Zabriskie Point (~ Dolina smrti) ' Filminin Konusu : Zabriskie Point is a movie starring Mark Frechette, Daria Halprin, and Paul Fix. At Zabriskie Point, United States' lowest point, two perfect strangers meet; an undergraduate dreamer and a young hippie student who start off an...
L'avventura(1960)(8,0-22406)
La notte(1961)(8,0-14886)
L'eclisse(1962)(7,9-14508)
Il deserto rosso(1964)(7,7-11878)
Il grido(1958)(7,7-3834)
Blowup(1967)(7,6-49703)
Professione: reporter(1975)(7,6-18506)
Le amiche(1957)(7,3-2230)
Cronaca di un amore(1951)(7,1-2125)
Identificazione di una donna(1982)(6,7-2804)
Al di là delle nuvole(1995)(6,5-5152)
Il mistero di Oberwald(1981)(6,4-704)
dalmisken slak diye enseye atilan tokat misali bir film. amerikan gencliginin kapitalizm ile savasamasini yenik dusmesini, dovulmesini, oldurulmesini, kendi kabuguna cekilmesini konu alan oldukca elestiri agirlikli. filmin sonundaki gorsel sov kesinlikle takdir edilesi, eli opulesidir. hazir gelmisken yirmi yedinci uluslararasi istanbul film festivalinde gorunuz.
(hanzo hattori - 7 Nisan 2008 00:42)
içerik olarak kuvvetli ama film tekniği açısından biraz geride kalmış olan film. pek de bir gereği olmadan uzatılan kimi sahneler bezginlik yaratıyor (uçaklı bölümler ve final). bir de, filmin festivalde gösterilen kopyasının sesinin oldukça yıpranmış olması ikinci kısmı nerdeyse sessiz film gibi seyretmemize yolaçtı. ancak 68 gençliğini, fikir tartışmalarını, duyguları gayet iyi yansıtıyor. hatta abd'deki silahlanma sorununu (saçmalığını), polisin rahatça şiddet kullanmasını bowling for columbine'dan 30 yıl önce ele aldığını görüp şaşıyoruz.
(mandir - 9 Nisan 2008 17:27)
68 gençliğinin ve o dönem popüler olmuş ateşli fikirlerin zamanla uğrayacağı dejenerasyonu taa o yıllardan öngörmüş, bu fikirleri çölde yapılmış orjiden farklı görmeyen bir michelangelo antonioni filmi. ha antonioni filmi bu maksatla mı çekmiştir, orası ayrı. ancak bu çağda bu okumaya oldukça açık görünmekte ve sonunda 'kapitalizmin' patlamasından sonra arkayı dönüp gitmek daha anlamlıdır. ne de olsa hayal kurmak özgürlüğün en güzel tezahürlerindendir.
(shocktheworld - 27 Mayıs 2008 22:37)
soundtrackdeki şarkıları dinlemek için habire izlediğim güzel bir özgürlük filmi.uçakla araba kovalamaca sahnesi gereksiz uzun bir de.
(cella - 2 Aralık 2008 17:28)
etkileyici bir tanışma-birleşme-ve-ayrılma örgüsü içeren, özgür ruhların aktivizmlerini sorgulatacak 1970 yapımı, değeri bilinememiş michelangelo antonioni filmidir. bir kısım insan, bu filmi "o kadar kötü ki, aslında başarılı" kategorisinde değerlendirmiş, dolayısyla halt yemiştir. across the universe'den daha vurucudur, eleştiri konusunda da ondan daha başarılıdır. --- spoiler ---kendini bir şey sanan zavallılardan yabancılaşacaksın, güzeller güzeli bir insanla karşılaşacaksın, onunla fikirlerini paylaşacaksın, destek bulacaksın, sevgi göreceksin, hiçliğin ortasında sevişeceksin, inandığın değerler uğruna (çaresiz) savaşına geri döneceksin ve geride etkin devam edecek. bir de utanmadan arkana pink floyd müziği alacaksın. azıcık dişini sıkabilen insan için bulunmazdır, hem film, hem hikaye, hem de arayış.--- spoiler ---
(armish - 7 Kasım 2009 03:32)
bütün güzel hayalleri, inançları ve umudu elinden alınan gençliğin ağıtıdır bu film. 60'lar bitmiş, onlar kaybetmiştir. bütün bunlardan kaçış zabriskie point'de mümkündür. gerçek özgürlüğün ne olduğunu bulduktan sonra ölüm artık kaçınılmazdır. yanlış bir dünyada, yanlış bir hayat için önemsenecek ne kalmıştır ki?
