Süre                : 1 Saat 33 dakika
Çıkış Tarihi     : 01 Ocak 1977 Cumartesi, Yapım Yılı : 1977
Türü                : Komedi
Ülke                : Türkiye
Yapımcı          :  Erman Film
Yönetmen       : Zeki Alasya (IMDB)
Senarist          : Umur Bugay (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Zeki Alasya (IMDB), Metin Akpinar (IMDB), Gölgen Bengü (IMDB), Abdi Algül (IMDB), Aysen Atav (IMDB), Ihsan Bayraktar (IMDB), Turgut Borali (IMDB), Timuçin Caymaz (IMDB), Arap Celal (IMDB), Sait Ergenç (IMDB), Sami Hazinses (IMDB), Kemal Iskender (IMDB), Kenan Karagöz (IMDB), Erol Keskin (IMDB), Sacide Keskin (IMDB), Hakki Kivanç (IMDB), Can Kolukisa (IMDB), Cevat Kurtulus (IMDB), Hüseyin Kutman (IMDB), Perran Kutman (IMDB), Selim Nasit (IMDB), Tuncer Necmioglu (IMDB), Atilla Pakdemir (IMDB), Riza Pekkutsal (IMDB), Ibrahim Sabuncu (IMDB), Baki Tamer (IMDB), Türker Tekin (IMDB), Nubar Terziyan (IMDB), Muadelet Tibet (IMDB), Çetin Tolbas (IMDB), Ibrahim Ugurlu (IMDB), Selcuk Uluergüven (IMDB), Ihsan Yüce (IMDB), Feridun Çölgeçen (IMDB), Zafer Önen (IMDB), Gazanfer Özcan (IMDB), Nermin Özses (IMDB)

Aslan Bacanak ' Filminin Konusu :
Aslan Bacanak is a movie starring Zeki Alasya, Metin Akpinar, and Gölgen Bengü. A new jitney driver comes to neighborhood and competes with another jitney driver (also a respected bully) for his sister's hand in marriage.


  • "m.a: bekar mısın sen?z.a: evet abim.a: evlen, bu zamanda bekar yaşanmaz... serseriliğin sonu yoknot: metin akpınar'ın kendisi de bekardır bu arada."
  • "bu filmdeki tombalacı karakterinin metin akpınardan dayak yedikten sonra avustralyaya kaçması insanın yarılmasına sebep olur."
  • "aralarinda asla bacanak ili$kisi bulunmayan iki zatin ba$indan gecenlerin anlatildigi film. alla$kina, birinin kizkarde$iyle evlenen adam, o kişiye bacanak olur mu? filmin adi niye bu?*"




Facebook Yorumları
  • comment image

    insanı gülme krizlerine gark ettiren bir film.

    --- spoiler ---

    filmdeki en güzel bölümlerden biri zeki alasya'nın kahvenin önündeki sandalyelere bodoslama dalmasıyla başlar. ( ha bu arada önce metin akpınar'ın minübüsüne çamur sıçratır)
    sandalyelere daldıktan sonra araban inerler ve zeki alasya'nın muavini "şu hale bak be; yol ortasına sandalye koymuşlar" der.
    kahveye girerler..
    z : ne hıyarlar münibüsçü oldu be, sokağın ortasına bırakmış eşşoleşşek minübüsü, babasının malı sanki sokak !
    metin akpınar, sinirlenmemeye niyetlidir. fakat su kaynamaya başlar .
    z'nin muavini : minibüste minübüs olsa, dökülüyo bee
    m'yi traş eden berber : amman abicim! (m.ye sakin ol telkinleri)
    z: önüne gelen kereste münübüs alıyo..
    (m traş havlusunu fırlatır, hala sakin sayılır. bunu farkeden kahveci m.nin kahvesini gönderir. fakat z. m'nin olan kahveyi "amaaan kısmetimiz ayağımıza geldi" diyerek alır. bunun üzerine m. allaaaah ! diye ayağa kalkar ve etraftakiler aman abi diyerek onu yerine oturtmaya çalışırlar. m. bugün sinirlenmiycem diyerek, sandalyeye oturur ve sandalye kırılır.
    kahveci çırağı : kusura bakma abi sandalye çürükmüş.
    z : (güler) sandalye çürükmüş ama arkadaşta ayı gibi maşallah
    kahveci olayların varacağı yeri bildiğinden, z yi kahveden dışarı çıkarmaya çalışır.
    z: ooo öyle dayılık etmek yok. en kralınız gelsin bee der !

    m. z'nin sırtına sandalye fırlatır ve olaylar gelişir.

    ---
    spoiler ---


    (boyleseyolmaz - 22 Ekim 2008 20:18)

  • comment image

    halim'in kızkardeşi ile oturduğu ev, boyacıköy sırtlarında yaşlı ve fakir bir rum çiftin (hrisantos-evangeliya kazoko) iki katlı ahşap eviydi. filmde de çeşitli sahnelerde görülen çift 90 lı yıllarda birkaç yıl ara ile hayatlarını kaybetti.

    (bkz: gereksiz ayrıntı vermek)


    (odhner - 12 Nisan 2009 21:14)

  • comment image

    metin akpınar'ın filmdeki minibüsçü ağır abi rolü on numaradır. o kadar iyi oynamıştır ki, ara ara sakız çiğnerken halim abi aklıma geliyor..
    ayrıca kahvede selimin* kafasına masayı fırlatması, sonra hızını alamayıp tombalacıyla beraber ikisini birden camdan dışarı yollaması unutulmazdır.

