.. yerin altinda giriyor sevdalarini da asagiya tasiyip yeni yila. bir sure icin omur torpulerine, yasam kaygilarina dalip yukariyi birakiyorlar ama unutmuyorlar. iste boylelerinden birini, bir macar gencini, yasam kaygisiyla basbasa kalmis ici sevgiyle dolu tamasi unutmuyor sevdigi. son donemde en aklimin almadigi bir sonla, bir cilginlikla bitiriyor. her seyi. belki de o son bakis, butun o sona degmistir. belki de sevgilinin gulumseyisi yasamaktan onemlidir onun icin ve belki degil, kesin olarak su ki; cesaret gudusu, sevginin ve askin en onemli yansimasidir.

bogazdaki dugumlenme, gercek askin altmis dakika izlenmesinin ardinda olusandir.
--- spoiler ---

(lovehippi - 23 Ocak 2006 23:49)