Barefoot in the Park (~ Çiplak Ayaklar) ' Filminin Konusu : Bay Doğru Robert Redford'ın yeni eşi Jane Fonda hayatı hep eğlenceli yönünden görmek istemektedir. Balayının sarhoşluğu yerini beşinci katta bir evde düzen kurmakla ilgili gerçeklere bıraktığında evlilik harmonisi de uyumunu komik bir şekilde kaybetmeye başlar. Kayınvalide periyodik olarak şikayet etmektedir. Üst kattaki orta yaşlı Lothario sık sık ortaya çıkmaktadır. Sevinçler zaman zaman yerini kedere bırakmaktadır
The Chase(1966)(7,3-8958)
The Way We Were(1973)(7,1-19648)
Our Souls at Night(2017)(6,9-7980)
The Electric Horseman(1979)(6,3-6813)
http://amny.image2.trb.com/…to/2005-04/17207258.jpgjane fonda'nın bacaklarını bol bol görmemizide sağlayan romantik komedi.
(en bi gercek sour - 8 Eylül 2008 12:26)
başrollerini robert redford ve jane fonda'nın paylaştığı 1967 tarihli komedi filmi.
(arsonist - 20 Ağustos 2002 12:33)
yıllar yıllar önce, ufacık bir çocukken evinde video bulunan talihlilerden biriydim. seksenlerin başında babam, haftada bir izmit'ten istanbul'a iş toplantısına gelirdi, akşam dönüşünde de chicago video'dan kiraladığı, metal bir kutu içinde dört adet betamax film kasedi getirirdi. her kasette bir film, kalan boşluktaysa benny hill show ya da müzik klipleri gibi dolgu malzemesi olurdu. muhtemelen ilk olarak o yıllarda izlemiştim bu filmi, aklımda en çok o beş (altı) kat merdiven tırmanma sahneleri kalmıştı, bir de victor velasco karakterinin güzide çiftimizin yatak odasından kendi dairesine çıkması.--- spoiler ---geçenlerde yeniden izledim, bu sefer broadway yapımı olduğunu bilerek. dharma ve greg karakterlerinin prototipi branner çiftinin (jane fonda - robert redford) performanslarından çok victor velasco ve anne karakterlerine bayıldım. elbette jane fonda çok güzel bir kadın, ama bu kadar yanar döner bir karaktere az rastlanır. gerçi daha filmin başında arızasını belli ediyordu, düğün salonundan balayını geçirecekleri otele geldikleri faytondan inerken dudaklarını ancak redford'tan ayırdığında ya da kocası altı gün altı gece durmaksızın süren gerdek gecelerinden sonra işe giderken kondurduğu öpücüğü beğenmeyip, böyle öpersen bir daha uğrama semtime tepkisini verdiğinde, dengesiz bir hatun olduğunu ortaya koymuştu. (yazdıkça düşündüm de, aslında bu tarz kişiliğe sahip kadınlar tanıdığımı fark ettim). ama dur dur, en sonunda adam parkta çıplak ayak yürümedi diye on günlük kocaya tekmeyi bas, yeter be dedirtmiştir. yine de robert redford efendi adammış.--- spoiler ---
(somesoma - 2 Haziran 2009 20:51)
neil simon'ın broadway klasiğinden yine kendisinin beyaz perdeye uyarladığı, gene saks'ın yönettiği 1967 tarihli sevimli bir romantik komedi. evlenip en az 3 çocuk yapma isteği doğuruyor. yeni evlenen cumhuriyetçi muhafazakar bir genç avukatla, özgürlüğüne düşkün ve biraz da çılgın eşinin balayı ve ilk evlilik günleri anlatılıyor. bratter lovers'ı jane fonda ve robert redford canlandırıyor. redford rolünün ve gençliğinin etkisiyle olsa gerek, sonraki yıllarda görmeyeceğimiz kadar silik kalıyor fonda karşısında. azgın yeni gelin rolünde jane fonda gerçekten başarılı. victor velasco rolündeki charles boyer de filme enerji katıyor. filmin başlarındaki otel odası sahnesi ve merdiven meselesi oldukça eğlenceli ve güldürüyor. genel itibariyle pozitif ve eğlenceli bir film ama başlardaki komedi dozu sonra düşüyor.--- spoiler ---corie bratter: paul, i think i'm gonna be a lousy wife. but don't be angry with me. i love you very much - and i'm very sexy!--- spoiler ---
(sanver - 25 Temmuz 2010 14:56)
jane fonda'nın inanılmaz derecede itici, çirkin ve sinir bozucu bir karakteri oynadığı sıkıcı film. hiç de öyle tatlı bir film falan değil gayet asap bozucu bir romantik komedi.ayrıca çek o dudaklarını robert'ın üzerinden uyuz jane!
