• "parov stelar'ın kanımca en şahane şarkısı."
  • "stateless'ın ninja tune'dan çıkan şubat 2011 tarihli albümü."
  • "(bkz: leon)"
  • "alt-j grubunun dinledikce insanin matilda olasi gelen sarkisidir."
  • "(bkz: johnny flynn)"
  • "günlerdir tekrar tekrar dinlediğimiz alt-j şarkısı. bıkmıyoruz."
  • "ingiliz ordusu tarafından 2. dünya savaşı yıllarında kullanılmış tank."




Facebook Yorumları
  • comment image

    matilda'nın güçleri sihirden öte kullanmadığı zekasının gözlerinden kulaklarından fışkırmasıdır. (valla.) boyuna 15 beden büyük gelen zekası, kitap okuyarak ders yaparak falan kullanılmadığı için bir yerleden fışkırma ihtiyacı hissetmiştir, ilk başta bir şeye sadece bakarak havaya kaldıran matilda, sonraları gücünü geliştirip zekasını buna harcamaya başlar, eşyaları zekasıyla kontrol falan eder. ailesi denyo olduğundan ona istediklerini veremez, o da öğretmenine yanaşır, sonunda güçlerini kullanarak ailesinden kurtulmanın bir yolunu bulur, öğretmeniyle yaşamaya başlar öğretmeni de buna bol bol zekasını çalıştıracak kitaplar falan verince güçleri yok olur.

    bana çocuk yaşımda geri viteste gitmenin kilometre sayacını azaltacağı fikrini aşılamış kitaptır, onun yüzünden rezil olmuşumdur. babası kullanılmış arabaların sayacıyla öyle oynar, müşterilerini kazıklardı çünkü. tey tey.


    (perspicacious - 10 Ekim 2006 22:17)

  • comment image

    dünya şampiyonu danny ile birlikte roald dahl'ın yazmış olduğu en güzel çocuk kitabıdır. roald dahl hani şu çarli nin çikolata fabrikası vardı, onun yazarıdır. yeri gelmişken çarli'nin çikolata fabrikası bence dahl'ın vasat eserlerindendir.

    kitap 1996 yılında filme de çekilmiş. görmedim ama kitapla farklılıklarını okudum, sana hiçbir şey demiyorum hollywood.

    --künye bilgileri--
    ismi: matilda
    yazarı: roald dahl
    yayınevi: can çocuk kitapları
    şipşirin karikatürler: quentin blake
    çeviri: lale akalın
    boyut: 245 sayfa
    yaş aralığı: kitabın üstünde 9+ yazıyor, ama bence siz okuyacak, çocuk dinleyecekse 5+

    ***********************************************************

    --her an spoiler içerebilir--

    diyelim ki ilkokul çocuklarına yönelik bir roman yazmaya niyetlendiniz. ama

    * hayatı toz pembe gösteren, "sevgi her güçlüğü yener" benzeri temalar içeren ahmakça bir kitap,
    * duygu sömürüsü dolu, "ne kadar şanlısın, kıymetini bil" mesajı vermekten başka bir işlevi olmayan, kemalettin tuğcu kitapları gibi bir kitap,
    * "vatan, şeref, vazife, sevgi" yürüyüş kararı saydıran çocuk kalbi türevi bir kitap,
    * içindeki hayvanlar konuşuyor diye masal addedilen, alegorik ve didaktik bir kitap,

    istemiyorsunuz. hatta kötülerin baştan sona kötü olduğu ve kahramanın sonunda onları alt ettiği onlar ermiş muradına diye biten bir masal da istemiyorsunuz. (olabilirdi ama siz istemiyorsunuz)

    yani, büyüklerin pek beğenip çocuklarına alacağı, çocukların ise öfleye pöfleye zorla okuyacağı, böyle böyle en sonunda da kitap okumaktan nefret edeceği, güya çaktırmadan çocuğu eğitmeye, iyi davranışlar aşılamaya çalışan, basmakalıp, klişe bir kitap değil, sahici bir kitap istiyorsunuz: gerçekten yaratıcı, estetik, orjinal, büyüklerin de keyifle okuyacağı kadar eğlenceli, küçüklerin de sıkılmayacakları kadar sürükleyici, insana okuma zevki aşılayan bir kitap.

    ne yapardınız? imkansız değil ama çok kolay da değil. roald dahl şöyle bir yol izlemiş: gerçekçi bir ortam (setting) belirlemiş, özellikleri abartılmış, ilginç karakterler yaratmış, öykünün içine azıcık gerçeküstü öğeler serpiştirmiş, ve olayların çok sıradışı bir yönde akmasına izin vermiş.

