Süre                : 1 Saat 45 dakika
Çıkış Tarihi     : 03 Mart 2006 Cuma, Yapım Yılı : 2006
Türü                : Komedi,Müzikal,Romantik
Taglar             : Anal seks,pretty legs,seks,rüya,Itfa
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  United Artists , GreeneStreet Films , Icon Entertainment International
Yönetmen       : John Turturro (IMDB)(ekşi)
Senarist          : John Turturro (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : James Gandolfini (IMDB)(ekşi), Susan Sarandon (IMDB)(ekşi), Kate Winslet (IMDB)(ekşi), Steve Buscemi (IMDB)(ekşi), Bobby Cannavale (IMDB), Mandy Moore (IMDB)(ekşi), Mary-Louise Parker (IMDB), Aida Turturro (IMDB)(ekşi), Christopher Walken (IMDB), Barbara Sukowa (IMDB), Elaine Stritch (IMDB), Eddie Izzard (IMDB), Amy Sedaris (IMDB), P.J. Brown (IMDB), Adam LeFevre (IMDB), Cady Huffman (IMDB), Tonya Pinkins (IMDB), David Thornton (IMDB), Kumar Pallana (IMDB), Yianni Digaletos (IMDB), Katherine Borowitz (IMDB), John Turturro (IMDB), Tom Bruno (IMDB), Craig Castaldo (IMDB), Michael Devine (IMDB), Ivan Fatovic (IMDB), Tony Goldwyn (IMDB), Tom Nobles (IMDB)

Romance & Cigarettes (~ aşk ve sigara) ' Filminin Konusu :
Genç bir ilkokul öğretmeni olan Marie (Caroline Ducey) , Paul'ü (Sagamore Stevenin) sevmektedir. Bir mankenin ölçülerine sahiptir ama Paul onunla sevişmeye bir türlü yanaşmamaktadır. Zaten sevişmeyide fazla sevmemektedir. Bunun üzerine kendisiyle sevişecek yeni birilerini arayan Marie değişik çevrelerin içine girer. Pornografiye oldukça yaklaşan film, ülkemizde hiç kesilmeden oynayacak. Bu bakımdan sinemalarımızda bir devrim diyebiliriz.


  • "john turturronun yeni yonetmenlik denemesi. gun itibari ile proje bazinda.(bkz: john turturro/16)"
  • "uzaktan akrabası(bkz: coffee and cigarettes)"
  • "yönetmen john turturro olunca, yapımcısı da ethan coen olmuştur haliyle.yine durum gereği kadrosunda steve buscemi olmazsa olmazdı, ki zaten var."
  • "ismine vurulup bilet almaya karar verdiğim ve de nick cave in de şarkıları ile eşlik edeceği , hislerimde yamulmuyorsam keyifle seyredilecek film."
  • "mük kemmel bir film*"
  • "sanırım festivalin en eğlenceli filmi. film sonrası delilah yı dinleme isteği vuku buldu bünyede."
  • "(bkz: cigarettes and alcohol)"
  • "festivalin yarattığı birkaç hayal kırıklığının ardından ilaç gibi gelen film.izlerken ara ara rüya görüp görmediğime karar veremedim.inanılmaz keyifli, baştan sona şahane."
  • "christopher walken'ın enfes delilah söyleyişiyle akıllarımıza yer etmiş film; insan sırf bu sahneyi izlemek için filmi defalarca seyreder."




Facebook Yorumları
  • comment image

    ismine vurulup bilet almaya karar verdiğim ve de nick cave in de şarkıları ile eşlik edeceği , hislerimde yamulmuyorsam keyifle seyredilecek film.


    (hodigetria - 24 Mart 2006 00:22)

  • comment image

    ilk bölümüyle son derece eğleceli, ikinci bölümüyle ise kısmen hüzünlü film. bol bol kahkaha attırmıştır.satır araları cinsellikle iligili esprilerle ve bilgilerle doludur.mandy moore un olduğu sahneler ayrı bir heyecanla izlenmiştir.


