Süre                : 2 Saat 22 dakika
Çıkış Tarihi     : 18 Mayıs 1990 Cuma, Yapım Yılı : 1990
Türü                : Komedi,Cinayet,Drama
Taglar             : Zorla fahişelik,fuhuş,Yugoslavya,Çingene,Bir hayatı öldürmek
Ülke                : İngiltere,İtalya,Yugoslavya
Yapımcı          :  Forum Sarajevo , Ljubavny Film , Lowndes Productions Limited
Yönetmen       : Emir Kusturica (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Emir Kusturica (IMDB)(ekşi),Gordan Mihic (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Branko Djuric (IMDB)(ekşi)

Dom za vesanje ' Filminin Konusu :
Çingenelerin dünyası çok farklıdır. Onların doğa ile bütünleşmiş olan kendince yaşadıkları dünyalarında farklı renkler vardır. Perhan da büyük annesi ile beraber bir yaşam sürmekte olan bir çingenedir. Bir kıza aşıktır. Son derece de duygusal biridir. Öyle ki duygu yoğunluğu aracılığı ile nesneleri hareket ettirme yeteneğine sahiptir. Tabi onun bu yeteneğinden faydalanmak isteyecek farklı niyette insanlar da vardır çevresinde. Örneğin Ahmet bunlardan biridir. Perhan’ı kendisiyle birlikte şehre gelmeye ve yaşadığı yeri terketmeye ikna eder. Perhan bu yeni hayata yeterince para biriktirmek ve geri dönüp evlenebilmek için uyum sağlamaya çalışır. Bir yandan da bacağından ameliyat olmak için onlardan ayrılan kızkardeşini bulmayı ummaktadır.Yönetmen Emir Kusturica’ya uluslararası alanda tanınmasını sağlayan bu film, Cannes’da coşkuyla karşılanmıştır.

Ödüller      :

Cannes Film Festivali:Best Director


Avrupa / 22
Oyuncular
  • "duvaksız gelinlerin, babasız çocukların, hüzünlü şarkıların filmidir."
  • "kanımca en delikanlı karakterlerinin nine ve irfan olduğu dokunaklı film."




Facebook Yorumları
  • comment image

    her goran bregovic albümü gibi bunun da soundtrack albümünün türk popçularca adeta talan edildiği* son derece güzel film.

    perhan rolünü oynayan slovenyalı oyuncu intihar etmek suretiyle hayata veda etmiştir.


    (cosmic girl - 19 Ağustos 2002 14:16)

  • comment image

    hala şu filmi izlememiş olup yaşamına güle oynaya devam eden insanların olduğunu bilmek insanın gerçekten canını acıtıyor biliyor musunuz? iyi ki ben çekmemişim bu filmi diye düşündüğüm oluyor kimi zaman... abartılmış bir film diyen adamların ağzını burnunu kırmakla yetinmez boynunu da kırasım gelirdi herhalde. ya da emir kusturica babanın oğlu mu lan senin diye kendimi sakinleştirme şansını yitirirdim herhalde.

    neyin abartılmışı oğlum? en iyi yabancı film oscarını bile almadı lan bu şaheser?!? slumdog millionaire in en iyi film oscarını aldığı ortamda en iyi yabancı film oscarını bile almadı şu film. canınıza sıçayım lan, imdb ilk 250'de bile yok.

    yahu bazen sizin kadar vurdumduymaz olmak istemiyor değilim. bir destana sahit olmamak... kaybetmenin, kaybolmanın o dans sahnesindeki gibi tasvir edilmesinin ne olduğunu bilmemek, boş gözlerle izlemek... cehalet mutluluktur, değil mi?


    (sleeper - 18 Mart 2010 23:22)

  • comment image

    "kendimi bile kandırmaya başladığımdan beri kimseye inanmaz oldum"
    hayatın çarkları arasında ezilmemek için yemediği nane kalmayan perhan söylemiştir bunu. bi de iddia ediyorum bu filmi bi avrupalının, bir amerikanın ya da bir japonun vs. bizim anladığımızın 10da biri kadar bile anlayabildigini sanmam, adamlar filmden etkilenseler de anlamadan etkilenmislerdir.


    (indiegirl - 23 Aralık 2003 06:00)

  • comment image

    ciguli'nin bugün ölmesi üzerine indirip bir kez daha izlediğim ve aşağıda spoiler ibaresi içerisindeki sahnede koca adam halimle hüngür hüngür ağladığım filmdir.

