Süre                : 1 Saat 34 dakika
Çıkış Tarihi     : 11 Ekim 2018 Perşembe, Yapım Yılı : 2018
Türü                : Drama,Heyecanlı
Taglar             : ensest,Yarım kardeş yarım kardeş ensest,tren yolculuğu,incestuous attraction,genetic sexual attraction
Ülke                : İspanya,Kolombia
Yapımcı          :  Antonello Novellino , Carmelita Films , Ciudad Lunar Producciones
Yönetmen       : Pedro Aguilera (IMDB)
Senarist          : Pedro Aguilera (IMDB),Juan Carlos Sampedro (IMDB)
Oyuncular      : Ivana Baquero (IMDB)(ekşi), Julio Perillán (IMDB), Lucía Guerrero (IMDB), Nicolás Coronado (IMDB), Elisabet Gelabert (IMDB), Andreas Muñoz (IMDB), Christopher Downs (IMDB), Susana Gil (IMDB), Juan Pablo Shuk (IMDB), Claudia García (IMDB), John Hopewell (IMDB), Mairen Muñoz (IMDB), Mirielis Cejas Gonzales (IMDB), Tomás Baleztena (IMDB), Isabel Moiño (IMDB), Natalia Bilbao (IMDB), Chechu Rojo (IMDB)

Demonios tus ojos (~ Sister of Mine) ' Filminin Konusu :
Demonios tus ojos is a movie starring Ivana Baquero, Julio Perillán, and Lucía Guerrero. Oliver, a film director, discovers on an erotic website that the protagonist of one of the videos is his younger half-sister Aurora. In the...


Oyuncular
  • "baş karakterlerin aslında kendi içlerinde hapiste oldukları leziz film. belki lütfen.söyle ona...hiç olmazsa bir kez konuşsun benimle belki"
  • "gomez'in futbol aşkına hayran kaldım. adama bak deplasman bile kaçırmıyor. tribün çocuğu belli."
  • "filmin basinda yari uykulu oylesine karalanan temo kelimesi filmin sonunda a harfinin eklenmesiyle te amo ya donusur..ve film boyunca a harfini yazamayan bi daktilo vardir.."
  • "başrolde ali ihsan varol'un oynadığı filmdir."




Facebook Yorumları
  • comment image

    kült olmaya aday nefis bir juan josé campanella filmi. sinema-tarih buluşmasının ilk gününde izleme şansı bulduk.
    fonda arjantin cuntası, önde bir adliye görevlisi. 30 sene önce işlenen bir tecavüz ve cinayet olayının üzerine gidiyor. gerek teknik,gerek anlatım, gerekse anlatılan açısından bazı anlarda soluk kesen bir film. bolca varoluşçu sorgulamalara da imza atıyor,sıkmadan daraltmadan.


    (mathieu delarue - 14 Aralık 2009 09:51)

  • comment image

    film başından itibaren farklı noktalardan, anlık ve sıklığı artan pikler halinde içinizi burkuyor* ve bittikten sonra bu krampların yorgunluğu kalıyor geriye ve bir de damak tadı.

    uzun bi süre yalnızca bu filmi övmeyi planlıyorum.

    yalvarıyorum izleyin lan..


    (birak su dilenciyi - 6 Şubat 2010 16:56)

  • comment image

    buenos aires'in 1999 ve 1974 yılına tanık olunan; 127 dakikalık şölen. "peki aradaki 25 yıla ne oldu?" dememek için sadece izlemek yeterli.
    gözlerin, sözlerin üstüne çıktığı hatta tavan yaptığı bir gerçek ama diyaloglar da yadsınamaz. irene, pablo ve benjamin'in ofis diyalogları harika, pablo'nun telefon diyaloglarını da es geçmemek lazım. oyunculuklar yerli yerinde. ajitasyonun olmadığı nadir filmlerden diyebiliriz kıssadan hisse.

    --- spoiler ---

    irene, siyah elbisesiyle "günaydın" diyerek iş yerine girer:
    pablo: hanımefendi bugün bir aziz mi öldü?
    irene: niçin?
    pablo: çünkü siyahlar içinde bir melek görüyorum.
    irene: ah, hayır. biz meleklerin 2 kilo daha zayıf görünebilmek için uyguladığı bir taktik.

