31. istanbul film festivalinde ömer beni öldürmek ismi ile gösterilen film. fas'ın oscar adayı filmlerinden biridir.
fransa'da yaşanmış ve halen davası devam eden gerçek bir suçlamanın öyküsü anlatılıyor. spoiler lı konusu: mağripli okuma yazması olmayan ömer fransa'da annesi gibi sevdiği bir kadının yanında bahçivanlık yapmaktadır. bir gün kadın hunharca öldürülür ve can çekişirken duvarına kendi kanı ile ömer beni öldürmek yazar. bunun üzerine hiç bir kanıt olmamasına rağmen ve hatta delillerin karartılması ile ömer hapse gönderilir. 7 yıl boyunca hapis yattıktan sonra af edilerek hapisten çıkar ancak kendisi günümüzde halen fransız adaletinde aklanmak için savaşmaktadır.

(labit - 16 Nisan 2012 09:19)

şuan trt 1 de başlayan film

(hud hud - 22 Temmuz 2012 23:07)

gayet manidar ve etkileyici bir film imiş. festivalde izleyememiştim. teşekkürler trt.

(hazreti insan - 23 Temmuz 2012 01:15)

uzun süre etkisinden çıkılamayan filmler kategorisinde başa oynayabilecek bir filmdir. hikayenin gerçek olması insanı daha da kederlendiriyor. ayrıca ömer'i oynayan oyuncuyla gerçek ömer arasındaki benzerlik şaşırtıcı düzeydedir.

(salkim sacak - 15 Şubat 2013 02:44)

an itibari ile trt 1'de başlayan fas yapımı film.

izledikten sonra gelen edit: filmin gerçek bir hikayeden esinlenerek yapılması, izlerken insanı bambaşka yerlere götürüyor. çaresizliği sonuna kadar hissettirebilen başarılı bir film.

(arapuar - 8 Temmuz 2013 00:50)

oscar adayı da olmuş olan bir fas filmi. fransa'da fas kökenli ömer adlı bir bahçıvanın sanığı olduğu 1990'da işlenmiş bir cinayeti ve evin duvarına kanla "ömer beni öldürdü" yazıldığı için -başka bir delil olmamakla ve diğer emareler aksi yönde olmakla birlikte- cinayetin sanığı konumuna düşen ve hapse giren ömer'in ısrarla masumiyetini kanıtlama çabasını konu alıyor.

(usualsuspects2 - 28 Ağustos 2013 11:06)

(bkz: ömer beni öldürdü)

(sesver - 2 Ekim 2015 14:18)

bir onur savaşını anlatan film. "hay ben böyle düzenin..." cümlesini az kuruyormuşuz gibi film boyunca da kurmak isteyenlere tavsiye edilir.

(mekonyum - 10 Aralık 2015 22:38)

mağripli olmanın cinayet işleyebilecek olmak anlamına gelmediğini anlatan "film", sayısız mağduriyetten, haksızlıktan biri bu dava. ümitle gittikleri bir ülkenin dilini bile doğru düzgün konuşamıyorken, bahçıvan olarak yaşamını sürdürmeye çalışan yoksul bir adamın o ülkenin varsıl vatandaşlarından birinin canına kastetmekle suçlandığı bir davaya dair, omar raddad'ın davasına dair film. kanıtların duvarda maktulün kanıyla yazılmış bir tek cümlenin ve omar raddad'ın zaman zaman kumar oynaması olduğu davanın nasıl sonuçlandığına dair bilgiye ben ulaşamadım, en son bildiğimiz filmde de aktarıldığı gibi omar raddad'ın kısmi aftan faydalanabildiği fakat yine de masumiyetinin karara bağlanmadığı, defalarca temyize gidilse de ancak olay yerinde bulunan dna örneğinin ona ait olmadığının kesinleştiği. sığındığı ülkede yoksul bir işçi olmak, evet, bir cinayette doğrudan sanık koltuğuna oturmak anlamına geliyor. ne çok görmezden geldiğimiz, yitip giden hayat var böyle böyle.

ek bilgi; savunmasını üstlenen avukatın, hukuk sistemini eleştirdiği savunma saldırıyor kitabı metis yayınları tarafından basılmış.

(time traveler bird - 9 Ocak 2016 07:19)

dünyanın neresine giderseniz gidin; adaletin hep olması gerekenden farklı işleyebildiğini bir kez daha gösteren gerçek bir olaydan alınmış film.

--- spoiler ---

hayatta en korktuğum şey; haklılığımı veya suçsuzluğumu ispat edemeyeceğim bir olayın içine düşmektir. işte kahramanımız ömer raddad, tam da böyle bir olayın içinde kalıyor bir türlü öğrenemediği fransızca'sı ve mülayim haliyle. ülkemizde yalnızca son 10 küsür yıldır yaşananları düşünürsek hepimiz birer ömer raddad olabiliriz günün birinde.

film; içinde ilginç ve çarpıcı detaylar barındırıyor. ömer tutuklandıktan sonra gazetelerin; ömer'in kurban keserken çekilen fotoğraflarını yayınlayıp cani gibi göstererek ilgi çekmeye çalışmaları, ömer'in davası hakkında kitap yazan yazarın bir detektif gibi çalışarak gösterdiği çaba, babasının cezaevinde ömer'i ziyaretleri, ömer'in cezaevinde yaptığı maket gemiyi küçük yaşta kendisinden ayrı kalan oğluna hediye etmesi, yetersiz okuma becerisi yüzünden kendi hakkında yazılan kitabı okuyamaması gibi.

yine chirac tarafından affedilerek cezaevinden salınan ömer; ironik bir şekilde bir kasapta çalışmaya başlar. evine dönerken yolda o çok sevdiği toprak işleriyle uğraşan belediye işçilerini görerek iç geçirir.

- pardon; acaba siz ömer raddad mısınız?

bu soru, kalan ömrü boyunca bırakmayacak bu adamın peşini. mücadelesi de aklanana kadar devam edecek. fikr-i takip yapıp girişimleri bir gün nihai bir sonuca ulaşırsa onu da buradan paylaşmak isterim. allah yardımcısı olsun.
--- spoiler ---

(godot yu hacklerken - 13 Mart 2016 16:54)