cok gerizekali asistanlari da bunyesinde bulunduran kurummus..

sinavdan 30 dakka once kornish'in evi:

evet, sinav hangi salondaymis bakalim : audimax.. hmm gereken belgeler neler : please bring a valid id card (passport or similar id cards).
.
.
.
.
sinavin ortasinda kimlik kontrolu:

asistan : lutfen pasaportunuzu gosterin
kornish: honk! buyrun size kimlik. hem de ingilizcesi de yaziyor yaninda (driver's licence^*)

asistan : bu pasaport degil, bana pasaport lazim.
kornish: efendim buyrun size kimlik,websayfanizda kimlik getirin diyor , pasaport diye ozellikle belirtmekten ziyade sadece gecerli kimlik yaziyor ve ornek olarak pasaport ve digerleri diyor.

asistan : ben bu belgeyi tanimiyorum, o nedenle bu belge gecersiz
kornish: sen kimsin de koskoca turkiye cumhuriyetinin onayladigi, uzerine muhrunu vurdugu belgeyi tanimiyorsun? resim istiyorsan resim var, imza istiyorsan imza var, buyrun soguk damga da var sen kimsin de tanimazsin?
asistan: pasaport istiyorum ben!
kornish : (bu noktada sesini yukseltir)
bak kardesim, bunu alman polisi taniyor, alman hukumeti taniyor, gecen cevirme yaptilar gene bunu gosterdim, sen kendi basina nasil boyle bir davranista bulunabilirsin? sen kimsin?

asistan : bak bagirma , sinavdayiz.
kornish: (icinden : ulan neyse...) tamam..
asistan: sinavdan sonra ogleden sonra su odaya pasaportunu getir .
kornish: calisiyorum ogleden sonra, iste olacagimdan gelemem.
asistan: o zmn problemimiz var. sen sinavda gozukmezsin gelmezsen.
kornish : bak canim, bak kardesim, yazmissin websayfana kocaman diger belgeler de olur diye, niye simdi puruz cikartiyorsun? niye senin websayfandaki hatanin cezasini ben cekiyorum? bak ben su sinav salonunun bir blok yaninda oturuyorum, sinavdan sonra 3 dakika bekle, getireyim.
asistan : peki

kornish o sacmasapan olaydan sonra sinavina geri doner
.
.
.
.
sinav biter
.

kornish:(asistana dogru segirterek) ya bir sey soracaktim, sen saka mi yapiyordun yoksa gercekten istiyor musun pasaportumu?
asistan : ne sakasi , tabii ki istiyorum , yoksa sinava girmedi gozukeceksin
kornish: ya niye senin yaptigin hatanin cezasini ben cekiyorum? yazdiklarinin sorumlulugunu al, yazmisin kimlik diye, simdi mirin kirin ediyorsun.
asistan: bak bunu daha onceden konustuk, tekrar konusmak sadece beni sinirlendirecek
kornish: gormuyor musun ben coktan sinirlenmis vaziyetteyim!!!
.
.
.
.
kornish eve gider ve pasaportunu alirken aklina super fikir gelir.
pasaportu laptop ile cantaya koyar, ve sinav salonuna giderken asistanin t shirt'unun uzerindeki yazi aklina gelir : call me "dude"

kornish, sinav salonuna cantayla girer:evet, buyrun getirdim
asistan: evet, ver pasaportunu
kornish: bir saniye, cantamda.

bu esnada laptop cikartilir, evde onceden ayarlanmis sinav sartlari sayfasi aciktir.
kornish: suraya bakar misin, bu benim websayfam degil, sizin web sayfaniz
asistan: (ekrana bakiyor)

bu esnada kornish, mac os x ozelliklerinden olan ekrana zoom'u kullanir, ve tum ekranda sadece "valid id card (passport or similar)" yazisi yazmaktadir.

kornish:gordugun uzere, sizin web sayfanizdaki bilgiler isiginda yanima aldigim kimlik kartimi keyfinize gore tanimamazliktan geliyorsunuz. bunu yapamazsiniz. sizin hatanizin cezasini bana cektiremezsiniz. ya bu web sayfasini duzeltin ve sadece pasaport yazin, ya da yazana uygun davranin. (vurucu an gelir) "it is not my fault, so i should not suffer from it. it is your fault , ok dude?" (bkz: t-shirt)

asistan: kulaklarindan buhar cikmasina ragmen bir sey soyleyemeyerek , hik mik. degistirelim fln fln....