    öykünün kahramanı matilda, anne babası ve abisiyle yaşayan, 6 yaşında, akıllı ve duyarlı bir kız. orta halli, sıradan bir aile. ne beklersiniz, anne babasının matilda'yı "aslında" çok sevmelerini, matilda ile abisinin de arada didişseler bile birbirlerine çok bağlı olmalarını beklersiniz değil mi? hiç de öyle değil işte, matilda'nın anne babası kendini beğenmiş, bencil ve ilgisiz yaratıklar, abisi ile arasında da hiçbir sevgi bağı yok. (öz annesinin kızını sevmediği kaç çocuk kitabı okudunuz? evet, benim de ilk oldu)

    kendimi roald dahl'ın yerine koyuyorum, kitaba başlarken şöyle düşünmüş olsa gerek:
    - aile her zaman mutluluk kaynağı mıdır sanki? misal, akşama kadar gezip tozmaktan, konken oynamaktan başka birşey bilmeyen, çocuğuyla ilgilenmeyen anneler yok mudur? ben, böyle bir kadının çocuğu hakkında yazacağım. ama bu, küçükler için uygun olmayacak kadar acıklı bir konu. o zaman şöyle yapacağım, anne babanın ilgisizliğini, budalalığını o kadar abartacağım ki, acıklı olmaktan çıkacak, komik hale gelecek.

    matilda dahil, kitabın diğer kahramanları da aynı şekilde abartılmış. örneğin matilda çok akıllı bir kız. ama öyle okumayı 5 yaşında öğrenecek kadar değil, 3 yaşında kendi kendine söküp, 4 yaşında jane eyre, aşk ve gurur, ihtiyar balıkçı ve deniz'i yalayıp yutacak kadar. ya da okul müdürü gaddar ve sadist bir kadın. ama öyle çocukları dövmekle yetinmiyor, saçlarından tuttuğu gibi ta karşı bahçeye kadar çekiç atar gibi fırlatıyor. ya da öğretmeni fakir bir kızcağız. ama üstüne bir giysi alamayacak kadar değil, bir bardak çay içemeyecek kadar fakir.

    sonuçta kitap çocuklar için bir bildungsroman, büyüme romanı. matilda için bu 10-25 yaşlarına değil dört ila yedi yaş arasına karşılık geliyor. bu süreçte matilda olgunlaşıyor, isteklerinin bilincine varıyor, bir de minik bir sihirli gücü var, onun da yardımıyla öğretmenini ve kendisini bağımsızlığına kavuşturuyor. işler yoluna girdikten sonra sihirli gücü de yok oluyor.

    evet, kitap matilda'nın ailesinin uzaklara taşınması ve matilda'nın herkesi mutlu eden bir düzenlemeyle öğretmeni ile yaşamaya başlaması ile bitiyor. (kitabın sonunda matilda'nın ailesi ile arasının düzelmesini bekliyordunuz değil mi? hayır, düzelmiyor, ailesi aptal ve sevgisiz kişiler olarak yaşamaya devam ediyor. sıradışı bir kitap olduğunu söylemiştim, inanmamıştınız)

    elbette, hiçbir kitap fikirlerden ibaret değildir. bitirirken, yazarın muhteşem üslubu hakkında fikir vermesi için kitabın giriş bölümünün başlangıcını iliştiriyorum.

    ---alıntı--
    anne ve babalar ilginçtir. kendi çocukları akla gelebilecek en berbat kişi olsa bile, onun harika biri olduğuna inanırlar.

    bazı ana-babalar daha da ileri gider. hayranlık gözlerini o kadar köreltir ki, çocuklarının bir dahinin özelliklerine sahip olduğu konusunda kendilerini ikna etmeyi başarırlar.

    aslında bunda pek yanlış bir şey de yoktur. dünya böyledir. ancak ana-babalar bize mide bulandıran yavrularının ne kadar parlak olduklarını anlatmaya başlayınca, biz de "bize bir tas verin; kusacağız!" diye bağırmaya başlarız.

    okul öğretmenleri gururlu ana-babalardan bu tür gevezelikleri dinlemek durumunda kaldıkları için epeyce sıkıntı çekerler, ancak bunun acısını genellikle dönem sonu notunu atarken çıkarırlar. eğer ben öğretmen olsaydım, çocuklarına hayran böyle ana-babaların çocukları için yazacak dahiyane şeyler bulurdum. "oğlunuz maximillan," diye yazardım, "tam bir serseri. umarım aileniz bir iş sahibidir de, okulu bitirdikten sonra onu oraya yerleştirebilirsiniz, çünkü başka hiçbir yerde iş bulamayacağından eminim." ya da kendimi şair gibi hissediyorsam, şöyle yazabilirdim: "çekirgelerin işitme organlarının karın boşluğunun iki yanında olmaları ilgi çekici bir gerçektir. bu dönem öğrendiklerine dayanarak kızınız vanessa'yı değerlendirirsek, işitme organı dahi olmadığını söyleyebiliriz."

    tabiat bilgisi konularının altını üstüne getirebilir ve şöyle söyleyebilirdim: "ağustos böceği yerin altında koza içinde altı yıl, yerin üstünde, güneş ışıklarından ve havadan yararlanan özgür bir yaratık olarak altı gün geçirir. oğlunuz wilfred bu okulda yerin altında altı yıl geçirdi ve hala kozasından çıkmasını bekliyoruz." özellikle zehirli bir küçük kız beni sokup şunları söyletebilir: "fiona tıpkı bir buzdağının güzelliğine sahip, ama buzdağından farklı olarak, yüzeyin altında hiçbir şeyi yok."

