sözlükteki yorumlara güvenip 2 buçuk saati heba ettiğim filmdir. elinde seyredilmemiş yüzlerce film olup, hangisini seyretsem acep seklinde kıvranan, modern insan acıları çekenler sözüm size: seyretmeyin sakın!

çok fazla detaya girmeyeceğim, öküzce eleştirmek hakkımı sonuna kadar kullanıyorum. bu film hakkında olumlu yorum yapan tüm arkadaşları belledim, tüm entrylerini sıradan kötülemeye başladım. kankalara da haber edeceğim, sakallı tavernacı yapacağım hepsini. manyak gibi oldum.

“dövüş sahneleri harika, efektler, kesip biçmeler, kanlar vs harika” demiş çoğu arkadaş. bu konuda tek bir şey söyleyeceğim. filmdeki kılıçlar tek bir kişiyi bile kesmiyor. uçan hareket eden birini görüyoruz, “haşırt” diye bir ses duyuyoruz, bu sırada kamera yüzleri gösteriyor. bir bakıyoruz, kılıç kesmiş adamı meğer. bunu da adamın ağzından çıkan kırmızı sıvıdan anlıyoruz. bu arada biri sırtındaki tarım ilaçlama tankından kırmızı bir sıvı püskürtüyor.

tek beğendiğim yönü kılıç bıçak fırlatma sahnelerinde türk filmlerine saygı duruşu yapılmasıydı. şöyle ki; baştan kılıcı atacak adamı görürüz, kılıcını atar, kılıca girecek adamı arkadan görürüz, sahne değişir, arkası dönük adam aniden bize döner, daha önce görevliler tarafından itina ile tutturulan kılıcı adamın böğründe saplanmış görürüz. bu arada tarım ilaçlama tanklı adam, kırmızı sıvıyı püskürtmeyi ihmal etmez tabi.

filmdeki aksiyonun bu kadar vasat, bu kadar acemi olmasından ötürü filmin alt metnine, hikayesine, oyunculuklara hiç girmiyorum. bütüne baktığımızda kötü bir film olarak durduğundan girmeyi abes buluyorum. yoksa azumiyi canlandıran oyuncunun yüzü, vicudu acı çekmeye müsait, kendisini daha başarılı daha konulu filmlerde görmek isteriz.

şimdi baktım da, imdb’de de 7 puanı var. güvendiğimiz bir imdb vardı o da ergen oylarına kurban gitmiş yazık..

edit:

--- spoiler ---
ulen başladık bitirelim bari şeklinde acı çekerken, tam konunun bağlandığını görüp aha film bitiyor diye sevindiğimiz anda, öldürülecek bir kişi daha olduğunu hatırlayınca koca bir hassiktir çektik shirakahn'la. neyseki üçüncü adamı devam filmine bıraktılar da kendimize geldik. büyük konuşuyorum, cümle alem ltd şti kayıtlarına geçsin, devam filmini izlersem cümle alem siksin beni.
--- spoiler ---

(sitki siyril - 7 Ekim 2006 10:46)

http://www.subwaycinema.com/…ills/nyaff04/azumi.jpg

(kibariye nin annesi - 7 Ekim 2006 11:28)

döver gibi ses tonuyla en unutulmayan repliği:

- azumi!!!!!!^*

(holy diver - 18 Mayıs 2007 13:48)

2003 yapımı bir japon filmi, çocuk yaşta bulunup assassin olarak yetiştirilen 10 karakterin hayatını anlatan değişik bir film. ara ara eksik frameli görüntüler, ara ara enteresan efektlerle hoş bir film olmuş. 2,5 saate yakın bir süresi var.yönetmeni de ryuhei kitamura
http://www.imdb.com/title/tt0384819/

(bwh - 18 Aralık 2003 16:14)

aya ueto'nun basrolde oynadigi izledigim en boktan japon filmi... iyi olabilecek bir konu bu kadar kotu cekilebilir. dis dunyaya hic cikmadan bir dag basinda yetistirilen genclere partnerlerini secmeleri soylenir, tabii sectikleri partnerler en iyi kankalaridir. ve bu arkadaslarini oldurmeleri istenir ve film boyle baslar. aya ueto tas gibi olmasa filmi ikinci saniyesinde kapatirdim ama aya'cigimin hatrina izledim iki saat bilmem kac dakika...