(aton karimca - 26 Ağustos 2010 14:04)
cactus flower'ın yönetmeni gene saks çekmiştir filmi. türkçe'ye "parkta çıplak ayak" olarak çevrilmiş ayrıca...
(remedios - 26 Mart 2003 15:12)
haftasonu sinema kanallarindan birinde denk gelmemle kesfettigim turunun realist yapimlarindan biri. herseyin toz pembe olmadigi ve 2 farkli insanin ortak bir hayat kurma surecinde yasadiklari fikir ayriliklarini mizahla butunlestirmeyi basarmis film. ulkemizde de ask'a 103 adim ismi ile tiyatroda sahnelenmistir.
(kedigen - 17 Aralık 2012 14:18)
filmdeki 5 kat muhabbeti abartı geldiyse hatırlatmak isterim; söz konusu bina manhattan'da eski bir binadır ve bu binadaki 5 kat 10 toki katına tekabül etmektedir. merdivenlerinin de sahanlıksız ve yüksek rıhtlı olduğunu hesaba katarsak, üst kata ulaşanların ruhunu teslim etmek üzere olmalarına hak verebiliriz. ilkinin çok anlamlı olduğunu varsayarak bir de anlamsız bilgi vereyim. film, "the way we were" adlı filmin bittiği yerde -the plaza hotel'in önünde- başlar. ikisinin de redford filmi olması dışında bir bağlantıları yok ama benim ilk dikkatimi çeken bu oldu. (markizinde kktc bayrağı asılı olan otel)*
(ronesans adami - 20 Şubat 2014 00:24)
benim için süper identification kaynağı olan filmdir.zamanında çok üzülürdüm niye kimse benim evime gelmiyo da hep ben gidiyorum diye. 5. katta, asansörsüz bi evceğizdi kendisi. bilmeden bir kere gelen, aynen telefoncu gibi bi daha gelmemek için 40 takla atardı. hak vermemek elde değil...ayrıca 'ne varsa eski filmlerde var' tezini sonuna kadar kanıtlayan filmdir. birbirinden çok çok farklı iki kişinin, beraber yaşayabilmek adına kendilerinden çılgınca ödün vermeden nasıl bir denge tutturabileceklerini pek güzel işler bu film. hatta öyle bir yapar ki, izlerken anlamaz bile insan. öyle gözüne gözüne sokmaz izleyicinin. renkleri, kostümleri, sanat yönetmenliği de çok başarılıdır. minimalist filmdir arkadaşım işte.mümkünse herkes izlesindir, herkes sevsindir.
(yipyipyip - 16 Mart 2014 16:55)
cinerama nin en guzel sarkilarindan bir tanesi, sozleri ise:that smile on your face as you awakeoh, it just makes my heart ache let's lie all day here in the dark and watch "barefoot in the park" and it's because you're so sublime that i think about you all the time don't ask me if it's true because how could anybody not love you? you open my lips with your thumb you know i will succumb when you shave my skin i don't feel pain and i just can't explain how it's because you're so sublime that i think about you all the time don't ask me if it's truebecause how could anybody not love you?and the world before i met youi can't remember now, what was that like? because you, you're so beautiful just hold your body close to mine oh that feels so divine you're every single dream i've had come truei'm so glad i found you yes it's because you're just sublime that i think about you all the time don't ask me if it's true because how could anybody not love you? and the world before i met youi can't remember now, what was that like? because you, you're so beautiful there is no part of you that i dislike oh what would i do without you?
(pauline - 22 Mayıs 2004 02:17)
baslarda "ne bu be ideal es boyle mi yani" diye soylendigim sonradan mutlu oldugum film. yeni evli bir ciftin newyork'ta asansorsuz bir apartmanin en ust katina tasinmasindan sonra yasadiklarini konu alir.
(lucretia - 30 Ocak 2005 21:37)
aslı broadway'de oynanan bir oyuna dayanan gösteriyi neil simon senaryolaştırarak bu filmi çekmiştir. oldukça eğlenceli,sıkıcı olmayan bir filmdir.
(rapper134 - 1 Eylül 2005 18:15)
filmde jane fondanin yaptigi sakalar pek lezizdir, ozellikle filmin 1967'de cekildigini goz onunde alirsaniz. bu film icin soylenebilecek en guzel sey muhtemelen filmin ne kadar tatli oldugudur. o donemin filmlerini sevenler icin sahane bir film.
(kudra - 5 Temmuz 2006 21:56)
Yorum Kaynak Link : barefoot in the park