Süre                : 1 Saat 16 dakika
Çıkış Tarihi     : 22 Aralık 1939 Cuma, Yapım Yılı : 1939
Türü                : Animasyon,Macera,Komedi,Aile,Fantazi,Müzikal,Romantik
Taglar             : Kült film,1930'lar,18. yüzyıl,gulliver,Lilliput
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Fleischer Studios
Yönetmen       : Dave Fleischer (IMDB)
Senarist          : Jonathan Swift (IMDB)(ekşi),Edmond Seward (IMDB),Dan Gordon (IMDB),Cal Howard (IMDB)(ekşi),Tedd Pierce (IMDB)(ekşi),Izzy Sparber (IMDB),Edmond Seward (IMDB)
Oyuncular      : Jessica Dragonette (IMDB), Lanny Ross (IMDB), Vance Colvig Jr. (IMDB), Cal Howard (IMDB)(ekşi), Jack Mercer (IMDB), Sam Parker (IMDB), Tedd Pierce (IMDB)(ekşi), Livonia Warren (IMDB)

Gulliver's Travels (~ Gulliver'in seyahati) ' Filminin Konusu :
Gulliver's Travels is a movie starring Jessica Dragonette, Lanny Ross, and Pinto Colvig. In 1726, Lemuel Gulliver arrives to Lilliput, He wonder to lied down on the beach to sacrifice looks a great royal court to save the world.


  • "(bkz: gavatar)film oldukça başarılıydı bence ama en çok da buna güldüm."




Facebook Yorumları
  • comment image

    çocuk kitabı olarak bilinen, aslında korkunç bir ütopya olan jonathan swift romanı. yazarın tantarizmini açığa vuran bir sonla biter. kitap dört bölümdür.

    ilk bölümde romanımızın kahramanı lemuel gulliver cüceler ülkesi'nde seyahat eder. cüceler ülkesindeki toplumsal düzeni, düşüklüğü, soysuzluğu, gulliver'in yaşadığı zaman ingilteresini temsil etmektedir. cüceler simgesel anlamda insan soyunu temsil eder.

    ikinci yolculuk devler ülkesi'nedir. devler güçlerine rağmen barışçıldır. kahraman, bu devlerin avrupa'ya saldırdıkları takdirde avrupa'yı yerle bir edeceğini aklından geçirir. fakat ülkenin kralıyla konuştuğunda bunun mümkün olmadığını, çünkü büyüklüğün* savaşmakla bağdaşmadığını kraldan öğrenir.

    üçüncü yolculuğa geçmeden önce yazarın 20. yüzyılda yaşadığı ve o dönemin bir bilimler çağı olduğu - 18. yüzyılın ikinci yarısında başlayan sanayi devrimi 20. yüzyılda çok büyük bir hız kazanmıştır- akla gelmelidir. bu yolculuk laputa isimli bilim ülkesinedir. bu ülkede bilim adı altında çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. bu çalışmalara örnek, hıyardan gün ışığı, buzdan barut elde etmeye kadar absürdleşir.

    dördüncü gezide houyhnhnmlar ülkesi'ne varır. bu ülkede asil atlar yaşamaktadır. buranın yöneticileri de asil atlardır. insanlar atların köleleridir. ütopik bir düzenin kurulmuş olduğu bu ülke, swift'in ütopyasıdır. ingiltere'ye döndüğü zaman karısından, çocuğundan ve tüm insanlardan tiksinir; onların kokusuna bile katlanamaz.


    (apuleius - 19 Eylül 2008 12:23)

  • comment image

    jonathan swift'in sağa sola giydirdiği masalıdır. kısaca değinmek gerekirse;

    gulliver'ın lilliput'a yaptığı gezide karşılaştığı küçük insanların siyaset anlayışı ile dönemin ingilteresini yerden yere vurmuştur. devlet dairelerindeki önemli mevkilere seçilecek kimselerin zihinsel yeteneklerine göre değil de kralın gözüne hoş görünmek için yaptıklarına göre değerlendirilmesini ipin üzerinden atlama yarışı yapan insanlarla güzel bir şekilde eleştirmiştir.

    ayrıca lilliput'taki siyasi eğilimlerini alçak ökçeli veya yüksek ökçeli ayakkabılar giyerek belli eden insanların da whig ve tory mensuplarını anlatması gözden kaçmamalıdır.

