svankmajer, alice harikalar diyarında’yı uyarlamamış, yeniden yaratmıştır. öykünün surreal öğelerini çok farklı bir bakış açısıyla yorumlamış, bütün bildik karakterleri belki beklenmedik, belki de hep hayal edilen şekilde yaratmayı seçmiştir. disney+bunuel yazar filmin üzerinde, oysa bu film sapına kadar bunuel’ken, bence her parçasıyla anti-disneydir: beyaz tavşan insanı rahatsız edecek derecede sevimsizdir, karşılaşılan yaratıklar iskelettir, lezzetli yiyecekler küflenmiştir, böceklenmiştir. ölüm, çürümüşlük imgeleri filmin her karesinde mevcuttur. aynı zamanda bir kukla ustası da olan svankmajer, yeniden yaratmadaki yaratıcılığını, biçimde de göstermiş ve kuklalardan maketlere, stop motion’dan animasyona kadar farklı tarzları kullanarak bambaşka bir dünya yaratmıştır. tim burton filmlerine hayranlık duyanların, tim burton üzerinde svankmajer’in büyük etkisi olduğunu görmemesi mümkün değildir. alice, surrealist sinemanın en güzel örneklerinden biri, benim svankmajer’e hayran olmamın başlangıcı, en güzel masaldır.
"... said the white rabbit."

(abendrot - 20 Ağustos 2007 17:37)

bütün yaratıcılığı ve çekici tekinsizliği içinde "said alice", "said the white rabbit" "i said saçlar no dedim" kısımları ile devamlılığı zırt pırt sekteye uğrayan bir filmdir.

(axellennox - 28 Aralık 2007 00:53)

tim burton için sakız gibi çiğnenip/uzatılıp duran bi söz (atasözü olacak neredeyse..) vardır: farklı ve garip olandan olanı korkutucu bi figür olarak diil de sempatik gösterme konusunda fecii başarılıdır, diye.. jan abimizse herkeslerin sempatik bulduğunu gayet karamsar bi şekilde resmetmeyi seçiyor..
izlediğim en ii/güzel alice uyarlaması bile diyebilirim.. dedim..
(http://yucitek.blogspot.com/…/04/neco-z-alenky.html)

(ug tek - 3 Nisan 2010 00:28)

jan svankmajer 'in 1988 yılında çektiği alis filmi, şimdiye kadar yapılan alice uyarlamalarının da en iyisi. filmin büyük bir bölümünde stop motion tekniğine bağlı kalınmıştır.

--- spoiler ---

bu film çocuklar içindir, ama belki de değildir.

--- spoiler ---

(antoine roquentin - 27 Ağustos 2013 14:05)

hieronymus bosch'un the garden of the earthly delights'ından fırlamış yaratıkların stop-motion ve terry gilliam'ın cut-out animasyonlarıyla kesişmiş hali. eğlenceli bir dünya yaratılmış muhakkak.

fakat derseniz ki, svankmayer'in baska filmini izler misin? izlemem. çünkü tahminimce bu çok kendine has imzasını her filmde benzer deneyselliğin tekrarı içinde sürdürmüştür. bu yöntem farklı konularla tekrar izlemek için çok fazla merağımı celbetmedi, ama terry gilliam animasyonlarının gönlümde her zaman yeri var.

(sanal hayvan - 17 Eylül 2013 15:28)

ilk 10 dk'sına ancak dayanabilidiğim, alice in wonderland'den esinlenerek yapılmış film. korkularımı bir kenara bırakıp hakkında okuduğum onca övgü hatrına izlemeye karar verdim, henüz ilk sahneden itibaren hissettiğim o gerilim devamını izleyememe neden oldu.

kuklalardan, hayvanların insanlaştırılmasından (hayvan kuklaları? daha iyi karşılık bulamadım.) korkanların hiç açmamasını tavsiye ettiğim film. animasyon diye kategorize etmek şöyle dursun çok sağlam gerdi beni.

bu kadar merak edip de o korkunç rahatsızlık yüzünden izleyememek sözlük, yazık oldu.

(isitajoke - 17 Ağustos 2015 16:49)

bugüne kadar yapılmış en özgün alice's adventures in wonderland uyarlaması.

" şimdi gözlerinizi kapatmanız lazım, yoksa hiçbir şey göremezsiniz." diyerek başlıyor film ve sizi bilinçdışının karanlık noktalarında bir gezintiye çıkarıyor.

(lewiscarroll - 30 Kasım 2015 14:14)

disney+bunuel = jan svankmajer's alice demişler dvd kapağında... valla haklılar

(isotope 218 - 5 Ekim 2004 21:46)

1988 yılı mahsulu çekoslavakya / isviçre / ingiltere / almanya ortak yapımı bir jan svankmajer filmi. alice ismi ile de bilinir.

lewis carroll'un meşhur alice in wonderland isimli romanından yapılmış serbest bir uyarlama. buradaki serbest kelimesinin altını çizmek lazım. svankmajer yaratıcılıkta sınır tanımıyor.

(uzuntu - 20 Mart 2006 16:28)

başrol oyuncusu alice in olağanüstü sevimli olması (big fish teki minik kızı sevenler bu filmi mutlaka izlesin, aynısı) , dahiyane yaratıcılık ürünü sahneler, jan svankmajerin o bildiğimiz alis harikalar diyarında masalını alis klostrofobik kabusunda karabasanına dönüştürmesi filmi mükemmel kılan bir kaç ufak tefek şey.
bu filmin başında der ki alisin ağzı ; "bu film çocuklar içindir, ama belki de değildir." o an sıçtım dedim , gidicek arka bahçeye böcükler çiçekler tavşanlarla dolaşıcak ben de mal mal bakıcam . halbuki bu adamın zvahlav aneb saticky slameného huberta diye bi kısasını görmüştüm , ağzım açık kalmıştı, gene lewis carollun bir şiirinden uyarlanmıştı o da, ve akıyodu bi şiir gibi. ama işin içinde alis olunca pek böyle karanlık, tedirgin edici bi film beklemiyodum, ama açıkcası allahını buldum .

güzeliği de orda filmin ama , misal ben yeğenimi alıp -o da çocuktur- bu filmi izleseydim beraber, o zevk alırdı yine. çünki tamamen çocukların müthiş hayal gücünün bi yansımasını izliyoruz filmde, yeğen onu görünce hoşuna gitcek tabi ama ben korkarım yani, yok çorap ağzına bi diş almış konuşuyo bıdı bıdı, yok kafa kesiyolar zırt pırt , yok efenim iskeletler dolaşıyo ... ama her animasyon severin izlemesi gerekir zira bu jan svankmajerin tekniği hakkaten hayranlık uyandırcı .
bi de dvd sinde svankmajerin kısası darkness light darkness ı da beraberinde veriyolar , o da ayrı bi başyapıt; tanrı rolüne soyunmuş usta , insan yaratıyor.

neyse kadıköy the end de var bu film, yani en sonunda orda buldum, aramayın boşuna diye söylüyorum.

(ditriell - 16 Haziran 2006 23:55)