(bkz: bu da boyle bir animdi)

(kornish - 7 Mart 2007 12:47)

necmettin erbakan'ın doktorasını yaptığı üniversitedir.

(ismilo - 24 Şubat 2009 04:12)

ön edit: özel mesajlara dönebileceğimin garantisi yok hükmündedir.

almayanin en iyi teknik universitelerinin basinda gelir. nitekim bundan yillar önce almanya'ya geldigimde 19 yasinda, türkiye'de ki universitesinde ilk yilini bitirmis, bir "cocuktum". aslen uni düsseldorf ögrencisi olup is geregi aachen'de ikamet ediyorum. cekebileceginiz zorluklari biliyorum. ilk geldigim dönemde daha bilincli olsaydim rwth dan baska yere gitmezdim.

gelecekten gelen edit: ohaa bak lan 7 yil sonra edit yapiyorum buraya. aylardir entri girmiyorum gencler. bircok mesaj aldim o nedenle bu entariyi editliyorum ki (ayri olup olmadigini unuttum) burdan yürüyün. özel mesajlara cok vakit olmuyor.

rwth aachen:

- abi zor mu burasi, yoksa tu münchen mi yoksa hamburg teknik mi zor?
+ evladim ne demek zor yada degil. amacin mühendis olmak degilmi. alaninda dünyanin sayili üniversitesi. e oturup calisacan. odtü kolay diyen duydun mu? tasra üniversitesi kalitesi bekleyenler ugrasmasin.

- abi is durumu varmi part time, ailemin durumu cok iyi degil.
+ var canim. o ailenden aldigin para sana ilk geldiginde lazim. sonra zaten kendin kazanmalisin. garsonluk, postacilik, alaninda, üniversitede, internet üzerinden 50 cesit part time is var. yeterki istekli ol, arastir.

- abi itü mezunuyum ortalamam cok iyi, kabul alirmiyim?
+ kabul almak diye bisey yok canim. kontenjanda yer varsa, sen de lisansi bitirdiysen, diploman taninirsa (büyük ihtimal olur) pazartesi gel basla master programina.

- master degil abi lisans!
+ tr de herhangi bir üniye girebilme yetisini göstermelisin. 1 yil hacettep okudum biraktim olur mu abi, olur kardes. cünkü birkere girmissin.

- tarihler, basvurular nasil abi?
+ bakin üniversiteyi bitireli yillar olmus. entriyi 7 yil sonra editliyorum. 33 yasima geldim lan. la üniverstenin ingilizce sayflari varya olum. yabanci dil olmadan nasil okuyacaniz abicim.
anahtar kelimeler: immatrikulation rwth, fh aachen, ausländischer student, studying in aachen rwth, germany. tarihler diye bisey yok. üniversite sana kapilarini, maillerini, telefonlarini hep acmak zorunda. burda üniversite yazin tatil yapan bisey degil. yasayan bisey.

-abi anlamadim!?
+ her bölümün sekreterligi var (ayni bizdeki gibi ne ilginc) oralardaki yetkililere ingilizce mail atin. kesin geri dönüyorlar. kendileri konuya hakim degilse, bir bilene "forward" ediyorlar, o bilen kisi cevap atiyor. ingilizce mail atamiyorsaniz, lütfen tartismayalim.