    yumurtanın hangi tarafınan kırılacağı, bunun devletçe belirlenmesi, aksini yapanların cezalandırılışı ve hatta öldürülüşü ise devletin saçma uygulamalarını güzelce özetler.

    bunların yanı sıra swift, gulliver'ın laputa adasında karşılaştığı bilimsel çalışmalarla -hayvanların beyinlerini birbirlerinin yerine koymaya çalışıyorlar- ingiltere'de royal society olarak bilinen bilim kurumunun -ki newton da üyeleri arasındadır- aslında boş olduğunu anlatır.

    son olarak dördüncü adada gulliver'ın karşılaştığı yahoo'lar ve onlara karşı olan tutumu insanlığın yaratılışından beri süregelen kibirinden bahsedilir.

    tüm bu ana başlıkların yanında yer alan küçük detaylar swift'in bir çocuk kitabında topluma ve devlete ne kadar rahat bir şekilde yüklenebildiğini gözlemlememiz için yeterli olacaktır.

    hoş, şu an kime sorsanız 'güliver mi? okuduydum ya ilkokulda. çocuk kitabı deel miydi o?' şeklinde cevap alacağınız için yergilerden bizim de nasiplenmemiz gerektiği aşikar.


    (aranan hayvan - 26 Aralık 2008 05:56)

  • comment image

    farklı yorumları, bakış açılarını okudukça derinleşen kitap. misal;

    liliput'taki insanlara göre kocaman bir dev olan gulliver, onlar tarafından esir alınabilip bağlanabiliyor. bu da ingiltere'nin o dönemdeki koloni hareketlerine çok şık bir gönderme niteliğinde.

    esasen coğrafi olarak da, popülasyon olarak da daha büyük ülkeleri kolonisi yapan ingiltere bunu teknolojik olarak gelişmiş olmasına borçludur o zamanlarda...


    (aranan hayvan - 8 Haziran 2009 08:44)

  • comment image

    yeni yerler, kültürler görmek isteyen ve gemilerde doktorluk yaparak para kazanmak isteyen gulliver'in dört bölümde yazılmış macerası. jonathan swift'in, kendisine bir maske takarak, adını da gulliver olarak değiştirip; saf bir genç doktor olarak başlayan tecrübelerinin son demlerde insandan tiksinmeye kadar vardırdığı bir hicvdir, bu geziler. çocuk kitabı olarak görülmesi bir ironi gibi.

    roman, biraz swift'in hayatıyla paralel incelenirse görülecek olan şey; siyasete ve insanların çıkarcılığına olan derin öfke ve hayal kırıklığıdır.

    liliput ülkesi ingiltere, blefusca ise fransa veya irlanda'dır. al birini vur ötekine şeklinde eleştirir, yazar. iki taraf da birbirleriyle mücadele etmekten bıkmamıştır. cüceler ülkesidir, swift'in gözünde bu ikisi. uzaktan bakınca şirindir. anlayışları küçüktür, ufak çıkarlar peşinde koşmaktadırlar, particilik kısır döngüsündedirler. ama belli olmaz onlardaki bu ahlaki noksanlıklar. çünkü bir yüzey ne kadar küçükse o derece göze görünmez olur ayrıntılar. buradaki yüzey kelimesi genel manada hayata bakış-düşünce olarak algılanmalı.

    sonrasında devler ülkesi gelir. burada yüzeyler büyüktür. her ayrıntıyı görür gulliver, ama anlar ki, dev'lik denen şey anlayışta, idrakte gizliymiş. o sayede dev olunabilirmiş. brobdingnag` :devler ülkesi` kralı ile yaptığı söyleşilerde hicvin doruklarına çıkar, swift. ` :sayfa 126-135` iadeli taahhütlü eleştiriler ingiltere'yedir. ( gezilerinde kaldığı yerlerden bahsederken tribnia'dan bahseder, ülkenin yerlileri oraya langden demektedirler. britain ve england, anagram yapılarak değiştirilmiştir örnekte görüldüğü gibi)

