• "solomon karakterinin büyüklüğünü bizzat solomon'un oynadığı film."
  • "hitler ile stalin'in dans ettikleri sahne de filmin dikkat çekenlerindendir."
  • "bir insanın hayatının, almanca ve rusça biliyor olması sayesinde nasıl kurtulduğuna tanıklık ettiğimiz film."
  • ""avrupaa avrupaaa duy sesimiziii; iste bu turkleriiiiiiiin ayak sesleri" sloganinin uktesel yarisi."
  • "(bkz: europa)(bkz: lars von trier)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    kan ve vahsetten cok burokrasi seyredilen filmdir. cillop gibi bir cocugun savasta hayatta kalmak icin ugrasirken savastan once sinema gisecisi tarafindan arzulanmasi, ardindan gittigi yerlerde yasli sayilabilecek bir kadin ve erkek tarafindan tacize ugrasmasi -ki kadin neredeyse tecavuz etmistir ama solek tecavuz kacinilmaz oldugundan zevk almistir- sonucunda her karakter icin "aha simdi bu da yavsayacak" diyerek seyretmeme sebep olmustur.

    --- spoiler ---
    komunist gencler birligi'nde yer alirken birlikten baska bir elemanin tanrinin varligina inandigini soylemesi uzerine; egitmen kadinin:
    -tanri varsa ondan seker iste, israri uzerine tanriya seker gondersin diye dua eden cocuga cevaben kadinin stalin'den seker istemesi, tavandan seker gonderilmesi ve ayni anda binanin bombalanmasi uzerine tavanin ustlerine cokmeye baslamasi cok manidar olmustur.
    ayrica solek'in yavuklusunu hamile birakan oda arkadasinin, solek'in bunlari ogrenmesinden hemen sonra solek'in islerini halletsin diye beraber gittigi devlet binasi onunde olmesi de cok manidar olmustur.
    yani biraz beddua tadinda bir filmdir bu.
    ---
    spoiler ---


    (elxa - 25 Temmuz 2009 13:35)

  • comment image

    ikinci dunya savasi filmlerinin subjektif tutumunun aksine, savasi gayet objektif bicimde anlatan, hem alman, hem rus, hem de yahudiler, az biraz da amerikanlar gozuyle gosteren izlenesi film. tabi olay 2. dunya savasi olunca birazcik yahudi propagandasi fazla olabilir ama o da savasin kendisinden kaynaklaniyor. hayatta kalabilmek adina yapilanlari the pianist tadinda holivid anlatimiyla yahudi kamplarindan degil de gayet dogal bir sekilde savasi gercekten yasayan askerlerin, insanlarin icinden anlatiyor. bir cocugun nasil buyudugunu ve baska insanlari nasil taklit ettigini kimi zaman cok neseli kimi zaman da huzunlu bir anlatimla izliyoruz ama genel olarak duygu somurusunden cok, savasin ilginc detaylarina odaklanmis ve gayet basarili bir film olmus. bir de film 1990'da cekilmesine ragmen 1969 dogumlu julie delpy sanki 15 yasinda kiz gibi gorunuyor, ote yandan "julie delpy'nin oynadigi bir film kotu olmaz" tezimi de desteklemesi bakimindan sevdim filmi.


    (servicio - 11 Şubat 2013 08:16)

  • comment image

    "avrupaa avrupaaa duy sesimiziii; iste bu turkleriiiiiiiin ayak sesleri" sloganinin uktesel yarisi.


    (lhurgoyf - 23 Ekim 2003 09:57)

  • comment image

    agniezka holland'in 1990 yapimi filmi. film her ne kadar içim de ukteyse de, sözlükte ukte olmasinin tarafimla ilgisi yoktur. filmin muzikleri zbigniew preisner ustanin o öpülesi ellerinden çıkmıştır.


    (insidious - 29 Ekim 2003 11:21)

  • comment image

    lars von trier'in europa'si abd'de gosterime girerken, bu filmle karismasin diye, zentropa adini almistir. ancak avrupa'da boyle bir sorun yasanmamistir, zira agnieszka holland'in filmi oralarda hitlerjunge salomon diye bilinir, danimarkali delininki de europa diye.
    bu arada holland'in filmi son derece ozgun bir soykirim filmi, ayrica bir gercek hayat hikayesidir. naziler arasinda kimligini gizleyerek saklanan yahudi cocugun sunnetli penisini gizlemeye calismasi, hatta penisini bir igneyle deforme ederek sunnet derisini geri kazanma cabalari, ilk kez yakinlasacagi kizla yasadiklari, vs. vs. soykirim ortaminda gecen, kendiyle barisma ve cinsellikle tanisma uzerine essiz bir yeniyetmelik, daha dogrusu cocukluktan ergenlige, oradan da yetiskinlige gecis hikayesine kaynaklik eder. bulunup izlenmesi farz olan filmlerdendir.


    (electric cafe - 1 Kasım 2003 13:17)

  • comment image

    bu ay bilgi üniversitesi'nde gösterilen film;

    24 mayıs pazartesi
    21.00

    27 mayıs perşembe
    16.30

    29 mayıs cumartesi
    21.00

    yön: agnieszka holland
    oyn: marco hofschneider, julie delpy, rene hofschneider, andre wilms, piotr koslowski
    1991 / almanya – polonya - fransa / almanca / türkçe alt yazılı / 115dk./ 16mm.

