yalnızlık hissini inanılmaz başarılı bir şekilde yansıtan oyun. ilk dungeonda savunmasız bir şekilde ilerlerken öldürmesek de en azından yanından geçip gitmemiz gereken skeleton warrior ile ilk karşılaşılan anda, şehir ve köylerden uzakta çalan müzik ile ilerlenilen zamanlarda, iki boyutlu grafiklerde kar yağışını izlerken uzaktan köyün ışıklarının fark edildiği anlarda, gece dükkan soymak için daggerfall kentinin sokaklarında dolanırken arkanızdan yükselen vengeance sesini duyduğunuzda.. her seferinde tek başınıza olduğunuzu anlayıp daha da bir tırsardınız. en iyi atmosfere sahip oyunlardan biridir şu kısa bilgisayar tarihinde vesselam.

(dalamar - 12 Mayıs 2008 22:29)

sanki ekran camının diğer tarafında gerçekten yaşayan bir dünya varmış gibi hissettiren oyun. genelde grafikleri eleştirilir biraz düşük çözünürlüklü olduğu için ama bu durumdan öğrendiğim şey şu ki, atmosfer yaratmak için gerekli olan şey yüksek teknoloji değil, görsel tasarım, tarz.
bu oyunun tarzı baştan aşağı çok şık. yani ne sıradan, sıkıcı tasarımlar yapmışlar, ne de sırf tarz olsun diye şekerini fazla kaçırıp abartı uçuk şeyler.

şehirler desen zaten capcanlı, sokaklarda gezen sayısız insan, devriye gezen muhafızlar...

saraylar başka hiçbir oyunda örneği görülmemiş derecede inandırıcı. içeri girer girmez bi tedirgin oluyorsunuz sanki gerçekten önemli bir yere giriyormuş gibi hissediyorsunuz. o kraliyet havasını alıyorsunuz. içeride görkemli bir müzik, büyük salonlar, koridorlar, duvarlarda asılı flamalar, duvar halıları.. ve tabi ki soylu beyler ve hanımları, en ufak hatanızda üzerinize çullanmaya hazır bekleyen sayısız muhafız.. çalgıcılar, soytarılar, hizmetçiler...

düşmanımız olan savaşçılar, büyücüler ve yaratıkların hepsi de inanılmaz çizilmiş. tasarımcılar genelde zırhları/giysileri süsleyip püslemek isterken, savaş kıyafetinden çok törensel kıyafetlere/zırhlara benzetiyorlar. ya da inandırıcılıktan uzak abartı detaylar, dokunsan kırılacakmış gibi görünen kılıçlar çıkartıyorlar ortaya.. daggerfall'daki çizimlerin hepsinde o acımasız gerçekliği, kaba kuvveti yeterince hissedebiliyor insan. klasik ilk çağ ve orta çağ kostümlerine ek olarak böyle bir 80'lerin havası var, larry elmore'unki gibi, eski frp kitaplarındaki hava gibi, conan the barbarian'daki gibi.

zindanlarında süpermen edasıyla gezemiyorsunuz, birden ensenizde bitiveren, aslında kolayca altedebileceğiniz bir savaşçı bile sizi yerinizden hoplatabiliyor bazen. üstelik oyun sizi bu kadar havaya sokarken, gerim gerim gerip korkuturken, aslında bunun için uğraşmıyor bile.. yapmacıklıktan yoksun doğal bir korkutucu havası var.

daggerfall kentine ilk gelişimde geceydi ve şehir kapılarının kapalı olduğunu görüp şaşırmıştım. ama asıl şok edici deneyim, geceleri daggerfall sokaklarını lanetleyen ve "vengeance" diye inleyen hayaletle karşılaşmak olmuştu. sonradan karakterim ne kadar güçlendiyse de, geceleri daggerfall sokaklarında gezmek hala biraz ürpertici kalmıştı.

bir yabandomuzu-adam (wereboar) tarafından yaralanıp, bir gece uyurken garip bir rüya (video) görmüş, sonrasında wereboar'a dönüştüğümü öğrenmiştim. insan kanı alma ihtiyacımı tatmin etmek için de adı sanı duyulmamış şehirlerde avlanıyordum. tabi sonradan ben av oldum ve bana da o meşhur mektup geldi, "gel tedavi ol yoksa seni öldürürüz" diyen.