(akaryakit - 11 Mayıs 2010 01:28)
death valley'de furnace creek'in güney tarafında yer alan aşınmış tepelik bölgenin adıdır. dünyada olduğunuzu düşündürecek tek şey gökyüzünün mavi olmasıdır. artist's drive ve artist's palette, devil's golf course ve dünya üzerindeki yaşamın küstüğü birçok köşesiyle ölüm vadisi'nin 68 kuşağına ilham veren manzaralarından birisidir.
(pimolisene - 2 Aralık 2010 20:46)
(bkz: michelangelo antonioni)
(willy van der kerkhoff - 2 Ocak 2003 17:03)
dünya yavaş yavaş tüketimin esiri olmuş bugünlere gelmişiz. satın al, harca, tüket, tekrar al, doldur sepetlere, götür, reklamları izle, tekrar al, ihtiyacı olmasa da al. para sana hükmetsin, paranın esiri ol. işte tüm bunlardan kaçan bir ikilinin hikayesini anlatıyor film.hayatta somut şeylere ne kadar odaklandığımızın farkına varmamızı sağlıyor bir nevi. nasıl da kendimize yabancılaşıyoruz, var olduğumuzu unutuyoruz yüzümüze vuruyor. aradan 40 sene geçmiş olmasına rağmen hala etkili üstelik.bizler insanız, duygularımız, hislerimiz var. cebimizdeki parayla, üzerimizdeki kıyafetle değil yüreklerimizle, benliğimizle ön plana çıkmalıyız. ama gelin görün ki artık paran kadar değerlisin, paran kadar büyüksün, paran kadar doğrusun.oysa insanlık nedir ki?medeniyet denilen pazar ürününden kaçıp gitmek, hiç olan bir yerin tam ortasında deli gibi bağırmak. nazi almanya'sında yahudilere verilen numaralardan ne farkı var bugünün? sınıflandırılıyoruz. kredi kartları, numaralar, doğum bilgileri, cüzdanlar, banka hesapları, telefon numaraları, okul bilgileri, diplomalar, çekler, senetler, dövizler...oysa insanlık nedir ki?kumların içinde çırılçıplak sevişmek.şimdi reklamlar...
(cncn - 29 Aralık 2010 22:06)
kaybeden bir fikrin yenilgiyi kabul etmek yerine son çırpınışını anlatan bir karşı duruş filmi ki, sonu bu karşı duruşu da patlatır. bir de bu son, bunu çağrışım yaptı bana (bkz: burning man)
(bruegel - 24 Eylül 2011 21:15)
michelangelo antonioni'yi yues'ten kovduran film olmuştur, patlamıştır yani gişede. ayrıca o ev gerçekten patlıyor bence sevgili ekşi entelleri, heyecan yapmayın. güzel bir uzakdoğulu kadının hizmetçi kılığında iş görüşmelerinde görülmesi hiçbir zaman hayra alamet değildir.
(darthmorgoth - 10 Ekim 2011 20:46)
amerikalı ali ağaoğlu'nun kızının maceralarının anlatıldığı antonioni filmi.read at your own risk, content might spoil your film experience--- spoiler ---pink floyd'u, çiçek çocukları falan gören gençler olarak "ne güzel de kapitalizmi yerden yere vuruyor, filmin sonunda da patlatıyor! kumlarda özgürce sevişiyorlar gençler, işte gerçek özgürlük insanlık bu!" diye atlamamız pek normal. ama şimdi filmden 2 sahneyi alıp ehehe tam da benim düşündüklerimi anlatıyor demek biraz garip gelmeli öncelikle insana. hele de bu bir antonioni filmi ise. lan diğer sahneler, diyaloglar hiç mi bir şey anlatmıyordu? filme adını veren zabriskie point ile ilgili yapılan diyaloglar "dur ya filme değişik bir şeyler koyalım, aha zabriskie point var, hem adı da ilginç, kumda falan sevişme sahnesi koyarız hacı gençler de bayılır" fikri ile mi hazırlanmış acaba? diye düşmek lazım bence.zabriskie point denilen yer filmde bahsedildiği şekilde onbinlerce yıl öncesinde var olan göl nehir yatağı gibi bir şeymiş. şimdi burada çiçek çocuklar sevişiyor kumların içinde, toza kire bulanıyorlar falan. sonra ne oluyor? bu çölün ortasında vaha gibi bir ev. kızın kendisinin evi. evde dikkatimiz çeken şey ise evin gerçekten de bir vaha olması, gözümüze her yerde su sokuluyor. önce havuz ve su sesleri, daha sonra daria'nın akan suların altına ağlayarak kendini bırakması. sonra jim ağaoğlu iş görüşmesi yaparken "buralarda su bulursak altın bulmuş oluruz, su burada altından daha değerli" gibi sözler ediyor. sonra daria evden kaçıyor ve ardından da ev patlıyor.bu bilgileri biraz daha kurcalayıp düşündüğümüzde sanki antonioni "olm hiçbiriniz gaza gelmeyin, hepiniz aynı bokun lacivertisiniz" demeye getiriyor. gibi.--- spoiler ---
