yann tiersen'in adamın ağzına sıçan parçası.

(bkz: durduk yere adamın amına koyan şarkılar)

(amethyst - 24 Temmuz 2009 12:31)

evrende kendini tekrarlayan cook olayı, kırılamayan döngüleri, verilen esleri icra eden sayın tiersen'ın kulagından girip agzından ya da kalbinden cıkanlarının muhteşem bileşkesidir. . keder de var neşe de. hayat gibi bi şarkı.

(biskuvi - 10 Eylül 2009 23:47)

orphan' da isabelle fuhrman' in canlandırdığı minicik tatlıcık karakter.

(deer therapist - 14 Eylül 2009 14:13)

nefret ettiğim duyduğumda mna k...n zillisi diye zikrettiğim bir isim

(bkz: orphan)

(chaud - 15 Kasım 2009 01:32)

sözlüklerde araştımra yaptığımda ^* "old testament" şeklinde karşılığına ulaştığım sözcük. yanılmıyorsam "eski ahit" gibir türkçe karşılığı olması gerekiyor. leziz bir yann tiersen parçasıdır aynı zamanda.

edit: aynı zamanda pers kralı ahasuerus' un yahudi kökenli kraliçesinin adı.^*

(passetto - 12 Temmuz 2010 18:00)

genelde amerikan sinemasında evdeki hizmetçilerin adı olarak karşımıza çıkar bu. ya da ben bir iki filmde gördüm abartıyorum.

- buyrun efendim viskiniz
- teşekkürler esther

(saladze - 28 Aralık 2013 08:37)

bir zamanlar, 80'li yıllarda türkiye'de milletçe izlediğimiz (bkz: zenginler de ağlar) dizisinin kötü kadın karakteri.

luis alberto ile marianna'yı ayırmaya çalışıyordu kötü kadın esther. başarılı olmuştu da zaten. ahh esther adını başlıkta görünce ürperiyorum. çocukluğumun travmalarındansın. bir de (bkz: clementine) vardı ama o başka birşey neyse.
ne yaptılar bizim kuşağa ya!

(gulbesekericoksevdimde - 28 Aralık 2013 08:45)

turkce'de ester olarak bilinen isim, kralice ester'in hikayesi ayni addaki eski anlasma kitabinda anlatilir.

(theoden - 18 Ekim 2004 17:24)

bir haftadır hayatımın fon müziği. sabah uyanır uyanmaz açıyorum, yatarken de saatini kuruyorum ki bir süre daha arkada çalsın, ben uyurken.

çünkü o çalarken başlayan hayatlar, biten hayatlar, başlamadan biten hayatlar, yazlıkta gece dışarıdan gelen okey taşı sesleri, sabah çay karıştırma sesine uyanılan pazarlar, eve yürüyene kadar ucundan ısırılmış taze ekmek, tatillerin ilk günleri, son günleri, toplanan bavullar ve açılan bavullar, yeşil yumurta^*, pikniğe gidince örtü serilirken duyulan his, diz yarasından kabuk sorma ne ararsan var.

ama tüm bunları yaparken bir taraftan etinizden et koparmıyor da değil.
olsun. benim bunu bi 3 milyon kere daha dinlemem gerek. hoşçakalın.

(venusteki limon agaci - 27 Nisan 2018 13:16)

handel'in hwv 50 numaralı genellikle ilk ingiliz oratoryosu olarak kabul edilen 3 perdelik eseri.

https://www.youtube.com/watch?v=y88m9d9z8ra

(medsarpent - 15 Şubat 2019 10:01)