Pickpocket (~ Yankesici) ' Filminin Konusu : Film, biraz keyif için biraz da sisteme gıcıklık olsun diye yankesicilik yapan Michel'in ve onun peşindeki polisin hikâyesini anlatıyor. Çalışmak yerine hırsızlık yapmayı tercih eden Michel, sonunda insanlardan ne kadar para çalarsa çalsın, zamanın ondan çaldıklarını bir türlü yerine koyamayacağını geç de olsa anlayacaktır.
Un condamné à mort s'est échappé ou Le vent souffle où il veut(1956)(8,2-15561)
Ordet(1955)(8,2-11922)
Journal d'un curé de campagne(1951)(8,0-8157)
L'avventura(1960)(8,0-22406)
Au hasard Balthazar(1966)(7,9-19127)
Mouchette(1967)(7,8-8849)
Procès de Jeanne d'Arc(1963)(7,6-3617)
Une femme douce(1969)(7,6-1977)
Quatre nuits d'un rêveur(1971)(7,6-1640)
L'argent(1983)(7,5-6867)
Le diable probablement(1977)(7,3-2912)
Lancelot du Lac(1974)(7,1-2978)
varoluscu tatlar tasiyan bu filmin bir sahnesinde michel'i oynayan amator oyuncu kardesimiz arabadan inerken kameraya bodoslama bakar.. oradan da gozlerimizin taa icine.. insan a bout de souffle?, belmondo?, godard?, nouvelle vague? diye sormadan edemiyor kendisine.. merak icinde kaliyor..
(recalcitrant - 30 Eylül 2006 18:34)
suç ve ceza* esinlenmesi bir robert bresson eseri. yankesicimizin komiserle diyalogları olsun, jeanne'ın sefaleti, film boyunca karakterin yaşadığı tedirginlik olsun hep suç ve ceza.
(jose arcadio buendia - 4 Mart 2007 07:53)
bu filmde michel hariç herkesin ceketi bir beden büyüktür. michel'inki 3 beden..
(cella - 23 Haziran 2008 10:33)
meursault triplerindeki michel efendinin filmin sonunda cezavinde jeanne'e sarılıp " sana ulaşmak için ne yollardan geçtim bilsen" demesi bence filmin özetiydi..jeanne alt komsudur buarada.
(cella - 8 Temmuz 2008 12:10)
öncelikle (prestupleniye i nakazaniye/@shocktheworld);serbest bir suç ve ceza uyarlaması olan bu filmin başrolündeki michel'le raskolnikov arasında bariz farklar var. birisi nasıl toplumun ahlak yapısını sorguluyan ve kimlik arayışı içinde olan bir insansa diğeri bunları bahane edip kendi ahmaklıklarını meşrulaştıran bir kofti anarşist, bir anguttur. tabi bu angutluğu başroldeki abinin yüz ifadesine ve bresson'ın alametifarikası olan oyuncu yönetimine bağlayabiliriz. bu oyuncu yönetimindeki duygusuzluk tercihi ve yaratılan atmosfer akla camus'nün yabancısını getiriyorsa da bence filmde camus'nün romanındaki o absürdlük yoktur; bilakis ahmakça da olsa hayatı anlamlandırma çabası, ümit vardır. en azından camus'nün bir etkisi varsa bu belirgin değildir ancak dostoyevski barizdir. hatta filmin bir sahnesinde geçen, hayatını kadınlar ve kumarla mahvetti (ya da buna yakın bir şey) cümlesi senaryonun her satırına dostoyevski'nin nasıl sindiğinin kanıtıdır.
(shocktheworld - 23 Ağustos 2008 17:38)
bir robert bresson filmi. genellikle tum zamanlarin en iyileri arasinda kabul gorur. filmin en meshur ve ayni zamanda en iyi cekilmis sahnesi toplu bir "yankesme" eylemini sergilemektedir. bu sahne neredeyse birebir sekilde happy mondays'in stinkin thinkin klibinde tekrar edilmistir.
(electric cafe - 29 Temmuz 2002 01:18)
derdini kısacık süresinde, kasmadan kolayca anlatan, hafızalara unutulmaz bir yankesicilik sahnesini kazıyan bresson filmi.
(iste oyle bir sey - 25 Şubat 2010 22:33)
dün akşam dogz star sahnesinde enfes bir performans sergilemişlerdir. arada omuzlar üzerine atlayan, kafası gözü yarılası insanlar olsa da, unutturmuşladır bu tarz denyolukları*. iki adet yeni şarkı da dinlemiş olduk ki uyan isimli şarkıları enfes olmuştur. gitaristin* şahsıma bir özür borcu vardır ki kendisi milletin üzerine atlamak için, üstüme doğru yataraktan omzuma ayağıyla basıp kendini ötelere itmeye kalkmıştır. çürüdü lan!yeni albümleri de heyecanla beklenmektedir.