    --- spoiler ---

    hastane çıkışında...

    muavin: bir haftada iyi toparladın abi kendini .
    selim: evet... her tarafım ağrıyo hala.
    m: ama herifi iyice dövdün be abi.
    s: hadi be kes..
    m: sen de camdan çıktın ama olsun be.
    s: halim bizi caman fırlattı demi?
    m: hatırlamıyo musun abi?
    s: hatırlamaıyorum.. tombalacı noldu?
    m: avustralyaya gitti abi.

    ---
    spoiler ---


    (bormaz - 30 Kasım 2009 16:17)

  • comment image

    film değil belgeseldir..

    70'li yıllarda hala hayatımızın parçası olan ahşap istanbul evlerini, mahalleliyi ve ilişkilerini, bakkalarını, berberlerini, kahvehanelerini, o dönemki abilerin ve ablaların kıyafetlerini, yaşam biçimlerini, arabalarını, taksilerini, minibüslerini görmek, anlamak ve ağlamak isterseniz açın izlerin derim..


    (genc werther - 6 Ocak 2010 15:54)

  • comment image

    bu filmde cok ilginc insanlar arasi iliskiler vardir. fakat benim deginmek istedigim, kahvehanedeki yasli amca ile metin akpinar (halim) arasindaki iliskidir.
    yasli amca metin akpinari bir takim tutar gibi tutmaktadir. onu desteklemekte sevmektedir. hatta metinin dayak yedigine dair bir dedikodu basgosterdiginde ilk olarak o "oyle sey olmaz, halim bu adamdan dayak yiyecek kisi degildir" gibisinden bir aciklama yapmistir. gizli bir escinsel bunyenin sinyalleri verilirken ote yanda, kasimpasa canavarinin ortaya cikmasiyla bu ikilinin arasi acilir. metin "kedidir kedi" derken, yasli amca sinirlenir "kedi olur mu hic" der, metinle aralari acilir birazcik. cunku kasimpasa canavari yasli amcanin karisina saldirmistir ve yasli amca karisi soz konusu oldugunda bir aslan kesilmektedir. burada filme ismini veren aslan da iste bu yasli amcadir.
    bu filmi bir de zeki ve metin arasindaki iliski cevresinde degil de, metin ve yasli amca arasinda iliski cercevesinde incelemekte fayda vardir.
    ayrica diger bir ilginc iliskiler zinciri filmdeki berberler arasindadir ki tahminimce filmdeki bacanaklar iste bu iki berberdir, malum zeki ve metin bacanak degildirler.
    unutulmamalidir ki bu film yesilcamdan cikan filmler arasinda lynchsel sinematografiye en yakin durandir.

    annem bana kiz bul evlen dedi'ye tesekkurlerimle...


    (sedriss - 6 Nisan 2004 18:16)

  • comment image

    an itibariyle show tv'de yayınlanmaktadır. bu filmi çocukken vhs'ye kaydedip tekrar tekrar izlerdim, belki defalarca izlemişimdir. aradan çok zaman geçti, televizyonda görünce önce bir sevindirik oldum, sonra içime bir buhran çöktü. filmi izlerken kafam bambaşka yerlere gitti, galiba kulaksız civarında çekilmiş film ya da kasımpaşa tarafları, emin değilim bir sahnesinde kulaksız durağı vardı yanlış hatırlamıyorsam (zeki alasya'nın çöp tenekesi içine saklanıp metin akpınar'ın yani halim'in kız kardeşine yazıldığı sahne)

    ben çok yaşlı biri değilim fakat zamanın dönüm noktası, toplumun yozlaşmasına denk gelen bir nesilden olduğum için bir şekilde kendimi 100 senelik bir uykudan uyanmış gibi hissediyorum, bu kuruntu da olabilir. bu filmde yaşama dair güzel olan çok ayrıntı var (aynı ayrıntı zenginliği eşkıya filminde de var bence)

    nasıl diyeyim, şehir yaşamının ve insanların dünya algısının şimdiki ve takriben 30 sene öncesine denk gelen farkından bahsediyorum. ardı ardına yaşanan baskıcı yöneticiler, 80 ihtilali, akabinde hayali ihracatlarla zengin olan bir kaymak tabaka ve onlara biat eden yalakalar, sonrasında gelen çiller dönemi, ardından televizyonların insanların beynini yıkadığı ve esir aldığı ve doğrudan dünya görüşünü yerle bir ettiği bir on sene, adım adım sobalı evlerin içine mutluluğu sıkıştırabilen ve birbirlerine tutunarak yaşayan insanların ülkesinden, lükse ve güce tapan ya da biat edenlerin ülkesine dönüşen bir türkiye. sadece bizim ülkemiz için geçerli olan bir dönüşümden de sözetmiyorum, topyekün tüm dünyada olup biten bir değer buharlaşmasından, anlam yitiminden bahsediyorum.

    dünya, olağan haliyle insanın sindirebileceğinden daha hızlı bir şekilde dönmeye başladı ve bunun altında yatan, güçlü olana duyulan arzu, ve hırstan ileri gelen biat etme. yüreğin hasta fakat işler, manyak bir akıl tarafından ezildiği, tarumar edildiği bir fotoraf geliyor aklıma. bu bir yenilgi, ve belki geçmişten bir kaç fotorafı gördüğümde sürekli gözümün önüne gelen bu yenilginin travmasıdır burada birkaç cümle içinde tarif etmeye çalıştığım.


    (bozdoganli - 13 Nisan 2014 17:39)

  • comment image

    bu filmde bir sahne var. ufacık belki 2, 3 saniye. hani şu sırtında su dolu kapları taşıyan eşeğin gösterdildiği sahne. metin akpınar'ın zeki alasya'yı eşek sudan gelinceye kadar dövdüğü sahnenin hemen ardından gösterilir. güzel bir ayrıntıdır yani bu eşeğin sudan gelmesi.


    (am bi valans darvinoglu - 26 Haziran 2014 13:46)

Yorum Kaynak Link : aslan bacanak