    ---
    spoiler ---


    (euphrates - 8 Şubat 2010 00:54)

  • comment image

    mükemmel bir film. şaheserden bir diyalog aktarmak boynumun borcudur. aktarıp borcumu ödüyorum:

    --- spoiler ---

    esposito: üç saattir o gelince (irene) güzel bir şey söylemek için bekliyorum ama o gelince olmuyor. sen nasıl yapabiliyorsun?
    sandoval: çünkü ben aşık değilim.

    ---
    spoiler ---
    son tahlilde mutlak surette herkesin izlemesi gereken bir film diyerek noktayı koyuyorum. izleyiniz, izlettiriniz.


    (ligtvdekosedekiokeytusu - 3 Nisan 2010 03:52)

  • comment image

    --- spoiler ---
    filmin basinda yari uykulu oylesine karalanan temo kelimesi filmin sonunda a harfinin eklenmesiyle te amo ya donusur..ve film boyunca a harfini yazamayan bi daktilo vardir..

    ---
    spoiler ---


    (runtime error - 24 Nisan 2010 01:42)

  • comment image

    bir film ancak el secreto de sus ojos kadar ismi ile müsemma olabilir zannediyorum, baştan sona özenli, baştan sona etkileyici, inanılmaz güzel bir film. aynı filmde hem bir aşk öyküsünü derinlerine inerek anlatıyor, hem de bir cinayet-intikam hikayesi, ve ikisi de yavan kalmıyor, karışık bir yiyecekten sonra her tadın ayrı ayrı, aynı canlılıkla damakta kalması gibi.

    sonu en başından beri beklediğim gibiydi, ama olay örgüsü sayesinde son 20 dakikasını kalbim ağzımda izledim, çok çok iyi bir film çok.

    --- spoiler ---

    * tecavüzü romantize eden, bir şehvet-tutku olayı zanneden, ya da erkeğin kadının üzerindeki baştan çıkarıcı gücü, iki tarafın da zevk aldığı bir olay olarak algılayan herkes, her beyinsiz, her ergen, her hayal aleminde yaşayan erkek/kadın filmin başındaki birkaç saniyelik tecavüz sahnesini izlesin istiyorum. hayır sonunda "lütfen benimle konuşsun" diyen tecavüzcü katile hiç acımadım, o'na adalet sağlanmadığı için kendi adaletini kendi sağlamak uğruna yeni bir hayat kuramayan morales'e acıdım en çok.

    * katilin zavallı liliana'ya bakışları, irene'nin benjamin'e her baktığında "beni sevdiğini söyle" diyen bakışları, benjamin'in irene'nin nişan fotoğraflarında önleyemediği, hep aynı kadına bakan gözleri, irene'in sapığı yakalamasına yardım eden, bir sapığın asla tedavi edilemeyeceğini ve insanların arasında yaşadığı sürece varlığındaki iğrençliklere her an devam edeceğini çok iyi anlatan dekolteye yönelik bakışlar, ve sapığın 25 yıl sonra medet umduğu ilk kişinin yakalanmasına sebep olan adam olduğunu anladığı anki, ilk ve son umudunun yok olması bakışı. filmde herkes asıl söyleyeceğini bakışlarıyla anlatıyor, ama bizim sinemamızda olduğu gibi 45 dakika masada oturup mel mel bakan adamı/kadını izletmenin gerçekçilik olduğu yanılgısına hiç kapılmıyor.

    * aşk beklemiyor sevgili nazan öncel'in dediği gibi, beklememeli, beklerken arada geçen tüm zaman kocaman bir hiçlikle eşit oluyor çünkü, ne kendini yetersiz görmek, ne başka bir hayatta belki birlikte oluruz hayaliyle kendini avutmak, ne de başkalarının kıyaslamaları, hiçbiri irene ve benjamin'in artık ikisi de yakın gözlüğü takarken ancak aşklarına başlayabilmelerinin kaybına bahane olmuyor, aşk hakkındaki korkularımız o kadar yersiz ki, bir harfle bile düzelebilecek şeyler, ve 25 yıl boyunca korkan adamın nihayet o harfi eklemesi, irene ve benjamin için yepyeni bir dünya yaratıyor, o güne kadar yaşadıkları çorak ve manasız dünyadan çok farklı, asıl yaşanması gereken dünyayı.

    * benjamin salonda konsolun önünde dururken aniden "esposito sen misin?" diye soran adamlar yüzünden "oha adam şizofren mi acaba, tü allah kahretsin bu filmi" demişliğim var, meğerse çok başkaymış, uyurken öldürüldüğünü temenni ettiği tek dostunun ölümünü sorgulamaktan hiç vazgeçmemiş, of of..