    (poseydon - 5 Nisan 2006 23:38)

  • comment image

    kurgu,senaryo,müzik,görüntü yönetimi gibi terimlerle uğraşmaksızın sadece sike sike etkilenmek zorunda olduğunuz filmlerden birinin izleyicisi olduğunuzu daha başından hissettiren bir film. eski zamanlardan kalma, saklanması gereken bir anı sanki bu yoksa 2005 yapımı bir john turturro filmi değil yani.


    (avukatacam - 6 Nisan 2006 00:02)

  • comment image

    filmi, sinematografiyi, perdeyi, antraktı, çiş tutmayı -sinemaya dair her şeyi- bir kenara bırakarak söyleyebilirim ki şimdiye kadar gördüğüm en orgazmik kadrolardan birine sahip bir film romance and cigarettes. susan sarandon'ın hüzünlü hırçınlığı; mary louis parker'ın punk-rock/riot girl kimliği, piano çalarak yaptığı doğaçlama şarkısı, telefon konuşması; kate winslet'ın su altından ulaşan sesi, kırmızı tırnakları, kızıllığı, evlere şenlik orgazmı aklımdan çıkarsa beynime baktırmam gerekecek bir terslik var diye.


    (cocoon - 6 Nisan 2006 00:21)

  • comment image

    kadrosu muhteşem olan bi müzikaldir bu film .john turturro da steve buscemi gibi yılların verdiği yan rol/karakter oyunculuğu üstadlığıyla sinemaya atılmış ve üçüncü filminde müzikale atılmıştır.müzikal kanımca çekilmesi en zor film janrıdır. koreografinin kusursuz olması gerekir, geçişlerin uyumlu* , oyuncuların role uygun seçilmesi gerekir. bi james gandolfini den direğe sarılıp dönmesi istenmez. kalıbına yakışmaz adamın, tabi istisna olarak da görebilirsiniz .ama en azından çektiği müzikalde bi özgünlük var . misal tipik türdaşları , şarkı söyleyen bi oyuncu ve etrafında ona eşlik edip danseden figüranlarla sahneleri bitirirler. ama bu filmde enteresandır, bi şarkı içinde bi sürü geçiş yaşarsınız sahneden sahneye .herkes aynı şarkıyı aynı anda söylermiş gibi olur. bu güzeldir ama uydurunca güzeldir zira bazı bölümlerde çuvallamış yönetmen ,ama genel olarak alkışlanasıdır orjinallik vardır, cesaret ister çekmesi.
    üstte de bahsedildiği üzre coen biraderlerin filme muhakkak katkısı bulunmuş. senaryo basit bi senaryo , ayrıntılarla zenginleştirilmeye çalışılmış . tahminen , turturro senaryoyu yazmış , "beyler şuna bi göz atın ,varsa yanlış düzeltin " demiş ,coenler de özene bezene tipler yaratmışlar.
    çıtır kızlar kıvamında ev kızları ,hepsi de birbirinde tuhaftır mesela , mary louise parker yarmıştır tabiri caizse, mandy moore un yakın çekimde o kadar da güzel olmadığı görülmüş , diğer kız - filmdeki ismiyle rara- da doğallıktan uzak , kötü denilebilecek bi performans göstermiş ama göze çarpmaz o kadar nedense.
    kate winslet ın da bilerek ve isteyerek mokar hastası nihan rolüne uygun görmüşler, bu yüzden de abartmışlar iyice , pek hoş olmamış bu abartı ,zati kilo da almış göz zevkimize de hitap etmiyor ,keşke öbür kate oynasaydı dedirtti*.steve buscemi ye laf söylemeye dilim varmaz, adam ne dese ağzına yakışıyor ,garip bi tat bırakıyo ardında her filminden sonra.
    soundtrack albümü* alınacaklar listesine film biter bitmez alınır , hakkaten de müthiştir katalogda yazdığı gibi. velhasıl , turturro hayal gerçek karışımı bu müzikalden alnının akıyla çıkmış ,son saniyesine kadar zevkle izlememi sağlamıştır. izlenesidir.
    gerçi festivalde şimdiye kadar gittiğim üç filme de methiyeler düzdüm ya ben bi tür pollyanna oldum ya da festivalin her filmi güzel. hülya uçansu sağolsun varolsun.


