izlerken kendimi hangi erkek karakter yerine koymayı bilemediğim film. nasıl gerçekçi atmosfer yaratıldıysa artık iyice soğudum şu müesseseden.

(arsizca yaladim leopari - 26 Ekim 2007 03:58)

evli çiftlerin zavallı hayatlarını izlemek terapi gibi bir şey. hayatımdan memnun kalmamı sağlıyor.

(career girl - 10 Aralık 2008 15:53)

terry der ;

"you say, "you are what you do"? who really believes that? i mean, what does that mean? does that mean i'm a cook, an errand runner, a fucker, a goddamn cleaning lady? because if you, you bastard, lost all discipline and folded up, and turned drunk and got bald and lost everything, i'd love you. i love you. you, jack. "

ne güzel de der. ne samimidir, ne içtendir ve ne de duygu sömürüsü vardır aslında.

mark ruffalo ne de iyidir jack rolünde. naomi watts yine pek güzeldir.

heyecan bitince, yeni heyecanlar lazım olduğunda özellikle "evliliklerde" ne olduğunu yalın ve biraz abartılı bir dille anlatır film. çok iyi film değildir, oyunculukları kurtarır filmi.

izleyince evlenmiyim ben bir süre daha dedirtir adama. bana öyle bir şeyler dedirtti en azından.

(2nd emily 1st winner - 30 Ekim 2011 19:36)

naomi wattsın da oynadığı 2004 yapımı bir film.^*

(loveandpoison - 29 Ocak 2004 01:40)

hicbir ozelligi olmayan ,odenecek parayi kesinlikle haketmeyen bir film.

(whitespot - 26 Eylül 2004 00:49)

biz artık burada oturmuyoruz/yaşamıyoruz anlamına gelen ingilizce cümle.

(hayalibey - 26 Eylül 2004 00:52)

3 aralık 2004'den itibaren "aşk artık burada oturmuyor" adı ile türkiye sinemalarına konuk olacak bir film. evlilik, aldatma ve sadakat üzerine söyleyecek çok şeyi olan, sadakatsiz / unfaithful'dan bu yana bu konu üzerine en çok şey söyleyen filmlerden biri. en azından nefis harika unutulmaz oyunculuklar için izlemek lazım derim ben...

(eskici - 12 Kasım 2004 11:04)

"neden insan hep sahip olamadıklarını arzular?" diye angut bir sloganı kimin uydurduğunu merak etmeme sebep oldu bu film. biraz akıl yürütmekten yoksunmuş arkadaş herhalde. şimdi ona özel açıklıyorum, bir şeyi arzularsanız ve ona sahipseniz onu direk elde edebilirsiniz, ki bu zaten "elde etmek" olmaz, ama bir şeye sahip değilseniz ve onu elde etmek isterseniz ve bunun gerçekleşmesi zorsa, arzulamaktan başka çareniz yoktur zaten. kannımca sahip olduğu şeyleri arzulayan bir insan, ancak bu sloganın vurucu olduğunu düşünen insanla aynı zekaya sahiptir (aynı kişi bile olabilir hatta).

not: yorumun sadece filmin türkçe sloganıyla ilgili olduğu umarım dikkatinizi çekmiştir. saygılar efendim...

(stradicaster - 3 Aralık 2004 12:16)

izlememiş olmama rağmen, gördüğüm kadarıyla filmde naomi watts'ın genel duruşu ve senaryonun evlilik, aldatma, sadakat konularını işleyişi ile bana le divorce'u andırdı.

(jacqueline wilson - 3 Aralık 2004 15:06)

aşkı, evliliği, ilişkileri, ihaneti ve cüreti sorgulayan, sorgulatan bir film.
oyunculuk çok başarılı özellikle mark rufallo'yu tebrik etmek gerekiyor. filmin müzikleri, kullanım şekilleri^* itibariyle çok etkileyici.
son zamanlarda izlediğim en iyi filmlerden.

"because i can."

(kafka - 4 Aralık 2004 17:55)

haz vermeyen 2 ilişki ve sadakatsizliğe eğilimli, eski defterleri kapayıp yeni başlangıç yapmaya cesareti olmayan insanların hikayesi. filmin sonunda tamda "böyleleri kısır döngüye mahkumdur" diye peşin hükmümü konduracak iken naomi watts lafımı ağzıma tıkadı...
"because i can."