oyundaki bir başka gizli ve ürkütücü bölüm de daedra çağırma ayinleri. mages guild'de belli bir rütbeye geldikten sonra yapılabildiği gibi, bazı kasabalardaki gizli evlerde veya haritada normalde işaretli olmayan ve "witch coven" denen yerlerde de yapılan ayinler. buralarda esrarengiz görünümlü bir grup insanı toplanmış, dua edip ayin yaparken buluyoruz. belirli günlerde, büyük daedra efendilerinin çağrıldığı ayinler yapılıyor. (daedralar karanlık -kötü niyetliden ziyade bencil- tanrılar ve şehirlerde tapınak ve rahip/rahibeleri olan tanrılardan kavram olarak da çok farklı.) birdenbire bütün ekranı kaplayan büyüleyici bir sahnede, en büyük daedra efendilerinden biri (hangi daedra efendisi olduğu ayin tarihine göre değişiyor) karşımıza çıkıyor ve bize bir görev teklif ediyor. eğer başarılı olursak karşılığında da bize oldukça değerli ve eşsiz bir büyülü eşya veriyor.
daedra efendisiyle görüşme anına örnek:
http://i107.photobucket.com/…gerfall/df-hircine.gif
(bkz: hircine)
http://i107.photobucket.com/…ggerfall/df-namira.gif
(bkz: namira)
http://i107.photobucket.com/…/df-mehrunes_dagon.gif
(bkz: mehrunes dagon)
http://i107.photobucket.com/…rfall/df-nocturnal.gif
(bkz: nocturnal)
http://i107.photobucket.com/…aggerfall/df-azura.gif
(bkz: azura)

ve bir de büyük ana görev var ki tamamen göz ardı edip uçsuz bucaksız diyarlarda gezip, dövüşüp, çeşitli topluluklara (şovalyeler, büyücüler, katiller, hırsızlar vb.) katılabiliyor, hatta bankalardan borç para alarak ev ve gemi sahibi olabiliyoruz. laf arasında, mount&blade'e kadar at üstünde savaşabildiğimiz daggerfall'dan başka bir oyun da görmedim. ana görevi hiçbir zaman bitirmedim ama orda burda okuduklarıma göre oyunun bu büyük dünyasına yakışır büyük olaylar gelişiyormuş.

(mate of inanna - 4 Ocak 2010 22:50)

yasayacak baska yer yokmus gibi bilmem kac katlı dungeonun dibinde ikamet eden eseoglu essegin birini bulacam diye gunlerce koridor arsinladigim, bulduktan sonraysa haritayi surekli yanlis okuyup cikis kapisini bulmak icin de bir o kadar dolastigim ve bu sırada bol bol sıcan, yarasa falan dograyip habire level atladigim oyun.

(kruva san - 8 Aralık 2002 01:07)

bu oyunda bulunan harita, the elder scrolls v skyrim'in haritasından 4000 kat daha büyüktür. varın gerisini siz düşünün. diğer oyunlarla kıyaslamaları merak edenler için:

http://i.imgur.com/ubwcz.jpg

http://i.imgur.com/xju7q.jpg

(death martian - 14 Eylül 2012 12:33)

karga olup ucardiniz bu oyunda. bu opsiyonu tanimislardi insan evladina. ama karga olduktan sonra ata binerdiniz, kelebek oldugunuzda uygun bir yere konardiniz.kargayken alisveris yaptigimi, invisibleken insanlarla muhabbet ettigimi hatirliyorum tebrik ediyorum. bi de bu oyunda ki dragonlar ibis gibi idi, pelus tilki gibi pokemon gibi idi.

(otisabi - 14 Mayıs 2001 10:47)

haseratla bocekle etkili mucadele ettin diye halkin gozunde kahraman olurdun.ne kadar sevilirsen o kadar kiyakci olurdu yore halki.

bi de eternal enemy diye bi zik vardi, ara ara yoklardi. "oldurecem seni anani zkecem" diye bi adam gelirdi basina musallat olurdu. rahat durmazdi, ukte almis kanamali vaka gibi ara ara gorunurdu, yerdi sopayi otururdu asagiya.o giderdi esi dostu dadanirdi, bitmezdi soyu sopu, ardi arkasi.