    * irene harika bir karakterdi, gençken ayrı, yaşlandığında ayrı güzel ve karizmatikti, bir bu kızın kızdığında karşısındakine embesil deyişine hayran kaldım, bir de benjamin'in ödü patladığında attığı "ayy" nidasına. karakterlerin kendilerine özgü huyları/tepkileri çok iyi verilmişti.

    * yıllardır morales'ten başka insan sıfatı görmemiş gomez'in benjamin'i gördüğü ilk anda yardım için ona hamle etmek yerine korkuyla gardiyanına doğru "beni koru" dercesine yaklaşıp parmaklıklara asılması inanılmaz etkileyici bir detaydı, en iyi sahnelerden biriydi kesinlikle.

    * liliana'nın kocasının yaptığı tam da beklediğim gibiydi, 6 aylık karısı tecavüz edilerek, bedeni lime lime edilerek öldürülen bir adamın 4 kurşunla o böceği tüm dertlerinden kurtarması sevgi açısından hiç gerçekçi olmazdı, adam kadını o kadar sevdi ki kendi hayatını sıkı sıkı örtülmüş perdeler ardında yaşamaya katlanıp o'na bunu yapana "boşa yaşadığını" 25 sene boyunca kanıtladı, "ama tecavüzcü de insan yane, insan hakları, 2 ay ilaç verip sokağa salmalıyız bencea" diyen işkembeden hümanistlere inat tecavüzcünün değil insanlar içinde yaşamaya, tek kelime edilmeye dahi layık olmayan bir yaratık olduğunu kendini de müebbete almak pahasına ispatladı. sadece çocuklara değil, herhangi bir canlıya bunu yapan her kimse aynı cezayı adaletin vatandaşa bırakmadan vermesini diliyorum.

    * makyaj kötüydü, kusuru da bu olsun. böyle incelikli bir prodüksiyon olmasa toptan alıp ucuza getirmişler diyeceğim ama, yaşlanan erkeklerin yüzünde birbirinin aynı tonda yapay kırışıklık maskeleri vardı, herhalde arjantinliler bizden değişik kırışıyor önce üstten üstten incecik. ama irene hep güzeldi hep.

    * stadyum sahnesinin çekimine, ama en çok benjamin ve pablo'nun, belli ki futbolla alakaları olmayan iki insanın binlerce zıvanadan çıkmış coşmuş insanın arasında sap gibi beklemelerine güldüm de güldüm.

    ---
    spoiler ---

    ricardo darin'de tam rakı içip efkarlanacak adam tipi var, adamın yüzüne bakınca tanju okan şarkıları dönüyor beyninizde, çok şahane bir adam kendisi her haliyle fakat yaptığı espri irene tarafından sevgilisi olduğu ima edilerek karşılanınca "ben sizin vaktinizi almayım o zaman" dediği sahnede, kendi zirvesine çıktı bence. o kadar içime dokundu ki adamcağızın hali.

    erteleyen herkesin mutlaka izlemesi gereken bir film. korkunuz, gururunuz, adı her ne ise sizi tutan şeyler hayatınızın anlamı olmadan geçireceğiniz 25 seneye değer mi? ı-ıh..


    (isolde - 1 Haziran 2010 14:02)

  • comment image

    bu hayatta herkesin kırıklıkları var. benimki de içinde futbol geçiyorsa gerçekte o maçın ne olduğu.
    mesela aaahh belinda filminde macit'in komşusuna nasıl geçirdik dediği maç 1986 yılında oynanan ve 1-1 berabere biten galatasaray-beşiktaş maçıydı. ne bileyim, güneş doğarken filminde kadir inanır'ın kerhaneden aldığı hülya avşar'ı götürdüğü maçı konyaspor 83. dakikada attığı golle 1-0 kazanmış.
    işte bu filmde de benjamin esposito ve adamım sandoval'ın racing club deplasman tribününde isidoro'yu aradıkları maçı gerçekte huracan 3-2 kazanmış. sezonu da river plate şampiyon olarak tamamlamış.
    benim de gelecek nesillere bırabileceğim miras bu. yapacak bir şey yok.


    (ich - 7 Ocak 2014 10:48)

Yorum Kaynak Link : el secreto de sus ojos