(enip iqi - 6 Aralık 2004 22:51)

film hakkinda soylenecek ilk soz, muziklerle ilgili. kesinlikle son zamanlarda rastladigim en iyi film muziklerine sahip film. baslarda bir dansin gerisinde caliyor ve tum sure boyunca filme eslik ediyor, filmi daha guzel, daha muthis kiliyor. su gibi, siir gibi, sihir gibi bir muzik calan.
filmde zaman zaman tempo dusse bile, oyuncularin performansi filmi hep daha yuksege cekiyor. laura dern, muthis oynuyor. isyan ederken isyanini, huzunluyken huznunu size yansitiyor. yillar sonra kendisini izlemis olmaktan dolayi beni mutlu kiliyor, gorundugu her sahnede 'bravo' dedirtiyor. mark ruffalo, sanki hep tanidik gibi duran o adam, rolunun hakkini cok guzel veriyor. cocuk oyuncular bile^* muthis oynuyor. bir tek naomi watts, biraz eksik gibi duruyor, oysa ki kendisini cok begenmeme ragmen.
sonucta, elestirmenleri dinlemedigim icin yine bir filmden memnun ayriliyorum.^*

(gabbiano - 8 Aralık 2004 00:26)

mark ruffalo'nun saçı sakalına karışmış^** hallerini görmeniz mümkün olan film.

(kelebenk - 8 Aralık 2004 00:40)

yetmişli yılların sonunda yazılmış iki hikayeden uyarlanan, hem atmosfer hem de konunun işlenişi itibariyle yine yetmişlerin aile dramlarını andıran, senaryoda varolan boşlukları almış başını gitmiş güçlü oyunculuğun önemli ölçüde kapattığı ve biraz da bu sayede 2004 sundance film festivali'nde en iyi senaryo ödülünü aldığını düşündüren, kusurlu ama seyretmeye değer bir film.

"neden hep sahip olamadığımızı isteriz?" sloganına cevap verirmiş gibi filmin bir noktasında jack ^* hank'e ^* "neyi istediğine dikkat et, belli olmaz elde edebilirsin de" der, ki bence bu cümle filmin söylemek istediklerini özetler nitelikte.

ayrıca, http://wip.warnerbros.com/wedontlive/ adresinde moby'nin muhteşem everloving'i ile açılan resmi sitesi de görülebilir.

(dubstar - 22 Şubat 2005 15:27)

laura dern izlemekten baska bi artisi olmayan film. sanki tüm filmi sonda naomi because i can diyebilsin diye çekmisler.

(foo - 20 Nisan 2005 08:20)

nick cave'in en guzel sarkilarindan biri olan foi na cruz'un en vurucu cumlesi.

"love comes a-knocking
comes a-knocking upon our door
but you, you and me, love
we don't live here any more
"

(bkz: foi na cruz)

(jakelamotta - 26 Nisan 2005 01:06)

(bkz: love don't live here anymore)

(vape - 26 Nisan 2005 01:23)

şu an itibariyle digiturk'un goldmax2 kanalında bitti. sinemada izlememiştim. söylediği yeni hiçbir şey yok. neticede ne oluyor? kadın gidebiliyor. erkek gidebilemiyor.

arkasından venedik'te ölüm başlıyormuş. ruhum daraldı, almıyım. en iyisi comedymax'a bakayım.

(bkz: televizyon izlerken entry girmek)

(ssapporr - 16 Haziran 2005 00:37)

cok fazla closer tadinda kurgusu ve muzikleri iyi belki ama fazla yozlasmis olan amerikan toplumunun nereye dogru yol aldiklarina dair dusuncelere surukleyen, deger yargilarimizin sinirlarini ve bizi yine bir teoriye yonlendiren bir filmdir..teori ise ya da kanitlanmis gercekse; evlilik fedakarliktir.. sevginden, ozgurlugunden, nefretinden feragat ederek evliligi devam ettirmeli mi? ..tek sevdigim bolumu ise naomi watts'in kocasini terk ederken sarf ettigi sozcuklerdir..

(bkz: kendini evlilik kurumunun bekcisi sanmak)

-stop!
-stop!
-ok! i'll stop!
n.w-i'm not leaving because you weren't faithful.. i'm leaving because i wasn't..
-but why!!
n.w-because i can!!

(bkz: evlilik bitiren sozler)

(kido - 2 Mart 2006 12:12)

resmi belgeli iliski cesidi olan evliligin belki de en zor yanlarini gozumuze sokan, aldatma ve beraberinde terk edilisi en iyi sekilde anlatan filmlerdendir.
because i can.

(lalolu - 3 Eylül 2006 02:30)