(otisabi - 14 Mayıs 2001 10:58)

bu bizi goreve yollayan durzu kral avi formatinda 50 mb yakin yer caldigi yetmezmis gibi, yanimiza da ya 50 altin ya da dandik ebony dagger verirdi. zannimca essoglu essegin tekiydi, geri donup kicina sokmak lazim gelirdi o ebony daggeri(kafayi sokmakla olmaz, daggeri sokmak lazimdir ekolu)

ayrica yat kat alabildigimiz gayrimenkula merakli insanlari tatmin eden bi oyundu. bankdan kredi ile ev alirdin taksit odemek icin zombi oldururdun ki boyle bir iktisadi duzene can kurban.

(otisabi - 14 Mayıs 2001 11:11)

elderscrolls serisinin ikinci oyunudur.
serinin birinci oyunu arena, ucuncu oyunu da morrowinddir.
dibindeki duvara fireball atmanin mantikli oldugu bildigim tek oyundur daggerfall. patchlenmemis oyunda buyulerin adinin basina $ koyarsaniz buyuyu 1/3 manasina atarsiniz. karakteriniz icin yaratilisinda absorbtion (tam adini hatirlamiyorum) turunde bir yetenek aldiysaniz, dibinizde patlayan alan etkili buyulerden hasar almazsiniz, hatta mana cost'u sizin mananiza eklenir. fakat bu eklenen mana 3'e bolunmedigi icin duvara 1/3 manaya fireball atar, sonra full manayi geri alir, mana doldurursunuz.
ha bir de buyulerde casting time olayi olmadigi icin neredeyse her zaman gucsuz buyu guclu buyuden iyidir bu oyunda. fireball yapacaksaniz (ki buyu yapabilme olayi ayri bir guzelliktir, cok eglenceli bir sistemdir) 1+seviye basina 1 hasar veren fireball yapmalisiniz, bunu istediginiz kadar atabiliyorsunuz zaten 0 zamanda. bu sekilde o buyuyu normalden cok daha fazla kez atmis olacaksiniz, kendinizi cok daha fazla gelistirmis de olacaksiniz bu sayede, level ustune level atlayacaksiniz. ayni sey her buyu icin gecerli.
duvara fireball atarak mana'nizi doldurabildiginiz icin basta kesinlikle karakteriniz dinlendikce manasinin dolmamasi secenegini secmelisiniz, boylece daha cabuk level atlarsiniz.
ayrica paralyze buyuk sorun oldugu icin bu duruma bagisikligi olan high elf irkini secmeniz, bir de ustune ustluk nasil olsa benim bagisikligim var diye karakterinize paralyze'a ozel direncsizlik eklemeniz, ve boylece daha da kolay level atlar hale gelmeniz yarariniza olacaktir.
silah olarak bir tek kilic vardir oyunda, balta malta gitmeniz tavsiye edilmez eger sirf eglenmek icin essek gibi bir 'flail' sallamak istemiyorsaniz. ayrica daedric dai katana oyundaki en cok enchantment alabilen esyadir, o yonuyle de guzeldir.
primary ve secondary skilleri buyulerle doldurmak, bunlari gelistirmenin cok kolay olmasindan dolayi gene cok hizli level atlamanizi saglayacaktir. buyu skillerini gelistirmek icin ise her buyu okulunun en basit buyulerini bulup, 3lu 2 guruba ayirip 2 cantrip hazirlamalisiniz, sonra hergun sabah bunlari calisip sonra gidip mana doldurup gene calismalisiniz.
skill demisken climb skilli hicbir zaman ilerlemez, haberiniz olsun. hah tirmanmak demisken, olur da bir evde icinde merdiven olan kucuk bir odaya girerseniz merdivenden tirmanmaya calismayin, beceremezsiniz. onun yerine arkanizi donun, kapinin oldugu duz duvara tirmanin, veya kasmayin levitate atin.
oyunda kesinlikle her gorevden once save alin, o save'i cok guvenli bir sekilde tutun, ama ona cok guvenmeyin. zorunlu olmadikca kesinlikle zindanli gorev almayin, deli ederler adami. mage's guild'da cok guzel "3 saat bekle, gorevi bitir" gorevleri vardir, onlar gelene kadar diger tum gorevleri reddedin. girmek zorunda iseniz de her zindanin basinda yerinizi kaydetme buyusunden yapin, sonra zindanda isiniz bitince geri donus yolunu aramak icin bir daha kasmaniz gerekmesin. ayrica zindan demisken, baslarda 3 boyutlu haritaya alismak icin bir iki zindan'a girin aslinda, kesinlikle ilk zindanda haritanin kullanimini anlamaya calisin.
bir zindana girerseniz ve onunuzde buyuk, buyulu ve acilmayan bir kapi varsa open atip acin onu, etrafindan dolasmaya calismayin, istediginiz sey o kapinin arkasinda hemen. sirf bu yuzden bile olsa yaninizda open bulundurun, ama ayni buyu ile gece dukkan filan da soyun bence. hatta arada gidin kalelerdeki guard'lari dovun, ustlerindekileri alin. merak etmeyin kimse birsey demiyor kalelerdekileri dovmenize.
eger kendinizi karanlik bir yere^* dogru dusuyor bulursaniz, load edin merdivenleri ziplayarak degil de tirmanarak cikmaya calisin, yada baska seyler yapin, olmadi levitate atin.
bunlar yapildigi takdirde 3. seviye'de vampire elder ve ancient lich kesebilirsiniz, evet.