-abi cok artist ve egolusun
+ öyle degilim tanisan cok seversin. ama basaracak, hayvan gibi hirsli adamlar su anda istediklerine coktan ulastilar. bakin abartmiyorum. üniversite sekreterligini arayin telefonla, konusun. benden daha cok yardim edeceklerdir.

-abi gelirsem oraya yalniz kalirmiyim, beni gezdirirmisin?
+ birkereye mahsus olmak üzere :) baska da ugrasmam. inanin 1 hafta sonra kimseyi tanimazsiniz.
beni aramazsiniz bile. ortamin iti köpegi olursunuz. burda her milleten ögrenci var. 40.000 ögrenci tüm dünyadan. ister git metalcilerle rock yap ister hindularla ayin yap. la biraz global olun amk. hem böyle daha iyi :)

- abi ben hala cok anlayamadim
+ hadi beni siktir et. o elinizin altindaki instagram, facebook boku varya. orda rwth li ögrenci gruplari, communityleri var. lan oralara üye olsaniza amk. deli ettiniz lan beni. daha 2 hafta önce gelmis bir japon kizla tanisirsiniz. size kagit kürek basvuru olayini anlatir. bilgileri tazedir. sehre ilk geldiginizde onda kalirsiniz alisana kadar. ben mi anlatayim lan bunlari size.

- abi yabanci dil?
+ ingilice master yapilan bölümler var. arastirmalisin. ingilizcem (hic) yok diyorsan, lütfen tadimiz kacmadan ayril burdan. istedigin bölüm sirf almanca sunuluyorsa, kursa gidecen. dil yatkinligin yoksa üzgünüm. her yerde kurs var. ögrenebilirsen amenna. yoksa ben neyapabilirim, söyler misin kuzum??

hadi canlarim.. ufkunuzun acilmasi icin baska insanlarin nasil yasadigini görmelisiniz. atlayin gelin. ilk kahveniz benden. gerisine karismam :)

ps: özel mesajlara hemen dönebilecegimin garantisi yok. kusura bakmayin. yine de hepinize basarilar.

(yalanda olsa mutluyum - 5 Ocak 2011 18:30)

odtü veya itü'den yüksek lisansa gelmiş bir öğrencinin çok da zorlanmayacığı (zorlanmadım), eğitim sistemini gördüğünüzde bu muymuş almanya'nın en iyi teknik üniversitelerinden biri diyebileceğiniz (dedim) fakat hiwi (öğrenci asistan) olarak iş bulduktan sonra bütün fikirlerinizin değişeceği (değişti), gerçek araştırmanın nasıl yapıldığını gördüğünüz almanya'nın elit üniversitelerinden bir tanesi. buradaki araştırmayı gördükten sonra bize ancak halt etmek düşer. adamlar bizim 5 mislimiz hızla gelişiyo. zapılan projelere bakıyosun bi kaç farklı profesör hepsi bir araya gelmiş, kaynağı da sanayi sağlamış proje yapıyorlar. dönüp bize bakıyosun profesörler birbiriyle didişmekten bırak ortak proje yapmayı kendi başlarına bile bir şey beceremiyorlar. bize de ancak adamlar yapmış demek kalır sonra..

(if i were a rich man - 24 Mart 2011 00:38)

mezun olup da avrupada iş bulamamanın imkansız olduğu teknik üniversite.

(jassinpera - 20 Temmuz 2011 07:26)

sadece makina fakültesinin yillik bütcesi(240milyon euro) itünün toplam bütcesinden(271milyon tl) fazladir.

(acsr777 - 25 Aralık 2011 15:57)

(bkz: giden dönmüyor acep ne iştir)

iyi ki gitmemişim dediğim sıkı eğitimli bir alman teknik üniversitesi.

makina mühendisliği gibi bölümleri insanlar 7-8 senede bitirince mutlu oluyor. sınavlara son 1-1,5 ay kampa girip sadece yemek ve uyku molası vermesine rağmen yarım puanla dersten kalabiliyorsunuz. sanırım bir dersi verebilmek için de 2 kere yazılı, 1 kere de sözlü şansınız var. eğer başarısız olursanız almanya'nın hiç bir üniversitesinde o bölümü okuyamıyordunuz.

dünyanın en prestijli teknik okullarından biri, eğitimi çok üst seviyede ancak arkadaşlarımın anlattıklarına bakarak insandan çok şey götürdüğünü, bir o kadar şey de kattığını anlıyorum. adamlar öğrenciyi ateşten suya sokup örste döverek çelikliyor, adına da eğitim diyorlar.

