Süre                : 1 Saat 34 dakika
Çıkış Tarihi     : 11 Ocak 2002 Cuma, Yapım Yılı : 2002
Türü                : Komedi,Drama
Taglar             : köpek,Veteriner hekim,Beğenilenler,Havlayan,çıplaklık
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Highwire Films Ltd. , Overseas FilmGroup , Propaganda Films
Yönetmen       : Kasia Adamik (IMDB)
Senarist          : Heather Morgan (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Lee Tergesen (IMDB)(ekşi), Heather Morgan (IMDB)(ekşi), Lisa Kudrow (IMDB)(ekşi), Vincent D'Onofrio (IMDB)(ekşi), Hank Azaria (IMDB)(ekşi), Mary Jo Deschanel (IMDB)(ekşi), Scott Wilson (IMDB)(ekşi), Aimee Graham (IMDB)(ekşi), Wade Williams (IMDB), Jane Chung (IMDB), Lydia Look (IMDB), Toshi Toda (IMDB), Kim Robillard (IMDB), Mary Jo Smith (IMDB), Kim Staunton (IMDB), Andy Daley (IMDB), Debra Magit (IMDB), Ted Michaels (IMDB), Ted Shred (IMDB), Jf Pryor (IMDB), Yash Dhillon (IMDB), Ori Pfeffer (IMDB), Dina Platias (IMDB), Fred Stone (IMDB)

Bark! (~ Min fru är en hund) ' Filminin Konusu :
Bark! is a movie starring Lee Tergesen, Heather Morgan, and Lisa Kudrow. A comedy about misfits in which a veterinarian becomes involved with a client, whose wife has begun acting like a dog. Darla is the vet while Peter is the...


  • "bay cingilbort ve ailesinin sevimli ama yaramaz kopeginin cikarttigi ses."
  • "gavurun hav deme şekli.."
  • "(bkz: hacı lokman birlik)(bkz: insanlık sürükleniyor)"
  • "(bkz: britanyanin kopegi)"
  • "araplarin park deme sekli. hatta bunun fikrasi bile vardir, soylenegelir.arab : hi, officer. can i bark here?officer : yeah, you can. go ahead."
  • "ingilizce'de agaclarin kalin dis kabuklarina verilen ad."




Facebook Yorumları
  • comment image

    şinasi tekin'in iştikakçının köşesi adlı güzel bir kitabı var. bu kitaptaki iddiaların doğruluğunu tartışabilecek bilgim yoktur ama yazarın anlatımının gayet güzel ve anlattıklarının gayet eğlenceli olduğunu söyleyebilirim. işte bu kitaptaki makalelerden birinde yazar bark kelimesinin kökenini inceliyor. bark şu demektir gibi belli bir sonuca ulaşmadan kelimenin etimolojik incelemesini yapıyor ve çeşitli dönemlerdeki kullanımlarını anlatıyor. kendisinin anlattığı üzre bark kelimesi tek başına köktürkler tarafından "içi ve dışı kabartmalarla, tezyinatla (veya heykellerle) ve kitabelerle donatılmış bir bina, yani türbe" manasında kullanılmakta imiş. ve diyor ki uygurlardan itibaren de hep 'ev bark' ikilemesi içinde kullanılmış. ve hatırladığım kadarıyla kitaptaki diğer bazı makalelerde (bu yazıyı yazmak için şöyle bir karıştırdım ama ayrıntısını bulamadım) uygurların budist olması ve islami yayılımla aralarındaki siyasi gerilimler üzerine bir takım durumlar anlatılıyordu. kitabı okuduğum sırada bu iki bilgi kafamda birleşmiş ve uzakdoğudaki bambaşka bir durumla alakalanıvererek bark kelimesi hakkında kafamda bir şimşek çaktırmıştı (o vakitler henüz sözlük yazarı değildim, ancak şimdi yazıyorum). efendim uzakdoğudaki ve muhtemelen hindistan civarındaki budist memleketlerde her evde, her iş yerinde, her binada mutlaka minik bir tapınakçık bulunmaktadır. bu tapınakçık dediğim şey, içinde küçük buda ve diğer kutsal figürlerin heykelcikleri bulunan, duruma göre evin bahçesinde yahut içinde, evin maddi durumuna göre gösterişli yahut sade, ortalama bir evde elli santim civarı büyüklükte, büyük bir iş merkezinde iki üç metre boylarında, tapınak şeklinde küçük bir yapıdır. bu yapı daima bakımlı tutulur, çiçekler ve kurdelelerle süslenir ki evin bereketi, bütünlüğü korunsun. şimdi, uygurlar budist ise ve tapınak, türbe gibi binalara bark diyorlarsa, her uygur ailesinin evinde bir minik "bark" bulunacağı kesindir. bu minik budist barkı evin manevi bütünlüğünü temsil ettiğine göre evin fiziksel açıdan bir bina, bir barınak oluşunun ötesinde, bir "yuva", bir "aile ocağı", bir "yurt" oluşu ifade edilmek istendiğinde, bu "bark"ın vurgulanması gayet yerinde olacaktır. ev yapan işçi bir "ev" ve bahçesine bir de "bark" yapmış olacaktır, ama aile kurup ev yaptıran kişi "ev bark" sahibi olmuş olacaktır. budist türk uygarlığında maddi bir gerçekliğe dayanan bark kelimesinin bu kökeninin diğer müslüman türk uygarlıklarında unutulmuş -ve belki siyasi nedenlerle unutturulmuş- olması, ama ifade ettiği manevi değerin hayattaki önemi nedeniyle kelimenin kendisinin mevcudiyetini koruyup bugüne gelebilmiş olması gayet muhtemeldir. tabi bu ihtimal, tamamiyle şahsıma ait amatör bir iddiadır. tabi bu iddiada da evim barkım deyince evimde minik biblolar ve bina maketleri tahayyül etmekten aldığım keyif büyük rol oynuyor olsa gerektir. belli ki vakti zemanında milliyet gazetesinin verdiği cami maketleri kesmemiş beni.


    (bindokuzyuzseksendort - 5 Şubat 2004 02:15)

  • comment image

    araplarin park deme sekli. hatta bunun fikrasi bile vardir, soylenegelir.
    arab : hi, officer. can i bark here?
    officer : yeah, you can. go ahead.


    (butterflyeffect - 13 Nisan 2005 07:24)

Yorum Kaynak Link : bark