    --- spoiler ---

    perhan oğluna ve kız kardeşine kavuşup saraybosna'ya trenle geri giderken bir istasyonda tren mola verir. perhan trenden inip ninesine hediye alacağını söyler. kız kardeşi bulaşık süngeri al der. oğlu da akordeonumu unutma der. perhan onlara iki adet altın bıraktığı zaman işkillenmeye başlarız. ulan gelmeyecek mi diye. eğer yetişemezsem sizi bir sonraki istasyonda yakalarım deyince gene içimi bir huzur kaplar. ben çok safım galiba, 4 yaşında küçücük oğlu bile bir şeylerin ters gittiğini anlamıştır. halasına - yani perhan'ın kız kardeşi danira'ya - moralim bozuk der. kızın cevabı saçmalama olur, yani yıllar sonra her şey yoluna girdi baksana, endişeleneceğine mutlu ol der. babasına seslenir çocuk. trenin kapısından baba sinirimi bozuyorsun der. gideceksin ve dönmeyeceksin. o yaştaki çocuğa kaygı duygusunu öğreten yaşanmışlıklar utansın, hayat utansın amına koyayım. o an gözlerim doldu zaten. orospu çocuğu hayat. diyorum içinden al çocuğunu da yanına, küçücük çocuk böyle endişeli bırakılır mı. kendi çocukluğumda yaşadığım korkular, annemin babamın trafik kazasında öleceğinden korkmam, onlar eve geç gelince teyzemin yanında kalırken korkudan uyuyamamam. bunlar geldi aklıma. resmen travma. ama almadı perhan çocuğu yanına. çakma al pacino seni. michael corleone'nin yandan yemişi. ve koşa koşa çıktı istasyondan. çocukken gece bilmediğim yollardan arabayla geçerken düşünmekten alıkoyamazdım kendimi, ya burda tekbaşıma kalsam. nasıl hayatta kalırım da nasıl aileme geri kavuşabilirim. babam ne yapar ne eder beni bulur diye telkinde bulunurdum kendime. her zaman benim yanımda olurlar ve beni korktuğum bir yerde bırakmazlar. bıraktılar ama. ikisinin de öğretmen maaşı geçinmeye yetmediği için ürkmez'e gittiler kemeraltı'ndan aldıkları malları yere tezgah açıp satmak için. ben nereden anlayayım bu fedakarlığı, sevmiyorsunuz beni, lütfen gitmeyin, beni dedemle babaannemle bırakmayın diye ağladım. salya sümük ağladım. ağlayarak kendimi öldürmeyi denedim. travma amına koyayım. ne kadar zor şey çocuk yetiştirmek. kendi çocuğuma böyle travmalar yaşatmaktan korktuğum için de belki korkuyorum çocuk sahibi olmaktan. ben ağlamayı kesmedim. iki gün boyunca susmadan ağlar mı bir çocuk, ağlıyormuş işte. sonra dedem dövdü beni. ben evden kaçtım. çıkıp buldular beni eve getirdiler. eve getirdiklerinde annem ve babamın geri döndüğünü gördüm. dünyanın en mutlu çocuğu bendim. kuzenimin akülü arabası olması sikimde değildi, benim annem ve babam yanımda olduktan sonra hiçbir şeyim olmasa da olurdu. sonra boşandılar ama yıllar sonra :( ağzına sıçayım perhan senin. istasyondan çıkarken anladım, çaktırmasa da ahmet ve roberto'yu öldürme yemininden vazgeçmediğini. ikisini de öldürüp bir an önce siktir olup gitsin diye bekledim. son ana kadar umudumu kaybetmedim. hiçbir şey umrumda değil, kız kardeşini de geçtim ama o 4 yaşındaki çocuğu haklı çıkarmayacaktın orospunun evladı. çocuğun korktuğu başına geldi işte. ölüsü döndü saraybosna'ya perhan'ın. piçlerin babalarıyla olan ilişkileri mezar taşı kadar soğuk, yeni dökülmüş kan kadar sıcaktır dedi hakan günday. işte o kanın sıcaklığı beni 28 yaşımda hala yakıyor be sözlük. gözlerim doluyor oğluna acı çektiren her babayı gördüğümde. sanılanın aksine ne çok piçler sever babalarını çünkü insanoğlu eksikliğini hissettiği şeye daha çok değer verir. neyse sustum artık, yerli dizi izleyen türk annesi gibi içselleştirdim meseleyi. ciguli'ye allah rahmet eylesin, derdim tanrı inancım olsa.
    ---
    spoiler ---