    devir sanayii devridir, bazı maskaralıkların başını alıp yürüdüğü bir bilim anlayışı da mevcuttur. laputa ülkesinde bunlarla ilgilenerek, kraliyet bilimler akademisine ayrılan kaynağın heba edildiğini anlatmaya çalışır. üstelik aktarılan kaynaklarla daha çok fakirleşmektedir ülke, daha geriye gitmektedir. toprak işlenemez hale getirilmiştir, tüm ülke bakımsız kalmış, bir nevi viraneye dönmüştür. ( bazı eski usul yönetimden vazgeçmeyen arazi sahipleri hariç )

    son bölümde ise atlar ülkesindedir gulliver. niçin atları seçmiştir en yüce ırkların ülkesi olarak swift ?.. tek boynuzlu mitolojik varlıklara mı göndermedir yoksa atların çatlayıncaya kadar çalışması - asaletleri - sadakatleri mi dikkate alınmıştır sorusu gelir akla bu seçimin temelinde yatan sebebe cevap ararken. kanaatimce her ikisi de geçerlidir. zira atlar ülkesinden kovulmak gibi olmasa da gönderilir gulliver. aşağı ırktandır, doğası bozulmaya-bozgunculuğa elverişlidir. insandır çünkü. her ne kadar kendisi gelişmiş bir bilince sahip olsa da, bir yahoo` :adada yaşayan gelişmemiş insanımsı bir tür`dur.

    hayatı boyunca, ehil olmayan, hiç bir şekilde yeteneği olmayan, aklı çalışmayan bir sürü insana sırf politik nedenlerden ötürü yüksek makamların verildiğini göre göre en nihayetinde tiksinme aşamasına gelmiştir jonathan swift. işte bu nedenle atlar ülkesinden dönüşünde gulliver insanların kokusuna bile dayanamaz haldedir. azap gibidir, bu arızi ırka katlanmak. güvenemez insanlara ve sevemez artık hiçbirini.

    kitapta bir ütopya çizilir. ütopya'daki atlar ülkesi, melekler diyarı gibidir. sorunlu olan insan ırkı yani yahoo'lar bile burda sorunsuz çalıştırılmaktadır. melekleşemeyeceğini bilir insanların, yazar. o yüzden cücelerin anlayışlarını büyüterek hiç olmazsa devleşmesini ister. devler ülkesinin kralı ile olan diyalogları bu bakımdan manidardır. şu cümleleriyle anlayışın ne olması gerektiğini özetler kitap. ütopyanın varıp varabileceği nokta buradan öteye geçmeyecektir zira.

    "brobdingnag kralına göre; önce bir buğday başağı ya da bir ot yaprağı biten yerde, iki buğday başağı ya da iki ot yaprağı yetiştirebilen bir kimse, yurduna, politikacılar soyunun topundan daha özlü bir hizmet göreceği gibi, insanlıkça da daha değerli sayılırdı."


    (muhayyile - 28 Ekim 2009 05:32)

  • comment image

    bugün izledim, diğer jack black filmlerini beğendiğim kadar beğendim. 3 boyut olayını genel olarak sevmesem de 3 boyutlu çekilen filmleri 2 boyutlu hiç sevmediğim için mecbur 3 boyutlu izledim. imdb notu falan sikimde olmamakla beraber, konusu zaten güzeldi, oyuncular iyiydi falan komikti, hoş ayrıntılar vardı.

    --- spoiler ---

    jack black'in götüne kaçan adama ne oldu bi onu öğrenemedik

    ---
    spoiler ---


    (bi el ativer hele - 30 Aralık 2010 19:39)

  • comment image

    kitaptaki laputalı astronomlar mars'ın kendisine yakın iki uydusu olduğunu iddia ederler. yıl 1726. kitap basıldıktan 151 yıl sonra mars'ın gerçekten de kendisine yakın iki uydusu olduğu keşfedilir. kepler kanunlarından yola çıkarak tahmin ettiği açılar bile neredeyse aynı. bu durumda jonathan swift'in bir science fact yazarı olduğu da söylenebilir.


    (horny housewife - 30 Haziran 2011 12:31)

  • comment image

    türkiye'de ne yazık ki genellikle sadece cüceler ve devler ülkelerine yaptığı seyahatlerin bilindiği kitap.

    bir de bilim adamlarının yaşadığı bir gök adasına bir de atlar ülkesine yaptığı yolculuklar var ama hiçbir yerde bulamadığım için ben de okuyamadım.

    son ikisinin güzel bir türkçe çevirisi var mı merak ediyorum.


