"onları siz dünyaya getirdiniz..şimdi de onlar sizi öteki dünyaya yollayacak" şeklinde cümle barındıran 2008 yapımı bir korku filmi..yılbaşı için bir araya gelen bol çocuklu 3-4 ailede çocukların gözünü kan bürürse neler olur, onu izleyeceğiz..geçtiğimiz yıl çocukların estirdiği terörü eden lake de ibretle izlemiştik, bakalım bu nasıl olacak?

filmin web sitesi:
http://www.thechildrenmovie.com/

(kumrengi - 25 Nisan 2009 04:28)

ülkemizde "histeri" adıyla gösterime giren 2008 ingiliz yapımı korku filmi. bu sefer insanları tehdit eden şey, yaşları 6-7 civarında gezinen 4 çocuk. bu çocuklar iki ailenin yılbaşı tatilini kana buluyorlar..film biraz eden lake biraz da vinyan yapımlarına benziyor.. yine de çok başarılı olduğu söylenemez. sadece korku filmi severlere önerilir. 6/10

--- spoiler ---

filmden anladığımız kadarıyla çocukları bu şekilde davranmaya iten bir tür virüs..fakat gotik kız casey'in olayını çözemedim. filmin finalinin ucu da açık. filmin sonunda görülen onlarca çocuk var ama hiç biri casey in yaşında değil. internet yorumlarında herkes casey'e takılıp kalmış durumda..eklemeden geçemeyeceğim bence filmin kahramanı en küçük çocuk olan paulie..o bakışlar, o saçlar, o ksilefon çalışı..ürpertti resmen..ayrıca çocukların işledikleri cinayet sahneleri, "hayvan mezarlığı" filmindeki küçük çocuğun sahneleri kadar başarılı değil.

--- spoiler ---

(kumrengi - 2 Ağustos 2009 17:08)

sinemada izleyince fena bulmadigim ama evde izleseydim yorumlarimin degisecegine dair izlenime kapildigim, ama yine de korkuseverseniz izleyebileceginiz film. 1 sahne disinda gore'dan olabildigince kacinilmis; sanirim dusuk butceden kaynaklaniyor.
ayrica the l word'den tanidigimiz rachel shelley tas hatununa yer verilmis. ne guzel edilmis. bigi bigi eden hatun tiplemesi cok uymasa da gormekten hosnut olduk. guzel olduk.

(infected grail - 3 Ağustos 2009 21:16)

sinema salonuna gizlice sokulacak 4-5 parmak viski ve popcornla şahane gidecek film.seyrederken aklıma tek bir soru takıldı; casey adlı hatun düşüyo yuvarlanıyor ama eteği neden bir türlü açılmıyor?

(skywalkersnotdead - 12 Ağustos 2009 15:32)

ben mi uyduruyorum bilmiyorum ama hafiften bir hitchcock tandansı hissediliyor filmde.

--- spoiler ---

( - ) virüs nedeniyle çocukların bu hale geliyor olması, öksüren küçük kızın yastığa elini sürdükten sonra kameranın zoom yaparak virüsleri göstermesi falan çok fena. film bu virüs olayını hiç açıklamayarak havada kalmaya mahkum oluyor. bir de hikayede ilk ölen ve başroldeki hanımkızımıza sürekli "bana amca demesen de olur, hatta amca deme :(" falan diyen elemanla başroldeki gotik hanımkızımız arasında bir cinsel gerilim yaratılıyor, sonrasında eleman ölüyor. ey yönetmen, madem nihayete erdirmeyeceksin niye bu yola giriyorsun, bırak allasen ya.

( + ) bir cinayetin işleneceği ya da kötü bir olay olacağı zaman filmin dilinin aniden değişmesi, geçişlerin hızlanması, seslerin kakafoniye dönmesi (çocuk ağlamaları vb.) çok ama çok güzel olmuş.