edit:
aklima sonradan geldi, statlarinizi 100'e tamamlayan ve uzun suren buyuler hazirlayin. her biri mananizi sonuna kadar harcasin, sonra fireball'larla mananizi tamamlayip kalan buyuleri atin. toplam 3 tane buyuye ihtiyaciniz olacak. enchanted itemlara guvenmeyin bu konuda, bagimlilik yaratabiliyorlar kendileri (ornegin benim str 70ti, bir itemla 85e mi ne cikarabiliyordum, bu itemlar uzerinde oldugu sure boyunca eskidigi icin dolasirken cikartip zindana girerken takiyordum sadece, sonra bir kere takiliyken load ettim str 70te kaldi. ustune ustluk cikarinca 55'e dustu. bunu bir bug olarak niteleyebilirsiniz ama aslinda bu o esyaya artik bagimli oldugunuzu gosterir. buyulerde simdiye kadar bagimlilik olmadi bende).
buyu demisken, bastan kesinlikle mana icin int x3 secenegini alin. yoksa mana yetistirmeniz zor olur, $ isaretini kullansaniz bile.
daggerfall'u cok fazla oynamayin, zamanla oynayin, mesela 2 yila filan yayin daggerfall deneyimini, baslayip baslayip birakin. yoksa ruyanizda cocugun birini dovup daggerfall cd'lerini filan calabilirsiniz, kendimden biliyorum (biri collector's edition, siyah cdli, turkce hazirlanmisti, oburu de grafikleri gelistirilmis ozel versyonuydu, biraksaydim da kalsa miydi yani).

edit2:
zindanlarla ilgili cok onemli bir seyi unutmusum: zindanlarin cogu girdiginiz anda bilgisayar tarafindan yaratiliyor. bu su demek: "abi girince sola dondum, sonra vampirler, fareler, iskeletler ordusu kestim, dugmeli, asansorlu bilmeceler cozdum, su altindan gectim piramitler astim, istedigim sey az ilerde olmasi lazim artik" demeyin. belki de ilk ayrimda saga donseydiniz gireceginiz odada bulacaktiniz kesmeniz gereken yaratigi.

(bleneak - 9 Mart 2004 06:12)

bethesda -naptimi hatirlamiyorum- ama bana taa amerikadan patch disketi yollamisti bu oyun icin hala durur, saklarim.. oha demistim..

(nitro - 13 Haziran 2004 15:55)

zamanında oynariken bir wereboar (kurt adam gibi yaban domuzu adam) tarafından ısırılıp dolunaylarda wereboar olduğum oyun. tamam lanettir anladık. neyse öyle domuz domuz takılıyoruz bir mektup geldi "bana bak lanetlisin anladık, gel iyileştirelim yoksa bi gün fena edecez" diye. e gidip görevi yapıp kurtulalım domuzluktan, da asıl domuz laneti oyundaki bomba bir bug'dan geldi ve ben 20 kere denememe rağmen domuz kaldım. sonunda mektubu iplemediğim kanısına kapılan şehir sakinleri her gece bir avcı gönderdiler kapıma. asıl lanet de bu oldu. sonunda sittirettim oyunu çok ilerlememe rağmen sinirden.

(hilmi - 26 Aralık 2005 01:11)