(olinone - 25 Kasım 2012 11:19)
birinci cd:1 heart beat pig meat - the pink floyd2 brother mary - the kaleidoscope3 dark star - the grateful dead4 crumbling land - the pink floyd5 tennessee waltz - patti page6 sugar babe - the youngbloods7 love scene - jerry garcia8 i wish i was a single girl again - roscoe holcomb9 mickey s tune - the kaleidoscope10 dance of death - john fahey11 come in number 51 your time is up - the pink floyd
(ray kinsella - 4 Eylül 2003 00:29)
uzamın uçsuz bucaksızlığı, fakirlik, atıllık ve masumluk.. bu dört tema üzerine uyarlandığını söyler antonioni zabriskie noktası'nın. amerika deneyiminin kendisinde bıraktığı izlerin hepsi değilse de çoğunu oluşturduğunu söyler bu temaların. filmde uçak kaçıran çocuğun inmek için güvenli bir yer aramaya başlamasından sonradır ki der, bu filmi devrimci sıfatıyla etiketlemek zorlaşır. en nihayetinde amerika hakkında hollywoodvari olmayan bir bakış açısından çektiğini söyler zabriskie noktası'nı. bugünün deliryumları, yarının hakikatleri olabilir; filmin açılışındaki öğrencilerin devrim tartışmaları, devrimi müjdelemese bile olası bir öğrenci hareketinde geçmişten taşınan bir iz olarak hareketin tarihsel dayanaklarına katkıda bulunabilir.
(objet petit a - 11 Kasım 2013 00:13)
coğrafi bir alan ve film mekânı...vaktiyle fakîrin, death valley'i gördükten, deniz seviyesinin 85,5 metre altında yürüdükten ve artist's palette'teki renklere hayran kaldıktan sonra, bir doçent ve bir edebiyatçıyla gidip, filmdeki otoparka park edip, filmi hatırladığı yerdir.geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer..filmine gelince:aynı filmde pink floyd, jerry garcia, kaleidoscope, john fahey, the grateful dead, roscoe holcomp, patti page, rolling stones ve the youngbloods dinleme şansınız yalnızca bu filmdedir.
(ahmetfirat - 18 Aralık 2013 11:34)
bombastik ismiyle akillarda kalan bu filmin yonetmeni ayrica blow up*'i da cekmemis midir sorarim size, adamda kulak da varmis
(izvestiya - 31 Temmuz 2001 14:15)
amerikan tuketim toplumuna elestiri getirir bu film, bunu yapar ama yaparken muthis muzikler kullanmistir yonetmen. donemin calkantılarını yansıtmaya calısan bir toplantiyla acilan film enfes bir patlama(!) sahnesi icermektedir.
(kudra - 27 Mayıs 2005 13:46)
aslında pink floyd bu film için daha fazla parça yapmıştır fakat hepsi filmin müziklerinde yer almamıştır. ayrıca film için hakikaten psychedelic denebilir. enteresan bir film.
(veralynn - 26 Kasım 2001 18:22)
sacma ba$lasa da , buyuk bir ozgurluk hissi verir insana seyredince, yonetmenin hissettiklerini son daki buyuk patlamayla anlati$ini da cok manidar buldugumu belirtmeliyim. kendi ellerimizle yaptigimiz , kurdugumuz suslu puslu evlerimiz almi$ bizi goturmu$ ozgurlugumuzden , kurallarimiz birer duvar olmu$; ancak insan sadece insan oldugunda ozgur gibi bir mesaj aliyorum ben bu filmden. oynayan artistlerin gittikleri collere gitmek, ciplak ko$mak, delicesine , kusarcasina, bitercesine kendinimi ordan oraya atmak istiyorum ben ozgurum diye bagirarak. guzel bir film bence ilk 30 dakikasina katlanip seyredebilirseniz kesinlikle unutulmasi guc bir yapit. aferim otur 7
(gotterdamerung - 26 Kasım 2001 20:05)
sonunda --- spoiler ---miro'dan daliye, teknolojiden kitaplara herseyi patlatan --- spoiler ---bir ozgurluk filmi.
(ndugu - 18 Kasım 2005 17:13)
Yorum Kaynak Link : zabriskie point