(solaufein - 1 Eylül 2012 05:37)

odtü'nün öğrenci işlerindeki muamelelerden sonra swissotel lobisinde hissettiren memurlara sahip okul. yeni okulum. ^*

(jackdrill - 7 Eylül 2015 12:46)

dünyanın en iyi makina mühendisliği bölümü bu üniversitededir

(kobara - 7 Eylül 2004 22:45)

qs world university rankings'e göre kıta avrupasında "engineering - mechanical, aeronautical & manufacturing" alanında en iyi olan üniversitedir. itü makina mühendisliği'nden mezun olmamı takiben yüksek lisans okumakta olduğum üniversitedir. ülkemizin bilim ve teknolojide -en azından makina mühendisliği alanındaki bilim ve teknolojide- avrupa'yı geçmesinin çok da zor olmadığı kanısına vardığım, kritik olduğunu düşündüğüm şu çıkarımı yapmamı sağlayan üniversitedir:

bu adamlar makina mühendisliğinde çok ileri düzeydeler fakat öğretmenlikte itü'lü, odtü'lü bir hocanın eline su dökemezler. bu konuyu biraz daha açmama müsaade edin. bu okuldaki hocalar konularında çok uzman, derya gibi bilgi dağarcığına sahip, bir ömre sığdığına inanamayacağınız tecrübelere sahip insanlar. belki bu yüzden, belki de yetiştiriliş tarzlarından dolayı; ders verirlerken asla bir öğrencinin seviyesine inmiyorlar, inemiyorlar. öğretmek için çabalamıyorlar. görevlerini yapıp sınıftan çıkıyorlar. bu noktada belki de bunun olması gereken durum olduğunu savunanlarınız çıkacaktır. bu kişilere yazıyı okumayı burada bırakmalarını öneriyorum. avrupa'da bir üniversiteye gelmek için de ellerinden geleni yapmalarını tavsiye ediyorum, burada başarılı ve mutlu olacaklardır.

kalan sağlarla yolumuza devam edelim. bu tavırlarının bir başka sebebi de şudur ki: ait olma ve sahip olma duygusundan yoksunlar. bizde genellikle itü'lü, odtü'lü insanlar birbirine sahip çıkar; oradan çıkan herkes iyi bir donanıma sahip olsun ister. adeta bir okul milliyetçiliğine sahiptirler. en azından zamanında orada okumuş ve şimdi orada hocalık yapan değerli akademisyenlerimizin hepsi böyledir diyebiliriz. bu insanlar bu yüzden öğrencinin seviyesine iner, konuyu anlamalarını ister, iyi bir mühendis olarak o okuldan çıkmalarını ister. öyle bir noktaya gelinir ki o okuldan iyi bir mühendis olarak çıkamıyorsanız bu sizin ilgisizliğinize indirgenebilir. bu kişiler de zaten çoğunlukla hayatlarının devamında o mesleği yapmaz. ve elimizde neredeyse tümü kaliteli mühendisler olan itü, odtü mezunları kalır. rwth'da ve -rwth'nın avrupa'da yazının başında bahsi geçen alanda en iyi okul olması sebebiyle tecrübe etmesem de iddia edebileceğim üzere- tüm diğer avrupa üniversitelerinde ise okuldan iyi bir mühendis olarak çıkan adam zaten o konuya kafası basan, varını yoğunu o konuya vermiş bir adam demektir. çünkü o "ilgisiz öğretmenlik anlayışı"na rağmen iyi bir mühendis olarak çıkmıştır.