--- spoiler ---

(kisa winston soft - 24 Ağustos 2009 09:39)

tom shankland adlı bir denyoskop tarafından yönetilen 2008 yılı çıkışlı vasat bir korku/gerilim filmi.
filme gelirsek; kötü, ama gerçekten çok kötü ve özensiz bir film. tamamıyla vakit kaybı. sergilenen beceriksizlikleri izlerken sinirden hop oturup hop kalktım. o derecece yani.
"türü korku olsun da çamurdan olsun" diyenler isterlerse izleyebilir. gerisi uzak dursun. benden söylemesi, film tam bir fiyasko.
kişisel notum: 2.5/10

imdb: http://us.imdb.com/title/tt1172571/
trailer: http://www.youtube.com/watch?v=wvjklffqyay
afiş: http://www.movieposterdb.com/poster/7a456fb4

(sierra leone - 1 Kasım 2009 07:27)

2008 yılı mahsulü tom shankland tarafından yönetilmiş olan ingiltere yapımı bir film.

the children "haftasonu bir korku filmi patlatayım, başyapıt olmasa da olur ama salak saçma bir film olmasın"ın karşılığı gibi.

http://mkizilca.blogspot.com/…12/children-2008.html

(uzuntu - 7 Aralık 2009 00:12)

üç beş veledin maymun ettiği dört gerizekalı ebeveynin hikayesi. film geriyor mu gerdiriyor; ama arkadaş be hakikaten o sarışın annenin de yeğenine yazan amcanın da teee mına koyiim demekten kendimi alamıyorum. ne salak ne beceriksiz insanlarmışsınız siz. hele çocuğunu alıp da kaçan ve karısıyla kızını bırakan herife meşe odunumla girmek istiyorum. gerdiniz olm akşam akşam beni.

(crowley - 9 Şubat 2010 00:04)

yönetmen, bu filmi çekmeye karar verdiğinde eden lake'i izliyor olabilir miydi bilemem, ama her iki film arasında çocuklar çıldırmış olmalı dışında bir ortak özellik yok, bu bile kağıt üzerinde öyle, zira eden lake'de bayağı dallı daşaklı ergenler psikopata sararken, the children'da yaş grubu okul öncesi düzeyde. eden lake bir hayatta kalma hikayesiyken, the children daha çok klostrofobi üzerinden ilerliyor. ama ortak özellikleri yok değil, bir garip ingiliz aksanı var. (eden lake avusturalya sanırsam, ama the children nerenin mahsülü bilemedim ^**). neticesi çok başka filmler, ama aynı olsalar bile, 20 film bir filmi taklit edince yeni bir janr doğuyor, gerilim filmi izlerken de françois tuffaut beklememek lazım.

filmin ilk yarım saati malum gerilime giriş, ama olaylar başlamadan önce cidden dişe dokunur hiç bir şey olmuyor. yeni yıl kutlayacaklar işte, şaraplar içilsin geyikler yapılsın, karakterleri tanıyoruz biraz, hoşuma da gitti bu olay. gizemli olaylar, keman sesleri vs. olmaması yönetmenin bize, gerilim birazdan başlayacak o ara takılalım demesinden kaynaklanıyor herhalde. yoksa bu giriş uzun uzadıya bir back story ile değerlendirilebilirdi, ama ne gerek var? epi topu sırayla ölecekler birazdan yönetmen de biz de biliyoruz.

filmi izlemeden önce konusu hakkında hiç fikrim yoktu. horror diye aradım, sonra the children of the corn güzeldi, the children niçin olmasın diyip izlemeye başladım. bu belki teknik bir durum ama, psikolojik başlayıp korkuya dönen filmlerin girizgahları uzun oluyor. bana uzun gelmedi ama filmin misal trailerını izleseydim ya da afişini görseydim bile, bu taksim kısmını izlemek bayacaktı beni. işte seyirciler yarım saat aksiyonu beklerken sıkılıyor, sonra filmin de haliyle ağzıyla kuş tutması gerekiyor bu saatten sonra tam not alabilmek için. alamadı mı? problem değil şayet süper süprizli bir finalin varsa (bunun serisi var testere diye. yukarda allah var, dramatik bir mantık hatası kötü oyunculuk vs. yok the children'da, ama işte sonu da süprizli değil.)

bir de çocukların psikolojisi bozulmasın diye, bir çok sahneyi kansız şiddetsiz çekmek zorunda yönetmenler. böyle bir teknik handikapla eli yüzü düzgün, orjinal ve kesinllikle ortalamanın üzerinde bir film.

(bumpyourhead - 18 Haziran 2010 03:46)

ramin djawadi'nin bestelediği theme müziğin 4. sezon finalinde sözlü olarak karşımıza çıkmış versiyonudur..

enfestir.. şükeladır.. muhteşemdir..

ahan da link.. (bkz: http://www.youtube.com/watch?v=fxinvwjij-u)

(habercik - 16 Haziran 2014 10:38)