(okachu - 7 Mart 2010 21:09)
evet, daha önce de altı çizildiği gibi serbest bir suç ve ceza yorumu olarak da izlenebilir robert bresson'un bu önemli filimi. gelgelelim, her ne kadar serbest bir yorum desek de, özellikle michel'in, toplum içindeki "akıllı" kişilerin toplum yararına işleyebilecekleri suçları göz ardı etme kuramının raskolnikof'un ünlü kuramıyla örtüşmesinden, her iki yapıttaki polis müfettişlerinin birbirlerine olan büyük benzerliğine (müfettişle michel'in karşılıklı konuşmaları neredeyse birebir romandan alınmış gibidir); ya da michel'in, raskolnikof'un yaşadığı odayı çokça andıran odasından çıkarken kapısını hiç kilitlememesine kadar, buraya yazarak filimin (bir olasılık romanın da) tadını kaçıracağım birçok özdeşlik taşımaktadır "yankesici"yle "suç ve ceza". o yüzden yazmayacağım onları. hep olması gerektiği gibi, önce kitabı okuyun sonra izleyin filimi.
(keziban - 25 Ağustos 2010 23:15)
sade kurgusu ve amatör oyunculardan olu$an kadrosu sayesinde etkileyici olmak için milyonlarca çaba harcayan filmlerden çok daha etkileyici bir film.. 1959 yapımıdır...
(lem - 3 Şubat 2003 18:51)
bir hırsızlık manifestosu yazan müthiş robert bresson filmi.
(camelf - 23 Eylül 2011 15:47)
öyle alengirli kurgulara girmeden de düz ama güzel bir anlatımla güzel film yapılabileceğinin ispatı. ilk başta ben de çekerim hissi verse de yarrağımı çekersin diye cevabımızı alıyor ve filmimizi alkışlıyoruz.
(orjinal hun turku - 8 Ekim 2011 00:23)
minimalist sinemanin doruk noktalarindan biridir
(neen - 1 Mayıs 2003 18:36)
bu filmdeki yankesiciyi evde alıştırma yaparken gördükten sonra iyi ki yankesici değilim diye sevindim umarsızca. zira alıştırma yapmaya üşenip, amaan neyse ya, takılırız işte diyip iki dakkada enselenirdim. tıraşı keselim: iyi film.
(ya iste boyle senden naber - 18 Temmuz 2012 22:37)
1959 yapımı bir robert bresson filmi. isminden de anlaşılabileceği gibi film yankesicilik üzerine. yankesiciliği (ya da suç kavramı olarak da görmek mümkün) felsefi bir altyapıya oturtan, bu durumu içinde yaşanılan toplumun çürümüşlüğüne dayandırarak kendine bir çeşit haklılık payı yaratıp çıkış noktaları arayan, kimi üstün insanlara suç işleme konusunda toplum içinde bazı ayrıcalıklar sağlanması tezini savunan ve bu yönleriyle bizlere rodion romanoviç raskolnikovu çağrıştıran fakat bazı yönlerden de raskolnikov'dan ayrılan michel'in hikayesini izliyoruz. dolayısıyla varoluşçu izlere de rastlamak mümkün filmde. yönetmenin, dostoyevski'nin ''suç ve ceza''sından, belki daha doğru bir deyişle raskolnikov karakterinden, esinlendiğini söyleyebiliriz. izlenmesi gereken filmlerden.
(otomobil osman - 12 Şubat 2013 02:59)
kendi türünde daha iyi bir film yoktur, muhtemelen de hiçbir zaman olmayacaktır... ayrıca başrolde oynayan martin lasalle, futbolcu mehmet scholl'e ikizi kadar benzemektedir. http://bit.ly/hh2eso
(scugnizzi - 21 Haziran 2013 00:54)
hayatımda ilk defa bir filmdeki "suç ve ceza" izlerini farketmenin tarifsiz coşkusuyla sözlüğe geldim. heyhat! farkettim ki, kör sultan bile görmüş bu detayları. detaylık bir durum da yok zaten. adam bildiğin raskolnikov. bu arada filmdeki masum-güzel kız (marika green), natalie portman'ın sanırım, kesin teyzesi galiba.
(ronesans adami - 19 Ekim 2013 23:25)
ustalikli sinematografi ile usturuplu yankesiciligin mukemmel birlesimi bir bresson filmi. insan ister istemez 'eskiden herseyin bir adabi varmis' diye dusunuveriyor.
(yaz - 21 Aralık 2004 17:51)
kendi halinde bir yankesici olan michel soğukkanlılığı ile umut vaadetse de henüz çok amatördür.* terzi kendi söküğünü dikemez misali, yankesicilik yapmaya giderken kendi evinin kapısını açık bırakır. yamulmuyorsam işte bu ironidir. neyse ki ava giderken avlandığı olmamıştır. deyim yerindeyse, bu işlerin kaşarı olmuş birkaç arkadaş edinir, işinde ustalaşır (ne çok atasözü / deyim bilirmişim). ama sen ne kadar ustlaşırsan ustalaş, çarptığın parayı mücevheratı sakladığın evinin kapısı açık, neye yarar. 75 dakika süren bu robert bresson klasiği 1960 yılında altın ayı ödülü için aday gösterilmiş, sonuç hüsran olmuştur. hırsızlık kötü.
(damon - 27 Eylül 2005 14:51)
bresson'un goruntuler acisindan sade bir filmi bana gore, bazi insanlarin ne olursa olsun degismeyecegi ya da degisime adapte olamayacagi ile ilgili bir film denebilir en genis anlamiyla.
(kudra - 31 Mart 2006 01:24)
Yorum Kaynak Link : pickpocket