(akira - 30 Aralık 2003 08:25)

geniş bütçeli bir ryhuei kitamura filmi. baştan sonra kadar güzel capun kızları ve sağdan soldan fışkıran kanların eksik olmadığı bol bol kılıç dövüşü içeren eğlencelik bir film. müzikler güzel, çekimler güzel, japon hatunlar güzel, dijital ve analog kan efektlerinin bir arada kullanımı güzel ama konunun işlenişi bir garip. özellikle sonlara doğru film aşırı saçmalamaya başlıyor, sahneleri birbirine eklerken bir terslik mi oldu acaba diye kurt düşürüyor izleyicinin içine.

versus'u seven bunu da sever (ayrıca dikkatli izleyiciler versusdan bir kaç tanıdık yüz bulacaktır bu filmde).

(zunta - 15 Ocak 2004 20:32)

(bkz: aya okamoto)

(melancholia1 - 16 Mart 2004 10:05)

gerçekten de gayet güzel düşünülmüş bir konunun "sonunu aceleye getirelim beğenilirse de azmu-reloaded yaparız" moduyla çekildiği bir film olmuş azumi. aya okamotoya ve yaeye tapmamak elde değil.. ve lakin bazı konular o kadar aceleye getirilmiş ki içten içe içerliyorsunuz yönetmen amcama.. dakika başında kıçından başından gül çıkaran bijomaru konusu ise son derece güncel bi konu.. böylece samuray dönemlerinin metroseksüelini de görmüş olduk.. ha bi de şunu gördük ki okyanusun ortasındaki bir gemiye yüzerek gelseniz bile denizden çıkınca çarçabuk kuruyorsunuz.. oeeh dedirtti bazı sahneler..

(melancholia1 - 21 Mart 2004 23:04)

kesinlikle eglencelik ve "niye o oyle niye bu boyle, oha bu nasil olur lan" falan gibi seyler soylemeden izlenmesi gereken azumi denen hatunun guzelligine ve yetenegine bitilen beyaz giysili psikopat herifinde acaip karizma oldugu bir film.

kan' a, katanaya ve eglenceyi sevenler izlesin derim ben.

(bumerang - 2 Nisan 2004 16:42)

ryuhei kitamura nin sanat yönetmeni olduğundan süphelendigim, cok guzel açılarla, mukemmel görüntülere sahip olan film. sadece (bkz: aya okamoto) için bile izlenebilir. bijomaru ise replikleri ile bol bol güldürmektedir. diger japon filmlerine göre sonu belli olan güzel bir film.

(horashem - 24 Mayıs 2004 15:25)

ikincisi de çekilmekte olan ilginç film... aya okamoto tarafından canlandırıldığını sözlük sayesinde öğrendiğim taştan öte varlık azumi, bu özelliği ile filmin izlenmesini sağlayan başlıca etken... aslında pek başka bir şey de yok netekim film olması gerektiği kadar yüksek olmayan bütçesinin kurbanı olmuş gibi görünüyor, senaryoda da filmin başındaki "arkadaşlarınızı öldürün" kısmından başka pek bir olay olmadığı için birkaç orjinal sahne ile yetinmek zorunda kalıyoruz (benim favorim azuminin bomba attıktan sonra yaptıklarıydı)....
ha ama hiçbir şey olmasa, 2.5 saat boyu o kız orada dikilse yine izlenir bu da ayrı bir gerçek...

(madcan - 31 Mayıs 2004 18:44)

iki saat seyret sonra sonu böyle boktan bitsin.biraz abartı ama benzeri amerikan filmlerinin yanında konusuyla beş basar. bijomaru'nin kafasını kestiği sahnede bayağı aşmışlar. bijomaru bile 20 saniye sonra anladı öldüğünü.sonundaki okyanus ortasındaki adamı öldürme sahnesi hariç seyirlik bir film.

(kapi gibi adam - 30 Ekim 2004 17:16)

dvdsinin kapağındaki fotoğrafı o kadar çekici geldi ki final haftası sınav gecesi demedn aldım izledim. mavi beyaz final fantasy, resident evil benzeri yerlerde gördüğümüz kıyafetiyle elinde katana o ren ishiinin gençliğini anımsatan genç kızın muhakkak ilgi çekici bir öyküsü olmalıydı. nitekim öyleydi.

--- spoiler ---
gün batımı ucubucağı görünmeyen tamamı savaşçıların cesettleriyle dolu bir ovaya vuruyor. bir general ve keşiş yeni planlar yapıyorlar. bir sinema perdesinde şimdiye kadar gördüğüm en çarpıcı sahneydi.
--- spoiler ---

sinema hakkında detaylı teknik bilgisi olan birisi değilim fakat kamerayı kullanma şekilleri alabildiğine filmden lezzet almamı sağladı. soran olursa kamera kullanımı çok iyi derim ezbere.