    (ditriell - 6 Nisan 2006 03:12)

  • comment image

    geci$lerin ve kurgunun muhte$em oldugunu dü$ündüğüm müzikal.her ikisi de öldürür* ama müzikle bezenince hayat daha çekilir olur fikriyle ölene kadar ya$amak zor dü$üncesinin acaip keyifli anlatıldığı tekrar izlenmesi gereken film.


    (biskuvi - 6 Nisan 2006 10:02)

  • comment image

    john turturro'yu, coen kardeşleri ve filmde oynayan herkesi kucaklayıp öpüyorum burdan. hem çok eğlenceli hem de hüzünlü bir film. senaryo çok sıradan ama işte böyle bir öyküde susan sarandon, james gandolfini, steve buscemi, christopher walken (mükemmel!) olunca her şey olabilir.

    --- spoiler ---
    argo kullanımı (am got sik sokmak yalamak komak sikmek kari ibne) hiç abartı durmuyor, aksine bence çok samimi olmuş. nick murder'ın ("whore master") annesinin ağzına bile yakışmış. kate winslet, ateşi söndürülmesi gereken fahişe rolüne cuk oturmuş (oturmak deyince, aklıma filmdeki müthiş sevişme sahnesi geldi, etkisinden çıkamıyorum). en iyi yardımcı karakterler ise kesinlikle steve buscemi ve christopher walken'ın canlandırdığı "amcık delisi" adamlar. müzik seçimi harika, özellikle kızların arka bahçede ve piyano başında icra ettikleri müzikler müthiş (mary louise parker nasıl bir insandır?). müzikal deyince tüyleri diken diken olanların bile kayıtsız kalamayacağı kadar iyi bir film. bravo!
    bir de replik verelim:

    bo*: diyelim ki okul servisine binen bir kız görüyorum. düşük belli pantalon giymiş ve ipli donu görünüyor. aklıma gelen ilk şey "seni düzmek istiyorum bebeğim" oluyor. ama aklıma gelen ikinci şey şu: "bunların anne-babaları sokağa bu halde çıkmalarına nasıl izin veriyor?"
    kitty*: kendinden hiç utanmıyor musun?
    bo: utanıyorum, ama pek uzun sürmüyor.

    (bkz: a man without love)
    (bkz: piece of my heart)
    ---
    spoiler ---


    (rumblefish - 6 Nisan 2006 15:53)

  • comment image

    sabah kalktıgınızda uyandıgınıza pişman eden, hiç bitmese denilen rüyalardan bu..bu insanlar bu kadar iyi oyuncu olup da nasıl deliligin sınırında gezmiyorlar anlamıyorum..rüya gibi bir kadro yaratmış turturro, bi de onlarla rüya gibi film çekmiş üstüne o yetmezmiş gibi..
    3 kez festival bilet sırasına girip, 3.de ancak iade bilet bulmama ve ordaki azmime ancak bu kadar değebilir bir film..


    (minnak - 8 Nisan 2006 15:07)

  • comment image

    konusu ve senaryosu basit olan ancak oyunculukları ( özellikle christopher walken) ve müzikleri mühteşem bir müzikal yaratmış john turturro.eksileri varmı var tabi ( argonun çok kullanılaması, bazı yan oyunculukların bariz sırtması (bkz: aida turturro) ) ama artıları daha çok olduğundan keyifle izleniyor vede eğleniliyor.
    bu arada filmin keyifle izlenilmesinin en büyük sebebi mühteşem ötesi bir oyunculuk sergileyen steve buscemi ve christopher walken'dır kanımca.

    atlas sinemasının altyazıyı unutup 15 dk sonra uyanıp filmi tekrar başlatması bile bu güzel filmin tadını bozmamıştır


    (blackfish - 8 Nisan 2006 22:21)