    (klarkkent - 24 Eylül 2017 13:40)

  • comment image

    jonathan swiftin yazdığı bir çocuk romanı. efenim guliverin maceraları gemiyle seyahate çıkmasıyla başlar. gemi bi kaza geçirir. kendini bi adada bulur şeklindedir. uzunca yıllar, önce bir insan boyutuna göre çok ufak insanların adasına (takriben 10 cm. felan), sonra çok büyük insanların adasına (gene takriben 10 m. felan) gider. buralarda yaşadığı bir takım diyalogları derleyip toplayıp yazmış bu jonathan arkadaş.

    guliver, asıl macerayı küçük insanların adasında yaşamıştır. burada yıllar yılı kalan guli, kendine bi ortam yaratmayı başarmıştır. ilk önceleri biraz zorlansada boyca küçük arkadaşlarının desteğiyle geçinip gitmesini bilmiştir. zaman ilerledikçe yanlızlıktan sıkılan guli, kendini içkiye vermiştir. sarhoşluğu da pistir hani. çelikmez cinsten. içip içip kusmalar mı dersin, yoldan geçene laf atmalar mı...

    gulinin bu durumuna üzülen yakın çevresi "bi el atalımda şu adamı bi kerhaneye götürelim, sevaptır." düşüncelerine kapılmakla kalmayıp, uygulama için bi fon oluşturmuşlardır. günün birinde guli gene içerken, bu arkadaş çevresi gulinin koluna girip (artık nası oluyosa) kerhanenin yolunu tutmuşlar...

    gulinin kafası bi dünya, arkadaşlarının gazıyla ve yılların verdiği abazanlıkla girmiş içeri. gulinin dev gibi olmasının yanı sıra pide sarhoş olduğunu gören kerhane sakini bayan, seninle işim olmaz gibilerinden havalara girince olaya sinirlenen guli, malafatı* masanın üzerine vurunca, kerhane sakini bayanın gözleri faltaşı gibi açılmış...

    gulinin bu macerasını herkeşler bilmez. bende anlatanların yalancısıyım.


    (pomak - 19 Temmuz 2005 09:46)

  • comment image

    değişik karaketerle barındırması yönüyle çocuklara, karmaşık ve derin siyasi anlamlar ve imgeler içeresiyle çocuklara hitab eden bir jonathan swift klasiği. aslen hiciv tarzında yazılmış 18. yüzyıl ingiltere sinin siyasetini ve özellikle de whig partisi ni eleştirmek için yazılmıştır.

    baş kahraman gülliver in ismi 'saf' anlamına gelen 'gullible' kelimesinden türetilerek, kendisine j. swift tarafından herşeyi yaşadığı ve olayların içinde bulunduğu halde art niyetli insanları farkedemeyen insan misyonu yüklenmiştir.
    yolu önce lilliput denen cücelerin ülkesine düşer, ki lilliputanlar ingiltereyi blefuscu ise fransa yı temsil eder. aralarındaki minik mezhep farklılıklarından çıkan tartışmalarla içten içe dalga geçer swift ve de tartışmaların aslında ne kadar önemsiz detaylardan çıktığını vurgular. lilliputanların boyut olarak küçük olması whig partisinin ahlaki boyutuyla paraleldir.

    gülliver in yolu daha sonra brobdingnag denen devasa boyuttaki insanların ülkesine düşer ve kendisi bir cüce gibi kaldığı için bu insanların maskarası, eğlencesi olur bi müddet. daha sonra laputa adasına, daha sonra da houyhynhynm denen bilge atların adasına düşer yolu.

    karakterlerin hemen hemen tümünü simgesel olarak kullanan jonathan swift bu klasikleşmiş eserinde siyaseti, ekonomiyi, dini ve hatta toplumu da bazı konulardaki bilgi eksikliklerinden dolayı ve de siyasetçilerin gerçek yüzlerini göremediklerini düşündüğü için eleştirir.


    (kestane sekeri - 9 Haziran 2006 19:50)

Yorum Kaynak Link : gulliver's travels