    (ge ji kai - 1 Kasım 2014 14:15)

  • comment image

    orjinal adı dom za vesanje olan 89 da dünya sinamasının kanımca en muteber ödülü olan altın palmiye ile taçlandırılmış(ya da palmiye ile ne yapılabiliniyorsa artık, gölgelendirilmiş, yapraklandırılmış, yağı çıkarılıp pürüzsüz tene sürülmüş de olabilir) gerçek bir başyapıt.

    mükemmel oyunculuğu, kurgusu, ve benzersiz anlatımının dışında sırf perhanın hindisinin müthiş duruşu, tavırları için bile izlenmesi zaruri bir eserdir.ayrıca filmi dikkatli dinleyenler orjinal soundtrackdeki "hassiktir" gibi günlük hayatta duymaya alışık ve de aşina olduğumuz küfürleri duyacak, karate filmi çıkışı yanımızdaki arkadaşımıza uçan tekme atmak , seks filmi çıkışı ağıza vermek, domaltmak gibi en doğal dürtülerini bu film çıkışında da dizginlemeden yaşayabileceklerdir.


    (otisabi - 14 Temmuz 2001 13:01)

  • comment image

    gelmiş geçmiş en "özel" filmlerden biri.

    seksensekiz yılı istanbul film festivaline katılan filmlerden biriydi. filmin başlama saatinde sahneye festival organizasyonundan bir hanım çıktı. filmi amerika dağıtıcısından ingilizce altyazı ile beklediklerini ancak oluşan problem nedeniyle gerçekleşmediğini, bunun üzerine doğrudan yugoslavyadan getirttiklerini söyledi. yugoslavyadan gelen filmi altyazı için tercüme ettirmeye çalıştıklarında hangi dil olduğunu anlayamadıklarını ve bir tesadüf eseri o sırada ortalıkta çalışmakta olan temizlikçi kadının, ki kendisi çingeneymiş, olayı çözerek filmin çingenece olduğunu anladığını söyledi. filmin tercümesi yapılamamış, dolayısı ile film altyazısız olarak gösterilecekti. özürler dilendi, isteyenlere para iadesi yapılacağı belirtildi.

    kimse salondan çıkmadı. tek kelime anlamadan (bazı küfürler hariç) film izlendi. filmin sonunda tüm salon bir kaç dakika boyunca ayakta alkışladı.


    (cartouche - 28 Eylül 2004 11:32)

  • comment image

    --- spoiler ---

    filmde perhan ın memelekete geri dönmesinden sonra hatunu hamile bulması sonucu gece kafayı iyice bulup orkestra ile beraber soylediği bir şarkı vardır. bu şarkı soundtrack de yoktur. kayıt edilmiş hali varmıdır bulamadım, sadece rumca versiyonuna ulaşabildim. şarkının orjinal ismi de belli değildir.
    müzikler, sahneler ve duygu patlaması...filmin en güzel yeri burasıdır.

    ---
    spoiler ---

    edit:

    şarkının orjinal halini çok çok önce buldum. sözlük sağolsun. bir yazar yardıma koştu. şarkı ismi ederlezi avela.


    (radio bemba - 30 Aralık 2004 19:47)

  • comment image

    insanın ne zaman ayrı ne zaman yarım olduğunu anlatan filmdir. sevdiklerinin kendisinden değil, öğrettiklerinden, öğütlerinden, onlara olan güveninden ayrıldığın gün yarımsındır. içkiler sarhoş etmemeye, vücutlar doyurmamaya başlayacak o zaman. o zaman hayalleri olmayan bir çingenenin zamanı başlayacak senin için.

    --- spoiler ---
    aynı temizliğiyle büyükannesine sarılamadıktan , azranın elini aynı güvenle tutamadıktan sonra perhan hayatta kalmamalıydı zaten.
    ---
    spoiler ---
    edit : ne içlenmişim be peeehhh..


    (avukatacam - 9 Ocak 2006 02:02)

Yorum Kaynak Link : dom za vesanje