    1938 yılında naziler solomon isimli yahudi bir çocuğun yaşadığı eve saldırır ve ablasını öldürürler. kaçmayı başaran solomon polonya’da bir öksüzler yurduna sığınır. almanlar polonya’yı işgal edince solomon kendisini etnik bir alman olarak tanıtır ve nazilerin yanında çevirmen olarak çalışmaya başlar. kusursuz almanca’sı ve keskin zekasıyla solomon kısa zamanda ‘yükselir’ ve peters takma adıyla hitler gençliği örgütüne katılır. eşcinsel bir alman subay ve son derece güzel fakat yahudi düşmanı olan bir kadınla ilişkiye geçen solomon sürekli yakalanma ve öldürülme korkusuyla yedi yıl geçirir. gerçek bir olaydan uyarlanan film agnieszka holland’ın en dikkat çekici çalışmalarından biri.

    (bkz: http://www.bilgi.edu.tr/sinema)


    (dosed - 24 Mayıs 2004 14:35)

  • comment image

    er ryan'ı kurtarmak filmini iyi ki avrupalılar çekmemiş dedirten film. ufak bütçe ile bu kadar oluyor herhalde. yine de yahudi soykırımına dair bir başka film izlemek isteyenler izleyebilir. tema aynı tabi.


    (aegeus - 20 Temmuz 2004 11:04)

  • comment image

    hitlerjunge salomon olarak da bilinen, birçok yahudi soykırımını işleyen filmden politik olmasından çok sinemasal olması bakımından ayrılmış, eğlenceli ve bir o kadar da güzel anlatılmış, soykırımı insanın gözüne gözüne sokmaktan çok eğlendirerek anlatan mutlaka izlenesi filmlerden. if you like this title, we also recommend... (bkz: train de vie)


    (strada di sogno - 15 Şubat 2005 10:44)

  • comment image

    filmin en çarpici noktasi -sahsim için- iki kardesin tekrar bulustuktan sonra yagmur altinda ulu orta isedikleri sahnedir. simgeyle kimligin, cinselligin son derece mükemmel bulustugu bir sahnedir. ama en sonunda salomon'un su anda israil'de yasadigi yazisi "bunca izdirap çeken bir irka vatan kazandirilmasi" anlamini yaninda "izdirap kelimesinin ne oldugunu bizzat bilen bir irkin her seyin üzerinden bu kadar az geçmisken nasil oluyor da yeni izdiraplara gözü kapali neden oluyor?" sorusunu da içinde tasiyor.


    (queasiness - 8 Mayıs 2005 00:06)

  • comment image

    hayatta kalabilmek icin yahudi kimligini saklamak zorunda kalan 15 yaslarinda bir cocugun hikayesini anlatan filmdir..
    --- spoiler ---
    bas karakter biraz donektir ama bunu yapmasi kosullarin zorlamasiyla olmustur, amaci hayatta kalmaktir. zaten filmin sonunda filistine tasindigini ve cocuklarinin sunnet - dolayisiyla bicimsel bakimdan yahudi - olmasi konusunda sadece bir an dusundugunu soylemistir.. filmin bence en etkileyici sahnesi, elemanin, leni'nin baska birinden hamile kaldigini ogrendigi sahnede, yahudi oldugunu leni'nin annesine soyledigi ve ona sarildigi sahnedir, bu sahhede eleman "bunu birine soylemem gerekiyordu" der, ayrica leni'nin yaptigi davranisin acisi da cocugun icini yakmaktadir.. ayrica hitler tutkunu olan, julie delpy'nin oynadigi karakterin ismi de hitler'in yonetmeni olarak bilinen leni riefenstahl'a bir gondermedir sanirim..
    ---
    spoiler ---


    (whatdreamsmaycome - 8 Mayıs 2005 00:20)

  • comment image

    filmin kahramani olan 16 yasindaki salek'in turlu maceralar sonunda, cepheden ornek bir hitler genci olmak uzere gonderildigi okulda, cephedeyken icinde bulunduğu bolugun ruslar tarafından pusuya dusurulerek olduruldugu haberini aldiginda gozlerinde yaslarla diger alman genclerle birlikte "almanya, sen her seyden ustunsun" marsini soylemeye basladigi an, filmin en hatirlanasi sahnelerindendir.


    (leslunettesroses - 22 Mayıs 2005 21:10)

  • comment image

    yahudi soykırımı hakkındaki en ilginç filmlerden biri. film genel itibariyle başarılı bulunabilir. lakin perel’in sünnetli penisinden dolayı sürekli olarak yaşadığı yakalanma korkusu yerine, nazi olarak hayatını sürdürmek zorunda kalan zorunda kalan bir yahudi olarak yaşadığı çelişki ve gerilimlere odaklansa daha iyi olurmuş. filmde zamanına göre (1990) pek çok cesur unsur da var. örneğin kahramanımızı koruyan ve ispiyonlamayan almanlar gibi. ya da iki çocuğu cephede ölen ve çocuk yaşta olan üçüncüsü de askerden kaçtığı için vurulan ve zalimden bir andan “kurban” konumuna düşen alman baba gibi.

    tabii belirli bir doz anti-komünizm de yapılmıyor değil. örneğin yetimhanedeki din aleyhtarı gösteri çok abartılı ve hikayeyle pek ilgisi yok. diğer sscb eleştirileri de nazizmi eleştirdik stalizmi eleştirmezsek olmaz mantığının dışına pek çıkamıyor.

    filmin en sakat yeri sonu. gayet siyonist bir sonu var. “kardeşler arasında olmak ne güzel” filan gibi bir şarkıyla bitiyor ki “europa” bize göre değil, biz israil’e gidelim mesajı daha açık verilemezdi.


    (ottoman vampire - 11 Temmuz 2005 20:42)

Yorum Kaynak Link : europa europa