(kahveci - 11 Ocak 2005 12:42)

konu saçma; azumi, kılıç, kan ve efektler harika, bunca güzel maddeyle daha güzel bir helva yapılır mıydı ? yapılırdı

(yuxel - 21 Ocak 2005 22:15)

son derece sigi bir sekilde senaryolastirilmis bir japon filmi. ancak aslinin dayandigi çizgi romanin filmden daha iyi olabilecegini düsünüyorum. azumi'nin ormanda ninja arkadaslarimizi kesip biçtigi sahne takdire sayandir. filmin en karizma karakteri olan bijomaru mogami ise sonlarda ortaya çikmakta ve bence film asil o zaman baslamaktadir. muhtesem makyaji ve elinden eksik etmedigi gülüyle tam bir sailormoon karakterine benzeyen bu amca o kirmizi gülleri taze taze nereden bulmaktadir sorusu "filmin neresi normal?" sorusunun sorulmasinin ardindan unutulabilir.

(skadi - 20 Nisan 2005 01:49)

ultimative kilic filmi.

(quaid - 17 Temmuz 2005 12:23)

o kadar eleştirmen arasında sıyrılıp ben de bir yorum yapayım dedim; zira epey beğendiğim bir film oldu.

fantazi üzerine kurulu bir filminin absurdluğunu eleştirenler bir kenera kamera açıları ile epey taktirimi topladı bu film. özellikle amerikan filmlerinden alışmış olduğumuz sensei modeline taban tabana zıt, her lafına bir öğreti sıkıştırma kaygısından uzak, hemen hemen hiç konuşmadan takılan sensei tiplemesi güzel olmuş. eğer bu film amerikalılar tarafından çekilseymiş, adım başı öğreti yumurtlayıp, kaplanın çevikliği, yılanın taşağı, bokun püsürü, düşmanın götündeki odun diye diye gezinen bir sensei modeli görecektik kesin.

eğlenceli karakterlerden biri olan bijomaru mogami'nin filme dahil olduğu bölümler daha da bir güzel olmuş. meydan savaşı ortamındaki hareketleri ve piskopatlara özgü manyaklik alametleri ile epey bir eğlenmemi sağladı herif.

(rebirth - 21 Ekim 2005 18:26)

bugün izlediğim gayet rahat izlenilen tam bir anime manga tarzı film... konu akıcı, oyunculuk japon oyunculuğu yani çok bişey beklememek gerekir... bi ara kendimi frp oynuyor zannettim o ayrı... ama azuminin güzelliği bambaşka...

(sacramante - 21 Aralık 2005 21:42)

hem assassin, hem lolita bir japon hatunu, son derece olmaz olasıca bir sensei, sübyancı dallama samuraylar ve minyatür kılıklı, habire gül koklayan yarım akıllı bir psişikten mütevellit, yoğun manga fetişli, süresi çok uzun tutulmuş ama eğlencelik bir film. patlama, uçma, yarılma, kaçma, kopma gibi her türlü efektine hasta oldum, ayrıca kapak tasarımı gerçekten mükemmel, önünden gayrı ihtiyari geçseniz geri geri yürüyerek tekrar bakasınız gelir bu neymiş yav diye, o derece yani

(masaustuferepe - 31 Aralık 2005 01:55)

seyrettiğim en iyi japon filmlerinden bir tanesi olan azumi'nin prodüktörü mataichiro yamamoto'nun anlattığına göre filmi çekmek için önce birkaç farklı yönetmen denemişler ama adam hepsinin yetersiz olduğunu düşündüğü için şutlamış. en sonunda ryuhei kitamura'nın 2000'de çekilmiş olan versus'unu seyrettikten sonra hiç düşünmeden "adamımız bu!" demiş. film süresince farklı konularda çekişmişler ama ortaya (görüldüğü gibi) mükemmel bir film çıkmış. japon sinemasını sevmeyenler dokunmak bile istemeyecektir fakat anime ve manga severler için vazgeçilmez bir filmdir.

geçtiği döneme ait çoğu filmin tersine azumi geçmişte olan çoğu şeye aykırı öğeler taşıyor. japonlar'ın özenle dikkat ettiği dönemsel kıyafetler özellikle değiştirilerek kullanılmış (bunu biz fark etmesek de filmin sanat yönetmeni bu konuda kendisine diğer filmlerden çok daha fazla özgürlük tanındığını söylüyor).

film boyunca gerçekten ilgi çekici kılıç dövüşleri olmasına rağmen filmin en önemli karakterleri azumi ve bijomaru kılıç kullanmasını set sırasında öğrenmişler. hatta bijomaru karakterini oynayan jo odagiri kılıç kullanmaktan gerçekten hiç anlamadığını, bu becerksizliğini yönetmenin mükemmel kapattığını söylüyor.

sonuç olarak mükemmel bir film. içten tebrik ediyoruz.

(edgecrusher - 2 Nisan 2006 14:23)