Facebook Yorumları
  • comment image

    londra, new york, paris ve berlin’den sonra istanbul’a gelen detour sergisi, dünyaca ünlü çağdaş sanatçıların, kendi tasarımlarıyla kişiselleştirdikleri moleskine defterlerinden oluşan eşsiz bir koleksiyon sunuyor. isminin de çağrıştırdığı gibi, çağdaş düş gücünün göçebe, dolambaçlı ve şaşırtıcı güzergâhına adanmış bir karma sergi bu.


    (osculus - 31 Mayıs 2009 19:11)

  • comment image

    sergiye giden insanlardan gelen yorumlar "gidilesi" yönünde. hanım hanımcık bir çalışan olup, uslu koalalar gibi akşama kadar ofiste oturduğum takdirde bu sergiyi görme şansına erişemeyecek olmam, içimdeki udun ateşinden öfkeyi harlandırsa da, işten kaçmak için bahane bulma konusunda oldukça mesafe katettim. sergi gezmeyen, incelemeyen, dolaşmayan, sorgulamayan, ideali düşünmeyen ve bakmayan adamdan mimar değil, soğanlı&peynirli pringles bile olmaz. ben de hayatımın geri kalanında bir rafta bekleyen pringles olmak istemediğimden, bu sergiye gitmek zorunda hissediyorum. atılacak bahane konusunda muallakta kaldım;"kız arkadaşımın doğum günü var" yalanını uzun süredir söylemedim evlat. kız arkadaşımız bile yok ama bahaneleriyle çok şık vakitler kazandığım yalan değil. "balayına gidiyorum, bir hafta yokum" var sırada. gerçekten görkemli olacak.


    (mies - 31 Mayıs 2009 19:26)

  • comment image

    7 tl giriş ücreti verilip gez gör düşün yapılacak bir sergi.verdim ve girdim.50 tasarımcıdan en çok merak ettiğim antonio marras ın moleskine'nine usul usul yanaşırken birden bir uyarı aldım "eğer defterleri elliycekseniz lütfen eldiven giyin","pekin" dedim iki eldiven aldım işte tamda sanki orada sorgulayan ve sorgulamayanlar ikiye ayrıldı gözümde ben solakım ve tek elimin gireceği bir küçük delikten iki eldiven giyerek nasıl faydalanabilirdim düşüncesi sardı beni diğer eldiveni çantaya attım.iki eldiven giyenler nip tuck havası yaşattı bana.antonio marras,karim rashid ve erdem akan moleskinlerini merakla incelediğim tasarımcılar oldu.karim rashid5 yaşındaki ruhunu hala koruyabiliyor bence başarısındaki temel neden bu,plastik ve renkli kişilik.erdem akangerçekten samimi bir defter hazırlamış,antonio marras ise beni şaşırttı ve üzdü çünkü son dakikaya kalmış bir ödev gibi yapılmış bir defter karşıladı beni.tasarımcının bir konsept için hazırladığı tasarımlarının aynı dili konuşmak mantığına sahip olması aranır hep ama benim gördüğüm sayfalar o kadar aynı dili konuşuyorlardı ki bir çocuğa verilen ve verilirken de "bugün bir sayfasını boya yarın bir sayfasını boyarsın" denirde çocuk hepsini çalakalem aynı boyayla boyar ve "bu bitti" der ya öyle bir ruha sahipti.hem gezip hem donuyorum bu arada sergi salonunda bedavadan morg deneyimi elde ediyorum,iliklerime kadar donarken sigur ros un moleskinini görüyorum 3 sayfayla "less is more" diyor.yerler mazgal diyebileceyim istemeden oraya bir hatıra bırakmanıza sebeb verebilecek şekilde tasarlanmış, tıpkı küçükken çok sevdiğim dondurmacının önünde olduğu gibi bütün para üstlerim ordaydı belediye oraya kaldırım döşeyipte,yerine süslü bir kafe kurulana kadar.

    sergide ayrıca domus academy öğrencilerinin hazırladığı defterler ve bilgili öğrencilerin hazırladığı defterler var ve bilgililerin birincisinin defteri bana da vinci şifresi koktu.

    sergi bitipte karşı salondaki sergiye girince moleskine detour sergisi kinder sürpriz yumurtanın yumurta şeklindeki çikolatası gibi kaldı oyuncaklı kısım haritasız* sergisiymiş meğerse.portrenizi yapan bir robot :robotlab projesi,anında 4 lü vesikalığınıza sahip olabileceğiniz flick_ist ve müzik yapapileceğiniz bir reactable var ki büyüklere modern oyuncaklar denmeliymiş bence bu sergiye.çocuklar gibi şendik diyebileceğiniz bir gün geçirmek için gidin görün eğlenin.


    (abece - 14 Haziran 2009 16:47)

Yorum Kaynak Link : moleskine detour