buradan nereye varıyoruz? şuraya varıyoruz: eğitimde olduğumuz kadar mühendislikte de onlar kadar iyi ve hatta onlardan daha iyi olabiliriz. böylece bilim ve teknolojide muasır medeniyetler seviyesini yakalayabiliriz. neden olamıyoruz, neden yapamıyoruz? çünkü tüm bu avantajlara sahip "ilgili öğretmenlik anlayışı"mızın çok kötü bir dezavantajı var: iyi bir mühendis olarak çıkmamıza rağmen okuldan çıktıktan sonra daha iyi bir mühendis olmak için çabalamıyoruz. çünkü alışmışız bize o ilginin gösterilmesine. okuldan çıkar çıkmaz kendimizi bambaşka bir dünyanın içinde buluyoruz. gelgelelim o hans, o helga; okuldan çıktıktan sonra da tıpkı okulda geçirdiği yıllarda yaptığı gibi kendi başına öğrenmeye, çabalamaya devam ediyor.

bilal'e özetler gibi özetliyorum: biz kötü öküzden bile iyi mühendis yapıyoruz, onlar sadece iyi insandan iyi mühendis yapıyor; bizim iyi mühendislerimiz iyi öküz olarak ölüyor, onların iyi mühendisleri daha iyi mühendis olarak ölüyor. öküzlüğün anlamı yok. mezun olduktan sonra kendi kendimize çalışmaya devam etmemiz, teknolojiyi takip etmemiz, öğrenmeyi kesmememiz, bir plaza insanı na dönüşmememiz az önce ortaya koyduğum bu problemi çözmeye yetiyor. neden "o zaman biz de ilgisiz öğretmenlik anlayışını benimseyelim" sonucuna varmıyoruz da benim dediğim sonuca varıyoruz? çünkü ilgisiz öğretmenlik anlayışını benimsersek kötü öküzden daha kötü öküz yaparız. biz onlar gibi istediğimiz üniversiteye gidip kayıt yaptıramıyoruz. onlar gibi bir bölümde başarılı olamayınca "hmm, o zaman şu bölümü deneyeyim" diyemiyoruz. eğitim sistemimiz ve refah düzeyimiz buna izin vermiyor. vereydi, o konuda öküz olan insanlarımız başka konuda harikalar yaratıp hayatına devam ederdi. kendine güvenen bireyler yetiştireydik, biz de ilgisiz öğretmenlik anlayışını benimseyebilirdik. yukarıda yazının devamını okumasını tavsiye etmediğim arkadaş buralara kadar okumaya devam ettiyse şimdi neden doğrusunun o olmadığını savunduğumu anlamış olmalı. çünkü bize göre doğrusu o değil.

söylediklerime inandıysanız bir de şunu dinleyin: bu çözüm yöntemi eğitim sistemimizde herhangi bir iyileştirmeyi, refah düzeyimizde herhangi bir artışı bile öngörmüyor. onlar da olursa varın gerisini siz düşünün.

aylar sonra her şeyi kanıksamış olmanın verdiği erdemin doğurduğu özetleyici edit:
rwth hocaları (genel alman eğitim sistemi) göreli olarak kötü öğretir fakat ders geçmek için öğrenmek zorunda bırakılırsınız (aslında ders geçmek için öğrenmek şart değildir ama yine de öğrenmek zorunda hissedersiniz); itü, odtü hocaları (belli bir seviyenin üzerindeki türk eğitim sistemi) iyi öğretir fakat ders geçmek için öğrenmek zorunda bırakılmazsınız (yani ders geçmek için öğrenmek şart değildir ve öğrenmek zorunda da hissetmezsiniz). elinizde düşük potansiyelini iyi kullanan alman öğrenciler ile yüksek potansiyelini kötü kullanan türk öğrenciler kalır.

(lepistesizm - 23 Şubat 2016 22:44)