  • comment image

    ilk izlenmeye başlandığında david lynch - lost highway filminin tribal sahnelerinin havası hissediliyo bu filmde. küçük çapta bir şaşkınlık yaşanıyo.. ama film izlenmeye devam ediliyo, bu sefer yapımcı koltuğundaki coen kardeşler yavaş yavaş devreye giriyo, biçok filmde birlikte çalıştığı (artık bi nevi ahbap olduğu) coenlerden etkilenişi seziliyo john turturro'nun.. oynculuk yönüyle zaten takdiri çokca kazanmış turturro, illuminata'dan sonra, bu sefer kendi yazdığı senaryosunu yönetirken, bir kez daha takdiri kazanıyo.. hatta oyunculuktakinden daha başarılı olmuş gibi de geliyo..
    senaryo kısmı ele alındığında, film tam anlamıyla bir durum filmi.. kocası tarafından aldatılan anne, kendi hallerine bırakılmış, kendi yollarını başarısızca şekillendirmeye çalışan kardeşler, bu durumlarla yakın gibi görünse de kendi içinde aslında en uzak olan baba.. bu karakterlerin konuşmaları o kadar gerçek ve o kadar yaşamın içinden ki, sahneleri izledikçe insan kendini daha da durumun içinde hissediyo.. babanın, yakın iş arkadaşıyla konuşmalarında babaya yakın; annenin, abisiyle konuşmalarında da anneye yakın hissediyoruz kendimizi.. çünkü herkes kendince o kadar haklı, kendince açıklamaları, sebepleri o kadar gerçek ki, kimseye "haksız" damgası vuramıyoruz.. aile içinde yapılan kavgalar, komşularla yapılan tartışmalar, jenerasyon farkının getirdiği uzlaşmazlıklar, görüntü yönetmenliğinin de kusursuzluğuyla sanki bir rüyaya dönüşüyo.. filmde az ya da çok sahnede görünsün farketmiyo, herkes bir karakter.. ki senaryoyu "iyi" yapan en önemli etki de bu belki..
    oyunculuklar, zaten kadronun eşsizliğiyle, gayet bekleneni veriyo. ve seyirciyi tatmin ediyo.. james gandolfini, kate winslet*, christopher walken*, steve buscemi*, mary louise parker, aida turturro, bobby cannavale*, karakterlerini hakkını vererek yaratıyo ama sanki susan sarandon, sergilediği performansla, bunlardan bir adım daha önde duruyo..
    yönetmenlik koltuğundaki turturro, işten alnının akıyla sıyrılıyo hatta bir sahnede dans eden adamlardan biri olarak kameradan selam çakmayı da unutmuyo.. müzikal film yönetmenliğine daha bağımsız yaklaşıyo ve sanki böylesi insana daha samimi geliyo. ve bu zamana kadar izlenen bazı müzikalleri de anlamsız kılabiliyo.. filmin havası, görüntülerindeki hakim tonlar, bi nevi karakterleri tasvir ediyo ve görüntü yönetiminin başarısını bize sunuyo..
    şarkı söylenen sahnelerde james gandolfini, kate winslet ve susan sarandon'ın performansları izleyiciye bekleneni sunuyo..
    zaten bu kadar "olmuş" insanlardan oluşan bi kadrodan, beklenenin altında sonuç izlemek, sinemaya olan inancı sorgulatırdı heralde..
    filmi izleyince insan düşünüyo kim kimden daha şanslı diye.. bu kadar iyi oyuncuları bir arada yöneten turturro mu, böyle bi kadroya yapımcılık yapan coen kardeşler mi, kamera arkasında, işin mutfağında bu kadar insanı arkasına alıp kamera önüne geçen oyuncular mı..
    son olarak, seçilen müzikleriyle de kendini çok başarılı tamamlamış bir müzikal film.. duyguyu geçirmede en etkili yollardan biri olan müzik, kimi yerde* insanın tüylerini ürpertebiliyo..
    kesinlikle takrar tekrar izlenicek, kesinlikle başucu filmi yapılıcak, rüya ekibin filmi bu..


    (lululom - 9 Nisan 2006 00:33)

  • comment image

    festivalin yarattığı birkaç hayal kırıklığının ardından ilaç gibi gelen film.izlerken ara ara rüya görüp görmediğime karar veremedim.inanılmaz keyifli, baştan sona şahane.


    (yourstruly - 15 Nisan 2006 01:54)

  • comment image

    christopher walken'ın enfes delilah söyleyişiyle akıllarımıza yer etmiş film; insan sırf bu sahneyi izlemek için filmi defalarca seyreder.


    (andromeda008 - 14 Haziran 2006 23:51)

Yorum Kaynak Link : romance & cigarettes