    öyle sanıyorum ki sınıfımdaki bu pislikler hakkında dönem sonu raporları yazmak hoşuma giderdi. ancak bu kadarı yeter. devam etmemiz gerek.
    --/alıntı--


    (faydasiz - 22 Ocak 2009 11:56)

  • comment image

    97 senesinde daha sadece birinci sinif ogrencisi iken annemleri ankara'nin tum video magazalarina israrla sokup (ki o zamanlar cok bilinen bisey degildi video kasetler) en sonunda zorla bulup aldigim bir vhs kasedine sahip oldugum, kucuklugumun en favori filmi.
    kasetteki filmin ingilizce olup altyazi veyahut dublaj bulundurmamasi beni yildirmamis, anlamasam da etmesem de kucukken pazar gunleri sikildikca kendini izletmistir.
    bu entryi girme sebebim de kendisini suanda tvde izliyor olup nostaljinin dibine vurmamdir.


    (666irem999 - 10 Ekim 2010 17:21)

  • comment image

    geniş ailede bi bölümü kullanılan sevdiğim bi parov stelar şarkısı. gayet güzel bi parça. sözlerini yazmak isterdim şu anda, gogıla baktım ama bu şarkıda ne dendiğini bilen bi allahın kulu yokmuştu 6 milyarlık dünyada.
    zenci bi abi bastıra bastıra "okey" falan diyo, sonra bi ara aynı zenci "kam on cart curt fakır" diyomuş gibi geliyo bana, o kadar. hatun da habire "yeee"liyo "ooo"luyo, hepsi bu.


    (dpchmdr - 24 Aralık 2010 23:28)

  • comment image

    pek güzel bir alt j sarkısı

    sözleri ise

    just like johnny flynn said, 'the breath i've taken and the one i must' to go on.
    put the grenade pin in your hand, so you understand who's boss.
    my defeat sleeps top to toe with her success.

    oh this is from
    this is from
    this is from matilda

    and she needs you
    this is for matilda
    and she needs you
    this is for matilda

    just like johnny flynn said, 'the breath i've taken and the one i must' to go on.
    put the grenade pin in your hand, so you understand who's boss.
    my defeat sleeps top to toe with her success.

    oh this is from
    this is from
    this is from matilda

    and she needs you
    this is for matilda
    and she needs you
    this is for matilda
    and she needs you
    this is for matilda
    ((and love is wonder twice
    and ))

    and she needs you
    this is for matilda
    and she needs you
    this is for matilda
    and she needs you
    this is for matilda
    and she needs you
    this is for matilda

    this is for matilda
    this is from matilda
    matilda
    matilda
    matilda


    (vesuvius - 19 Ekim 2012 01:29)

  • comment image

    alt j'in en sevdiğim parçası olmakla birlikte matilda filminden de etkilenip artık hayatımın kocaman bir bölümünde yer alan birine verdiğim isim.

    aslında alt j "this is from matilda" derken leonda bulunan mathilda'dan bahsetmiştir (bkz: http://www.youtube.com/watch?v=kns9adrqyii) ama şarkının adını h'yi koymayıp matilda olarak koymuşlardır.

    matilda filmine ise söyleyecek söz bulamıyorum tekrar tekrar izlenmesi gerekir ama araştırdığım zamanlarda hiçbir internet sitesinde bulamamıştım sonunda youtubetan yarısı var yarısı yok bir şekilde izlemeyi başardım.


    (lucie - 9 Mart 2013 11:35)

  • comment image

    alt j grubunun aşık eden parçası.
    ne dediğini anlamadığım zamanlarda bile tüylerimi diken diken etmiş, lan bu matilda ne şanslı kız diye düşündürtmüştü.
    klibi ayrı güzel, söyleyen ayrı güzel, anladığım kadarıyla, matilda ayrı güzel.

    buyrun dediklerimi dinlerken okuyun.


    (fancy pants - 31 Mart 2013 17:11)

  • comment image

    bir harry belafonte sarkisi olarak matilda'nin sozleri, asagidaki gibidir ve kayitlara gore farklilik gosterebilir.

    matilda, matilda, matilda,
    she take me money and run venezuela.
    everybody ! matilda, matilda, matilda
    she take me money and run venezuela.

    five hundred dollars, friends, i lost
    woman even sell me cat and horse
    hey, matilda, she take me money and run venezuela.
    everybody ! matilda, matilda, matilda
    she take me money and run venezuela.

    well, de money was to buy me house and land
    then she got a serious plan
    hey, matilda, she take me money and run venezuela.
    everybody ! matilda, matilda, matilda
    she take me money and run venezuela.

    well, the money was just inside me bed
    stuck up in a pillow beneath me head
    don't you know matilda, she take me money and run venezuela.
    everybody ! matilda, matilda, matilda
    she take me money and run venezuela.

    well, me friends, never to love again
    all me money gone in vain!
    hey, matilda, she take me money and run venezuela.
    everybody ! matilda, matilda, matilda
    she take me money and run venezuela.


    (cle - 20 Ocak 2002 06:51)

Yorum Kaynak Link : matilda