müthiş bir sevişme sahnesi barındıran film.
naif.
kaderciliğinize kırılganlığınıza görsel ipuçları sağlayan film.. ölüm, doğum, aşk üstüne hayat kadar ağır hayat kadar sıkıcı hayat kadar karanlık bir film..
gerçek... aşk kadar, ölüm kadar, doğum kadar ve istesek göğü aşağı çekebileceğimiz iplerimiz kadar gerçek... öylesine gerçekdışı üstelik..
zaman kadar gerçek zaman kadar gerçekdışı bir film...
ağlatan bir film..
tekrar tekrar geri döndüğüm bir film imgelerimde sözcüklerimde öykülerimde... unutulmayan bir film.. "klişe" ha.. evet hayat kadar aşk kadar ölüm kadar klişe...
gerçek kadar klişe.. ve sıradan.. ve güzel..
güzel hepsi bu.. yalın bir güzellikte.. karanlık gibi.

(pati - 24 Mayıs 2007 23:54)

"if you're not bound by love, you're tied with hate."

(gaye topbas - 12 Haziran 2012 01:15)

bu sene ifistanbul 'da fantastik filmler bölümünde gösterilecek, kuklalar kullanılarak çekilmiş danimarka yapımı film.
“eğer bir kukla olsaydım, dünyanın nasıl görüneceğini merak etmeye başladım ve düşmanından kaçan bir kuklanın eskizini çizdim. onbinlerce ip üzerine doğru gelirken, kukla bir ağacın tepesinde oturuyor. fikrin çok kuvvetli olduğunu hissettim. ta gökyüzüne – hepimizin bağlı ve bağımlı olduğu yere- kadar uzanan iplere bağlı kuklaların yaşadığı bir evren fikri.” demiş filmin yönetmeni.

(flu in chains - 3 Şubat 2005 23:49)

izlemiş olduğum en iyi filmlerden bir tanesi.
içinde aşktan, yüzleşmeye, ihanet-hainlik-ten, kardeşliğe, sevgiden, savaşa ve aileye her şeyi bulabileceğiniz muhteşem bir film. sulugöz bir izleyici olarak çok ağlamış olsam da hayatımda gitmiş olduğuma en çok sevindiğim filmlerden biri..hala sahneleri gözlerimin önünde... "ipler" sizi de kendine bağlıyor...

--- spoiler ---
bebeğin mavi büyülü iplerle hayata bağlanması, doğuma ve hayata... kardeşlerin birbirlerine cennette bağlı oldukları müzikle söylenenler ve arp sesi, eksik olan kardeşime... aşık olunca iplerin titremesinin gösterildiği o öpüşme ve sevişme sahnesinin verdiği his, aşka... birinin iplerinin bittiği yerde diğerinin iplerinin başladığının anlatıldığı aşk sahnesi, bütün bir inanca bağlayan bir film...
"aşkla birine bağlanmayan nefretle düğümlenir." gibilerinden de bir söz vardı içinde...
asıl düşmanın kim olduğu, digeri fikri, tarih, yenilgi, mücadele...kapı, yağmur, savaşla yüzleşirken donmuş iplerin gözyaşları gibi, cam kırıkları gibi düşüşü -ki en güzel sahneydi-, savaşta yanan iplerin görüntüsü ve sevişirken karışan ipler bulutların oralara kadar bir yerlerde... bir de o ilmek ilmek ayrılan ipi prensesin, kardeşinin kollarında... -işte zaten orada da ağladım çok feci-
öldüğümüzde özgürsek o uçamayan kuş gibi... kocaman bir denizin ortasında...
kader iplerse.. ve kuklalarsak hepimiz... o büyülü mavi incecik kırılgan iplerle bağlandığımız hayat sonradan baş ipimizi kesmeden de olsa bizi eksik kılıyorsa.. yine de özgürlük mümkün...
--- spoiler ---

özetle muhteşem bir film olmuş. fikre de görüntülere de helal olsun... tekrar tekrar izlenecek, ne kadar kukla olduğumuzu ve her yerin ne kadar da gökyüzü olduğunu belki de çok uzun zaman daha düşündürtecek, benim için anlatacak kelime bulamadığım kadar güzel bir film.-bu anlatamayan halim-

(pati - 19 Şubat 2005 17:01)

iddia edilenin tersine, çizgi filmle ya da gerçek oyuncularla çekilebilecek klasik bir senaryonun kuklalı versiyonu olarak değerlendirilemeyecek film. kuklaların yaşamı, doğumu, içinde bulundukları dünyanın kısıtlamaları ve değişikliklerine sonuna kadar girmiş ve bambaşka bir hikaye oluşturmuştur. bu bambaşka dünyada anlatılan hikaye çok değişik, daha önce hiç işlenmemiş bir konu olmasa da` :bence` içinde bulunduğu ortam sayesinde benzerlerinden yeterince ayrılmıştır.

ayrıca sırtüstü yüzen, kılıçla birbirine dalan, sarılıp öpüşen kuklaların arkasında yatan yetenek ile hayrete düşüp kukla ustasına saygı duymak için bile görmeye değer.

(dae - 22 Şubat 2005 10:58)

dilenirse israil ile filistin arasındaki savaş gibi okunabielcek, dilenirse binlerce yıllık mistik okumalara kapı açacak, dilenirse düz bir savaş filmi gibi keyifle izlenebilecek muazzam film.

(insidious - 22 Şubat 2005 12:47)

kader dedikleri şey bu filmde ki gibi birşey olsa gerek. ana göre hareket ettirilen ipler sayesinde bir yönlendirilme. kopabilir, kısaltabilir ve tercihen kesilebilir.
aşk dediğimiz şey de semaya doğru bir düğümlenme.
evet film aslında bu demek oldu benim için.

(enip iqi - 27 Şubat 2005 01:29)

'non-text' dosyalardaki okunabilir karakter dizilerini gormek icin kullanilan bir gnu programi.

(teg - 2 Mart 2005 09:17)

her türlü okumaya açık bir başyapıt!
ilk uzun metrajlı kukla filmi!
başarılı dublaj ve enfes müzikler!
yüzeyi az biraz kazıdığınızda size merhaba diyiveren alt metin!
savaşı,aşkı,ihaneti,ümidi bu derece içten anlatan bir film az bulunur!

ne yapın edin ve bu festival filmi vizyona uğramışken kaçırmayın..

(l goshin - 5 Mart 2005 19:51)

ve her seye ragmen sırf "animasyon" oldugu icin 6-12 yas grubu veletlerin salonu doldurdugu, o da yetmezmis gibi filmin yavas temposundan sıkılarak cıvıtıp sinir bozdugu film. animasyon'un cocuk filmi demek olmadığını, sadece bir yapım türü olduğunu tekrar hatırlatmak istiyorum buradan

(mayapan - 9 Nisan 2005 16:57)